Balık da turizmci de gerilimden kurtuluyor
Başkan Yılmaz- Ankara / Turizm dalının şikayetçi olduğu balık çiftlikleri, turizmin ve etkin kent hayatının olduğu koylardan çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdürü Mustafa Atalay, balık çiftliklerinin koylardan çıkarılmaya başlandığını açıklayarak, turizm dalı ve kıyılardaki yerleşim ünitelerini rahatlattı.TBMM Sanayi ve Ticaret Komitesi’nde konuşan Atalay, ormanların kıyı kesitlerinde balık işletmelerine müsaade verilmesine ait düzenlemenin balıkçılık kesimini olumlu istikamette etkileyeceğini kaydetti. Alabalık üzere balıkların soğuk suya muhtaçlığı olduğu için orman içi sularda yetiştirildiğine dikkat çeken Atalay, kıyı kısmında midye ve istiridye yetiştiriciliğini teşvik edeceklerini deklare etti. Atalay şöyleki konuştu:
‘İstiridye üretimi yok’
“Midye ve istiridye tabiatta denizi koruyan en değerli canlılardandır. Suyu süzerek beslenirler, suyun kirliliğini engellerler. niye pekala, orman alanına gereksinim duyuluyor? Denizde de olsa bunların kent haricinde etrafın pak olduğu yerlerde yapılması gerekir. ötürüsıyla karaya bir ilişkisinin olması gerekiyor. Midye ekonomik bir cinstir lakin istiridye daha ekonomik bir cinstir. Şu anda Türkiye’de hiç üretimi yok. Bakanlık olarak bunu destekliyoruz. İspanya’da 4 bin civarında midye tesisi var. Ülkemizde 5 ile 10 içinde, gittikçe artacak. Midye yetiştiriciliği, bilhassa istiridye tesisi hiç yok, kurulmasını tavsiye ediyoruz, yer bulamadığı için. Kentlerde kent baskısı altında üreyemiyor. Mecburen bunların da kıyıya yapılı olması lazım. Bunda tereddüt edilmemeli.”
Balık kuluçkalarının kent, sanayi ve turizm tesisi ve plaj üzere faal alanlarda gerilime girdiğini ve randıman alınamadığını lisana getiren Atalay, şöyleki devam etti: “esasen kentlerin, plajların ve turizm alanlarının haricinde yapılıyor, bu canlıların üretilmesine imkân sağlamak için illaki kıyıya yakın yerlerde olması gerekiyor. ‘Ormandaki tesisler nelerdir?’ dediğimiz vakit, balığın bilhassa kuluçkahanesi… ‘Kuluçkahane’ rastgele bir sanayi tesisinin bulunmadığı, pak suyun aktığı ve sessiz, mümkün olduğu kadar gerilim oluşturacak etkenlerden, gürültüden uzak ve pak suyun bulunduğu yerde yumurtalar çıkarılır ve büyütme havuzlarına alınır. Rastgele bir sanayi tesisiyle de ilişkisi bulunmamaktadır.”
25 tesis üç koydan çıkarıldı
Atalay balık üretim çiftliklerinin kıyıya 1.1 kilometreden daha yakın olamayacağına dikkat çekerek, “Alabalık ve somon da dâhil. Son senelerda verdiğimiz müsaadelerin hiç biri 2 kilometreden daha yakında değil. Karadeniz’de de yeni somon çiftlikleri tahminen 3 kilometre, 4 kilometre açığa veriliyor” dedi. Üretim çiftliklerinin koylardan çıkmakta olduklarını belirten Atalay, “örneğin, Bodrum tarafında 25 tesis, 3 koydan çıkarıldı. Turizmden yahut kalabalık bölgelerden ne kadar uzaklaşırlarsa balık çiftliği üreticileri de o kadar mutlu oluyorlar” dedi.
Başkan Yılmaz- Ankara / Turizm dalının şikayetçi olduğu balık çiftlikleri, turizmin ve etkin kent hayatının olduğu koylardan çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdürü Mustafa Atalay, balık çiftliklerinin koylardan çıkarılmaya başlandığını açıklayarak, turizm dalı ve kıyılardaki yerleşim ünitelerini rahatlattı.TBMM Sanayi ve Ticaret Komitesi’nde konuşan Atalay, ormanların kıyı kesitlerinde balık işletmelerine müsaade verilmesine ait düzenlemenin balıkçılık kesimini olumlu istikamette etkileyeceğini kaydetti. Alabalık üzere balıkların soğuk suya muhtaçlığı olduğu için orman içi sularda yetiştirildiğine dikkat çeken Atalay, kıyı kısmında midye ve istiridye yetiştiriciliğini teşvik edeceklerini deklare etti. Atalay şöyleki konuştu:
‘İstiridye üretimi yok’
“Midye ve istiridye tabiatta denizi koruyan en değerli canlılardandır. Suyu süzerek beslenirler, suyun kirliliğini engellerler. niye pekala, orman alanına gereksinim duyuluyor? Denizde de olsa bunların kent haricinde etrafın pak olduğu yerlerde yapılması gerekir. ötürüsıyla karaya bir ilişkisinin olması gerekiyor. Midye ekonomik bir cinstir lakin istiridye daha ekonomik bir cinstir. Şu anda Türkiye’de hiç üretimi yok. Bakanlık olarak bunu destekliyoruz. İspanya’da 4 bin civarında midye tesisi var. Ülkemizde 5 ile 10 içinde, gittikçe artacak. Midye yetiştiriciliği, bilhassa istiridye tesisi hiç yok, kurulmasını tavsiye ediyoruz, yer bulamadığı için. Kentlerde kent baskısı altında üreyemiyor. Mecburen bunların da kıyıya yapılı olması lazım. Bunda tereddüt edilmemeli.”
Balık kuluçkalarının kent, sanayi ve turizm tesisi ve plaj üzere faal alanlarda gerilime girdiğini ve randıman alınamadığını lisana getiren Atalay, şöyleki devam etti: “esasen kentlerin, plajların ve turizm alanlarının haricinde yapılıyor, bu canlıların üretilmesine imkân sağlamak için illaki kıyıya yakın yerlerde olması gerekiyor. ‘Ormandaki tesisler nelerdir?’ dediğimiz vakit, balığın bilhassa kuluçkahanesi… ‘Kuluçkahane’ rastgele bir sanayi tesisinin bulunmadığı, pak suyun aktığı ve sessiz, mümkün olduğu kadar gerilim oluşturacak etkenlerden, gürültüden uzak ve pak suyun bulunduğu yerde yumurtalar çıkarılır ve büyütme havuzlarına alınır. Rastgele bir sanayi tesisiyle de ilişkisi bulunmamaktadır.”
25 tesis üç koydan çıkarıldı
Atalay balık üretim çiftliklerinin kıyıya 1.1 kilometreden daha yakın olamayacağına dikkat çekerek, “Alabalık ve somon da dâhil. Son senelerda verdiğimiz müsaadelerin hiç biri 2 kilometreden daha yakında değil. Karadeniz’de de yeni somon çiftlikleri tahminen 3 kilometre, 4 kilometre açığa veriliyor” dedi. Üretim çiftliklerinin koylardan çıkmakta olduklarını belirten Atalay, “örneğin, Bodrum tarafında 25 tesis, 3 koydan çıkarıldı. Turizmden yahut kalabalık bölgelerden ne kadar uzaklaşırlarsa balık çiftliği üreticileri de o kadar mutlu oluyorlar” dedi.