Bilim Konseyi üyesi İlhan: Pandemide kaynak çocuklar değil
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri, Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, DHA’ya yaptığı değerlendirmede, koronavirüs olaylarında düşüşün olduğunu ancak hayli yavaş ve sabit biçimde geliştiğini söylemiş oldu. Prof. Dr. İlhan, ölümlerin de düşüşe geçtiğini vurgulayarak, “Mutlaka koronavirüsten korunmak gerekiyor. Bunun da yolu maske takmak, kapalı alanlarda bir ortaya gelmemek, kapalı ortamları pak hava ile havalandırmak ve aşıyı bir an evvel yapmak. Aşıda da bilgiler değişiyor, halihazırda başlangıçta 2 dozken artık ‘niçin hatırlatma dozu yapılıyor’ diye görüşler de var. Hem ülkemizdeki tıpkı vakitte dünyadaki sonuçlar aşılarda bir hatırlatma dozu yapılması gerektiğini söylüyor” dedi.
‘PANDEMİNİN YÜKÜNÜ ÇOCUKLARA YIKMAMAK GEREKİYOR’
Prof. Dr. İlhan, toplumda, okulların bulaş kaynağı olduğu istikametinde yanlış bir algı olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Bazı şahıslar pandemi sürecinde çocuklar ve okulları ‘virüsün kaynağı’ üzere söz ettiler, bu aslında epeyce da hakikat değil. Baktığımız vakit tüm hadise yükü ortasında çocukların sayısı yüzde 10’dan biraz fazla. Çocuklar, her 5 olaydan 1’i bile değil. Bunu Gazi Üniversitesi bilgileri üzerinden söyleyebilirim. Genel olarak bakıldığında beşerler, ‘çocuklar okulda enfekte oluyor, konuta getiriyor’ üzere düşünüyorlar. halbuki ki pandemide kaynak çocuklar değil, pandeminin yükünü de çocuklara yıkmamak gerekiyor. Daha fazlaca aşı olmamış, enfekte olan bireylerin çocuklarına hastalığı bulaştırdığını, çocukların da okula gittiğinde ne kadar dikkatli olurlarsa olsunlar kimilerinin farklı çocuklara bulaştırma ihtimalinin olduğuna şahit oluyoruz. ‘Çocuklar okulda enfekte oluyorlar, virüsü konuta getiriyorlar’ algısı yanlış. Veliler kendileri dışarıda ya da sosyalleştikleri alanlarda enfekte oluyorlar, çocuklar enfekte oluyor oradan virüs gidiyor. Mevzuyu bu biçimde düşünmek gerekiyor. Bu niçinle çocukların okula devamının kıymetli olduğunu söylemek gerekiyor. Çocukların kurallara uyduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Çocukların maske takmada biz büyüklerden epey daha ihtimamlı olduğuna şahit oluyoruz. Bu niçinle okullarımızın bu türlü devamının çocuklarımızın da gelişimi için fazlaca değerli olduğu düşüncesindeyim”
‘OKUL ÖNÜ KONUTLARDA BİR ORTAYA GELME YAKLAŞIMI OLUYOR’
Prof. Dr. İlhan, ailelere de ihtarlarda bulunarak, “Velilerimiz çocuklarını okula bırakıyorlar. Çocukları bıraktıktan daha sonra birlikte çay, kahve içiyorlar, meskenlerde bir ortaya geliyorlar. Bakıldığı vakit almaya gittiklerinde genelde erken gidiyorlar, okul bahçesinde, okul önünde kaynaşma, okul yanında çay, kahve içme, okul önü meskenlerde bir ortaya gelme üzere bir yaklaşım oluyor. Ne kadar az kişi bir ortaya gelirse o kadar risk düşecektir. Velilerin kalabalık yerlerde bir ortaya gelmemeye itina göstermesi hem kendilerini tıpkı vakitte çocuklarını korumak için kıymetli. Veliler, çocuklarını da enfekte etme ihtimallerini de düşünerek daha hayli aşılamayı tercih edebilirler. Yerli aşıyı bekleyen bir kümemiz vardı, artık Turkovac da var. Aşı olmayıp, yerli aşıyı bekleyen vatandaşlarımızı da buradan Turkovac olamaya davet ediyorum” tabirlerini kullandı.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri, Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, DHA’ya yaptığı değerlendirmede, koronavirüs olaylarında düşüşün olduğunu ancak hayli yavaş ve sabit biçimde geliştiğini söylemiş oldu. Prof. Dr. İlhan, ölümlerin de düşüşe geçtiğini vurgulayarak, “Mutlaka koronavirüsten korunmak gerekiyor. Bunun da yolu maske takmak, kapalı alanlarda bir ortaya gelmemek, kapalı ortamları pak hava ile havalandırmak ve aşıyı bir an evvel yapmak. Aşıda da bilgiler değişiyor, halihazırda başlangıçta 2 dozken artık ‘niçin hatırlatma dozu yapılıyor’ diye görüşler de var. Hem ülkemizdeki tıpkı vakitte dünyadaki sonuçlar aşılarda bir hatırlatma dozu yapılması gerektiğini söylüyor” dedi.
‘PANDEMİNİN YÜKÜNÜ ÇOCUKLARA YIKMAMAK GEREKİYOR’
Prof. Dr. İlhan, toplumda, okulların bulaş kaynağı olduğu istikametinde yanlış bir algı olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Bazı şahıslar pandemi sürecinde çocuklar ve okulları ‘virüsün kaynağı’ üzere söz ettiler, bu aslında epeyce da hakikat değil. Baktığımız vakit tüm hadise yükü ortasında çocukların sayısı yüzde 10’dan biraz fazla. Çocuklar, her 5 olaydan 1’i bile değil. Bunu Gazi Üniversitesi bilgileri üzerinden söyleyebilirim. Genel olarak bakıldığında beşerler, ‘çocuklar okulda enfekte oluyor, konuta getiriyor’ üzere düşünüyorlar. halbuki ki pandemide kaynak çocuklar değil, pandeminin yükünü de çocuklara yıkmamak gerekiyor. Daha fazlaca aşı olmamış, enfekte olan bireylerin çocuklarına hastalığı bulaştırdığını, çocukların da okula gittiğinde ne kadar dikkatli olurlarsa olsunlar kimilerinin farklı çocuklara bulaştırma ihtimalinin olduğuna şahit oluyoruz. ‘Çocuklar okulda enfekte oluyorlar, virüsü konuta getiriyorlar’ algısı yanlış. Veliler kendileri dışarıda ya da sosyalleştikleri alanlarda enfekte oluyorlar, çocuklar enfekte oluyor oradan virüs gidiyor. Mevzuyu bu biçimde düşünmek gerekiyor. Bu niçinle çocukların okula devamının kıymetli olduğunu söylemek gerekiyor. Çocukların kurallara uyduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Çocukların maske takmada biz büyüklerden epey daha ihtimamlı olduğuna şahit oluyoruz. Bu niçinle okullarımızın bu türlü devamının çocuklarımızın da gelişimi için fazlaca değerli olduğu düşüncesindeyim”
‘OKUL ÖNÜ KONUTLARDA BİR ORTAYA GELME YAKLAŞIMI OLUYOR’
Prof. Dr. İlhan, ailelere de ihtarlarda bulunarak, “Velilerimiz çocuklarını okula bırakıyorlar. Çocukları bıraktıktan daha sonra birlikte çay, kahve içiyorlar, meskenlerde bir ortaya geliyorlar. Bakıldığı vakit almaya gittiklerinde genelde erken gidiyorlar, okul bahçesinde, okul önünde kaynaşma, okul yanında çay, kahve içme, okul önü meskenlerde bir ortaya gelme üzere bir yaklaşım oluyor. Ne kadar az kişi bir ortaya gelirse o kadar risk düşecektir. Velilerin kalabalık yerlerde bir ortaya gelmemeye itina göstermesi hem kendilerini tıpkı vakitte çocuklarını korumak için kıymetli. Veliler, çocuklarını da enfekte etme ihtimallerini de düşünerek daha hayli aşılamayı tercih edebilirler. Yerli aşıyı bekleyen bir kümemiz vardı, artık Turkovac da var. Aşı olmayıp, yerli aşıyı bekleyen vatandaşlarımızı da buradan Turkovac olamaya davet ediyorum” tabirlerini kullandı.