Bulduğu 2 milyonluk pırlantayı sahibine teslim etti, beklemediği reaksiyonla karşılaştı
Oto galericiliği yapan Rıfat Aybey, yolda taşları olan bir kolye buldu. Bulduğu kolyenin gerçek mi düzmece mi olduğunu öğrenmek için mücevherci bir arkadaşına gösterdi. Yapılan incelemenin akabinde kolyede 53 adet 7.8 kırat pırlanta olduğu tespit edilerek, kıymetinin 2 milyon lira olduğu anlaşıldı.
Bulduğu kolyenin servet kıymetinde olduğunu öğrenen Aybey, kapalıçarşıdaki kuyumculara ve kolyeyi bulduğu yerdeki esnafa numarasını bırakarak, kolye kaybeden birinin kendisine yönlendirilmesini istedi. Birkaç gün daha sonra kolyenin kendisinin olduğu söyleyen biriyle irtibata geçti. Kolyenin onun olduğunu tespit etmek için oyaladı. Sahibinin o kişi olduğunu anlayınca kolyeyi teslim etti. Kolye sahibi ise Aybey’e hiç bir armağan vermediği üzere, kolyeyi geç verdiği için tersledi.
“TEŞEKKÜR YERİNE TERSLEDİ”
Muhabirlerin telefonla ulaştığı kolyenin sahibi, “Teşekkür mahiyetinde bir armağan verdiniz mi” sorusu üzerine, “Hayır. Niçin vereceğiz ki?” diyerek telefonu kapattı. Örnek davranış sergileyen galericiyi esnaf arkadaşları ise tek tek tebrik etti. Rıfat Aybey, kolyenin sahibini bulmak için cebinden 500 lira para harcadığını belirterek, “Yol kenarında parlayan bir şey gördüm. Pastahanenin yanında kolyeyi buldum ve kartımı bıraktım. Durumu anlattım. Bir şey düşüren var ise beni arasın dedim. Ben bunun birinci başta gerçek olduğunu anlamadım. Bunu pırlantacı bir arkadaşa gösterdim. Bana kolyenin 2 milyon pahasında olduğunu söylemiş oldu. Kolyenin üzerinde 53 adet taş vardı. Ben kapalıçarşıda birkaç yere kartımı bıraktım. Sahibi bulundu, ancak kolyeyi bulduğum yerden karşılık gelmeyince tereddütte kaldım. Sahibi olduğunu söyleyen kişiyi oyaladım. Teyit edince, gerçek sahibinin o kişi olduğunu anlayıp kolyeyi teslim ettim. Bireye bir kaç soru sordum, emin olunca teslim ettim. Kolyeyi aldı. Yarın dükkânına uğrayacağım dedi. Gidiş o gidiş. Gelen giden yok. Bana rastgele bir armağan de vermedi. Bana, ‘Bunu bana vermek zorundaydın. Sertifikalıydı. Satamazdın’ üzere kelamlar sarf edince moralim bozuldu. Bana ‘Pırlantacılara niye gösterdin’ diye sordu. Ben de gerçek mi değil mi diye öğrenmek için gösterdiğimi söylemiş oldum. Teşekkür yerine tersledi” dedi.
Oto galericiliği yapan Rıfat Aybey, yolda taşları olan bir kolye buldu. Bulduğu kolyenin gerçek mi düzmece mi olduğunu öğrenmek için mücevherci bir arkadaşına gösterdi. Yapılan incelemenin akabinde kolyede 53 adet 7.8 kırat pırlanta olduğu tespit edilerek, kıymetinin 2 milyon lira olduğu anlaşıldı.
Bulduğu kolyenin servet kıymetinde olduğunu öğrenen Aybey, kapalıçarşıdaki kuyumculara ve kolyeyi bulduğu yerdeki esnafa numarasını bırakarak, kolye kaybeden birinin kendisine yönlendirilmesini istedi. Birkaç gün daha sonra kolyenin kendisinin olduğu söyleyen biriyle irtibata geçti. Kolyenin onun olduğunu tespit etmek için oyaladı. Sahibinin o kişi olduğunu anlayınca kolyeyi teslim etti. Kolye sahibi ise Aybey’e hiç bir armağan vermediği üzere, kolyeyi geç verdiği için tersledi.
“TEŞEKKÜR YERİNE TERSLEDİ”
Muhabirlerin telefonla ulaştığı kolyenin sahibi, “Teşekkür mahiyetinde bir armağan verdiniz mi” sorusu üzerine, “Hayır. Niçin vereceğiz ki?” diyerek telefonu kapattı. Örnek davranış sergileyen galericiyi esnaf arkadaşları ise tek tek tebrik etti. Rıfat Aybey, kolyenin sahibini bulmak için cebinden 500 lira para harcadığını belirterek, “Yol kenarında parlayan bir şey gördüm. Pastahanenin yanında kolyeyi buldum ve kartımı bıraktım. Durumu anlattım. Bir şey düşüren var ise beni arasın dedim. Ben bunun birinci başta gerçek olduğunu anlamadım. Bunu pırlantacı bir arkadaşa gösterdim. Bana kolyenin 2 milyon pahasında olduğunu söylemiş oldu. Kolyenin üzerinde 53 adet taş vardı. Ben kapalıçarşıda birkaç yere kartımı bıraktım. Sahibi bulundu, ancak kolyeyi bulduğum yerden karşılık gelmeyince tereddütte kaldım. Sahibi olduğunu söyleyen kişiyi oyaladım. Teyit edince, gerçek sahibinin o kişi olduğunu anlayıp kolyeyi teslim ettim. Bireye bir kaç soru sordum, emin olunca teslim ettim. Kolyeyi aldı. Yarın dükkânına uğrayacağım dedi. Gidiş o gidiş. Gelen giden yok. Bana rastgele bir armağan de vermedi. Bana, ‘Bunu bana vermek zorundaydın. Sertifikalıydı. Satamazdın’ üzere kelamlar sarf edince moralim bozuldu. Bana ‘Pırlantacılara niye gösterdin’ diye sordu. Ben de gerçek mi değil mi diye öğrenmek için gösterdiğimi söylemiş oldum. Teşekkür yerine tersledi” dedi.