‘İkinci baharda kâbusu yaşadık’
GÖKHAN KARAKAŞ – Emekli olduktan daha sonra tabiatın ortasında sakin bir ömür hedefleyenler çiftlerden Erdoğan Evre ve eşi Nurcan Bölüm, hedeflerine ulaşmak için Bodrum Yarımadası’nın Ilgın Koyu’nu tercih etmişti. senelerca biriktirdikleri parayla Mazıköy’e bağlı Ilgın’ın yüksek zirvesinden bir arazi alan Dönem çiftinin tüm birikimleri ve hayalleri kâbus üzere yayılan alevlerle kül oldu. Beş yıl evvel geldikleri Ilgın’da büyük fedakârlıklarla yaptıkları konutun yok olduğunu belirten Erdoğan Dönem, alevlerin zirvedeki konutlarına ulaşamayacağı düşündüklerini lakin yanıldıklarını anladıklarında fazlaca geç olduğunu söylemiş oldu.
‘Eşim astım hastası’
Zaman, “Elektrikler kesilmişti. Dumanlar epeyce kötü üzerimizi kaplayınca astım hastası eşimi bölgeden uzaklaştırmam gerekliydi. Geri döndüğümüzde konutumuz küle dönmüştü. İkinci baharımızı yaşamayı isterken kabus yaşadık” dedi.
Akdeniz’in ormanlarında başlayan alevler birkaç gün ortasında Ege bölgesinin yeşil alanlarında cehennemi yaşatırken, yeni bir yaşama başlamak için tüm birikimlerini yatıran insanların da hayatlarını altüst etti. 42 yıl boyunca İstanbul’un en ünlü otellerinde teknik sorumlu olarak çalışan Erdoğan Zaman, emekliliğiyle bir arada denizin ve tabiatın ortasında bir yaşama adım atmayı hayal etmişti. Beş yıl evvel talih yapıtı keşfettiği Bodrum Mazıköy’ün Ilgın koyundan küçük bir arazi alan Erdoğan ve Nurcan Evre, çocuklarını büyükşehirlerde bırakarak ikinci baharlarını birlikte geçirmek istedi.
Türkiye’nin en hareketli tatil beldesi Bodrum’un ıssız, sessiz ve ulaşılması güç Ilgın koyunun zirvesindeki toprağına 2,5 yıl evvel prefabrik bir konut yapan Erdoğan Bölüm, hobileri ve küçük tamir işleri için kendisine bir atölye yaptı. Tabiat dostu dizaynla kızılçam, zeytin, sedir ve keçi boynuzu ağaçlarına ziyan vermeden yaptığı meskeninin yakınlarında çıkan birinci dumanı, 31 Temmuz günü gördüğünü söyleyen Erdoğan Periyot, kıvılcımların bu derece bir yangın çıkartacağını düşünmediğini belirtti.
‘Nefes bile alamadık’
senelerca çalıştığı otellerde yangın tatbikatları yaptırdığını belirten Dönem, “İlk duman Bayır köyü yakınlarından geliyordu. Bize ulaşması için tüm ormanın yanması gerekiyordu. Lakin o kadar kolay yayıldı ki alevler koskoca ormanlık alan yanmaya başladı. Konutumuzun etrafında ağaçlar var fakat bize kadar gelmesi için ağaçların tümümün yanması gerektiğini düşündüm.
Öylesine büyük bir duman kapladı ki etrafı, nefes alamıyorduk. Bu sırada elektrikler de kesilince inançlı bir alana gitmemiz gerektiğini düşündüm. Zira eşim astım hastası ve nefes alamayınca ömründen kaygı ettim. Bölgeden uzaklaştık komşularımız bizi arayarak yangının konutumuzu yuttuğunu söyleyince epeyce üzüldük. Geldiğimizde 42 yılın birikimi konutumuzun yerinde enkaz olduğunu gördük” dedi.
Her şeye karşın eşinin ve kendi hayatının kurtulmasından memnun olduğunu belirten Erdoğan Evre, şunları anlattı:
‘Kartalım da yok oldu’
“Evimi kendim projelendirdim ve değil ağaçların, tek bir çalının bile ziyan görmesini istemedim. Fotoğraf tutkum olduğu için kartal yuvası üzere Ilgın koyuna bakan evimden görüntü fotoğrafları çekmeyi epeyce seviyordum. Konutumun tüm eşyaları yandı ancak içlerinden özel eşyam olan eşimle benim tuttuğumuz grup olan Beşiktaş’ımızı hatırlatan kartal sembolümüz yok oldu.
Bölüm çifti, emekliliklerini burada yaşamayı planlıyordu.
en çok kartal sembolümüzün küle dönmesine üzüldüm. İki yıl ortasında şahinler, yaban domuzları, kızıl tilkiler, saksağanlar, kirpiler ve kaplumbağalar en yakın arkadaşım olmuştu. Artık onlar nerelerdeler bilemiyorum. Hepsi doğal ömür alanlarını terk etti. Bu tabiatın yine canlanması epeyce uzun vakit alacak. Komşularımız ve köylüler içinde hayli hoş bir dayanışma var. Artık komşularımızda kalıyoruz ve konutumuzu bir daha yapmak için yardımları bekliyoruz. Orman yangınının yıkıcı ve yok edici gücü karşısında insanoğlunun acizliğini yaşayarak görmek beni epeyce üzdü. Vatandaşın dayanışması bizi epeyce keyifli ediyor.”
Fotoğraf: Uğur Can Milliyet
GÖKHAN KARAKAŞ – Emekli olduktan daha sonra tabiatın ortasında sakin bir ömür hedefleyenler çiftlerden Erdoğan Evre ve eşi Nurcan Bölüm, hedeflerine ulaşmak için Bodrum Yarımadası’nın Ilgın Koyu’nu tercih etmişti. senelerca biriktirdikleri parayla Mazıköy’e bağlı Ilgın’ın yüksek zirvesinden bir arazi alan Dönem çiftinin tüm birikimleri ve hayalleri kâbus üzere yayılan alevlerle kül oldu. Beş yıl evvel geldikleri Ilgın’da büyük fedakârlıklarla yaptıkları konutun yok olduğunu belirten Erdoğan Dönem, alevlerin zirvedeki konutlarına ulaşamayacağı düşündüklerini lakin yanıldıklarını anladıklarında fazlaca geç olduğunu söylemiş oldu.
‘Eşim astım hastası’
Zaman, “Elektrikler kesilmişti. Dumanlar epeyce kötü üzerimizi kaplayınca astım hastası eşimi bölgeden uzaklaştırmam gerekliydi. Geri döndüğümüzde konutumuz küle dönmüştü. İkinci baharımızı yaşamayı isterken kabus yaşadık” dedi.
Akdeniz’in ormanlarında başlayan alevler birkaç gün ortasında Ege bölgesinin yeşil alanlarında cehennemi yaşatırken, yeni bir yaşama başlamak için tüm birikimlerini yatıran insanların da hayatlarını altüst etti. 42 yıl boyunca İstanbul’un en ünlü otellerinde teknik sorumlu olarak çalışan Erdoğan Zaman, emekliliğiyle bir arada denizin ve tabiatın ortasında bir yaşama adım atmayı hayal etmişti. Beş yıl evvel talih yapıtı keşfettiği Bodrum Mazıköy’ün Ilgın koyundan küçük bir arazi alan Erdoğan ve Nurcan Evre, çocuklarını büyükşehirlerde bırakarak ikinci baharlarını birlikte geçirmek istedi.
Türkiye’nin en hareketli tatil beldesi Bodrum’un ıssız, sessiz ve ulaşılması güç Ilgın koyunun zirvesindeki toprağına 2,5 yıl evvel prefabrik bir konut yapan Erdoğan Bölüm, hobileri ve küçük tamir işleri için kendisine bir atölye yaptı. Tabiat dostu dizaynla kızılçam, zeytin, sedir ve keçi boynuzu ağaçlarına ziyan vermeden yaptığı meskeninin yakınlarında çıkan birinci dumanı, 31 Temmuz günü gördüğünü söyleyen Erdoğan Periyot, kıvılcımların bu derece bir yangın çıkartacağını düşünmediğini belirtti.
‘Nefes bile alamadık’
senelerca çalıştığı otellerde yangın tatbikatları yaptırdığını belirten Dönem, “İlk duman Bayır köyü yakınlarından geliyordu. Bize ulaşması için tüm ormanın yanması gerekiyordu. Lakin o kadar kolay yayıldı ki alevler koskoca ormanlık alan yanmaya başladı. Konutumuzun etrafında ağaçlar var fakat bize kadar gelmesi için ağaçların tümümün yanması gerektiğini düşündüm.
Öylesine büyük bir duman kapladı ki etrafı, nefes alamıyorduk. Bu sırada elektrikler de kesilince inançlı bir alana gitmemiz gerektiğini düşündüm. Zira eşim astım hastası ve nefes alamayınca ömründen kaygı ettim. Bölgeden uzaklaştık komşularımız bizi arayarak yangının konutumuzu yuttuğunu söyleyince epeyce üzüldük. Geldiğimizde 42 yılın birikimi konutumuzun yerinde enkaz olduğunu gördük” dedi.
Her şeye karşın eşinin ve kendi hayatının kurtulmasından memnun olduğunu belirten Erdoğan Evre, şunları anlattı:
‘Kartalım da yok oldu’
“Evimi kendim projelendirdim ve değil ağaçların, tek bir çalının bile ziyan görmesini istemedim. Fotoğraf tutkum olduğu için kartal yuvası üzere Ilgın koyuna bakan evimden görüntü fotoğrafları çekmeyi epeyce seviyordum. Konutumun tüm eşyaları yandı ancak içlerinden özel eşyam olan eşimle benim tuttuğumuz grup olan Beşiktaş’ımızı hatırlatan kartal sembolümüz yok oldu.
Bölüm çifti, emekliliklerini burada yaşamayı planlıyordu.
en çok kartal sembolümüzün küle dönmesine üzüldüm. İki yıl ortasında şahinler, yaban domuzları, kızıl tilkiler, saksağanlar, kirpiler ve kaplumbağalar en yakın arkadaşım olmuştu. Artık onlar nerelerdeler bilemiyorum. Hepsi doğal ömür alanlarını terk etti. Bu tabiatın yine canlanması epeyce uzun vakit alacak. Komşularımız ve köylüler içinde hayli hoş bir dayanışma var. Artık komşularımızda kalıyoruz ve konutumuzu bir daha yapmak için yardımları bekliyoruz. Orman yangınının yıkıcı ve yok edici gücü karşısında insanoğlunun acizliğini yaşayarak görmek beni epeyce üzdü. Vatandaşın dayanışması bizi epeyce keyifli ediyor.”
Fotoğraf: Uğur Can Milliyet