Diyanet İşleri Lideri Erbaş, ‘Sarıkamış Şehitleri’ni andı
Sarıkamış Şehitlerinin 107nci yılı anma aktiflikleri kapsamında Kazım Karabekir Paşa Mescidinde düzenlenen Kuran-ı Kerim ve Mevlit programına Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, Vali Türker Öksüz, AK Parti Kars milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç, Vilayet Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, Vilayet Jandarma Kumandanı Albay Hıdır Ayçiçek ve fazlaca sayıda vatandaş katıldı.
Ankara Yenimahalle İlahiyat Fakültesi Cami İmamı Hasan Özayrancı ve İstanbul Üsküdar Büyük Çamlıca Cami Müezzini Hüseyin Akbulutun Salasının akabinde Kuran-ı Kerim tilaveti ve ilahiler okundu.
Vilayet Müftüsü Yusuf Eviş tarafınca başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere tüm şehitler için okunan duanın akabinde Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş yaptığı konuşmada, “107 sene evvel bu topraklarda binlerce dedemiz şehit ve gazi oldu. Elhamdülillah babamın babası bu topraklarda şehit olmak üzereyken ölmediği tespit edilip de kurtarılan gazilerden. Annemin babası da o denli. Demek ki hem annemin tıpkı vakitte babamın babaları olan dedelerim buralarda 6 yıl boyunca savaştıklarına nazaran Anadolundan burada şehit olmayan gazi olmayan hiç bir mesken yok manasına geliyor. Allah hepsine rahmet eylesin, hepsinden razı olsun. Onlarla cennette buluşmayı nasip eylesin. Rabbimiz şöyleki buyuruyor; şehitler, Allahın nimetine, keremine ve Allahın mümbitlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler. Onlar o denli değerli bir iş yapmışlardır ki vatan için, ezan için, namus için, bayrak için, millet için en bedelli varlığı olan canını vermiştir. Bundan daha kıymetli bir iş olur mu? Yeryüzünde bir insanın bundan daha kıymetli yapacağı bir iş var mıdır? En kutsal varlığı olan canını Allah yolunda vatan uğruna, bayrak uğruna vermekten daha kıymetli var mıdır? İşte onun için efendimiz şöyleki buyuruyor; Şehit olsam yine diriltilsem tekrar şehit olsam bunu 4 kez yenidenlıyor. Hepimiz ölmeyecek miyiz? Şehit olarak ölmek ölümlerin en faziletlisi, en gururlusu. daha sonrasında onların bekledikleri binlerce şehidimiz daha oldu. 107 yıldır bu topraklarda tahminen her güne birkaç şehit düşüyor, her güne düşünebiliyor musunuz? diye konuştu.
Bu toprakların şehit kanlarıyla sulandığını onun için her gencimizin, her çocuğumuzun ezberlemesini istediklerini vurgulayan Erbaş şunları söylemiş oldu:
İstiklal Marşına İslam Şairi, Ulusal Şair Mehmet Akif Ersoy işte bu yüzden hocalarımızın makamla okuduğu o dörtlükleri koymuş, Bastığın yerleri toprak diyerek geçme teşhis, düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun yazıktır incitme atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanı uğruna olmaz ki feda şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Huda, etmesin beni tek vatanımdan dünyada Cuda. Sonunda hepimizin Amin dememiz gereken mısralardır bunlar. Öğlen alelade yazılmış bir şiir değil. Bir duadır. Bu duayı bütün gençlerimize öğretmemiz lazım. İstiklal Marşı ezberleme yarışlarını hiç bir okulumuz ihmal etmemeli. İlkokulda ezberlemelidir. Bizim şehitlerimizi anmak, anlamak için ayetlerden, hadislerden, şiirlerden, romanlardan istifade etmemiz lazım. Roman değince anmadan geçemeyeceğim. Umutlar tükenince romanı. 23 yaşında dul kalan annemin öz teyzesi, eşi ve kayın biraderi Ordunun Mesudiye ilçesinden çıkıyorlar buraya geliyorlar. Kendisi ve kayın biraderi burada şehit oluyor. İşte onun üzerine yazılan bir roman Umutlar Tükenince işte bu biçimde her meskenden kaç şehitler bu topraklarda can vermiştir. O yüzden diyorum ki romanlardan, kitaplardan gençlerimizi beslememiz lazım. Şehitliği, vatan ve bayrak sevgisini anlatan gençlerimiz, çocuklarımız askere giderken düğüne masraf üzere gidiyor. Annesi akabinde ya şehit olursun ya gazi diye dua ediyor. bu biçimde bir ruh hangi millete nasip olur. Bu ruhu çocuklarımıza küçük yaştan itibaren aşılamamız gerekiyor. Onların ruhlarına ve kalplerine yerleştirmemiz gerekiyor. Zira bizim dedelerimiz bu ruhla şehit oldular, gazi oldular. Bugün ulu ordumuz, Mehmetçik vatan savunmasında tahminen onlar üzere dış düşmanlarla cephelerde savaşmadılar lakin bugün bir daha o dış düşmanların desteklemiş olduğu maşaları terör örgütleriyle senelerdan beri savaşıyor. Bizim Mehmetçiğimiz, polisimiz, askerimiz, ulu ordumuzdan Allah onlardan razı olsun, onlara güç kuvvet versin. Her vakit yalnızca kalbi dualarımızla değil fiili dualarımızla da ulu ordumuzun, güvenlik güçlerimizin yanındayız. Dua en büyük güçtür.
VATANDAŞLAR ÜŞÜMESİN DİYE ATEŞ YAKILDI
Havanın soğuk olması niçiniyle vatandaşların üşümemesi aşikâr aralıklarla ateşler yakıldı. Mevlid ve yürüyüş aktifliğine katılan 150 kişilik Kızılay takımı de çorba ve çay ikramında bulundu.
Sarıkamış Şehitleri’ni anma aktiflikleri sonrasındasında 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanında devam etti. Meydanda toplanan binlerce kişi soğuk havaya aldırış etmeden Sarıkamış Şehitleri’ni andı. Türk Bayrakları ve meşalelerle 7den 70e binlerce vatandaşın katıldığı Meşaleli yürüyüşte Şehitler Ölmez Vatan Ayrılamaz, Şehit Sarıkamış sloganları atarak yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Üst Sarıkamış Şehitliği’ne gittiler. Meşaleli yürüyüş Ruhunuz Şad Olsun isimli yazının protokol üyeleri tarafınca yakılması ve duaların edilmesiyle bitmiş oldu.
Sarıkamış Şehitlerinin 107nci yılı anma aktiflikleri kapsamında Kazım Karabekir Paşa Mescidinde düzenlenen Kuran-ı Kerim ve Mevlit programına Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş, Vali Türker Öksüz, AK Parti Kars milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç, Vilayet Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, Vilayet Jandarma Kumandanı Albay Hıdır Ayçiçek ve fazlaca sayıda vatandaş katıldı.
Ankara Yenimahalle İlahiyat Fakültesi Cami İmamı Hasan Özayrancı ve İstanbul Üsküdar Büyük Çamlıca Cami Müezzini Hüseyin Akbulutun Salasının akabinde Kuran-ı Kerim tilaveti ve ilahiler okundu.
Vilayet Müftüsü Yusuf Eviş tarafınca başta Sarıkamış Şehitleri olmak üzere tüm şehitler için okunan duanın akabinde Diyanet İşleri Lideri Prof. Dr. Ali Erbaş yaptığı konuşmada, “107 sene evvel bu topraklarda binlerce dedemiz şehit ve gazi oldu. Elhamdülillah babamın babası bu topraklarda şehit olmak üzereyken ölmediği tespit edilip de kurtarılan gazilerden. Annemin babası da o denli. Demek ki hem annemin tıpkı vakitte babamın babaları olan dedelerim buralarda 6 yıl boyunca savaştıklarına nazaran Anadolundan burada şehit olmayan gazi olmayan hiç bir mesken yok manasına geliyor. Allah hepsine rahmet eylesin, hepsinden razı olsun. Onlarla cennette buluşmayı nasip eylesin. Rabbimiz şöyleki buyuruyor; şehitler, Allahın nimetine, keremine ve Allahın mümbitlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler. Onlar o denli değerli bir iş yapmışlardır ki vatan için, ezan için, namus için, bayrak için, millet için en bedelli varlığı olan canını vermiştir. Bundan daha kıymetli bir iş olur mu? Yeryüzünde bir insanın bundan daha kıymetli yapacağı bir iş var mıdır? En kutsal varlığı olan canını Allah yolunda vatan uğruna, bayrak uğruna vermekten daha kıymetli var mıdır? İşte onun için efendimiz şöyleki buyuruyor; Şehit olsam yine diriltilsem tekrar şehit olsam bunu 4 kez yenidenlıyor. Hepimiz ölmeyecek miyiz? Şehit olarak ölmek ölümlerin en faziletlisi, en gururlusu. daha sonrasında onların bekledikleri binlerce şehidimiz daha oldu. 107 yıldır bu topraklarda tahminen her güne birkaç şehit düşüyor, her güne düşünebiliyor musunuz? diye konuştu.
Bu toprakların şehit kanlarıyla sulandığını onun için her gencimizin, her çocuğumuzun ezberlemesini istediklerini vurgulayan Erbaş şunları söylemiş oldu:
İstiklal Marşına İslam Şairi, Ulusal Şair Mehmet Akif Ersoy işte bu yüzden hocalarımızın makamla okuduğu o dörtlükleri koymuş, Bastığın yerleri toprak diyerek geçme teşhis, düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun yazıktır incitme atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanı uğruna olmaz ki feda şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Huda, etmesin beni tek vatanımdan dünyada Cuda. Sonunda hepimizin Amin dememiz gereken mısralardır bunlar. Öğlen alelade yazılmış bir şiir değil. Bir duadır. Bu duayı bütün gençlerimize öğretmemiz lazım. İstiklal Marşı ezberleme yarışlarını hiç bir okulumuz ihmal etmemeli. İlkokulda ezberlemelidir. Bizim şehitlerimizi anmak, anlamak için ayetlerden, hadislerden, şiirlerden, romanlardan istifade etmemiz lazım. Roman değince anmadan geçemeyeceğim. Umutlar tükenince romanı. 23 yaşında dul kalan annemin öz teyzesi, eşi ve kayın biraderi Ordunun Mesudiye ilçesinden çıkıyorlar buraya geliyorlar. Kendisi ve kayın biraderi burada şehit oluyor. İşte onun üzerine yazılan bir roman Umutlar Tükenince işte bu biçimde her meskenden kaç şehitler bu topraklarda can vermiştir. O yüzden diyorum ki romanlardan, kitaplardan gençlerimizi beslememiz lazım. Şehitliği, vatan ve bayrak sevgisini anlatan gençlerimiz, çocuklarımız askere giderken düğüne masraf üzere gidiyor. Annesi akabinde ya şehit olursun ya gazi diye dua ediyor. bu biçimde bir ruh hangi millete nasip olur. Bu ruhu çocuklarımıza küçük yaştan itibaren aşılamamız gerekiyor. Onların ruhlarına ve kalplerine yerleştirmemiz gerekiyor. Zira bizim dedelerimiz bu ruhla şehit oldular, gazi oldular. Bugün ulu ordumuz, Mehmetçik vatan savunmasında tahminen onlar üzere dış düşmanlarla cephelerde savaşmadılar lakin bugün bir daha o dış düşmanların desteklemiş olduğu maşaları terör örgütleriyle senelerdan beri savaşıyor. Bizim Mehmetçiğimiz, polisimiz, askerimiz, ulu ordumuzdan Allah onlardan razı olsun, onlara güç kuvvet versin. Her vakit yalnızca kalbi dualarımızla değil fiili dualarımızla da ulu ordumuzun, güvenlik güçlerimizin yanındayız. Dua en büyük güçtür.
VATANDAŞLAR ÜŞÜMESİN DİYE ATEŞ YAKILDI
Havanın soğuk olması niçiniyle vatandaşların üşümemesi aşikâr aralıklarla ateşler yakıldı. Mevlid ve yürüyüş aktifliğine katılan 150 kişilik Kızılay takımı de çorba ve çay ikramında bulundu.
Sarıkamış Şehitleri’ni anma aktiflikleri sonrasındasında 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanında devam etti. Meydanda toplanan binlerce kişi soğuk havaya aldırış etmeden Sarıkamış Şehitleri’ni andı. Türk Bayrakları ve meşalelerle 7den 70e binlerce vatandaşın katıldığı Meşaleli yürüyüşte Şehitler Ölmez Vatan Ayrılamaz, Şehit Sarıkamış sloganları atarak yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Üst Sarıkamış Şehitliği’ne gittiler. Meşaleli yürüyüş Ruhunuz Şad Olsun isimli yazının protokol üyeleri tarafınca yakılması ve duaların edilmesiyle bitmiş oldu.