Dinlenme odalı ‘Boğaz Köprüsü’
Kent merkezine 14 kilometre uzaklıktaki Kızılkavraz köyü yakınlarında bulunan, Anadolu Selçuklu Devleti vaktinde yapıldığı kestirim edilen Boğaz Köprüsü, Kızılırmak Irmağı’nın iki yakasını birbirine bağlıyor.
Köprünün, üstündeki 1525 tarihindeki kitabeden Osmanlı Devleti vaktinde onarıldığı anlaşılıyor. 102 metre uzunluğa sahip, ‘Boğaz Köprüsü’ ismini ise Kızılırmak’ın iki yakasını birbirine bağlamasından alıyor.
Kısa mühlet evvel Karayolları tarafınca bir daha onarılan köprünün her iki yakasında, ayak kısımları ortasında 3 oda yer alıyor. Bu odalarla da tarihte, bölgeden geçen yolculara dinlenme ve sığınma imkanı sunulduğu sanılıyor.
Köprünün tarihi ve özellikleri hakkında bilgi veren sanat tarihçisi Yunus Budaktaş (32), Sivas’ın, Selçuklu periyodunda Anadolu’nun en değerli ticaret merkezlerinden olduğunu belirterek, “Sivas kuzeyden güneye, doğudan batıya bütün ticaret yollarının kavşak noktasında bulunan coğrafik pozisyonu prestijiyle değerli bir yerdi. Bu yüzden de Anadolu ticareti için değerli bir kentimiz. Buna bağlı olarak da kentte ticaret yapılarının, ticaretle ilgili mimari faaliyetlerin ağır bir biçimde olduğu tarihte görülmektedir.”
“Boğaz Köprüsü de ticari faaliyetlerin yürütüldüğü kervansaray yolları üzerine kurulmuş olan tarihi bir köprüdür. Köprünün tarihi ile ilgili kaynaklarda iki farklı görüş bulunuyor. Birinci görüş, materyal ve teknik bakımından köprünün Orta Çağ’a ilişkin olduğu düşünülüyor.”
“Çeşitli araştırmacılar tarafınca bu biçimde bir yorum getiriliyor lakin bir daha çeşitli araştırmacılara nazaran de köprünün üzerinde bulunan kitabedeki 1525 tarihi, köprüyü 16’ncı yüzyıla tarihlememize niye oluyor lakin bu 1525 tarihi köprünün imal tarihi mi yoksa tamir tarihi mi bununla ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor. Köprünün inşa edildiği alana bakıldığı vakit Kızılırmak Irmağı’nın iki yakasını birbirine bağladığı için Boğaz Köprüsü ismiyle anılıyor” dedi.
‘ODALAR KAPATILMIŞ DURUMDA’
Köprünün, kervanların geçiş güzergahına kurulduğunu söyleyen Budaktaş, “Tarihi köprülerde çoklukla kervanların geçiş güzergahında olduğu için köprünün güvenliğinden sorumlu muhafızların ya da köprüyle ilgili nazaranvlilerin barınabileceği, sığınabileceği odalar inşa edilebiliyor. Bunların bölgeden geçenlere dinlenme imkanı sağlamış olacağı da düşünülüyor.”
“Boğaz Köprüsü’nde de bu çeşit odalardan mevcut. Tabi bugün yapılan tamiratlar kararında bu odalar kapatılmış, günümüze özgün haliyle ulaşamamış durumda. Boğaz Köprüsü 5 metre genişliğinde, 6 gözlü bir köprüdür. “
“Köprünün ayaklarında memba tarafında yani suyun geliş istikametinde üçgen formlu sel yaranlar bulunurken, mansap tarafında yani suyun gittiği tarafta yarım yuvarlak formunda sel yaranlar bulunmaktadır. Köprünün en geniş kemer açıklığı yaklaşık 9 metredir” diye konuştu.
Kent merkezine 14 kilometre uzaklıktaki Kızılkavraz köyü yakınlarında bulunan, Anadolu Selçuklu Devleti vaktinde yapıldığı kestirim edilen Boğaz Köprüsü, Kızılırmak Irmağı’nın iki yakasını birbirine bağlıyor.
Köprünün, üstündeki 1525 tarihindeki kitabeden Osmanlı Devleti vaktinde onarıldığı anlaşılıyor. 102 metre uzunluğa sahip, ‘Boğaz Köprüsü’ ismini ise Kızılırmak’ın iki yakasını birbirine bağlamasından alıyor.
Kısa mühlet evvel Karayolları tarafınca bir daha onarılan köprünün her iki yakasında, ayak kısımları ortasında 3 oda yer alıyor. Bu odalarla da tarihte, bölgeden geçen yolculara dinlenme ve sığınma imkanı sunulduğu sanılıyor.
Köprünün tarihi ve özellikleri hakkında bilgi veren sanat tarihçisi Yunus Budaktaş (32), Sivas’ın, Selçuklu periyodunda Anadolu’nun en değerli ticaret merkezlerinden olduğunu belirterek, “Sivas kuzeyden güneye, doğudan batıya bütün ticaret yollarının kavşak noktasında bulunan coğrafik pozisyonu prestijiyle değerli bir yerdi. Bu yüzden de Anadolu ticareti için değerli bir kentimiz. Buna bağlı olarak da kentte ticaret yapılarının, ticaretle ilgili mimari faaliyetlerin ağır bir biçimde olduğu tarihte görülmektedir.”
“Boğaz Köprüsü de ticari faaliyetlerin yürütüldüğü kervansaray yolları üzerine kurulmuş olan tarihi bir köprüdür. Köprünün tarihi ile ilgili kaynaklarda iki farklı görüş bulunuyor. Birinci görüş, materyal ve teknik bakımından köprünün Orta Çağ’a ilişkin olduğu düşünülüyor.”
“Çeşitli araştırmacılar tarafınca bu biçimde bir yorum getiriliyor lakin bir daha çeşitli araştırmacılara nazaran de köprünün üzerinde bulunan kitabedeki 1525 tarihi, köprüyü 16’ncı yüzyıla tarihlememize niye oluyor lakin bu 1525 tarihi köprünün imal tarihi mi yoksa tamir tarihi mi bununla ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor. Köprünün inşa edildiği alana bakıldığı vakit Kızılırmak Irmağı’nın iki yakasını birbirine bağladığı için Boğaz Köprüsü ismiyle anılıyor” dedi.
‘ODALAR KAPATILMIŞ DURUMDA’
Köprünün, kervanların geçiş güzergahına kurulduğunu söyleyen Budaktaş, “Tarihi köprülerde çoklukla kervanların geçiş güzergahında olduğu için köprünün güvenliğinden sorumlu muhafızların ya da köprüyle ilgili nazaranvlilerin barınabileceği, sığınabileceği odalar inşa edilebiliyor. Bunların bölgeden geçenlere dinlenme imkanı sağlamış olacağı da düşünülüyor.”
“Boğaz Köprüsü’nde de bu çeşit odalardan mevcut. Tabi bugün yapılan tamiratlar kararında bu odalar kapatılmış, günümüze özgün haliyle ulaşamamış durumda. Boğaz Köprüsü 5 metre genişliğinde, 6 gözlü bir köprüdür. “
“Köprünün ayaklarında memba tarafında yani suyun geliş istikametinde üçgen formlu sel yaranlar bulunurken, mansap tarafında yani suyun gittiği tarafta yarım yuvarlak formunda sel yaranlar bulunmaktadır. Köprünün en geniş kemer açıklığı yaklaşık 9 metredir” diye konuştu.