‘Bayrağı papaz değil, belediye lideri dikti’
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul – Ege Denizi’nde iki komşu devlet Yunanistan ile Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren Kardak Krizi’nin üzerinden 26 yıl geçti. 31 Ocak 1996 tarihinde Türk askerinin Batı Kardak’a çıkarak Yunan bayrağını indirmesiyle sonuçlanan krizi inceleyen Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, Çanakkale’den İsrail’in Aşdod limanına çimento götüren Türk gemisi Figen Akat’ın tesadüfen Batı Kardak’a çıkmasıyla gelişen 37 günlük kriz sürecini anlattı. ABD’nin müdahil olmasıyla memleketler arası boyut kazanan Kardak krizinin, silahlı çatışma riski yüksek askeri bir harekât kararı Türk tarafının kesin zaferiyle sonuçlandığını vurgulayan Bora Serdar, bayrağı dikmekten epeyce müdafaa zorunluluğunun ruhsal savaşı kazandırdığını söylemiş oldu. Serdar, Kardak krizinde kırılma noktasının 25 Ocak 1995 günü Kalimnos Belediye Lideri Dimitris Diakomihalis dâhil dört kişilik bir grubun Batı Kardak’a Yunan bayrağı dikmesiyle yaşandığını söylemiş oldu.
Bora Serdar, Milliyet’e o günlerde yaşananları anlattı:
“Geminin 25 Aralık’ta karaya oturmasıyla gösterilen tüm gayretler, sorunu diplomasi yoluyla çözmek üzerine heyetiydi. Fakat, bilinenin bilakis Batı ve Doğu Kardak’a askeri tim çıkartılarak işgal edilmesi iki ülkenin silahlı kuvvetlerini karşı karşıya getirdi. 27 Ocak’ta, Batı Kardak’ta dikili Yunan bayrağının Türk basın mensupları tarafınca indirilmesi daha sonrası, Yunan askeri bot işçisinin 28 Ocak’ta tekrar yerine diktiği Yunan bayrağı o geceden itibaren Yunan OYK timi tarafınca korundu. 29 Ocak sabahı Batı Kardak’taki OYK timi değiştirilirken, tıpkı saatlerde Theofilos Milatos ve iki basın mensubu Doğu Kardak’a çıkarak Yunan bayrağı dikti. Papaz, sivil halk ve basın öğle sularında geldikleri birebir tekne ile bir defa daha Doğu Kardak’a çıkarak fotoğraf çektirdi akabinde Doğu Kardak’a OYK timi çıktı. bu biçimdece iki ada da işgal edildi. 30 Ocak sabahı Batı Kardak, OYK timinin yerine öteki tim konulamadığı için boş kaldı. Yunanistan’ın kaybettiği an bu andı. İnal Batu’nun Batı Kardak’a asker çıkaralım teklifi de bu biçimdece mana kazandı. Yoksa Batı Kardak’ta silahlı çatışma kaçınılmazdı.”
‘Megola İdea yansıması’
Yunanistan’ın 1830 yılında bağımsızlığını kazandıktan daha sonra 5 defa büyüdüğünü söyleyen Bora Serdar, “166 yıl daha sonra Yunanistan’ın Kardak üzerinden yürüttüğü siyaset, aslında yüzsenelerdır uygulamak istediği Megola İdea’nın yansımasıydı” dedi. Serdar, “Yunanistan’ın Kardak üzerinden yürüttüğü siyaset, aslında yüzyılladır uygulamak istediği Megola İdea’nın yansımasıdır. ‘Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada (EGAYDAAK)’ konusu gündeme geldikçe deniz alanında büyüme hedefleyen Yunanistan harekete geçmiştir. Megalo İdea fikri Kardak’ta ortaya çıktı ancak Avrupa’dan dayanak alan Yunanistan’ın bu doktrini Kardak’ta duvara çarptı. Bu hayali söndüren siyasi ve askeri muvaffakiyetin ardında, siyasi irade ile Deniz Kuvvetleri ve TSK’nın başarılı ve istikrarlı iş birliğidir” diye konuştu.
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul – Ege Denizi’nde iki komşu devlet Yunanistan ile Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren Kardak Krizi’nin üzerinden 26 yıl geçti. 31 Ocak 1996 tarihinde Türk askerinin Batı Kardak’a çıkarak Yunan bayrağını indirmesiyle sonuçlanan krizi inceleyen Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, Çanakkale’den İsrail’in Aşdod limanına çimento götüren Türk gemisi Figen Akat’ın tesadüfen Batı Kardak’a çıkmasıyla gelişen 37 günlük kriz sürecini anlattı. ABD’nin müdahil olmasıyla memleketler arası boyut kazanan Kardak krizinin, silahlı çatışma riski yüksek askeri bir harekât kararı Türk tarafının kesin zaferiyle sonuçlandığını vurgulayan Bora Serdar, bayrağı dikmekten epeyce müdafaa zorunluluğunun ruhsal savaşı kazandırdığını söylemiş oldu. Serdar, Kardak krizinde kırılma noktasının 25 Ocak 1995 günü Kalimnos Belediye Lideri Dimitris Diakomihalis dâhil dört kişilik bir grubun Batı Kardak’a Yunan bayrağı dikmesiyle yaşandığını söylemiş oldu.
Bora Serdar, Milliyet’e o günlerde yaşananları anlattı:
“Geminin 25 Aralık’ta karaya oturmasıyla gösterilen tüm gayretler, sorunu diplomasi yoluyla çözmek üzerine heyetiydi. Fakat, bilinenin bilakis Batı ve Doğu Kardak’a askeri tim çıkartılarak işgal edilmesi iki ülkenin silahlı kuvvetlerini karşı karşıya getirdi. 27 Ocak’ta, Batı Kardak’ta dikili Yunan bayrağının Türk basın mensupları tarafınca indirilmesi daha sonrası, Yunan askeri bot işçisinin 28 Ocak’ta tekrar yerine diktiği Yunan bayrağı o geceden itibaren Yunan OYK timi tarafınca korundu. 29 Ocak sabahı Batı Kardak’taki OYK timi değiştirilirken, tıpkı saatlerde Theofilos Milatos ve iki basın mensubu Doğu Kardak’a çıkarak Yunan bayrağı dikti. Papaz, sivil halk ve basın öğle sularında geldikleri birebir tekne ile bir defa daha Doğu Kardak’a çıkarak fotoğraf çektirdi akabinde Doğu Kardak’a OYK timi çıktı. bu biçimdece iki ada da işgal edildi. 30 Ocak sabahı Batı Kardak, OYK timinin yerine öteki tim konulamadığı için boş kaldı. Yunanistan’ın kaybettiği an bu andı. İnal Batu’nun Batı Kardak’a asker çıkaralım teklifi de bu biçimdece mana kazandı. Yoksa Batı Kardak’ta silahlı çatışma kaçınılmazdı.”
‘Megola İdea yansıması’
Yunanistan’ın 1830 yılında bağımsızlığını kazandıktan daha sonra 5 defa büyüdüğünü söyleyen Bora Serdar, “166 yıl daha sonra Yunanistan’ın Kardak üzerinden yürüttüğü siyaset, aslında yüzsenelerdır uygulamak istediği Megola İdea’nın yansımasıydı” dedi. Serdar, “Yunanistan’ın Kardak üzerinden yürüttüğü siyaset, aslında yüzyılladır uygulamak istediği Megola İdea’nın yansımasıdır. ‘Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada (EGAYDAAK)’ konusu gündeme geldikçe deniz alanında büyüme hedefleyen Yunanistan harekete geçmiştir. Megalo İdea fikri Kardak’ta ortaya çıktı ancak Avrupa’dan dayanak alan Yunanistan’ın bu doktrini Kardak’ta duvara çarptı. Bu hayali söndüren siyasi ve askeri muvaffakiyetin ardında, siyasi irade ile Deniz Kuvvetleri ve TSK’nın başarılı ve istikrarlı iş birliğidir” diye konuştu.