Antalya’nın içme suyu kaynağının tabanı çöplük üzere
Kentin içme suyu kaynaklarından Kırkgöz Göleti’ndeki kirlilik, alarm vermeye başladı. AÜ Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökoğlu, istekli dalgıçlarla bir arada gölete yaptığı dalışta, kirliliği kaydetti. Dalgıçlar, 1,5 saatlik dalış daha sonrası çuval çuval çöp topladı. Yağ tenekesinden araç contasına, plastik leğenden çocuk bezine, kırık şişelerden kutu içeceklere birfazlaca atık, çuvallara doldurularak su altından çıkarıldı. Çeşitli su altı canlılarını avlamak için yapılmış tuzaklar, küflenmiş tenekeler de dalış sırasında kameralara yansıdı.
Prof. Dr. Gökoğlu, gölet tabanından çıkardıkları çöpleri görür görmez hayli şaşırdığını söylemiş oldu. İçme suyu kaynaklarının bu kadar kirletilmesinin gelecekte faciayla sonuçlanacağını anlatan Gökoğlu, “Kırkgöz yıllar evvel pırıl pırıl suyuyla Antalya’nın içme suyunu destekleyen ana depolardan bir tanesiydi. Artık de ana depo lakin kirletilmiş ve kirletilmeye devam ediliyor. Bu ve buralara misal yerlere özel ilgi göstermeliyiz” dedi.
‘KIRKGÖZ, ANTALYA’YA HAYAT VEREN KAYNAK’
Prof. Dr. Gökoğlu, Kırkgöz kaynaklarının Antalya için epey değerli olduğunu belirterek, “Bu kaynaklar, Antalya’ya hayat veren, yeşillik veren, paklık veren kaynaklardır. İnsanların buraya gelip, yiyip içip bütün çöpleri su kaynaklarına atması düşündürücü. İnsanoğlu sudan oluşmuştur. İnsanoğlu, ana rahmine düştüğünden beri sudur. Elimizdeki hoşluk ve pahaların değerini bilemiyoruz. Üşüyoruz şu anda. Buz üzere suyun altına dalıyoruz. Toroslar’ın çabucak bitimi ve Antalya’ya hayat veren kaynaklar bunlar. Çok içler acısı durumda. İnsanların hassas olmasını istiyoruz. Kendi elimizle buraları kirletirsek ileride içecek su bulamayız. Kırkgöz’den çıkan ve bir daha buradan yer altına karışan sular Antalya’nın içme sularıdır” diye konuştu.
‘SU HAYAT DEMEKTİR’
Kırkgöz’ün çöplüğe dönüştüğünü, su altı görüntüleriyle da belgelediklerini aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, “Karada aklınıza gelen ne var ise sudan çıktı. Niçin bu biçimde acımasızlar, anlayamıyoruz. Plastik pet şişeler, bezler, maskeler, karada ne var ise burada suyun altında var. Burası adeta bir çöplük olmuş. Ben Kırkgöz’e ‘Dünya’nın cenneti’ diyorum. Su altından baktığınızda turkuaz renginde bir ton var. Karadan daha net bir görüş var. Biz burada Kırkgöz’e indiğimiz vakit büyüleniyoruz fakat bu kirliliği de gördüğümüzde üzülüyoruz, utanıyoruz. Atılan her atık husus, su hayatını tesirler. Bunların birçoğu aslına bakarsan kimyasal içeriyor. İnsanın suyu kirletmesi, geleceğini kirletmesidir. Su hayat demektir. Antalya’nın bu doğal kaynaklarının korunmaya alınması gerekiyor. Antalya için bu sular hayli kıymet arz ediyor. Gelecekte pak su bulmakta zorluk çekeceğiz, şimdiden dikkat etmemiz lazım” dedi.
Alıntıdır.
Kentin içme suyu kaynaklarından Kırkgöz Göleti’ndeki kirlilik, alarm vermeye başladı. AÜ Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökoğlu, istekli dalgıçlarla bir arada gölete yaptığı dalışta, kirliliği kaydetti. Dalgıçlar, 1,5 saatlik dalış daha sonrası çuval çuval çöp topladı. Yağ tenekesinden araç contasına, plastik leğenden çocuk bezine, kırık şişelerden kutu içeceklere birfazlaca atık, çuvallara doldurularak su altından çıkarıldı. Çeşitli su altı canlılarını avlamak için yapılmış tuzaklar, küflenmiş tenekeler de dalış sırasında kameralara yansıdı.
Prof. Dr. Gökoğlu, gölet tabanından çıkardıkları çöpleri görür görmez hayli şaşırdığını söylemiş oldu. İçme suyu kaynaklarının bu kadar kirletilmesinin gelecekte faciayla sonuçlanacağını anlatan Gökoğlu, “Kırkgöz yıllar evvel pırıl pırıl suyuyla Antalya’nın içme suyunu destekleyen ana depolardan bir tanesiydi. Artık de ana depo lakin kirletilmiş ve kirletilmeye devam ediliyor. Bu ve buralara misal yerlere özel ilgi göstermeliyiz” dedi.
‘KIRKGÖZ, ANTALYA’YA HAYAT VEREN KAYNAK’
Prof. Dr. Gökoğlu, Kırkgöz kaynaklarının Antalya için epey değerli olduğunu belirterek, “Bu kaynaklar, Antalya’ya hayat veren, yeşillik veren, paklık veren kaynaklardır. İnsanların buraya gelip, yiyip içip bütün çöpleri su kaynaklarına atması düşündürücü. İnsanoğlu sudan oluşmuştur. İnsanoğlu, ana rahmine düştüğünden beri sudur. Elimizdeki hoşluk ve pahaların değerini bilemiyoruz. Üşüyoruz şu anda. Buz üzere suyun altına dalıyoruz. Toroslar’ın çabucak bitimi ve Antalya’ya hayat veren kaynaklar bunlar. Çok içler acısı durumda. İnsanların hassas olmasını istiyoruz. Kendi elimizle buraları kirletirsek ileride içecek su bulamayız. Kırkgöz’den çıkan ve bir daha buradan yer altına karışan sular Antalya’nın içme sularıdır” diye konuştu.
‘SU HAYAT DEMEKTİR’
Kırkgöz’ün çöplüğe dönüştüğünü, su altı görüntüleriyle da belgelediklerini aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, “Karada aklınıza gelen ne var ise sudan çıktı. Niçin bu biçimde acımasızlar, anlayamıyoruz. Plastik pet şişeler, bezler, maskeler, karada ne var ise burada suyun altında var. Burası adeta bir çöplük olmuş. Ben Kırkgöz’e ‘Dünya’nın cenneti’ diyorum. Su altından baktığınızda turkuaz renginde bir ton var. Karadan daha net bir görüş var. Biz burada Kırkgöz’e indiğimiz vakit büyüleniyoruz fakat bu kirliliği de gördüğümüzde üzülüyoruz, utanıyoruz. Atılan her atık husus, su hayatını tesirler. Bunların birçoğu aslına bakarsan kimyasal içeriyor. İnsanın suyu kirletmesi, geleceğini kirletmesidir. Su hayat demektir. Antalya’nın bu doğal kaynaklarının korunmaya alınması gerekiyor. Antalya için bu sular hayli kıymet arz ediyor. Gelecekte pak su bulmakta zorluk çekeceğiz, şimdiden dikkat etmemiz lazım” dedi.
Alıntıdır.