Babaların yarısı çocuğu tuvalete hiç götürmedi
LİDER YILMAZ Ankara – Arıkan kurula yaptığı sunumda, fiyatsız yapılan konut işlerinde daha hayli bayanların yer aldığını bu niçinle kız çocuklarının okula gitme imkanlarının da kısıtlandığını söylemiş oldu. Kovid-19 salgını sürecinde de kız çocuklarının okula gitmek yerine konutta kalarak hasta, yaşlı, çocuk bakamı ve konut işlerinde yardımcı olduğu gerçeği ile karşılaştıklarını lisana getiren Arıkan, 10-14 yaş ortası kız çocuklarının erkek çocuklarına oranla mesken işlerine haftada 21 saat daha fazla vakit ayırdığını kaydetti. Arıkan, “Özellikle annenin iş gücü piyasasına etkin katıldığı ailelerde çocuk sıhhat, bakım ve eğitim hizmetlerine erişim oranları artıyor. Çalışan annelerle büyüyen çocuklarda; maksat çizme, şiddetsiz bağlantı, kendini tanıma ve tabir etme üzere temel hünerlerinde bir artış olduğunu, daha sağlıklı toplumsallaşma yaşadıklarını görüyoruz” dedi.
‘Şiddeti tetikliyor’
Arıkan, aile ortasındaki bakım hizmetlerinin hanımın nazaranvi olarak görülmesinin aile içi şiddette de yer alan bir faktör olarak karşılarını çıktığı söylemiş oldu. Arıkan, “Türkiye Nüfus Sıhhat Araştırması’nın datalarına bakılırsa, Türkiye’de bayanların yüzde 6’sı şayet çocuk bakımını ihmal ederse eşi tarafınca fizikî şiddete uğramasının haklı olduğunu düşünüyor” tabirlerini kullandı. Arıkan, UNICEF olarak erişilebilir çocuk bakımı ve eğitimi sistemlerinin güçlendirildiği, kamunun ve özel kesimin aile dostu siyasetleri teşvik ettiği bir yapı, bu çerçevede de dört değişim ve dört siyaset önerdiklerini aktarırken şöyleki konuştu: “Annelik değil, ebeveyn müsaadesinden kelam etmeliyiz. Yalnızca altyapı hizmetlerine değil, o hizmetlerde çalışan insanların yaklaşımlarının ve kapasitelerinin güçlendirilmesine yönelik bir yaklaşım izlemeliyiz. Anneye ya da babaya ya da yalnızca devlete sorumluluk yükleyen değil; iş dünyasının, sivil toplumun, hükûmetin ve ailenin eşit sorumluluğu olan dörtlü bir yapıyı gözetmeliyiz. Bu çerçeve içerisinde de dört siyaset teklifinin birincisi müsaade konusu. İş muhafazalı yani müsaadeden daha sonra iş kaybetme tehlikesinin katiyen olmadığı, tamamı fiyatlandırılmış ve en az 18 hafta olarak düzenlenmeli.”
Babalar ilgilenmiyor
Babaların çocuğun gelişmenine katkısına ait araştırmalara da değinen Arıkan, Türkiye’deki babaların neredeyse yarısının çocuğunu hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı hiç çocuğunun altını değiştirmediğini, yüzde 35’inin çocuğunun tırnaklarını hiç kesmediğini, maaşlı çalışan babaların yüzde 56.3’ünün babalık müsaadesini kullanmadıklarını bildirdi.
LİDER YILMAZ Ankara – Arıkan kurula yaptığı sunumda, fiyatsız yapılan konut işlerinde daha hayli bayanların yer aldığını bu niçinle kız çocuklarının okula gitme imkanlarının da kısıtlandığını söylemiş oldu. Kovid-19 salgını sürecinde de kız çocuklarının okula gitmek yerine konutta kalarak hasta, yaşlı, çocuk bakamı ve konut işlerinde yardımcı olduğu gerçeği ile karşılaştıklarını lisana getiren Arıkan, 10-14 yaş ortası kız çocuklarının erkek çocuklarına oranla mesken işlerine haftada 21 saat daha fazla vakit ayırdığını kaydetti. Arıkan, “Özellikle annenin iş gücü piyasasına etkin katıldığı ailelerde çocuk sıhhat, bakım ve eğitim hizmetlerine erişim oranları artıyor. Çalışan annelerle büyüyen çocuklarda; maksat çizme, şiddetsiz bağlantı, kendini tanıma ve tabir etme üzere temel hünerlerinde bir artış olduğunu, daha sağlıklı toplumsallaşma yaşadıklarını görüyoruz” dedi.
‘Şiddeti tetikliyor’
Arıkan, aile ortasındaki bakım hizmetlerinin hanımın nazaranvi olarak görülmesinin aile içi şiddette de yer alan bir faktör olarak karşılarını çıktığı söylemiş oldu. Arıkan, “Türkiye Nüfus Sıhhat Araştırması’nın datalarına bakılırsa, Türkiye’de bayanların yüzde 6’sı şayet çocuk bakımını ihmal ederse eşi tarafınca fizikî şiddete uğramasının haklı olduğunu düşünüyor” tabirlerini kullandı. Arıkan, UNICEF olarak erişilebilir çocuk bakımı ve eğitimi sistemlerinin güçlendirildiği, kamunun ve özel kesimin aile dostu siyasetleri teşvik ettiği bir yapı, bu çerçevede de dört değişim ve dört siyaset önerdiklerini aktarırken şöyleki konuştu: “Annelik değil, ebeveyn müsaadesinden kelam etmeliyiz. Yalnızca altyapı hizmetlerine değil, o hizmetlerde çalışan insanların yaklaşımlarının ve kapasitelerinin güçlendirilmesine yönelik bir yaklaşım izlemeliyiz. Anneye ya da babaya ya da yalnızca devlete sorumluluk yükleyen değil; iş dünyasının, sivil toplumun, hükûmetin ve ailenin eşit sorumluluğu olan dörtlü bir yapıyı gözetmeliyiz. Bu çerçeve içerisinde de dört siyaset teklifinin birincisi müsaade konusu. İş muhafazalı yani müsaadeden daha sonra iş kaybetme tehlikesinin katiyen olmadığı, tamamı fiyatlandırılmış ve en az 18 hafta olarak düzenlenmeli.”
Babalar ilgilenmiyor
Babaların çocuğun gelişmenine katkısına ait araştırmalara da değinen Arıkan, Türkiye’deki babaların neredeyse yarısının çocuğunu hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı hiç çocuğunun altını değiştirmediğini, yüzde 35’inin çocuğunun tırnaklarını hiç kesmediğini, maaşlı çalışan babaların yüzde 56.3’ünün babalık müsaadesini kullanmadıklarını bildirdi.