‘2. baroyu hiç bir yerde bakılırsamedik’
ELİF ALTIN İstanbul – İstanbul genelinde 52 bin avukatın üye olduğu ve dünyanın en büyük barosu olarak nitelendirilen İstanbul Barosu’nun Genel Konseyi haftasonu gerçekleşti. 7 adayın yarıştığı seçimi 8 bin 503 oy alarak bir daha Evvel Unsur Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olan Mehmet Durakoğlu kazandı.
Üçüncü defa İstanbul Barosu Lideri olan Durakoğlu seçim daha sonrası Milliyet’e konuştu. 3 devirdir lider olmasının temel olgusunun Evvel Unsur Çağdaş Avukatlar Grubu’na hükümran olan Cumhuriyet bedellerine ve Atatürk ihtilallerine bağlılığının bir sözü olduğunu belirten Durakoğlu, “Kazım Kolcuoğlu, Muammer Aydın akabinde Ümit Kocasakal ve daha sonra da benim başkanlığını yaptığım periyotlar yaşandı. Bu süreç içerisinde meslektaşlarımızla ilgili olarak ortaya koyduğumuz duruş ve bu duruşumuzdan meslektaşlarımızın etkilendikleri kanısındayım. Zira burada rastgele bir isim kelam konusu olmaksızın bize yöneldiler” dedi.
Son başkanlığı
Bir daha sonraki seçimde yeniden aday olup olmayacağını sorduğumuz Durakoğlu, İstanbul Barosu’nda bir teamül olduğunu söyleyerek, “Genellikle liderler üç devir başkanlık yapıyorlar. Ben de üç periyot lider olduğum için artık dördüncü periyodu yapmayacağımı ilan ederek yürüyorum. Ben bir kümenin üyesiyim ve o kümenin dayanağıyla buradayım. Kümemiz bir daha sonraki seçimde yeni bir aday çıkaracaktır” diye konuştu.
Durakoğlu, geçmiş üç yılın muhasebesini bu genel heyette yaptıklarını belirterek, “Ortaya çıkan çeşitli sonuçlar var. Bizim açımızdan geride bıraktığımız 3 yıl oldukçalu baro sisteminin ortaya konmuş olması ve İstanbul’da da bir ikinci baronun kurulmuş olması niçiniyle de son derece kıymetliydi. Biz meslektaşlarımızın şimdi tamamı hangi kümeye, kime ve hangi adaya teveccüh göstermiş olursa olsun tamamı ikinci baronun kuruluşundaki mantıkla kendilerini hiç bir vakit mutabık saymadılar. Bu genel heyetten çıkan en kıymetli sonuç budur diye düşünüyorum. Ortaya çıkan tablo bizim için son derece değerli. Mücadeleci anlayış içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Bizim kazanımlarımız geçen devir içerisinde epeyce geriye gitti. Bilhassa gayretlerle kazandığımız şeyleri hem olağan üstü hal periyodunda KHK’larla kaybettik. tıpkı vakitte bu manada bir mesleksel kayıplarla karşılaştık. Bu genel konsey bu kayıpları haklı olmadığına da karar vermiş oldu. Bu bakımdan da Ankara’ya değerli iletileri ulaştırabileceğimiz bir atmosferi fiilen yaşadık.”
Amaç genç avukatlar
“Mesleki olarak bir temel meselemiz var. İstanbul Barosu bir gereksinimi söz eden bir sayının ötesinde büyüme yaşıyor. Bir genel konseyden öbür genel şuraya giderken 13 bin yeni meslektaşımızı levhaya kaydettik. Bu sayı Türkiye’nin üçüncü en büyük barosu olan İzmir Barosu kadar büyüdü bu 2 senede. Bu kadar süratli bir büyümenin fazlaca önemli sonuçlar ortaya çıkardığını söylemem gerekiyor. Ekonomik, toplumsal ve deontolojik sıkıntıyla ortaya çıkardı. Bunları çözmemiz gerekiyor. Genç meslektaşlarımızla ilgili epey büyük meseleler var. Bunlar temelde ekonomik sorular. Bu meselelerin tahlillerine yönelik yeni projeler geliştirilmesi bağlamında çalışılması gerektiğine şahit olduk. Biz meslekte yaşanan nitelik problemleri bakımından birtakım tahliller üretmeye çalışıyoruz. Genç meslektaşlarımızı geleceğe taşıyabilmek ismine değerli projeler gerçekleştiriyoruz. Gelecekteki yeni avukatlık modeline adapte edebilecek tahliller için çalışıyoruz” dedi.
‘Omurga gerektirir’
İkinci baroya da değinen Durakoğlu, “Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar konusunda ikinci baroyu hiç bir yerde bakılırsamedik. Yaşanmakta olan hak ihlalleri karşısında ikinci baro rastgele bir hal göstermedi. O meslektaşlarımızla bir daha ileride İstanbul Barosu çatısı altında buluşacağımıza inanıyorum. Genel Kurul’dan daha sonra yaptığı konuşmasında “omurga” sözünü kullanan Durakoğlu bu mevzuyla alakalı olarak ise, “İstanbul Barosu’nda bulunmak omurga gerektirir. Hatta ikinci cümleyi de kurmuştum İstanbul Barosu kemik erimesini kaldırmaz diye. Genel suradan daha sonrasında yenidenladığımda biz omurgalı olduğumuz için kazandık cümlesini birtakım meslektaşlarım anladığım kadarıyla kendileri omurgasız oldukları için kaybettikleri halinde anlamış. bu biçimde bir haddim yok. bu biçimde bir derdim yok. Ancak cümleden daha sonra kurduğum ikinci cümleye bakarsanız omurgayla neyi kasttediğimi söyleyebilmeniz mümkündür. Biz İstanbul Barosu’nu omurgalı olduğumuz için kazandık” dedi.
İdare şurası değişmedi
İdare heyeti ile ilgili de konuşan Durakoğlu, “Bir yıl daha sonra bir daha genel şuraya gideceğiz. Yeni arkadaşlarımızla daima değişen bir tabloyla yürüyebilmek herkes için kuşkusuz ülkü olandır. 10 idare konseyi üyemizin 8’i bizim daha öncedende yönetici olan arkadaşlarımız. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde tecrübeye muhtaçlığımız var bizim. Bu tecrübesi mevcut yönetici arkadaşlarımızın tecrübesi olarak niteliyoruz. Çok büyük bir değişiklik yapmadan benzeri bir takımla yürüdük” dedi.
ELİF ALTIN İstanbul – İstanbul genelinde 52 bin avukatın üye olduğu ve dünyanın en büyük barosu olarak nitelendirilen İstanbul Barosu’nun Genel Konseyi haftasonu gerçekleşti. 7 adayın yarıştığı seçimi 8 bin 503 oy alarak bir daha Evvel Unsur Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olan Mehmet Durakoğlu kazandı.
Üçüncü defa İstanbul Barosu Lideri olan Durakoğlu seçim daha sonrası Milliyet’e konuştu. 3 devirdir lider olmasının temel olgusunun Evvel Unsur Çağdaş Avukatlar Grubu’na hükümran olan Cumhuriyet bedellerine ve Atatürk ihtilallerine bağlılığının bir sözü olduğunu belirten Durakoğlu, “Kazım Kolcuoğlu, Muammer Aydın akabinde Ümit Kocasakal ve daha sonra da benim başkanlığını yaptığım periyotlar yaşandı. Bu süreç içerisinde meslektaşlarımızla ilgili olarak ortaya koyduğumuz duruş ve bu duruşumuzdan meslektaşlarımızın etkilendikleri kanısındayım. Zira burada rastgele bir isim kelam konusu olmaksızın bize yöneldiler” dedi.
Son başkanlığı
Bir daha sonraki seçimde yeniden aday olup olmayacağını sorduğumuz Durakoğlu, İstanbul Barosu’nda bir teamül olduğunu söyleyerek, “Genellikle liderler üç devir başkanlık yapıyorlar. Ben de üç periyot lider olduğum için artık dördüncü periyodu yapmayacağımı ilan ederek yürüyorum. Ben bir kümenin üyesiyim ve o kümenin dayanağıyla buradayım. Kümemiz bir daha sonraki seçimde yeni bir aday çıkaracaktır” diye konuştu.
Durakoğlu, geçmiş üç yılın muhasebesini bu genel heyette yaptıklarını belirterek, “Ortaya çıkan çeşitli sonuçlar var. Bizim açımızdan geride bıraktığımız 3 yıl oldukçalu baro sisteminin ortaya konmuş olması ve İstanbul’da da bir ikinci baronun kurulmuş olması niçiniyle de son derece kıymetliydi. Biz meslektaşlarımızın şimdi tamamı hangi kümeye, kime ve hangi adaya teveccüh göstermiş olursa olsun tamamı ikinci baronun kuruluşundaki mantıkla kendilerini hiç bir vakit mutabık saymadılar. Bu genel heyetten çıkan en kıymetli sonuç budur diye düşünüyorum. Ortaya çıkan tablo bizim için son derece değerli. Mücadeleci anlayış içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Bizim kazanımlarımız geçen devir içerisinde epeyce geriye gitti. Bilhassa gayretlerle kazandığımız şeyleri hem olağan üstü hal periyodunda KHK’larla kaybettik. tıpkı vakitte bu manada bir mesleksel kayıplarla karşılaştık. Bu genel konsey bu kayıpları haklı olmadığına da karar vermiş oldu. Bu bakımdan da Ankara’ya değerli iletileri ulaştırabileceğimiz bir atmosferi fiilen yaşadık.”
Amaç genç avukatlar
“Mesleki olarak bir temel meselemiz var. İstanbul Barosu bir gereksinimi söz eden bir sayının ötesinde büyüme yaşıyor. Bir genel konseyden öbür genel şuraya giderken 13 bin yeni meslektaşımızı levhaya kaydettik. Bu sayı Türkiye’nin üçüncü en büyük barosu olan İzmir Barosu kadar büyüdü bu 2 senede. Bu kadar süratli bir büyümenin fazlaca önemli sonuçlar ortaya çıkardığını söylemem gerekiyor. Ekonomik, toplumsal ve deontolojik sıkıntıyla ortaya çıkardı. Bunları çözmemiz gerekiyor. Genç meslektaşlarımızla ilgili epey büyük meseleler var. Bunlar temelde ekonomik sorular. Bu meselelerin tahlillerine yönelik yeni projeler geliştirilmesi bağlamında çalışılması gerektiğine şahit olduk. Biz meslekte yaşanan nitelik problemleri bakımından birtakım tahliller üretmeye çalışıyoruz. Genç meslektaşlarımızı geleceğe taşıyabilmek ismine değerli projeler gerçekleştiriyoruz. Gelecekteki yeni avukatlık modeline adapte edebilecek tahliller için çalışıyoruz” dedi.
‘Omurga gerektirir’
İkinci baroya da değinen Durakoğlu, “Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar konusunda ikinci baroyu hiç bir yerde bakılırsamedik. Yaşanmakta olan hak ihlalleri karşısında ikinci baro rastgele bir hal göstermedi. O meslektaşlarımızla bir daha ileride İstanbul Barosu çatısı altında buluşacağımıza inanıyorum. Genel Kurul’dan daha sonra yaptığı konuşmasında “omurga” sözünü kullanan Durakoğlu bu mevzuyla alakalı olarak ise, “İstanbul Barosu’nda bulunmak omurga gerektirir. Hatta ikinci cümleyi de kurmuştum İstanbul Barosu kemik erimesini kaldırmaz diye. Genel suradan daha sonrasında yenidenladığımda biz omurgalı olduğumuz için kazandık cümlesini birtakım meslektaşlarım anladığım kadarıyla kendileri omurgasız oldukları için kaybettikleri halinde anlamış. bu biçimde bir haddim yok. bu biçimde bir derdim yok. Ancak cümleden daha sonra kurduğum ikinci cümleye bakarsanız omurgayla neyi kasttediğimi söyleyebilmeniz mümkündür. Biz İstanbul Barosu’nu omurgalı olduğumuz için kazandık” dedi.
İdare şurası değişmedi
İdare heyeti ile ilgili de konuşan Durakoğlu, “Bir yıl daha sonra bir daha genel şuraya gideceğiz. Yeni arkadaşlarımızla daima değişen bir tabloyla yürüyebilmek herkes için kuşkusuz ülkü olandır. 10 idare konseyi üyemizin 8’i bizim daha öncedende yönetici olan arkadaşlarımız. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde tecrübeye muhtaçlığımız var bizim. Bu tecrübesi mevcut yönetici arkadaşlarımızın tecrübesi olarak niteliyoruz. Çok büyük bir değişiklik yapmadan benzeri bir takımla yürüdük” dedi.