Ergene toprağı bir daha kirletti!
MERT İNAN İstanbul – yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat niçiniyle adeta kanalizasyona dönen Ergene Irmağı, geçtiğimiz yıl Şubat ayındaki çok yağışlar daha sonrası taşmış ve kirli Ergene suyu, başta Uzunköprü olmak üzere havza üstündeki tarım topraklarını kaplamıştı. Emsal felaket geçtiğimiz hafta daha şiddetli Ergene Havzası’nı vururken, çiftçiler ise kirlilik yükünü Ergene’ye boşaltan sanayi tesisleri niçiniyle sıkıntı günler yaşadıklarını lisana getiriyor.
Uzunköprü’de tohum üreticiliği yapan Hüseyin Uçar, adeta günah keçisi haline geldiklerine değinirken, “Biroldukça sanayi tesisi yıllardır hoyratça Ergene’ye atıklarını deşarj ederken, her ne hikmetse günah keçisi bizler oluyoruz. Kirlilik su kaynaklarına bulaştığında hem sulamada, hem randımanda önemli ezalar yaşıyoruz” diye konuştu.
Babaeski Ziraat Odası Temsilcisi Şahin Arslan da taşan Ergene yatağının toprağı zehirlercesine kirlettiğini belirtirken, “Geçen yıl olduğu üzere bir daha tarım yerlerimiz ziyan gördü. Taşkın suyu 1 hafta ortasında çekilmezse buğday ekili alanlardaki mahsul çöp olur. Ergene’nin fazlaca kirli suyu toprağın yapısını bozuyor fakat burada birinci sorumlu atıklarını dere yatağına boşaltan hoyrat sanayiciler” dedi.
Halk sıhhati sorunu
Öte yandan yaşanan taşkın daha sonrası kaygılı olduklarını lisana getiren uzmanlar ise tarım topraklarının önemli kirlilk yüküyle karşı karşıya kaldığına dikkat çektiler. Milliyet’e konuşan üroloji ve patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, ihtarlarını şöyleki sıraladı:
“Taşkınla gelen kimyasal atıklar toprağa karıştığından, taşkın bölgesindeki tarım yerlerinde acilen toksitise ölçümleri yapılmalı. Yer altı sularının kirlenmesi de kelam konusu. Toksik hususların taşındığı suyun ne kadarı yer altı sularına karıştığını bilmiyoruz. Kirli suyla kaplanan topraklardan çıkacak mahsullerin halk sıhhatine muhtemel ziyanları araştırılmalı.”
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Gamze Varol da taşkınla yayılan kirli suyun tüm canlılar için risk yarattığını belirterek, “Taşkın daha sonrası tarım topraklarını kaplayan kirlilik ilerleyen senelerda halk sıhhati sıkıntılarına yol açabilir. Bu arazilerde sağlık riskleri uygunca değerlendirilmeli” dedi.
‘Yaşam biter’
50 yılı aşkın müddettir Trakya’da araştırmalar yürüten Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı ortaya çıkan görünümün tasa verici olduğuna dikkat çekerek şu ayrıntıları paylaştı:
“Lüleburgaz, Çerkezköy, Velimeşe, Çorlu, Ulaş sınırından Ergene’ye karışan kirliliğin ön üne hala geçilebilmiş değil. Yaşanan taşkın daha sonrası tarım toprakları fazlaca kirlenmiş adeta zehirli Ergene suyu ile kaplandı. Öteki sorun da tarım ilaçları ve evsel atıklar da toprağa bulaştı. Seli tutacak eko sistemi bozarsanız ortaya bu tablo çıkar. Istrancalar ve Trakya ormanlarında fazlaca fazla kesim yapıldığından yağmur suyunun suratını kesen doğal bariyerlerden yoksun kalındı. Toprak kirlenirse Trakya’da hayat biter.”
‘Sağlık taraması yapılmalı’
Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Lideri Cemal Polat, “Taşkın ile birlikte ırmaktaki tüm kirlilik yükü toprağa bulandı. halbuki Trakya topraklarının yüzde 80’i işlemeli tarıma uygun ve mutlak korunması gereken hazine. Zehirli su tarım topraklarımıza bulaştı ve elimizden hiç bir şey gelmiyor. Trakya’da önemli bir sıhhat taraması ve toprak tahlilleri yapılmalı” dedi.
MERT İNAN İstanbul – yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat niçiniyle adeta kanalizasyona dönen Ergene Irmağı, geçtiğimiz yıl Şubat ayındaki çok yağışlar daha sonrası taşmış ve kirli Ergene suyu, başta Uzunköprü olmak üzere havza üstündeki tarım topraklarını kaplamıştı. Emsal felaket geçtiğimiz hafta daha şiddetli Ergene Havzası’nı vururken, çiftçiler ise kirlilik yükünü Ergene’ye boşaltan sanayi tesisleri niçiniyle sıkıntı günler yaşadıklarını lisana getiriyor.
Uzunköprü’de tohum üreticiliği yapan Hüseyin Uçar, adeta günah keçisi haline geldiklerine değinirken, “Biroldukça sanayi tesisi yıllardır hoyratça Ergene’ye atıklarını deşarj ederken, her ne hikmetse günah keçisi bizler oluyoruz. Kirlilik su kaynaklarına bulaştığında hem sulamada, hem randımanda önemli ezalar yaşıyoruz” diye konuştu.
Babaeski Ziraat Odası Temsilcisi Şahin Arslan da taşan Ergene yatağının toprağı zehirlercesine kirlettiğini belirtirken, “Geçen yıl olduğu üzere bir daha tarım yerlerimiz ziyan gördü. Taşkın suyu 1 hafta ortasında çekilmezse buğday ekili alanlardaki mahsul çöp olur. Ergene’nin fazlaca kirli suyu toprağın yapısını bozuyor fakat burada birinci sorumlu atıklarını dere yatağına boşaltan hoyrat sanayiciler” dedi.
Halk sıhhati sorunu
Öte yandan yaşanan taşkın daha sonrası kaygılı olduklarını lisana getiren uzmanlar ise tarım topraklarının önemli kirlilk yüküyle karşı karşıya kaldığına dikkat çektiler. Milliyet’e konuşan üroloji ve patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, ihtarlarını şöyleki sıraladı:
“Taşkınla gelen kimyasal atıklar toprağa karıştığından, taşkın bölgesindeki tarım yerlerinde acilen toksitise ölçümleri yapılmalı. Yer altı sularının kirlenmesi de kelam konusu. Toksik hususların taşındığı suyun ne kadarı yer altı sularına karıştığını bilmiyoruz. Kirli suyla kaplanan topraklardan çıkacak mahsullerin halk sıhhatine muhtemel ziyanları araştırılmalı.”
Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Gamze Varol da taşkınla yayılan kirli suyun tüm canlılar için risk yarattığını belirterek, “Taşkın daha sonrası tarım topraklarını kaplayan kirlilik ilerleyen senelerda halk sıhhati sıkıntılarına yol açabilir. Bu arazilerde sağlık riskleri uygunca değerlendirilmeli” dedi.
‘Yaşam biter’
50 yılı aşkın müddettir Trakya’da araştırmalar yürüten Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı ortaya çıkan görünümün tasa verici olduğuna dikkat çekerek şu ayrıntıları paylaştı:
“Lüleburgaz, Çerkezköy, Velimeşe, Çorlu, Ulaş sınırından Ergene’ye karışan kirliliğin ön üne hala geçilebilmiş değil. Yaşanan taşkın daha sonrası tarım toprakları fazlaca kirlenmiş adeta zehirli Ergene suyu ile kaplandı. Öteki sorun da tarım ilaçları ve evsel atıklar da toprağa bulaştı. Seli tutacak eko sistemi bozarsanız ortaya bu tablo çıkar. Istrancalar ve Trakya ormanlarında fazlaca fazla kesim yapıldığından yağmur suyunun suratını kesen doğal bariyerlerden yoksun kalındı. Toprak kirlenirse Trakya’da hayat biter.”
‘Sağlık taraması yapılmalı’
Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Lideri Cemal Polat, “Taşkın ile birlikte ırmaktaki tüm kirlilik yükü toprağa bulandı. halbuki Trakya topraklarının yüzde 80’i işlemeli tarıma uygun ve mutlak korunması gereken hazine. Zehirli su tarım topraklarımıza bulaştı ve elimizden hiç bir şey gelmiyor. Trakya’da önemli bir sıhhat taraması ve toprak tahlilleri yapılmalı” dedi.