Geride bıraktığımız hafta boyunca global büyümeye yönelik soru işaretlerinin tesiriyle satış baskısına maruz kalan piyasalar vakit zaman üst istikametli yansılar verse de zayıflıktan sıyrılmayı başaramadı. Bilhassa artmaya devam eden korona virüs olay sayılarının yarattığı tedirginliğin ve yaklaşan Fed toplantısı öncesinde tahvil alımlarının suratına ait belirsizliklerin kazanımların kalıcı bulunmasına müsaade vermediğini söyleyebiliriz. 22 Eylül’de sonuçlanacak olan FOMC toplantısı öncesinde hem yurt içi tıpkı vakitte yurt dışı piyasaların istikrar bulması fazlaca kolay görünmezken volatilitenin ise yüksek seyrini koruyacağını kestirim ediyoruz.
Yeni haftanın en değerli mevzu başlığını ise yarın ABD’de açıklanacak olan TÜFE sayısı oluşturuyor. Manşet TÜFE’nin yıllık bazda %5’in çekirdek TÜFE’nin ise %4’ün üzerinde kalması bekleniyor. Tedarik zincirindeki meşakkatler ve artan işgücü maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda enflasyonun gelecek yıldan evvel manalı biçimde geri çekilmesi için fazlaca fazla niye olmadığını söyleyebiliriz. Fiyat artışlarının yüksek seyrini müdafaası ise Fed’in varlık alımlarını azaltması için pek kuvvetli bir niye oluşturuyor. Bu niçinle gelecek haftaki toplantısında tahvil alımlarını azaltmak için bir takvim açıklamasa bile Fed’in yıl ortasında bu istikamette bir adım atma ihtimalinin yüksek kalmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Enflasyonun beklentilerden daha kuvvetli bir tablo ortaya koyması durumunda bu algı daha da güçlenecektir.
TL kırılgan bir görünüm sergiliyor. TL geride bıraktığımız haftada dolar karşısında en zayıf performansı sergileyen gelişmekte olan ülke para ünitelerinden biri olurken USD/TL Cuma gününü son üç haftanın en yüksek düzeyine yakın bir noktada tamamladı. Bilhassa TCMB’den gelen çekirdek enflasyon vurgusunun TL’ye besbelli biçimde negatif yansıdığını söyleyebiliriz. Teknik açıdan baktığımızda ise geçtiğimiz hafta olduğu üzere 8,4725 düzeyinin değerini yüksek bulmaya devam ediyoruz. O denli ki, bu düzeyin aşılması durumunda üstte 8,5400’e kadar reaksiyonlar nazaranbiliriz. Aşağıda ise 8,4365 ve 8,400 düzeylerini takip ediyoruz.
Borsa İstanbul global zayıflığa direnemedi. Yurt dışı piyasalardaki satış baskısından kaçınılmaz olarak negatif etkilenen BIST-100 endeksi geride bıraktığımız haftayı %2’lik bedel kaybı ile tamamladı. Endeks bu biçimdece Ağustos ayı başından bu yana birinci sefer haftayı 200 günlük hareketli ortalamasının altında kapatmış oldu. Hem bu durum tıpkı vakitte teknik göstergelerdeki zayıflık göz önünde bulundurulduğunda yurtharicindeki satış baskısı hafifçelemeden endeksin manalı bir dayanak bulmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz.
BIST-30 EKİM VADELİ VİOP KONTRATI
Cuma günü 1555 puana kadar geri çekilen Ekim vadeli kontrat bu biçimdece haftayı 200 günlük hareketli ortalamasının geçtiği 1553 puanın çabucak üzerinde tamamlamış oldu. Kısa vadeli göstergelerdeki ivme kaybının devam etmesi aşağı taraflı risklerin sürdüğüne işaret ederken bu biçimde bir senaryoda 1540 ve 1520 düzeylerine gerçek geri çekilme ihtimali olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Görünümün uygunlaşması için ise 1575 puanın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
USD/TL EYLÜL VADELİ VİOP KONTRATI
Geride bıraktığımız haftayı teknik açıdan kıymetini yüksek bulduğumuz 8,5315 düzeyinin altında tamamlayan Eylül ayı kontratı 100 günlük hareketli ortalamasının da altına indi. Bu bölgede kalınması durumunda aşağıda 8,4500 düzeyini en kıymetli takviye noktası olarak izleyeceğiz. Üstte ise 8,6000’ı en kıymetli direnç olarak kabul ediyoruz.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Hibya Haber Ajansı
Yeni haftanın en değerli mevzu başlığını ise yarın ABD’de açıklanacak olan TÜFE sayısı oluşturuyor. Manşet TÜFE’nin yıllık bazda %5’in çekirdek TÜFE’nin ise %4’ün üzerinde kalması bekleniyor. Tedarik zincirindeki meşakkatler ve artan işgücü maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda enflasyonun gelecek yıldan evvel manalı biçimde geri çekilmesi için fazlaca fazla niye olmadığını söyleyebiliriz. Fiyat artışlarının yüksek seyrini müdafaası ise Fed’in varlık alımlarını azaltması için pek kuvvetli bir niye oluşturuyor. Bu niçinle gelecek haftaki toplantısında tahvil alımlarını azaltmak için bir takvim açıklamasa bile Fed’in yıl ortasında bu istikamette bir adım atma ihtimalinin yüksek kalmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Enflasyonun beklentilerden daha kuvvetli bir tablo ortaya koyması durumunda bu algı daha da güçlenecektir.
TL kırılgan bir görünüm sergiliyor. TL geride bıraktığımız haftada dolar karşısında en zayıf performansı sergileyen gelişmekte olan ülke para ünitelerinden biri olurken USD/TL Cuma gününü son üç haftanın en yüksek düzeyine yakın bir noktada tamamladı. Bilhassa TCMB’den gelen çekirdek enflasyon vurgusunun TL’ye besbelli biçimde negatif yansıdığını söyleyebiliriz. Teknik açıdan baktığımızda ise geçtiğimiz hafta olduğu üzere 8,4725 düzeyinin değerini yüksek bulmaya devam ediyoruz. O denli ki, bu düzeyin aşılması durumunda üstte 8,5400’e kadar reaksiyonlar nazaranbiliriz. Aşağıda ise 8,4365 ve 8,400 düzeylerini takip ediyoruz.
Borsa İstanbul global zayıflığa direnemedi. Yurt dışı piyasalardaki satış baskısından kaçınılmaz olarak negatif etkilenen BIST-100 endeksi geride bıraktığımız haftayı %2’lik bedel kaybı ile tamamladı. Endeks bu biçimdece Ağustos ayı başından bu yana birinci sefer haftayı 200 günlük hareketli ortalamasının altında kapatmış oldu. Hem bu durum tıpkı vakitte teknik göstergelerdeki zayıflık göz önünde bulundurulduğunda yurtharicindeki satış baskısı hafifçelemeden endeksin manalı bir dayanak bulmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz.
BIST-30 EKİM VADELİ VİOP KONTRATI
Cuma günü 1555 puana kadar geri çekilen Ekim vadeli kontrat bu biçimdece haftayı 200 günlük hareketli ortalamasının geçtiği 1553 puanın çabucak üzerinde tamamlamış oldu. Kısa vadeli göstergelerdeki ivme kaybının devam etmesi aşağı taraflı risklerin sürdüğüne işaret ederken bu biçimde bir senaryoda 1540 ve 1520 düzeylerine gerçek geri çekilme ihtimali olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Görünümün uygunlaşması için ise 1575 puanın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
USD/TL EYLÜL VADELİ VİOP KONTRATI
Geride bıraktığımız haftayı teknik açıdan kıymetini yüksek bulduğumuz 8,5315 düzeyinin altında tamamlayan Eylül ayı kontratı 100 günlük hareketli ortalamasının da altına indi. Bu bölgede kalınması durumunda aşağıda 8,4500 düzeyini en kıymetli takviye noktası olarak izleyeceğiz. Üstte ise 8,6000’ı en kıymetli direnç olarak kabul ediyoruz.
Kaynak: ÜNLÜ & Co
Hibya Haber Ajansı