Darbe aksisi ‘mahrem imamları’ tasfiye etmişler
Terör örgütü yapılanmasında 30 yıl yer alan, 2019 yılana kadar ‘MİT mahrem imamlığı’ yapan Ö.K., 2019’da teslim olarak itirafçı oldu. Örgüte ilişkin bildiklerini polis ve savcılık sorgusunda anlatan Ö.K., Ankara 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada yargılandı. Teslim olup bildiklerini anlattığı için TCK’nın ilgili hususu yeterince ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ hatasından ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen Ö.K.’ye, ‘siyasal ve askeri casusluk’ kabahatinden 12,5 yıl mahpus cezası verildi. Yargılama kademesinde hür bırakılan sanığa verilen ‘yurt dışı yasağı’ isimli denetim kaidesinin devamına hükmedildi
BAŞARISIZ TEŞEBBÜSLER İTİMAT KAYBINA niye OLDU
Ö.K.’ye verilen cezanın öne sürülen sebebinde, FETÖ/PDY’nin mahrem yapılanmasına ait ayrıntılı bilgiler yer aldı. Ö.K. haricinde, yargılanan ve itirafçı olan diğer mahrem imamlar ile emniyet, MİT ve güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere de yer verilen gerekçeli kararda, MİT Müsteşarının tabire çağrılması, 17-25 kumpas operasyonları, MİT TIR’larının durdurulması üzere başarısız teşebbüslerin örgüt içerisinde moral bozukluğuna ve inanç kaybına niye olduğu aktarıldı. Üst seviye yöneticilerin mahrem yapı içerisinde moral ve motivasyonu bir daha sağlamak için, ‘kesin bir tahlil getirilecek’ şeklinde telaffuzlarda bulunsa da inandırıcılıklarını yitirdikleri belirtilerek, “Örgüt yöneticileri kaybedilen gücü geri kazanma talihini fakat kökten bir tahlille olacağını düşünmeye başlamıştır” denildi.
‘GEREKEN HER ŞEYİ YAPARIZ’
Kararda, örgütün, TSK, emniyet, yargı, MİT, mülkiye ve kimi özel kurumlardan sorumlu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile direkt irtibata geçebilen mahrem imamlar içinde 2015’ten daha sonra darbenin konuşulmaya başlandığı, hatta birtakım mahrem imamların TSK içerisinde örgüte bağlı yüksek rütbeli subaylardan, örgüt elebaşına, “Gereken her şeyi yaparız” şeklinde notlar götürdükleri de yer aldı. Kararda, 2015 yılında örgüt elebaşı Gülen’in sabah dersi sırasında kendisini ziyarete gelenlerle yaşanılan sorunları konuşurken, sağ elini sol omzuna götürerek, “Bu işi burası çözer” dediği, Gülen’in manevi oğlu olarak bilinen Cevdet Türkyolu’nun da, “Hocam artık bunu söylemenin ne gereği vardı” formunda sitemde bulunduğu tarafında ayrıntıların olduğu kararda yer aldı.
TAHLİL İÇİN DARBE KARARI
Kararda, örgütün kaybettiği güce tekrar ulaşmak, örgüt üyelerinin itimadını yine kazanmak ve faaliyetlerine her ne kıymetine olursa olsun devam edebilmek için, tahlilin darbe yapmak olduğu kanaatine vardığı aktarılarak, “Bu istikamette başlatılan çalışmalarda darbe fikrinin tabanda kabul görüp görmeyeceği araştırılmış, darbeye karşı çıkan bilhassa TSK mahrem yapılanması içerisindeki kimi ünite imamlarının vazifelerine 2015 yılı sonlarına gerçek son verilmiştir” bilgisi yer aldı.
DARBE GECESİ YAZIŞMALARI
Mahrem imamların darbe gecesi, yalnızca kendilerinin kullandığı ‘2048’ isimli program üzerinden birbirlerine gönderdikleri iletiler da gerekçeli kararda yer aldı. Yargılandığı dava kapsamında tabir veren R.B. isimli mahrem imamın, darbe gecesinden bir hafta evvel firari Bülent Bişer’in, Gülen’in bildirisi olduğunu söyleyerek, program üzerinden, “Arkadaşlar önümüzdeki 10 gün yatmayıp uyumayıp dua edelim” şeklinde paylaşımda bulunduğunu söylemiş olduği aktarıldı. R.B.’nin sözünde, o anda iletinin ne manaya geldiğini anlamadıklarını; lakin 15 Temmuz gecesi anladıklarını söylemiş olduği açıklandı. bir daha öbür bir mahrem imamın sözünde, Bülent Bişer’in, 15 Temmuz gecesi “Neler oluyor” şeklinde yazılan bir bildiriye, “Pazarlıklar devam ediyor, dua et lehimize dönmek üzereymiş” diye yanıt verdiği bilgisi yer aldı.
‘ÖYLE OLMASA AKINCI ÜSSÜ’NDE NE İŞİ VAR?’
Gerekçeli kararda, Bülent Bişer’in, darbe teşebbüsünden birkaç ay daha sonra “Ağabey darbeyi sahiden Adil Öksüz mü yaptırdı?” şeklinde yazılan bir bildiriye, “Öyle olmasa Akıncı Üssü’nde ne işi olacak” diye karşılık verdiği açıklandı. Bişer’in, darbe teşebbüsü daha sonrası gaybubet evlerinde kalan mahrem imamlarla ‘2048’ isimli program üzerinden konuşmaya devam ettiği, bu yazışmaların birinde, darbe daha sonrası Pensilvanya’ya kaçan birtakım mahrem imamları gördüğünde Gülen’e, “Hocam bu epeyce yanlış, bu beşerler hatalı insanlar” dediğinde, Gülen’in, “Arkadaşlar niçin bu biçimde yapıyorlar ben de anlamıyorum. Benim öteki gidecek yerim yok, bunu arkadaşlar bilmiyorlar mı?” diye yanıt verdiğini yazdığı açıklandı.
Kararda, Pensilvanya’ya sığınan mahrem imamların, Gülen hakkında olumsuz algı oluşmaması maksadıyla, şahsen Cevdet Türkyolu tarafınca oradan uzaklaştırıldıkları tarafında ayrıntıların olduğu da aktarıldı.
Terör örgütü yapılanmasında 30 yıl yer alan, 2019 yılana kadar ‘MİT mahrem imamlığı’ yapan Ö.K., 2019’da teslim olarak itirafçı oldu. Örgüte ilişkin bildiklerini polis ve savcılık sorgusunda anlatan Ö.K., Ankara 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada yargılandı. Teslim olup bildiklerini anlattığı için TCK’nın ilgili hususu yeterince ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ hatasından ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen Ö.K.’ye, ‘siyasal ve askeri casusluk’ kabahatinden 12,5 yıl mahpus cezası verildi. Yargılama kademesinde hür bırakılan sanığa verilen ‘yurt dışı yasağı’ isimli denetim kaidesinin devamına hükmedildi
BAŞARISIZ TEŞEBBÜSLER İTİMAT KAYBINA niye OLDU
Ö.K.’ye verilen cezanın öne sürülen sebebinde, FETÖ/PDY’nin mahrem yapılanmasına ait ayrıntılı bilgiler yer aldı. Ö.K. haricinde, yargılanan ve itirafçı olan diğer mahrem imamlar ile emniyet, MİT ve güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere de yer verilen gerekçeli kararda, MİT Müsteşarının tabire çağrılması, 17-25 kumpas operasyonları, MİT TIR’larının durdurulması üzere başarısız teşebbüslerin örgüt içerisinde moral bozukluğuna ve inanç kaybına niye olduğu aktarıldı. Üst seviye yöneticilerin mahrem yapı içerisinde moral ve motivasyonu bir daha sağlamak için, ‘kesin bir tahlil getirilecek’ şeklinde telaffuzlarda bulunsa da inandırıcılıklarını yitirdikleri belirtilerek, “Örgüt yöneticileri kaybedilen gücü geri kazanma talihini fakat kökten bir tahlille olacağını düşünmeye başlamıştır” denildi.
‘GEREKEN HER ŞEYİ YAPARIZ’
Kararda, örgütün, TSK, emniyet, yargı, MİT, mülkiye ve kimi özel kurumlardan sorumlu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile direkt irtibata geçebilen mahrem imamlar içinde 2015’ten daha sonra darbenin konuşulmaya başlandığı, hatta birtakım mahrem imamların TSK içerisinde örgüte bağlı yüksek rütbeli subaylardan, örgüt elebaşına, “Gereken her şeyi yaparız” şeklinde notlar götürdükleri de yer aldı. Kararda, 2015 yılında örgüt elebaşı Gülen’in sabah dersi sırasında kendisini ziyarete gelenlerle yaşanılan sorunları konuşurken, sağ elini sol omzuna götürerek, “Bu işi burası çözer” dediği, Gülen’in manevi oğlu olarak bilinen Cevdet Türkyolu’nun da, “Hocam artık bunu söylemenin ne gereği vardı” formunda sitemde bulunduğu tarafında ayrıntıların olduğu kararda yer aldı.
TAHLİL İÇİN DARBE KARARI
Kararda, örgütün kaybettiği güce tekrar ulaşmak, örgüt üyelerinin itimadını yine kazanmak ve faaliyetlerine her ne kıymetine olursa olsun devam edebilmek için, tahlilin darbe yapmak olduğu kanaatine vardığı aktarılarak, “Bu istikamette başlatılan çalışmalarda darbe fikrinin tabanda kabul görüp görmeyeceği araştırılmış, darbeye karşı çıkan bilhassa TSK mahrem yapılanması içerisindeki kimi ünite imamlarının vazifelerine 2015 yılı sonlarına gerçek son verilmiştir” bilgisi yer aldı.
DARBE GECESİ YAZIŞMALARI
Mahrem imamların darbe gecesi, yalnızca kendilerinin kullandığı ‘2048’ isimli program üzerinden birbirlerine gönderdikleri iletiler da gerekçeli kararda yer aldı. Yargılandığı dava kapsamında tabir veren R.B. isimli mahrem imamın, darbe gecesinden bir hafta evvel firari Bülent Bişer’in, Gülen’in bildirisi olduğunu söyleyerek, program üzerinden, “Arkadaşlar önümüzdeki 10 gün yatmayıp uyumayıp dua edelim” şeklinde paylaşımda bulunduğunu söylemiş olduği aktarıldı. R.B.’nin sözünde, o anda iletinin ne manaya geldiğini anlamadıklarını; lakin 15 Temmuz gecesi anladıklarını söylemiş olduği açıklandı. bir daha öbür bir mahrem imamın sözünde, Bülent Bişer’in, 15 Temmuz gecesi “Neler oluyor” şeklinde yazılan bir bildiriye, “Pazarlıklar devam ediyor, dua et lehimize dönmek üzereymiş” diye yanıt verdiği bilgisi yer aldı.
‘ÖYLE OLMASA AKINCI ÜSSÜ’NDE NE İŞİ VAR?’
Gerekçeli kararda, Bülent Bişer’in, darbe teşebbüsünden birkaç ay daha sonra “Ağabey darbeyi sahiden Adil Öksüz mü yaptırdı?” şeklinde yazılan bir bildiriye, “Öyle olmasa Akıncı Üssü’nde ne işi olacak” diye karşılık verdiği açıklandı. Bişer’in, darbe teşebbüsü daha sonrası gaybubet evlerinde kalan mahrem imamlarla ‘2048’ isimli program üzerinden konuşmaya devam ettiği, bu yazışmaların birinde, darbe daha sonrası Pensilvanya’ya kaçan birtakım mahrem imamları gördüğünde Gülen’e, “Hocam bu epeyce yanlış, bu beşerler hatalı insanlar” dediğinde, Gülen’in, “Arkadaşlar niçin bu biçimde yapıyorlar ben de anlamıyorum. Benim öteki gidecek yerim yok, bunu arkadaşlar bilmiyorlar mı?” diye yanıt verdiğini yazdığı açıklandı.
Kararda, Pensilvanya’ya sığınan mahrem imamların, Gülen hakkında olumsuz algı oluşmaması maksadıyla, şahsen Cevdet Türkyolu tarafınca oradan uzaklaştırıldıkları tarafında ayrıntıların olduğu da aktarıldı.