Diyanet İşleri Lideri Erbaş: Kesinlikle Kur’an’ın bildirilerini gündeme almak zorundayız
Merkez Sur ilçesindeki tarihi Ulu Mescit’te düzenlenen program öncesinde Prof. Dr. Erbaş öğlen namazını kıldırdı.
çabucak sonrasında programda konuşan Erbaş, yaklaşık 14 asır evvel, ahlaki faziletlerden uzaklaşan, kuvvetlinün zayıfı ezdiği, merhametin kaybolduğu bir cahiliye toplumunun varlığının bilindiğini söz ederek, Allah’ın o toplumun ortasından bir elçi seçerek, o elçiye son kitabı göndermesiyle dünyanın en hoş toplumunun inşa edildiğini belirtti.
Kur’an-ı Kerim yardımıyla kısa bir vakitte cahiliye toplumundan büyük bir devlet, hukuk, medeniyet inşa eden bir dönüşümün yaşandığına işaret eden Erbaş, o toplumu değiştiren en temel ögenin Kur’an-ı Kerim ve onu bildirim eden Peygamber olduğunu aktardı.
Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in insanı ve inanan topluluklarını yücelten bir kitap olduğuna dikkati çekerek, Allah’ın birçok kavimleri, birçok milletleri bu kitapla yücelttiğini bildirdi.
Bu kitabı dikkate almayan, onun hayat veren unsurlarına hal alan toplulukların birçok talihsizliklere uğradığını belirten Erbaş, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Günümüze kadar müminler Kur’an-ı Kerim’i manaya ve onu hayat rehberi edinme çabasıyla kaç hoş hizmetler yapmışlardır. Milletimizin büyük medeniyetler kurmasında, sıkıntı vakit içinderdan çıkmasında, istiklal uğraşı devirlerinde en büyük imkan ve motivasyonu inandığı kitap Kur’an-ı Kerim olmuştur. Bugün de devasa sıkıntılarla boğuşan dünyamızın hangi sorununu çözmek istersek, kesinlikle Kuran’ın bildirilerini gündeme almak zorundayız. Zira Kur’an-ı Kerim bir hidayet rehberidir ve en hakikat yola ileten bir kitaptır. Hepimizin Kuran’a karşı 5 büyük sorumluluğumuz var. Şayet bu sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edersek Kur’an bize dünyada izzet, prestij ve kudret kazandıracak, ahirette bizi bahtiyar olanlardan kılacaktır. Bunlardan birincisi Kuran’a hakkıyla iman etmek. İkincisi onu en hoş biçimde okumayı öğrenmek ve her daim okumak. Üçüncü olarak Kur’an-ı Kerim’in hayat veren prensiplerini, bildirisini en hakikat biçimde anlamak. Dördüncüsü onu bir hayat kitabı haline getirmek, yaşamak, davranışlarımıza ölçü yapmak. Beşincisi onun merhamet, adalet, ahlak yüklü hayat teklifini bütün dünyaya sunmak.”
Erbaş yarışta dereceye giren hafızların olduğunu belirterek, onları tebrik etti.
“Önemli bir çabanın sonucunda bu başarıyı kazandıkları için Allah onlardan razı olsun. Lakin şu kıymetli hususu hatırlamamız lazım. Kur’an-ı Kerim’i okuma, ezberleme, manaya, yaşama uğraşının ve yarışının kaybedeni yoktur. Herkes inancı, samimiyeti ve niyetine nazaran kazanmıştır. Kur’an-ı Kerim konusunda en yararlı olan ise ahirette aşikâr olacaktır. Onu en içten okuyan, en uygun yaşayan, unsurlarına en sıkı sarılan en bahtiyar olan kimse olacaktır.” tabirlerini kullanan Prof. Dr. Ali Erbaş, hafızlık müsabakasına katılanlar ile Kur’an-ı Kerim’i öğreten tüm hocalara teşekkür etti.
Konuşmaların akabinde müsabakada dereceye giren hafızlara çeşitli armağanlar verildi.
Programa Vali Münir Karaloğlu, Diyanet İşleri Lider Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Şurası Lideri Hafız Osman Şahin, Diyarbakır Vilayet Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Sur Kaymakamı ve Belediye Lider Vekili Abdullah Çiftçi, hafızlar, Kur’an-ı Kerim öğreticileri ve vatandaşlar katıldı.
Prof. Dr. Ali Erbaş ondan sonrasında Dicle Üniversitesi’ni ziyaret ederek, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakoç ile görüştü.
Merkez Sur ilçesindeki tarihi Ulu Mescit’te düzenlenen program öncesinde Prof. Dr. Erbaş öğlen namazını kıldırdı.
çabucak sonrasında programda konuşan Erbaş, yaklaşık 14 asır evvel, ahlaki faziletlerden uzaklaşan, kuvvetlinün zayıfı ezdiği, merhametin kaybolduğu bir cahiliye toplumunun varlığının bilindiğini söz ederek, Allah’ın o toplumun ortasından bir elçi seçerek, o elçiye son kitabı göndermesiyle dünyanın en hoş toplumunun inşa edildiğini belirtti.
Kur’an-ı Kerim yardımıyla kısa bir vakitte cahiliye toplumundan büyük bir devlet, hukuk, medeniyet inşa eden bir dönüşümün yaşandığına işaret eden Erbaş, o toplumu değiştiren en temel ögenin Kur’an-ı Kerim ve onu bildirim eden Peygamber olduğunu aktardı.
Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in insanı ve inanan topluluklarını yücelten bir kitap olduğuna dikkati çekerek, Allah’ın birçok kavimleri, birçok milletleri bu kitapla yücelttiğini bildirdi.
Bu kitabı dikkate almayan, onun hayat veren unsurlarına hal alan toplulukların birçok talihsizliklere uğradığını belirten Erbaş, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Günümüze kadar müminler Kur’an-ı Kerim’i manaya ve onu hayat rehberi edinme çabasıyla kaç hoş hizmetler yapmışlardır. Milletimizin büyük medeniyetler kurmasında, sıkıntı vakit içinderdan çıkmasında, istiklal uğraşı devirlerinde en büyük imkan ve motivasyonu inandığı kitap Kur’an-ı Kerim olmuştur. Bugün de devasa sıkıntılarla boğuşan dünyamızın hangi sorununu çözmek istersek, kesinlikle Kuran’ın bildirilerini gündeme almak zorundayız. Zira Kur’an-ı Kerim bir hidayet rehberidir ve en hakikat yola ileten bir kitaptır. Hepimizin Kuran’a karşı 5 büyük sorumluluğumuz var. Şayet bu sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edersek Kur’an bize dünyada izzet, prestij ve kudret kazandıracak, ahirette bizi bahtiyar olanlardan kılacaktır. Bunlardan birincisi Kuran’a hakkıyla iman etmek. İkincisi onu en hoş biçimde okumayı öğrenmek ve her daim okumak. Üçüncü olarak Kur’an-ı Kerim’in hayat veren prensiplerini, bildirisini en hakikat biçimde anlamak. Dördüncüsü onu bir hayat kitabı haline getirmek, yaşamak, davranışlarımıza ölçü yapmak. Beşincisi onun merhamet, adalet, ahlak yüklü hayat teklifini bütün dünyaya sunmak.”
Erbaş yarışta dereceye giren hafızların olduğunu belirterek, onları tebrik etti.
“Önemli bir çabanın sonucunda bu başarıyı kazandıkları için Allah onlardan razı olsun. Lakin şu kıymetli hususu hatırlamamız lazım. Kur’an-ı Kerim’i okuma, ezberleme, manaya, yaşama uğraşının ve yarışının kaybedeni yoktur. Herkes inancı, samimiyeti ve niyetine nazaran kazanmıştır. Kur’an-ı Kerim konusunda en yararlı olan ise ahirette aşikâr olacaktır. Onu en içten okuyan, en uygun yaşayan, unsurlarına en sıkı sarılan en bahtiyar olan kimse olacaktır.” tabirlerini kullanan Prof. Dr. Ali Erbaş, hafızlık müsabakasına katılanlar ile Kur’an-ı Kerim’i öğreten tüm hocalara teşekkür etti.
Konuşmaların akabinde müsabakada dereceye giren hafızlara çeşitli armağanlar verildi.
Programa Vali Münir Karaloğlu, Diyanet İşleri Lider Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Şurası Lideri Hafız Osman Şahin, Diyarbakır Vilayet Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Sur Kaymakamı ve Belediye Lider Vekili Abdullah Çiftçi, hafızlar, Kur’an-ı Kerim öğreticileri ve vatandaşlar katıldı.
Prof. Dr. Ali Erbaş ondan sonrasında Dicle Üniversitesi’ni ziyaret ederek, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakoç ile görüştü.