Antibiyotikte ipin ucu kaçtı
Mert İnan – Kovid-19 periyodunda artan antibiyotik kullanmasına yönelik uzmanlardan hayli önemli ikazlar geldi. Yapılan son araştırmalarda dünya genelinde 1.2 milyon kişinin antibiyotik direnci niçiniyle hayatını yitirdiği sayılara yansırken, Türkiye’nin antibiyotik tüketiminde birinci basamaklarda yer alması ise tasalara niye oldu. Antibiyotik ilaçların reçetesiz satışı Türkiye’de Aralık 2014’te yasaklandı. Öncesinde isteyen herkes istediği kadar alabiliyor, isteyince yarıda bırakabiliyor, adeta tanıdıklarına ikram edebiliyordu. Uzmanlar, global ölçekte mevcut tüketimin devam etmesi durumunda 2050 yılında her üç saniyede bir kişinin antibiyotik direnci niçiniyle hayatını kaybedeceğini öngörüyor. Antibiyotik direnç oranlarının en düşük olduğu ülkeler İzlanda, Hollanda, Norveç ve İsveç olarak gösterilirken, Türkiye ise antibiyotik tüketiminde birinci basamaklarda yer alıyor. Milliyet’e konuşan enfeksiyon, mikrobiyolog ve viroloji uzmanları, yanlış antibiyotik kullanmasına karşı ikazlarda bulundu.
PANDEMİDE HEKİMLER YAZDI
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haluk Eraksoy: “Antibiyotik kullanması Kovid-19 periyodunda tırmanmış durumda. Pandemide çaresizlikten eli antibiyotik reçetesine giden meslektaşlarımız oldu. Biroldukça meslektaşımız Kovid-19’la eşlik eden bakteriyel enfeksiyon riski olabileceğini düşünerek o denli bir tedavi prosedürü tercih etti. Bu alışkanlık evvelce de vardı fakat pandemide güzelce artmış oldu. Antibiyotik reçetelendirilmesine yönelik meslek içi eğitimlerin aralıksız sürmesi gerekiyor. Bu hususta uzmanlık derneklerine de Sıhhat Bakanlığı’na da bakılırsav düşüyor.”
‘EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ŞART’
Koç Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Başkan Ergönül: “Maalesef tüm ikazlarımıza karşın antibiyotiklerin rastgele reçete edilmesinin önüne hala geçebilmiş değiliz. halbuki ki TİTCK ve Sıhhat Bakanlığı tarafınca epey olumlu bulduğumuz eğitim seminerleri düzenlenmişti. Fakat bu sorunu bir türlü aşamıyoruz. Kovid-19 pandemisinde akciğer tutulumu olan hastalara çabucak antibiyotik reçete eden meslektaşlarımız oluyor. Antibiyotik direncinin önlenmesi için evvela sıhhat çalışanlarının eğitilmesi kural.”
YANLIŞ KULLANIM VE REÇETELENDİRME
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Ali Ağaçfidan: “Antibiyotik bakterilere karşı kullanılan bir ilaç bulunmasına rağmen yanlış kullanım ve reçetelendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Kendisine antibiyotik reçete edilen biroldukca kişi de ilaca başlayıp birkaç gün daha sonra yarıda kesiyor ve bu biçimdelikle direnç oluşmasının önü açılıyor. Antibiyotik yazılacak hastaya öncesinde dirençli olup olmadığını gösteren antibiyogram testi yapılması gerekiyor.”
‘DİRENÇLİ MİKROORGANİZMALAR ÇARÇABUK BEŞERE GEÇİYOR’
İstanbul Aydın Üniversitesi Besin Güvenliği ve Beslenme Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haydar Özpınar ise şunları söylemiş oldu: “Kovid-19’dan evvel DNA tabanlı moleküler teknikler kullanarak yürüttüğümüz çalışmada İstanbul ve etrafından çok sayıda süt, peynir, kırmızı et, tavuk eti, balık ve zerzevat örnekleri toplayıp tahlil etmiştik. Çiğ süt ve tavuk etlerinde yüzde 30, sebzelerde yüzde 25, kırmızı ette yüzde 19 ve taze peynir örneklerinde ise yüzde 16 oranın antibiyotik dirençli mikroorganizmalara rastlamıştık. Hayvan bedeninde yaşayan patojen mikroorganizmalar antibiyotiklere karşı dirençli hale gelerek hayvansal eserlerle beşere geçtiği gibi hayvanın dışkı ve idrarı ile etrafa yayılarak su ve sebzelere bulaşıyor. bu biçimdelikle antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalar kolaylıkla insan bedenine geçiyor. Hayvanlarda çok antibiyotik kullanması da önlenmeli.”
Mert İnan – Kovid-19 periyodunda artan antibiyotik kullanmasına yönelik uzmanlardan hayli önemli ikazlar geldi. Yapılan son araştırmalarda dünya genelinde 1.2 milyon kişinin antibiyotik direnci niçiniyle hayatını yitirdiği sayılara yansırken, Türkiye’nin antibiyotik tüketiminde birinci basamaklarda yer alması ise tasalara niye oldu. Antibiyotik ilaçların reçetesiz satışı Türkiye’de Aralık 2014’te yasaklandı. Öncesinde isteyen herkes istediği kadar alabiliyor, isteyince yarıda bırakabiliyor, adeta tanıdıklarına ikram edebiliyordu. Uzmanlar, global ölçekte mevcut tüketimin devam etmesi durumunda 2050 yılında her üç saniyede bir kişinin antibiyotik direnci niçiniyle hayatını kaybedeceğini öngörüyor. Antibiyotik direnç oranlarının en düşük olduğu ülkeler İzlanda, Hollanda, Norveç ve İsveç olarak gösterilirken, Türkiye ise antibiyotik tüketiminde birinci basamaklarda yer alıyor. Milliyet’e konuşan enfeksiyon, mikrobiyolog ve viroloji uzmanları, yanlış antibiyotik kullanmasına karşı ikazlarda bulundu.
PANDEMİDE HEKİMLER YAZDI
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haluk Eraksoy: “Antibiyotik kullanması Kovid-19 periyodunda tırmanmış durumda. Pandemide çaresizlikten eli antibiyotik reçetesine giden meslektaşlarımız oldu. Biroldukça meslektaşımız Kovid-19’la eşlik eden bakteriyel enfeksiyon riski olabileceğini düşünerek o denli bir tedavi prosedürü tercih etti. Bu alışkanlık evvelce de vardı fakat pandemide güzelce artmış oldu. Antibiyotik reçetelendirilmesine yönelik meslek içi eğitimlerin aralıksız sürmesi gerekiyor. Bu hususta uzmanlık derneklerine de Sıhhat Bakanlığı’na da bakılırsav düşüyor.”
‘EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ŞART’
Koç Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Başkan Ergönül: “Maalesef tüm ikazlarımıza karşın antibiyotiklerin rastgele reçete edilmesinin önüne hala geçebilmiş değiliz. halbuki ki TİTCK ve Sıhhat Bakanlığı tarafınca epey olumlu bulduğumuz eğitim seminerleri düzenlenmişti. Fakat bu sorunu bir türlü aşamıyoruz. Kovid-19 pandemisinde akciğer tutulumu olan hastalara çabucak antibiyotik reçete eden meslektaşlarımız oluyor. Antibiyotik direncinin önlenmesi için evvela sıhhat çalışanlarının eğitilmesi kural.”
YANLIŞ KULLANIM VE REÇETELENDİRME
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Ali Ağaçfidan: “Antibiyotik bakterilere karşı kullanılan bir ilaç bulunmasına rağmen yanlış kullanım ve reçetelendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Kendisine antibiyotik reçete edilen biroldukca kişi de ilaca başlayıp birkaç gün daha sonra yarıda kesiyor ve bu biçimdelikle direnç oluşmasının önü açılıyor. Antibiyotik yazılacak hastaya öncesinde dirençli olup olmadığını gösteren antibiyogram testi yapılması gerekiyor.”
‘DİRENÇLİ MİKROORGANİZMALAR ÇARÇABUK BEŞERE GEÇİYOR’
İstanbul Aydın Üniversitesi Besin Güvenliği ve Beslenme Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haydar Özpınar ise şunları söylemiş oldu: “Kovid-19’dan evvel DNA tabanlı moleküler teknikler kullanarak yürüttüğümüz çalışmada İstanbul ve etrafından çok sayıda süt, peynir, kırmızı et, tavuk eti, balık ve zerzevat örnekleri toplayıp tahlil etmiştik. Çiğ süt ve tavuk etlerinde yüzde 30, sebzelerde yüzde 25, kırmızı ette yüzde 19 ve taze peynir örneklerinde ise yüzde 16 oranın antibiyotik dirençli mikroorganizmalara rastlamıştık. Hayvan bedeninde yaşayan patojen mikroorganizmalar antibiyotiklere karşı dirençli hale gelerek hayvansal eserlerle beşere geçtiği gibi hayvanın dışkı ve idrarı ile etrafa yayılarak su ve sebzelere bulaşıyor. bu biçimdelikle antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalar kolaylıkla insan bedenine geçiyor. Hayvanlarda çok antibiyotik kullanması da önlenmeli.”