Mehmet KAYA
Türkiye’nin 2020 yılında sıvı çelik üretimi yüzde 6,7 oranında artarak 35,8 milyon tona ulaştı. Bu sayıyla Türkiye üretimde Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 7’inci sıraya yükseldi. Yassı eser kapasitesi iç piyasaya yeterken, ana metal kümesinde 5 milyar 543 milyon dolar dış ticaret açığı verildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021 Çelik Kesim Raporu’nu yayınladı. Raporda, Türkiye’nin uzun eserde üretim fazlası niçiniyle ihracat yapması gerektiği, yassı eser kapasitesinin iç piyasaya yetecek seviyede olduğu vurgulandı. Buna karşılık, Türkiye’nin kuvvetli üretiminin katma bedelli, vasıflı çelik eserlerde yetersizliği niçiniyle harmonize sistem 72 ve 83. Fasıl içindeki ana metal (demir-çelik ve demir dışı metaller) kümesinde 5 milyar 543 milyon dolar dış ticaret açığı verildiği hatırlatılarak, “Son periyotta az toprak elementleri, paslanmaz çelik, nikel, kurşun ve çinko yatırımlarında bulunan ülkemizin dış ticaret açığını kapatacağı değerlendirilmekle bir arada, demir çelik eser gamında daha nitelikli ve katma pahası yüksek eserlere yönelim sağlanarak Türkiye’nin dış ticaretinin daha üst düzeylere taşınması değer arz etmektedir” denildi.
Türkiye’de bölüme yönelik yabancı sermaye yatırımlarının petrol ve doğalgaz ve maden kaynaklarından etkilendiği hatırlatılan raporda, sünger demir, çinko, silisli sac, birincil alüminyum üzere metal yahut yarı hammadde eserler ile nitelikli çelikler, kurşun, alüminyum, bakır ve bunlara bağlı eşya mamüllerinin yatırım gereksinimi bulunan eserler olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin yassı eserde 2020’de ithalata yöneldiği, mevcut kapasitenin kullanılmadığı belirtilen raporda, atıl kapasite oluşturmamak için mevcut kapasite kullandırılmasının özendirilmesi gerektiği vurgulanarak, “Çoğunlukla inşaat mamüllerini içeren uzun mamüllerin tüketimde yaklaşık yüzde 53 hisseye sahip olduğu, bu tüketimin iç piyasadan karşılanmasına karşın, ülkemizdeki yassı eser kapasite kullanım oranlarının az olması ve ithalata yönelmiş olması niçiniyle yüzde 47’lik hisse için ülkemizin bu alanda kapasitelerini kullandırmaya yönelik adımların atılması, atıl kapasite oluşmasının önlenmesi açısından büyük kıymet arz etmektedir. 2019 yılında inşaat kesiminde yaşanan daralmaya istinaden uzun eser tüketiminde yaşanan azalma, 2020 yılında yüzde 27,5 artışla yerini yine yükselişe bırakmıştır” görüşüne yer verildi.
Raporda, Türkiye’nin çelik hammadde ithalatının 2020’de 9 milyar 959 milyon dolar seviyesinde olduğu belirtilerek, “2020 yılı datalarına bakılırsa, son eser dış ticaret istikrarında 4,7 milyar dolara yakın ihracat fazlası görülmekle bir arada, bütün girdi maliyetleri hesaba katıldığında yaklaşık 1,7 milyar dolarlık dış ticaret açığı görülmektedir. Daldaki en çok dış ticaret açığına 6,3 milyar dolarla çelik hurda ithalatı niye olmaktadır” denildi.
Türkiye’nin 2020 yılında sıvı çelik üretimi yüzde 6,7 oranında artarak 35,8 milyon tona ulaştı. Bu sayıyla Türkiye üretimde Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 7’inci sıraya yükseldi. Yassı eser kapasitesi iç piyasaya yeterken, ana metal kümesinde 5 milyar 543 milyon dolar dış ticaret açığı verildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021 Çelik Kesim Raporu’nu yayınladı. Raporda, Türkiye’nin uzun eserde üretim fazlası niçiniyle ihracat yapması gerektiği, yassı eser kapasitesinin iç piyasaya yetecek seviyede olduğu vurgulandı. Buna karşılık, Türkiye’nin kuvvetli üretiminin katma bedelli, vasıflı çelik eserlerde yetersizliği niçiniyle harmonize sistem 72 ve 83. Fasıl içindeki ana metal (demir-çelik ve demir dışı metaller) kümesinde 5 milyar 543 milyon dolar dış ticaret açığı verildiği hatırlatılarak, “Son periyotta az toprak elementleri, paslanmaz çelik, nikel, kurşun ve çinko yatırımlarında bulunan ülkemizin dış ticaret açığını kapatacağı değerlendirilmekle bir arada, demir çelik eser gamında daha nitelikli ve katma pahası yüksek eserlere yönelim sağlanarak Türkiye’nin dış ticaretinin daha üst düzeylere taşınması değer arz etmektedir” denildi.
Türkiye’de bölüme yönelik yabancı sermaye yatırımlarının petrol ve doğalgaz ve maden kaynaklarından etkilendiği hatırlatılan raporda, sünger demir, çinko, silisli sac, birincil alüminyum üzere metal yahut yarı hammadde eserler ile nitelikli çelikler, kurşun, alüminyum, bakır ve bunlara bağlı eşya mamüllerinin yatırım gereksinimi bulunan eserler olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin yassı eserde 2020’de ithalata yöneldiği, mevcut kapasitenin kullanılmadığı belirtilen raporda, atıl kapasite oluşturmamak için mevcut kapasite kullandırılmasının özendirilmesi gerektiği vurgulanarak, “Çoğunlukla inşaat mamüllerini içeren uzun mamüllerin tüketimde yaklaşık yüzde 53 hisseye sahip olduğu, bu tüketimin iç piyasadan karşılanmasına karşın, ülkemizdeki yassı eser kapasite kullanım oranlarının az olması ve ithalata yönelmiş olması niçiniyle yüzde 47’lik hisse için ülkemizin bu alanda kapasitelerini kullandırmaya yönelik adımların atılması, atıl kapasite oluşmasının önlenmesi açısından büyük kıymet arz etmektedir. 2019 yılında inşaat kesiminde yaşanan daralmaya istinaden uzun eser tüketiminde yaşanan azalma, 2020 yılında yüzde 27,5 artışla yerini yine yükselişe bırakmıştır” görüşüne yer verildi.
Raporda, Türkiye’nin çelik hammadde ithalatının 2020’de 9 milyar 959 milyon dolar seviyesinde olduğu belirtilerek, “2020 yılı datalarına bakılırsa, son eser dış ticaret istikrarında 4,7 milyar dolara yakın ihracat fazlası görülmekle bir arada, bütün girdi maliyetleri hesaba katıldığında yaklaşık 1,7 milyar dolarlık dış ticaret açığı görülmektedir. Daldaki en çok dış ticaret açığına 6,3 milyar dolarla çelik hurda ithalatı niye olmaktadır” denildi.