Ayşegül’ün babası: Kızım ‘Pilot olacağım, göklerde uçacağım’ diyordu
Olay, 12 Temmuz’da Gebze ilçesi Pelitli Mahallesi’nde meydana geldi. Dershaniçin meskene dönen Ayşegül Aydın, kendisini takip eden Afganistan asıllı A.M. tarafınca ormana sürüklendi. Cinsel istismar teşebbüsünde bulunan A.M., kendisine direnen Ayşegül Aydın’ın boğazını sıkıp, başını taşa vurarak yaraladıktan daha sonra yol kenarına taşıdı.
Yoldan geçenlerin görüp ihbarda bulunması üzerine bölgeye gelen sıhhat grubu, Ayşegül Aydın’ı hastaneye kaldırdı. Olayla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında yakalanan A.M. ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gebze’de özel bir hastanede 132 gün boyunca ağır bakım ünitesinde tedavi nazarann Ayşegül Aydın, geçen hafta pazar günü gece saatlerinde ömrünü kaybetti.
‘CİĞERİMİ SÖKÜP TOPRAĞA VERDİM’
Meskeninin önünde taziyeleri kabul eden Metin Aydın, vakit zaman gözyaşı dökerek, “Kızım 4 ayda canını teslim etmek zorunda kaldı. 4 ay direndi lakin bir şeyi kalmamış. Yavrumu toprağa verdim, ciğerimi söktüm, toprağa verdim. Bundan daha sonra yaşar mıyım, yaşamaz mıyım, nasıl yaşarım, nasıl ayakta dururum, bilmiyorum. Ayşegül’üm gücüyle ayakta duruyordum, yavrum bana fazlaca büyük güç veriyordu, epey büyük güç veriyordu. Meleğimle epey büyük hayal kuruyordu. Kızım ‘Pilot olacağım baba, göklerde uçacağım’ diyordu. Artık yavrum, inşallah melek olup göklerde uçar” diye konuştu.
‘SÖZÜN BİTTİĞİ YER’
Bir insanın cürüm işleyeceği vakit canının alınacağını bilse bu işleri yapamayacağını belirten Aydın, şu biçimde konuştu:
“Yavrumun başına gelenlerin, öbür yavrularımızın başlarına gelmesin. Bilsin ki bir insan bir kabahat işleyeceği vakit, bilse ki canı alınacak, darağacına asılacak, kimse yapamaz. Milyonda değil, 10 milyonda bir kişi yapamaz. Yapsa da epey az, akli istikrarı yerinde olmayan lakin yapar. Muhakkak aklı başında, canının değerini bilen bir insan yapamaz. her insanın de canı fazlaca tatlıdır, canı tatlı olmayan hiç kimse yok. Şayet, bilseler ki bu ülkede idam var, bilseler ki bir çocuğu, bir bayanı, bir insanı durduk yere öldürenlere idam cezası var, boğazına ip takılacak, sandalyeye tekme vurulacak, kimse bu işleri yapamaz. Bu Azraillerin nereden çıkacağı belirli olmaz, Kadıköy’de de çıkar, Bostancı’da da çıkar, Ankara’da da çıkar, tahminen sizin oturduğunuz bir villanın yanı başında da çıkar. Ne olursunuz, şu idam cezasını getirin. Şu ülkede beşerler bilsin ki, ‘idam cezası var’ bunun latifesi yok, yanlış yapmaz, kimsenin ırzına geçemez, namusuna tecavüz edemez. Kelamın bittiği yer. Bundan daha sonrasını devletimize bırakıyorum. İnşallah, devletimiz bunları yapanın yanına kar bırakmaz.”
‘MEVCUT KANITLARA NAZARAN İDDİANAME HAZIRLANACAK’
Metin Aydın’ın avukatı İlknur Güngördü, iddianamenin çabucak hemen hazırlanmadığına belirterek, “Suçun mahiyetinin değişme ihtimaline binaen, savcılık kızımızın mevcut durumunu kıymetlendirerek iddianameyi hazırlamak istemişti. Şu an kızımız maalesef vefat ettiği için de artık mevcut duruma göre iddianame hazırlanacak. Ayşegül’ün birinci günden bu yana sözüne başvurulamamıştı, savcılık bu niçinle de kanıtları tam toplayabilmek için bekliyordu. Artık mevcut kanıt durumuna nazaran, savcılık davayı açıp iddianameyi hazırlayacak. Bundan daha sonraki süreçte dava esasen ağır cezada görülecek. İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte akabinde da yargılama süreci gerçekleşecek” dedi.
Olay, 12 Temmuz’da Gebze ilçesi Pelitli Mahallesi’nde meydana geldi. Dershaniçin meskene dönen Ayşegül Aydın, kendisini takip eden Afganistan asıllı A.M. tarafınca ormana sürüklendi. Cinsel istismar teşebbüsünde bulunan A.M., kendisine direnen Ayşegül Aydın’ın boğazını sıkıp, başını taşa vurarak yaraladıktan daha sonra yol kenarına taşıdı.
Yoldan geçenlerin görüp ihbarda bulunması üzerine bölgeye gelen sıhhat grubu, Ayşegül Aydın’ı hastaneye kaldırdı. Olayla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında yakalanan A.M. ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Gebze’de özel bir hastanede 132 gün boyunca ağır bakım ünitesinde tedavi nazarann Ayşegül Aydın, geçen hafta pazar günü gece saatlerinde ömrünü kaybetti.
‘CİĞERİMİ SÖKÜP TOPRAĞA VERDİM’
Meskeninin önünde taziyeleri kabul eden Metin Aydın, vakit zaman gözyaşı dökerek, “Kızım 4 ayda canını teslim etmek zorunda kaldı. 4 ay direndi lakin bir şeyi kalmamış. Yavrumu toprağa verdim, ciğerimi söktüm, toprağa verdim. Bundan daha sonra yaşar mıyım, yaşamaz mıyım, nasıl yaşarım, nasıl ayakta dururum, bilmiyorum. Ayşegül’üm gücüyle ayakta duruyordum, yavrum bana fazlaca büyük güç veriyordu, epey büyük güç veriyordu. Meleğimle epey büyük hayal kuruyordu. Kızım ‘Pilot olacağım baba, göklerde uçacağım’ diyordu. Artık yavrum, inşallah melek olup göklerde uçar” diye konuştu.
‘SÖZÜN BİTTİĞİ YER’
Bir insanın cürüm işleyeceği vakit canının alınacağını bilse bu işleri yapamayacağını belirten Aydın, şu biçimde konuştu:
“Yavrumun başına gelenlerin, öbür yavrularımızın başlarına gelmesin. Bilsin ki bir insan bir kabahat işleyeceği vakit, bilse ki canı alınacak, darağacına asılacak, kimse yapamaz. Milyonda değil, 10 milyonda bir kişi yapamaz. Yapsa da epey az, akli istikrarı yerinde olmayan lakin yapar. Muhakkak aklı başında, canının değerini bilen bir insan yapamaz. her insanın de canı fazlaca tatlıdır, canı tatlı olmayan hiç kimse yok. Şayet, bilseler ki bu ülkede idam var, bilseler ki bir çocuğu, bir bayanı, bir insanı durduk yere öldürenlere idam cezası var, boğazına ip takılacak, sandalyeye tekme vurulacak, kimse bu işleri yapamaz. Bu Azraillerin nereden çıkacağı belirli olmaz, Kadıköy’de de çıkar, Bostancı’da da çıkar, Ankara’da da çıkar, tahminen sizin oturduğunuz bir villanın yanı başında da çıkar. Ne olursunuz, şu idam cezasını getirin. Şu ülkede beşerler bilsin ki, ‘idam cezası var’ bunun latifesi yok, yanlış yapmaz, kimsenin ırzına geçemez, namusuna tecavüz edemez. Kelamın bittiği yer. Bundan daha sonrasını devletimize bırakıyorum. İnşallah, devletimiz bunları yapanın yanına kar bırakmaz.”
‘MEVCUT KANITLARA NAZARAN İDDİANAME HAZIRLANACAK’
Metin Aydın’ın avukatı İlknur Güngördü, iddianamenin çabucak hemen hazırlanmadığına belirterek, “Suçun mahiyetinin değişme ihtimaline binaen, savcılık kızımızın mevcut durumunu kıymetlendirerek iddianameyi hazırlamak istemişti. Şu an kızımız maalesef vefat ettiği için de artık mevcut duruma göre iddianame hazırlanacak. Ayşegül’ün birinci günden bu yana sözüne başvurulamamıştı, savcılık bu niçinle de kanıtları tam toplayabilmek için bekliyordu. Artık mevcut kanıt durumuna nazaran, savcılık davayı açıp iddianameyi hazırlayacak. Bundan daha sonraki süreçte dava esasen ağır cezada görülecek. İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte akabinde da yargılama süreci gerçekleşecek” dedi.