Garantisiz çalışma şiddeti artırıyor
MELTEM GÜNAY İstanbul – Milletlerarası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Yöneticisi Numan Özcan, çalışma hayatında bayanların şiddete daha fazla maruz kalmalarının gerisinde, çalışma hayatındaki cinsiyet eşitsizliği ve bayanların garantisiz çalışma biçimlerine daha fazla dahil olması üzere ögelerin tesirli olduğunu söylemiş oldu.
Şiddet saklanıyor
İşyerinde şiddet ve tacizin Türkiye’de olduğu üzere dünyadada yaygın olduğunu lakin sıklıkla gizli kaldığını belirten Özcan, “Raporlar ortaya koyuyor ki, pandemi sürecinde alınan tebdirler ve meskende çalışmaya ait uygulamalarla birlikte hem iş yerinde tıpkı vakitte meskenlerde şiddetin değişik biçimleri arttı. Bu periyot konut içi şiddetin bayanların çalışma hayatındaki olumsuz tesirlerini de daha fazla görünür kıldı” dedi.
Bugün bir fazlaca bayanın şiddet niçiniyle çalışma hayatına erişemediğini ya da erişse bile iş yerinde gördüğü ekonomik, fizikî, cinsel şiddet ve taciz niçiniyle çalışma hayatından uzaklaşabildiğini yahut meslek gayelerine ulaşamadığını vurgulayan Özcan, şunları anlattı; “Çalışma hayatında bayanların şiddete daha fazla maruz kalmalarının ardında, çalışma hayatındaki cinsiyetler ortası eşitsizlikler ve bayanların garantisiz ve kayıt dışı çalışma biçimlerine daha fazla dahil olmaları üzere ögeler yer alıyor. Kayıt dışı çalışanların toplumsal ve tüzel dayanak düzeneklerine ulaşmaları ya da haklarını kullanabilmeleri oldukçu hudutlu kalıyor. Bu kümeler içinde maalesef pandeminin de en derinden etkilediği birçok bayan olan ve garantisiz çalışan konut emekçileri şiddet konusunda daha fazla tehdit altında.”
Özcan’ın dikkat çektiği bir nokta ise daha epeyce iş yerlerinin kapalı kapılarının gerisinde gerçekleşen çalışma hayatındaki şiddet ve tacize ait bilgi tutulamıyor ve ötürüsıyla sorunun büyüklüğü de bilinemiyor. Bu niçinle tahlil yolları konusunda gereğince ilerleme kaydedilemediğini vurgulayan Özcan, “Zira birden fazla çalışan bayan işini kaybetme dehşetiyle, damgalanma tasasıyla ya da utanç hissiyle maruz kaldığı şiddet olaylarını bildirmeye çekiniyor. ötürüsıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri niçiniyle halihazırda iş gücüne eşit şartlarda ve oranlarda katılamayan bayanlar ve erkekler içindeki açık, teminatsız çalışmanın da tetiklediği cinsiyete dayalı şiddet niçiniyle maalesef daha da açılıyor. Bu açığı, çalışma hayatında bayana yönelik şiddet ve tacizle gayret ederek ve bayanların erkeklerle eşit oranlarda ve şartlarda çalışma hayatına katılabildikleri ve çalışma hayatını sürdürebildikleri beşere yakışır işleri sağlayarak kapatabilmek için ILO epeyce kapsamlı ve toplumsal cinsiyete hassas gayret araçları sunuyor.” diye konuştu.
Yol haritası
Özcan, ILO’nun 190 Sayılı Çalışma hayatında Şiddet ve Taciz Mukavelesi ve Tavsiye sonucu ve eşlik eden 189 sayılı Konut Emekçileri için Beşere Yakışır İş Sözleşmesi’nin şiddet ve taciz biçimlerini tanımlayarak bu meseleyle çabada neler yapılması gerektiği konusunda kapsamlı yol haritası çizen bir rehber niteliğinde olduğu kaydetti. Özcan kelamlarını şu biçimde tamamladı; “Sözleşme birçok bayan olan konut emekçilerine şiddetle ilgili hususlar içeriyor. Bu yıl 16 Günlük Aktivizm Bayanlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası kapsamında da ILO olarak bir daha toplumsal diyalog anlayışı ile konut personellerine yönelik yürüttüğümüz kampanya ile ilişkilendirerek konut personellerine vurgu yaparak sürdürüyoruz.”
MELTEM GÜNAY İstanbul – Milletlerarası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Yöneticisi Numan Özcan, çalışma hayatında bayanların şiddete daha fazla maruz kalmalarının gerisinde, çalışma hayatındaki cinsiyet eşitsizliği ve bayanların garantisiz çalışma biçimlerine daha fazla dahil olması üzere ögelerin tesirli olduğunu söylemiş oldu.
Şiddet saklanıyor
İşyerinde şiddet ve tacizin Türkiye’de olduğu üzere dünyadada yaygın olduğunu lakin sıklıkla gizli kaldığını belirten Özcan, “Raporlar ortaya koyuyor ki, pandemi sürecinde alınan tebdirler ve meskende çalışmaya ait uygulamalarla birlikte hem iş yerinde tıpkı vakitte meskenlerde şiddetin değişik biçimleri arttı. Bu periyot konut içi şiddetin bayanların çalışma hayatındaki olumsuz tesirlerini de daha fazla görünür kıldı” dedi.
Bugün bir fazlaca bayanın şiddet niçiniyle çalışma hayatına erişemediğini ya da erişse bile iş yerinde gördüğü ekonomik, fizikî, cinsel şiddet ve taciz niçiniyle çalışma hayatından uzaklaşabildiğini yahut meslek gayelerine ulaşamadığını vurgulayan Özcan, şunları anlattı; “Çalışma hayatında bayanların şiddete daha fazla maruz kalmalarının ardında, çalışma hayatındaki cinsiyetler ortası eşitsizlikler ve bayanların garantisiz ve kayıt dışı çalışma biçimlerine daha fazla dahil olmaları üzere ögeler yer alıyor. Kayıt dışı çalışanların toplumsal ve tüzel dayanak düzeneklerine ulaşmaları ya da haklarını kullanabilmeleri oldukçu hudutlu kalıyor. Bu kümeler içinde maalesef pandeminin de en derinden etkilediği birçok bayan olan ve garantisiz çalışan konut emekçileri şiddet konusunda daha fazla tehdit altında.”
Özcan’ın dikkat çektiği bir nokta ise daha epeyce iş yerlerinin kapalı kapılarının gerisinde gerçekleşen çalışma hayatındaki şiddet ve tacize ait bilgi tutulamıyor ve ötürüsıyla sorunun büyüklüğü de bilinemiyor. Bu niçinle tahlil yolları konusunda gereğince ilerleme kaydedilemediğini vurgulayan Özcan, “Zira birden fazla çalışan bayan işini kaybetme dehşetiyle, damgalanma tasasıyla ya da utanç hissiyle maruz kaldığı şiddet olaylarını bildirmeye çekiniyor. ötürüsıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri niçiniyle halihazırda iş gücüne eşit şartlarda ve oranlarda katılamayan bayanlar ve erkekler içindeki açık, teminatsız çalışmanın da tetiklediği cinsiyete dayalı şiddet niçiniyle maalesef daha da açılıyor. Bu açığı, çalışma hayatında bayana yönelik şiddet ve tacizle gayret ederek ve bayanların erkeklerle eşit oranlarda ve şartlarda çalışma hayatına katılabildikleri ve çalışma hayatını sürdürebildikleri beşere yakışır işleri sağlayarak kapatabilmek için ILO epeyce kapsamlı ve toplumsal cinsiyete hassas gayret araçları sunuyor.” diye konuştu.
Yol haritası
Özcan, ILO’nun 190 Sayılı Çalışma hayatında Şiddet ve Taciz Mukavelesi ve Tavsiye sonucu ve eşlik eden 189 sayılı Konut Emekçileri için Beşere Yakışır İş Sözleşmesi’nin şiddet ve taciz biçimlerini tanımlayarak bu meseleyle çabada neler yapılması gerektiği konusunda kapsamlı yol haritası çizen bir rehber niteliğinde olduğu kaydetti. Özcan kelamlarını şu biçimde tamamladı; “Sözleşme birçok bayan olan konut emekçilerine şiddetle ilgili hususlar içeriyor. Bu yıl 16 Günlük Aktivizm Bayanlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası kapsamında da ILO olarak bir daha toplumsal diyalog anlayışı ile konut personellerine yönelik yürüttüğümüz kampanya ile ilişkilendirerek konut personellerine vurgu yaparak sürdürüyoruz.”