Handan Sema CEYLAN
Dış Ekonomik Bağlar Heyeti (DEİK)/ Türkiye-ABD İş Kurulu (TAİK) Lideri Mehmet Ali Yalçındağ, “Türk iş dünyası olarak maksadımız Çin’e ucuz iş gücü manasında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Artık maksadımız tedarik zincirinde olduğu üzere paha zincirinde de en üst düzeylere ulaşmak” açıklamasını yaptı.
Bir küme basın mensubuna açıklamada bulunan TAİK Lideri Yalçındağ, Türk-Amerikan ticaret bağlarını, gündemdeki ikili sıkıntıları, Halkbank davasını ve ticaret savaşlarını kıymetlendirdi.
Yalçındağ, “Artık maksadımız tedarik zincirinde olduğu üzere kıymet zincirinde de en üst düzeylere ulaşmak!” diyerek şunları kaydetti: “Türk iş dünyası olarak maksadımız Çin’e ucuz iş gücü manasında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Bölgesel ve global gelişmeleri yakından takip eden, sınıfının en yeterlisi teknoloji ile donatılmış, âlâ eğitimli ve nitelikli insan kaynağını yöneten ve dünyanın dört bir tarafınca gelen taleplere anında karşılık verebilecek dinamizme sahip bir noktaya yürüyoruz.”
ABD’YE İHRACAT %45 ARTIŞLA REKOR KIRDI
Bu yılın başından itibaren Türk-Amerikan ticaret sayılarında rekora koşulduğunu belirten Yalçındağ, “COVID-19 salgınına bağlı tedbirler ve tedarik zincirindeki esaslı değişiklikler sebebiyle 2020’de ABD ile ticaretimiz durağandı. Bu yıl her iki tarafın da iş etraflarını heyecanlandıracak düzeylere ulaştı. ABD’ye ihracatımız Ocak-Kasım 2021’de geçen yılın birebir devrine göre yüzde 45,1 artış göstererek, 13,2 milyar dolara ulaştı” dedi. İhracat sayılarının, ithalat sayılarını da geride bıraktığına vurgu yapan Yalçındağ, “2021’in birinci 11 aylık devrinde ABD’den ithalatımız 11,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ABD’ye ihracatımız ise 13, 2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşerek ticari fazla verdi. Toplam ticaret hacmimiz ise 25 milyar dolara yaklaştı. Başka bir yandan, 2020 yılının birinci 10 aylık devrinde yüzde 5,6 olarak kayıtlara geçen ABD’nin toplam ihracatımızdaki hissesi, 2021 yılının tıpkı devrinde yüzde 6,4 düzeyine yükseldi. ABD’ye ihracatımızdaki bu kayda kıymet artış pek heyecan verici. Yeni fırsatların da değerlendirilmesiyle ticaret hacminin epey daha yüksek düzeylere ulaşacağına inanıyoruz” açıklamalarında bulundu. Yalçındağ, ABD’nin 2,3 trilyon dolar fiyatında ithalat hacmi olduğunu ve 20 trilyon dolarlık bir iktisat olduğunu anımsatarak, Biden idaresinin siyasi problemlerle ticareti birbirinden ayırmaya yönelik tavrını son derece kıymetli bulduklarının altını çizdi.
EK VERGİLER TAHLİLE KAVUŞUYOR
Yalçındağ, Türkiye’nin ABD’ye en epey ihraç ettiği mücevher, seramik ve halı üzere eserlere yüzde 25 ek gümrük vergisi getirilmesini öngoren Section 301 tasarısının tahliline ait geçtiğimiz günlerde somut bir adım atıldığını da anımsattı.
ALÜMİNYUM VE ÇELİK İÇİN MUŞ-RAİMONDOTAİ GÖRÜŞMESİ
Çözülmeyi bekleyen sıkıntıların de masada olduğunu kaydeden Yalçındağ, şunları söylemiş oldu: “Özellikle Section 232 uyarınca ülkemize uygulanan alüminyum ve çelik ek vergilerinin Türk sanayicilerini ne kadar zora soktuğunu muhataplarımıza iletiyoruz. Kasım sonlarına hakikat ABD’nin bir müddetdir AB ülkelerine de benzeri biçimde uyguladığı ek vergilerin kaldırılacağının açıklanması, 2022’nin Ocak ayı prestijiyle Türk müteşebbislerin maliyet dezavantajı ile karşı karşıya kalacağına işaret ediyor. Sorunun tahlili için Ticaret Bakanımız Mehmet Muş’un ABD Ticaret Bakanı G. Raimondo ve ABD Ticaret Temsilcisi K. Tai ile gerçekleştireceği toplantıların sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyoruz.”
200 MİLYAR DOLARLIK TEDARİK GÖÇÜ TÜRKİYE’YE FIRSAT SUNAR
TAİK olarak, bir yandan ABD ile Çin içinde yaşanan ticaret savaşlarını, başka yandan pademinin global tedarik zinciri üstündeki yıkıcı tesirlerini epey dikkatli gözlemlediklerini anlatan Yalçındağ, “Ticaret savaşlarının ülkemize birbirinden cazip fırsatlar sunacağını bir kere daha söylüyoruz. O denli ki, ABD ile Çin içindeki ticaret hacminin 600 milyar dolara yakın olduğu biliniyor. Yalnızca 2018-2019 periyodunda ABD’nin Çin ithalatı yüzde 16’ya tekabül edecek biçimde 90 milyar dolar daraldı. İkili ticaret hacmindeki bu düşüşün 2023’e kadar senede 200 milyar dolara kadar çıkabileceği konuşuluyor. ABD’nin bu süreçte tedarik zincirini Çin’den kaydırmasıyla birlikte Vietnam, Kamboçya, Tayvan, Meksika ve Kanada’nın yanı sıra Türkiye de alternatif tedarikçi olarak öne çıkıyor” dedi.
“Halkbank sürecini takip ediyoruz”
TAİK Lideri Mehmet Ali Yalçındağ, “Halkbank elbet Türk-Amerikan ticari bağlantıları için değerli bir bankadır. Türk iktisadı ortasında de fazlaca kıymetli bir yere sahip. Bu sürecin türel kurallar çerçevesinde hakkaniyetli ve düzgün bir biçimde tahlile kavuşturulacağına dair inancımızı koruyor, süreci yakından takip ediyoruz” dedi.
Dış Ekonomik Bağlar Heyeti (DEİK)/ Türkiye-ABD İş Kurulu (TAİK) Lideri Mehmet Ali Yalçındağ, “Türk iş dünyası olarak maksadımız Çin’e ucuz iş gücü manasında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Artık maksadımız tedarik zincirinde olduğu üzere paha zincirinde de en üst düzeylere ulaşmak” açıklamasını yaptı.
Bir küme basın mensubuna açıklamada bulunan TAİK Lideri Yalçındağ, Türk-Amerikan ticaret bağlarını, gündemdeki ikili sıkıntıları, Halkbank davasını ve ticaret savaşlarını kıymetlendirdi.
Yalçındağ, “Artık maksadımız tedarik zincirinde olduğu üzere kıymet zincirinde de en üst düzeylere ulaşmak!” diyerek şunları kaydetti: “Türk iş dünyası olarak maksadımız Çin’e ucuz iş gücü manasında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Bölgesel ve global gelişmeleri yakından takip eden, sınıfının en yeterlisi teknoloji ile donatılmış, âlâ eğitimli ve nitelikli insan kaynağını yöneten ve dünyanın dört bir tarafınca gelen taleplere anında karşılık verebilecek dinamizme sahip bir noktaya yürüyoruz.”
ABD’YE İHRACAT %45 ARTIŞLA REKOR KIRDI
Bu yılın başından itibaren Türk-Amerikan ticaret sayılarında rekora koşulduğunu belirten Yalçındağ, “COVID-19 salgınına bağlı tedbirler ve tedarik zincirindeki esaslı değişiklikler sebebiyle 2020’de ABD ile ticaretimiz durağandı. Bu yıl her iki tarafın da iş etraflarını heyecanlandıracak düzeylere ulaştı. ABD’ye ihracatımız Ocak-Kasım 2021’de geçen yılın birebir devrine göre yüzde 45,1 artış göstererek, 13,2 milyar dolara ulaştı” dedi. İhracat sayılarının, ithalat sayılarını da geride bıraktığına vurgu yapan Yalçındağ, “2021’in birinci 11 aylık devrinde ABD’den ithalatımız 11,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ABD’ye ihracatımız ise 13, 2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşerek ticari fazla verdi. Toplam ticaret hacmimiz ise 25 milyar dolara yaklaştı. Başka bir yandan, 2020 yılının birinci 10 aylık devrinde yüzde 5,6 olarak kayıtlara geçen ABD’nin toplam ihracatımızdaki hissesi, 2021 yılının tıpkı devrinde yüzde 6,4 düzeyine yükseldi. ABD’ye ihracatımızdaki bu kayda kıymet artış pek heyecan verici. Yeni fırsatların da değerlendirilmesiyle ticaret hacminin epey daha yüksek düzeylere ulaşacağına inanıyoruz” açıklamalarında bulundu. Yalçındağ, ABD’nin 2,3 trilyon dolar fiyatında ithalat hacmi olduğunu ve 20 trilyon dolarlık bir iktisat olduğunu anımsatarak, Biden idaresinin siyasi problemlerle ticareti birbirinden ayırmaya yönelik tavrını son derece kıymetli bulduklarının altını çizdi.
EK VERGİLER TAHLİLE KAVUŞUYOR
Yalçındağ, Türkiye’nin ABD’ye en epey ihraç ettiği mücevher, seramik ve halı üzere eserlere yüzde 25 ek gümrük vergisi getirilmesini öngoren Section 301 tasarısının tahliline ait geçtiğimiz günlerde somut bir adım atıldığını da anımsattı.
ALÜMİNYUM VE ÇELİK İÇİN MUŞ-RAİMONDOTAİ GÖRÜŞMESİ
Çözülmeyi bekleyen sıkıntıların de masada olduğunu kaydeden Yalçındağ, şunları söylemiş oldu: “Özellikle Section 232 uyarınca ülkemize uygulanan alüminyum ve çelik ek vergilerinin Türk sanayicilerini ne kadar zora soktuğunu muhataplarımıza iletiyoruz. Kasım sonlarına hakikat ABD’nin bir müddetdir AB ülkelerine de benzeri biçimde uyguladığı ek vergilerin kaldırılacağının açıklanması, 2022’nin Ocak ayı prestijiyle Türk müteşebbislerin maliyet dezavantajı ile karşı karşıya kalacağına işaret ediyor. Sorunun tahlili için Ticaret Bakanımız Mehmet Muş’un ABD Ticaret Bakanı G. Raimondo ve ABD Ticaret Temsilcisi K. Tai ile gerçekleştireceği toplantıların sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyoruz.”
200 MİLYAR DOLARLIK TEDARİK GÖÇÜ TÜRKİYE’YE FIRSAT SUNAR
TAİK olarak, bir yandan ABD ile Çin içinde yaşanan ticaret savaşlarını, başka yandan pademinin global tedarik zinciri üstündeki yıkıcı tesirlerini epey dikkatli gözlemlediklerini anlatan Yalçındağ, “Ticaret savaşlarının ülkemize birbirinden cazip fırsatlar sunacağını bir kere daha söylüyoruz. O denli ki, ABD ile Çin içindeki ticaret hacminin 600 milyar dolara yakın olduğu biliniyor. Yalnızca 2018-2019 periyodunda ABD’nin Çin ithalatı yüzde 16’ya tekabül edecek biçimde 90 milyar dolar daraldı. İkili ticaret hacmindeki bu düşüşün 2023’e kadar senede 200 milyar dolara kadar çıkabileceği konuşuluyor. ABD’nin bu süreçte tedarik zincirini Çin’den kaydırmasıyla birlikte Vietnam, Kamboçya, Tayvan, Meksika ve Kanada’nın yanı sıra Türkiye de alternatif tedarikçi olarak öne çıkıyor” dedi.
“Halkbank sürecini takip ediyoruz”
TAİK Lideri Mehmet Ali Yalçındağ, “Halkbank elbet Türk-Amerikan ticari bağlantıları için değerli bir bankadır. Türk iktisadı ortasında de fazlaca kıymetli bir yere sahip. Bu sürecin türel kurallar çerçevesinde hakkaniyetli ve düzgün bir biçimde tahlile kavuşturulacağına dair inancımızı koruyor, süreci yakından takip ediyoruz” dedi.