Bekaret dedikodusu cinayeti! Beraat sonucu müebbete döndü
Arnavutköy’de 5 Şubat 2004’te gerçekleşen olay daha sonrası hazırlanan iddianameye nazaran, 16 yaşındaki Dilek Tuncel ile nişanlısı Güner B. ile askere gitmedilk evvel nişanlandı. Güner B., nişanlısı öldürülmeden iki gün evvel evlilik hazırlıklarını konuşmak için ailesinin konutuna gitti. Maktülenin annesi Güner B’ye, “Oğlum sen askerdeyken, İstek konutun çatısında çamaşır asarken çatıdan yere düşmüş. Bu esnada kızlığı bozuldu. Sen erkek adamsın. Gerdek gecesinde kolunu az kesersin kan akıtırsın. Bu olayı fazla büyütme” dedi.
Bunu duyar duymaz şok yaşayan Güner B. de “Niye benim büyüklerime haber vermediniz. Muayene ettireceğim. Kaza kararı olduğu ortaya çıkarsa evlenirim” dedi. İddianameye bakılırsa olayı duyan ve olay tarihinde 23 yaşında olan ağabey Şener Tuncel, bu iddiayı kardeşi Arzu’ya sordu. Dilek da ağlayarak, “Bakireyim. kimselerle bağım olmadı. Komşular bana iftira atıyor” dedi. Lakin İstek Tuncel’in yakınlarına öldürüleceğini söylemiş olduği anlatıldığı iddianamede, “çevredekilerin dedikoduları niçiniyle cinayete kurban gideceğini bildiği, sonrasındasındasında maktülenin ağabeyi Şener Tuncel’in jandarmaya maktulün kayıp olduğu istikametinde ihbarda bulunduğu ve maktülenin meskenlerine yürüme arasında boş bir yerde 17 yerinden delici ve kesici aletle yaralanmış biçimde canavarca hisle öldürülmüş biçimde bulunduğu” anlatıldı.
16 YIL daha sonra GELEN İHBAR MEKTUBU ÜZERİNE EVRAK YİNE ELE ALINDI
Soruşturmayı yürüten savcılığa hadiseden 16 yıl daha sonra “5 Şubat 2004 tarihinde Gaziosmanpaşa’ya bağlı Boğazköy Atatürk Mahallesi 9. Sokaktan M. Sait Tuncel’in kızı Dilek Tuncel, ağabeyi Şenol ve Yemlihan tarafınca bıçakla öldürüp cemevi mevkisine atıldı. Öldürme niçini bu kız halasının oğlu Ö.K. tarafınca gebe kalmış ve Ö.K. şu anda Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kaşıkçı köyünde oturuyor. bu biçimde bir olay olduktan daha sonra biz mahalle sakinleri olarak seyirci kalmaktan rahatsız oluyoruz. Bunun için bir kaç defa karakola haber verdiğimiz üzere hiç kimse ilgilenmedi. Son devayı kıymetli makamınıza bildirmek zorunda kaldık” yazılı bir ihbar mektubu ulaştı. Bu ihbar mektubu üzerine savcılık, belgeyi bir daha ele aldı. İstek’in halasının oğlu Ö.K’nin sözü alındı. Ö.K. “1999-2000 senelerında maktulenin İstanbul’daki babasının meskeninde kaldığını, lakin maktule ile ortalarında duygusal yahut cinsel rastgele bir bağlantısı olmadığını, öldürüldüğü gün köyde olduğunu, nasıl öldürüldüğünü bilmediğini” söylemiş oldu.
AİLE, NİŞANLISININ HEKİM ISRARINDAN RAHATSIZ OLDU
İddianamede, kanıtlara nazaran nişanlısıyla evlenmek üzere olan maktülenin etrafında komşular tarafınca yapılan dedikodularda bakire olmadığı, kızlığının bozuk olduğu formunda söylentiler çıkınca bunların ailesini rahatsız ettiği, o yüzden bir an evvel maktüleyi nişanlısıyla evlendirip mevzunun kapanmasını istedikleri, İstek’in çamaşır asarken düşüp kızlığının bozulduğuna inanmayan nişanlısının doktora götürme ısrarından da ailenin rahatsız olduğu vurgulandı. Cinayet gecesi nişanlısını bu ısrarından vazveçirmeye çalıştıkları, fakat nişanlısının kararlı olduğu, maktülenin ağabeylerinin de bakire olmadığı çıkarsa namuslarının kirleneceği, etrafa rezil olacakları, utanacakları yahut ailenin onurlarının kırılacağı fikriyle ve töre baskısıyla maktulenin kızlık muayenesi için doktora gdolayıleceği gün maktüleyi öldürdükleri kaydedildi.
OTOPSİ RAPORUNA NAZARAN BAKİRE ÇIKTI
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, otopsi raporuna bakılırsa İstek’in bakire olduğunun tespit edildiğini belirledi. Ayrıyeten maktulenin öldürüldüğü gece Şener ve Yemlihan Tuncel ile yakın akrabaları olan Sebahattin içinde ağır bir biçimde telefon görüşmeleri olduğu da vurgulandı. İddianamede, “Sonuç olarak bakire olan maktulenin bakire olmadığı kanısıyla töre saikiyle canavarca hisle kesici ve delici aletle 17 yerinden faydalanmak suretiyle öldürüldüğü anlaşılmıştır” denildi. Sanık ağabeyler Şener Tuncel ve Yemlihan Tuncel’in “Töre saiki, canavarca his, taammüden, tasarlayarak, kendini savunamayacak durumda kişi öldürme” kabahatlerinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusları istendi.
LOKAL MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Yapılan yargılama sonunda İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Kasım 2020’de her iki ağabeyin de hatası işlediklerine dair kesin bir kanıt bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verdi. Bu karara karşı Aile Bakanlığı avukatı tarafınca itiraz edildi.
ÜST MAHKEMEDE DURUŞMA YAPILDI
İstinaf başvurusunu kabul eden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde bugün duruşma yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık Şener Tuncel ve şikayetçi Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
BERAATİNİN ONANMASINI İSTEDİ
Sanık Şener Tuncel savunmasında, kızkardeşini kimin öldürdüğünü bilmediğini belirterek “İhbar mektuplarını kim yollamışsa bu kabahatle ilişkisi olabilir. Birinci derece mahkemesinin sonucu yerindedir, beraat karanın onanmasını isterim” dedi. Olay gününün sorulması üzerine sanık Tuncel, “Evde konuğumuz vardı. Annem, babam, kız kardeşim İstek ve eşimle birlikte ailecek yemek yedik. Gece 12’de eşimle odamıza çekildik. Babamla annem sabah namazına kalkmışlar, kız kardeşimin odasında olmadığını fark etmişler. Akrabalardan soruşturduk. Lakin kardeşimi bulamadık. Arnavutköy Jandarma Karakolu’na kayıp ihbarında bulundum” biçiminde konuştu. Sanık Tuncel, olay günü rastgele bir ses duyup duymadığına ait de hiç bir gürültü duymadığını, yorgun olduğu için yattığını söylemiş oldu.
“HER İKİ AĞABEY DE CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz her iki sanığın sözlerinin çelişkili olduğunu, kız kardeşlerini öldürme cürmünün sabit olduğunu belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
SAVCI BİR AĞABEYİN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Savcı temel hakkındaki mütalaasında, maktülün Güner B. ile nişanlı olduğu, meskende çamaşır asarken yere düşme kararı kızlığının bozulduğu ve bu hususta rapor alındığı argümanlarını nişanlısına söylenmesi niçiniyle aile ortasında konuşmaların olduğu, olay gecesi saat 23.00’a kadar maktülün de ailesinin meskende bulunduğundan kuşku olmadığı kaydedildi. 5 Şubat 2004 tarihinde ağabey Şener Tuncel’in kayıp ihbarında bulunduğu, maktülenin de birebir gün meskenlerine yürüme aralığında kıyafetleri ve ayağında terlik bulunduğu biçimde 17 yerinden bıçaklanmış biçimde bulunduğu açıklandı. Sanık Şener Tuncel’in kardeşine ve çocuğa yönelik öldürme aksiyonu niçiniyle eski TCK uyarınca cezalandırılması talep edildi. Şener Tuncel hakkında isimli denetim sonucu verilmesi de istendi. Başka kardeş Yemlihan Tuncel’in ise suça iştirak ettiği tarafında kanıt elde edilemediğinden cezalandırılmasını gerektirir kanıt elde edilemediğinden istinaf müracaatının reddini talep etti.
“ÖLDÜRMEDİM”
Şenel Tuncel mütalaaya karşı savunmasında, “Kardeşimi öldürmedim” diyerek mütalaaya katılmadığını belirtti.
MÜEBBET MAHPUS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Şenel Tuncel’i hakkında kardeşini öldürme kabahatinden verilen beraat sonucunın kaldırılmasına karar verdi. Cürmün işlendiği tarihte eski TCK’nin yürürlükte olması ve bir daha yasa gereği lehine olan yasa uygulanarak 765 sayılı TCK’nin 449/1. hususu uyarınca müebbet ağır mahpus cezasına çarptırıldı. Heyet, Şenel Tuncel hakkında pişmanlık duymadığı nedeni öne sürülerek indirim uygulamadı ve yurtdışına çıkış yasağı da koydu.
BAŞKA AĞABEYİN BERAATİ DEVAM
Mahkeme heyeti, sanık Yemlihan Tuncel hakkında “Nitelikli öldürme” kabahatinden kâfi kanıt elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, savunmasının inandırıcı bulunduğu ve bu kararda isabetsizlik görülmediği belirtilerek bu sanık istikametinden istinaf müracaatının reddine karar verildi.
Arnavutköy’de 5 Şubat 2004’te gerçekleşen olay daha sonrası hazırlanan iddianameye nazaran, 16 yaşındaki Dilek Tuncel ile nişanlısı Güner B. ile askere gitmedilk evvel nişanlandı. Güner B., nişanlısı öldürülmeden iki gün evvel evlilik hazırlıklarını konuşmak için ailesinin konutuna gitti. Maktülenin annesi Güner B’ye, “Oğlum sen askerdeyken, İstek konutun çatısında çamaşır asarken çatıdan yere düşmüş. Bu esnada kızlığı bozuldu. Sen erkek adamsın. Gerdek gecesinde kolunu az kesersin kan akıtırsın. Bu olayı fazla büyütme” dedi.
Bunu duyar duymaz şok yaşayan Güner B. de “Niye benim büyüklerime haber vermediniz. Muayene ettireceğim. Kaza kararı olduğu ortaya çıkarsa evlenirim” dedi. İddianameye bakılırsa olayı duyan ve olay tarihinde 23 yaşında olan ağabey Şener Tuncel, bu iddiayı kardeşi Arzu’ya sordu. Dilek da ağlayarak, “Bakireyim. kimselerle bağım olmadı. Komşular bana iftira atıyor” dedi. Lakin İstek Tuncel’in yakınlarına öldürüleceğini söylemiş olduği anlatıldığı iddianamede, “çevredekilerin dedikoduları niçiniyle cinayete kurban gideceğini bildiği, sonrasındasındasında maktülenin ağabeyi Şener Tuncel’in jandarmaya maktulün kayıp olduğu istikametinde ihbarda bulunduğu ve maktülenin meskenlerine yürüme arasında boş bir yerde 17 yerinden delici ve kesici aletle yaralanmış biçimde canavarca hisle öldürülmüş biçimde bulunduğu” anlatıldı.
16 YIL daha sonra GELEN İHBAR MEKTUBU ÜZERİNE EVRAK YİNE ELE ALINDI
Soruşturmayı yürüten savcılığa hadiseden 16 yıl daha sonra “5 Şubat 2004 tarihinde Gaziosmanpaşa’ya bağlı Boğazköy Atatürk Mahallesi 9. Sokaktan M. Sait Tuncel’in kızı Dilek Tuncel, ağabeyi Şenol ve Yemlihan tarafınca bıçakla öldürüp cemevi mevkisine atıldı. Öldürme niçini bu kız halasının oğlu Ö.K. tarafınca gebe kalmış ve Ö.K. şu anda Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Kaşıkçı köyünde oturuyor. bu biçimde bir olay olduktan daha sonra biz mahalle sakinleri olarak seyirci kalmaktan rahatsız oluyoruz. Bunun için bir kaç defa karakola haber verdiğimiz üzere hiç kimse ilgilenmedi. Son devayı kıymetli makamınıza bildirmek zorunda kaldık” yazılı bir ihbar mektubu ulaştı. Bu ihbar mektubu üzerine savcılık, belgeyi bir daha ele aldı. İstek’in halasının oğlu Ö.K’nin sözü alındı. Ö.K. “1999-2000 senelerında maktulenin İstanbul’daki babasının meskeninde kaldığını, lakin maktule ile ortalarında duygusal yahut cinsel rastgele bir bağlantısı olmadığını, öldürüldüğü gün köyde olduğunu, nasıl öldürüldüğünü bilmediğini” söylemiş oldu.
AİLE, NİŞANLISININ HEKİM ISRARINDAN RAHATSIZ OLDU
İddianamede, kanıtlara nazaran nişanlısıyla evlenmek üzere olan maktülenin etrafında komşular tarafınca yapılan dedikodularda bakire olmadığı, kızlığının bozuk olduğu formunda söylentiler çıkınca bunların ailesini rahatsız ettiği, o yüzden bir an evvel maktüleyi nişanlısıyla evlendirip mevzunun kapanmasını istedikleri, İstek’in çamaşır asarken düşüp kızlığının bozulduğuna inanmayan nişanlısının doktora götürme ısrarından da ailenin rahatsız olduğu vurgulandı. Cinayet gecesi nişanlısını bu ısrarından vazveçirmeye çalıştıkları, fakat nişanlısının kararlı olduğu, maktülenin ağabeylerinin de bakire olmadığı çıkarsa namuslarının kirleneceği, etrafa rezil olacakları, utanacakları yahut ailenin onurlarının kırılacağı fikriyle ve töre baskısıyla maktulenin kızlık muayenesi için doktora gdolayıleceği gün maktüleyi öldürdükleri kaydedildi.
OTOPSİ RAPORUNA NAZARAN BAKİRE ÇIKTI
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, otopsi raporuna bakılırsa İstek’in bakire olduğunun tespit edildiğini belirledi. Ayrıyeten maktulenin öldürüldüğü gece Şener ve Yemlihan Tuncel ile yakın akrabaları olan Sebahattin içinde ağır bir biçimde telefon görüşmeleri olduğu da vurgulandı. İddianamede, “Sonuç olarak bakire olan maktulenin bakire olmadığı kanısıyla töre saikiyle canavarca hisle kesici ve delici aletle 17 yerinden faydalanmak suretiyle öldürüldüğü anlaşılmıştır” denildi. Sanık ağabeyler Şener Tuncel ve Yemlihan Tuncel’in “Töre saiki, canavarca his, taammüden, tasarlayarak, kendini savunamayacak durumda kişi öldürme” kabahatlerinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusları istendi.
LOKAL MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ
Yapılan yargılama sonunda İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Kasım 2020’de her iki ağabeyin de hatası işlediklerine dair kesin bir kanıt bulunmaması niçiniyle beraat sonucu verdi. Bu karara karşı Aile Bakanlığı avukatı tarafınca itiraz edildi.
ÜST MAHKEMEDE DURUŞMA YAPILDI
İstinaf başvurusunu kabul eden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde bugün duruşma yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık Şener Tuncel ve şikayetçi Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
BERAATİNİN ONANMASINI İSTEDİ
Sanık Şener Tuncel savunmasında, kızkardeşini kimin öldürdüğünü bilmediğini belirterek “İhbar mektuplarını kim yollamışsa bu kabahatle ilişkisi olabilir. Birinci derece mahkemesinin sonucu yerindedir, beraat karanın onanmasını isterim” dedi. Olay gününün sorulması üzerine sanık Tuncel, “Evde konuğumuz vardı. Annem, babam, kız kardeşim İstek ve eşimle birlikte ailecek yemek yedik. Gece 12’de eşimle odamıza çekildik. Babamla annem sabah namazına kalkmışlar, kız kardeşimin odasında olmadığını fark etmişler. Akrabalardan soruşturduk. Lakin kardeşimi bulamadık. Arnavutköy Jandarma Karakolu’na kayıp ihbarında bulundum” biçiminde konuştu. Sanık Tuncel, olay günü rastgele bir ses duyup duymadığına ait de hiç bir gürültü duymadığını, yorgun olduğu için yattığını söylemiş oldu.
“HER İKİ AĞABEY DE CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz her iki sanığın sözlerinin çelişkili olduğunu, kız kardeşlerini öldürme cürmünün sabit olduğunu belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
SAVCI BİR AĞABEYİN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Savcı temel hakkındaki mütalaasında, maktülün Güner B. ile nişanlı olduğu, meskende çamaşır asarken yere düşme kararı kızlığının bozulduğu ve bu hususta rapor alındığı argümanlarını nişanlısına söylenmesi niçiniyle aile ortasında konuşmaların olduğu, olay gecesi saat 23.00’a kadar maktülün de ailesinin meskende bulunduğundan kuşku olmadığı kaydedildi. 5 Şubat 2004 tarihinde ağabey Şener Tuncel’in kayıp ihbarında bulunduğu, maktülenin de birebir gün meskenlerine yürüme aralığında kıyafetleri ve ayağında terlik bulunduğu biçimde 17 yerinden bıçaklanmış biçimde bulunduğu açıklandı. Sanık Şener Tuncel’in kardeşine ve çocuğa yönelik öldürme aksiyonu niçiniyle eski TCK uyarınca cezalandırılması talep edildi. Şener Tuncel hakkında isimli denetim sonucu verilmesi de istendi. Başka kardeş Yemlihan Tuncel’in ise suça iştirak ettiği tarafında kanıt elde edilemediğinden cezalandırılmasını gerektirir kanıt elde edilemediğinden istinaf müracaatının reddini talep etti.
“ÖLDÜRMEDİM”
Şenel Tuncel mütalaaya karşı savunmasında, “Kardeşimi öldürmedim” diyerek mütalaaya katılmadığını belirtti.
MÜEBBET MAHPUS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Şenel Tuncel’i hakkında kardeşini öldürme kabahatinden verilen beraat sonucunın kaldırılmasına karar verdi. Cürmün işlendiği tarihte eski TCK’nin yürürlükte olması ve bir daha yasa gereği lehine olan yasa uygulanarak 765 sayılı TCK’nin 449/1. hususu uyarınca müebbet ağır mahpus cezasına çarptırıldı. Heyet, Şenel Tuncel hakkında pişmanlık duymadığı nedeni öne sürülerek indirim uygulamadı ve yurtdışına çıkış yasağı da koydu.
BAŞKA AĞABEYİN BERAATİ DEVAM
Mahkeme heyeti, sanık Yemlihan Tuncel hakkında “Nitelikli öldürme” kabahatinden kâfi kanıt elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, savunmasının inandırıcı bulunduğu ve bu kararda isabetsizlik görülmediği belirtilerek bu sanık istikametinden istinaf müracaatının reddine karar verildi.