Esaslı değişiklikler bekleneni vermedi
Hande Atılgan – 2010-2019 içinde 9. sınıfa devam eden 12 milyon 230 bin 358 öğrencinin matematik muvaffakiyetlerinin değerlendirildiği çalışma, alanında en çok bilginin kullanıldığı makale olma özelliği taşıyor.
Puanlar incelendi
Çalışmada 10 yıllık devirde gerçekleştirilmiş Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme İmtihanı (OKS), Düzey Belirleme İmtihanları (SBS), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) ve hala devam eden Liselere Geçiş Sistemi’nin (LGS), çıktıları ele alındı.
Öğrencilerin imtihan muvaffakiyet puanlarının yanı sıra, yaşları, cinsiyetleri, velilerinin eğitim durumları ve 8. sınıf muvaffakiyet puanlarının da incelendiği araştırmada, başta imtihan sistemi olmak üzere, 2000’li senelerda eğitimde başlatılan esaslı değişikliklerin beklenen sonuçları vermediği ortaya kondu.
Türkiye’de eğitime de yansıyan merkeziyetçi yapının, ıslahat adımlarını kolaylaştırdığı savunulan makalede, ortaöğretime geçiş sistemindeki kapsamlı değişikliklerin imtihan muvaffakiyetinde gerilemeye yol açtığı fakat bir daha bir değişiklik yapılmazsa muvaffakiyet puanlarının yükseliş eğiliminde olduğu kaydedildi. İncelenen 10 yıllık dönemde uygulanan 4+4+4 sistem değişikliğinin tesirlerinin de değerlendirildiği makale, öğrencilerin matematikteki muvaffakiyetlerinin, kapsamlı sistem değişikliklerinden daha fazlaca, imtihan sistemlerindeki değişiklikten etkilendiğini ortaya koydu. Çalışmada, özetle şu tespitlere yer verildi:
MUVAFFAKİYET İLE BAĞLI: Kademeler ortası geçiş sistemlerinde yapılan değişimlerin daha sonrasındasında öğrencilerin matematik muvaffakiyetinde dengeli bir biçimde düşüş görülmesi sistem değişikliklerinin muvaffakiyet ile bağlantı olduğuna işaret etmektedir. Öteki taraftan, kapsamlı değişiklikler yapılmadığı senelerda ve sistem değişimi yapılmadan sistemin yapısında küçük değişiklikler yapıldığı senelerda öğrenci muvaffakiyetinde olumlu bir değişimin yaşandığı görülmektedir. 2013-2014 öğretim yılında getirilen TEOG ve 2017-2018 öğretim yılında getirilen LGS daha sonrasında düşüşler yaşanmıştır. Lakin, LGS daha sonrasında öğrenci muvaffakiyetinde yaşanan düşüş TEOG’a nazaran daha düşük seviyededir. Üç sistem içerisinde en büyük düşüşün TEOG’a geçiş daha sonrasında gerçekleştiği görülmektedir.
vakit içinde DÜZELİYOR: Kademeler ortası geçiş sistemlerinde yapılan tüm düzenlemelerin çabucak akabinde öğrencilerin okul muvaffakiyetinde bir düşüş gerçekleşmekte, yeni bir düzenleme yapılmadığı takdirde muvaffakiyet yeniden artma eğilimine girmektedir. Bu bulgu, sistemin geçiş sistemindeki esaslı değişiklik karşısında çabucak reaksiyon verdiğini akabinde bu olumsuz tesirin vakit içinde telafi edilebildiğini ve her yeni düzenlemeden daha sonra misal dalgalanmanın yaşandığını göstermektedir.
Bu kapsamda, hala uygulanan sistemin temelden ıslahat edilmesi yerine, küçük müdahalelerle uygunlaştırılması önerilmektedir. Ayrıyeten, bilhassa LGS kapsamında imtihanla öğrenci alan kapasitenin yüzde 10’un da altına düşürülmesi ve sosyoekonomik art plan olarak öğrencilerin lise tiplerinde heterojen olarak kümelenmelerini sağlayacak gerekli iyileştirmelerin yapılmasının kritik kıymete sahip olduğu vurgulanmaktadır.
BEKLENTİ BÜYÜK: Eğitim sistemlerinde sık değişiklik yapılmasının en önemli niçinlerinden biri, değişikliklerin yahut ıslahatların büyük tahlillere yol açacağı tarafındaki beklentilerdir. Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Güzelleştirme Hareketi (FATİH) Projesinin başlatılması beşinci sınıfın yabancı lisan yüklü bir sınıf olarak düzenlenmesi üzere biroldukca değişikliğe gidilirken değişikliklerin neticelerina ait çok beklentiler oluşmuştur.
Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafınca hazırlanan 2010-2014 Stratejik Planı’nda da “eğitim planlamalarının kısa periyotlu yapılması” ve “sık sık değişiklikler yapılması” zayıf istikamet olarak gösterilmiştir. Değerli olan, bu beklentiye yönelik ölçülebilir gayeler koymak, bu maksatların kısa ve uzun vadeli sonuçlarını bütünsel olarak değerlendirebilmektir. Aksi durumda, daima güncellenen uygulamalar içinde sahiden yararlı olanlar ile istenen faydası sağlayamayanlar içindeki farkı anlamak mümkün olmayacaktır.
Hande Atılgan – 2010-2019 içinde 9. sınıfa devam eden 12 milyon 230 bin 358 öğrencinin matematik muvaffakiyetlerinin değerlendirildiği çalışma, alanında en çok bilginin kullanıldığı makale olma özelliği taşıyor.
Puanlar incelendi
Çalışmada 10 yıllık devirde gerçekleştirilmiş Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme İmtihanı (OKS), Düzey Belirleme İmtihanları (SBS), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) ve hala devam eden Liselere Geçiş Sistemi’nin (LGS), çıktıları ele alındı.
Öğrencilerin imtihan muvaffakiyet puanlarının yanı sıra, yaşları, cinsiyetleri, velilerinin eğitim durumları ve 8. sınıf muvaffakiyet puanlarının da incelendiği araştırmada, başta imtihan sistemi olmak üzere, 2000’li senelerda eğitimde başlatılan esaslı değişikliklerin beklenen sonuçları vermediği ortaya kondu.
Türkiye’de eğitime de yansıyan merkeziyetçi yapının, ıslahat adımlarını kolaylaştırdığı savunulan makalede, ortaöğretime geçiş sistemindeki kapsamlı değişikliklerin imtihan muvaffakiyetinde gerilemeye yol açtığı fakat bir daha bir değişiklik yapılmazsa muvaffakiyet puanlarının yükseliş eğiliminde olduğu kaydedildi. İncelenen 10 yıllık dönemde uygulanan 4+4+4 sistem değişikliğinin tesirlerinin de değerlendirildiği makale, öğrencilerin matematikteki muvaffakiyetlerinin, kapsamlı sistem değişikliklerinden daha fazlaca, imtihan sistemlerindeki değişiklikten etkilendiğini ortaya koydu. Çalışmada, özetle şu tespitlere yer verildi:
MUVAFFAKİYET İLE BAĞLI: Kademeler ortası geçiş sistemlerinde yapılan değişimlerin daha sonrasındasında öğrencilerin matematik muvaffakiyetinde dengeli bir biçimde düşüş görülmesi sistem değişikliklerinin muvaffakiyet ile bağlantı olduğuna işaret etmektedir. Öteki taraftan, kapsamlı değişiklikler yapılmadığı senelerda ve sistem değişimi yapılmadan sistemin yapısında küçük değişiklikler yapıldığı senelerda öğrenci muvaffakiyetinde olumlu bir değişimin yaşandığı görülmektedir. 2013-2014 öğretim yılında getirilen TEOG ve 2017-2018 öğretim yılında getirilen LGS daha sonrasında düşüşler yaşanmıştır. Lakin, LGS daha sonrasında öğrenci muvaffakiyetinde yaşanan düşüş TEOG’a nazaran daha düşük seviyededir. Üç sistem içerisinde en büyük düşüşün TEOG’a geçiş daha sonrasında gerçekleştiği görülmektedir.
vakit içinde DÜZELİYOR: Kademeler ortası geçiş sistemlerinde yapılan tüm düzenlemelerin çabucak akabinde öğrencilerin okul muvaffakiyetinde bir düşüş gerçekleşmekte, yeni bir düzenleme yapılmadığı takdirde muvaffakiyet yeniden artma eğilimine girmektedir. Bu bulgu, sistemin geçiş sistemindeki esaslı değişiklik karşısında çabucak reaksiyon verdiğini akabinde bu olumsuz tesirin vakit içinde telafi edilebildiğini ve her yeni düzenlemeden daha sonra misal dalgalanmanın yaşandığını göstermektedir.
Bu kapsamda, hala uygulanan sistemin temelden ıslahat edilmesi yerine, küçük müdahalelerle uygunlaştırılması önerilmektedir. Ayrıyeten, bilhassa LGS kapsamında imtihanla öğrenci alan kapasitenin yüzde 10’un da altına düşürülmesi ve sosyoekonomik art plan olarak öğrencilerin lise tiplerinde heterojen olarak kümelenmelerini sağlayacak gerekli iyileştirmelerin yapılmasının kritik kıymete sahip olduğu vurgulanmaktadır.
BEKLENTİ BÜYÜK: Eğitim sistemlerinde sık değişiklik yapılmasının en önemli niçinlerinden biri, değişikliklerin yahut ıslahatların büyük tahlillere yol açacağı tarafındaki beklentilerdir. Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Güzelleştirme Hareketi (FATİH) Projesinin başlatılması beşinci sınıfın yabancı lisan yüklü bir sınıf olarak düzenlenmesi üzere biroldukca değişikliğe gidilirken değişikliklerin neticelerina ait çok beklentiler oluşmuştur.
Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafınca hazırlanan 2010-2014 Stratejik Planı’nda da “eğitim planlamalarının kısa periyotlu yapılması” ve “sık sık değişiklikler yapılması” zayıf istikamet olarak gösterilmiştir. Değerli olan, bu beklentiye yönelik ölçülebilir gayeler koymak, bu maksatların kısa ve uzun vadeli sonuçlarını bütünsel olarak değerlendirebilmektir. Aksi durumda, daima güncellenen uygulamalar içinde sahiden yararlı olanlar ile istenen faydası sağlayamayanlar içindeki farkı anlamak mümkün olmayacaktır.