İş arayan tiyatro oyuncusuna cinsel akın: Tutuklandı fakat korkuyorum
Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık E.T. (28) getirildi. Müşteki A.Ç. (24) ise duruşmaya isimli görüşme odasından Ses ve Manzaralı Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada müşteki A.Ç.’nin avukatı Özge Büşra Boyoğlu ile sanık avukatı Erkan Koç da hazır bulundu.
SANIK SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Sanık E.T. savunmasında müştekiyi daha öncesinden tanıdığını ve kendi isteğiyle bir arada olduğunu sav ederek, suçlamayı kabul etmedi. Mahkeme liderinin sorusu üzerine sanık E.T. emniyette verdiği sözünü kabul etmeyerek, telefonundaki yazışmaları da reddetti.
“KAÇAMAZSAM YA DA ALT EDEMEZSEM ÖLECEĞİMİ BİLİYORDUM”
Müşteki A.Ç. ise tabirinde iş aradığını, sanığın kendisine ‘Emlak ofisim var’ diyerek toplumsal medyadan iş teklifinde bulunduğunu ve Sancaktepe’ye çağırdığını söylemiş oldu. Sanıkla evvel Kaymakamlık önünde buluştuğunu belirten A.Ç., sanığın ‘Ofise geçelim’ diyerek kendisini derme çatma bir ofise götürdüğünü ve boğazını sıktıktan daha sonra ‘Seni öldürürüm’ diyerek cinsel taarruzda bulunduğunu söylemiş oldu. Sanığın cinsel saldırısını telefon kaydına aldığını belirten A.Ç., sanığın kendisine “Yaşananları birine söylersen bu manzaraları paylaşırım” söylemiş olduğini söylemiş oldu. A.Ç. “Defalarca kaçmaya çalıştım ama bir kere olsun bileğimi bırakmadı ve beni yalnız bırakmadı. Ona vurmayı da düşündüm lakin kaçamazsam ya da alt edemezsem öleceğimi biliyordum” dedi.
Müşteki A.Ç. sanıkla birlikte dışarı çıktıktan daha sonra tuvalete gitme mazeretiyle bir kafeye girdiğini, orada yaşadıklarını anlattığını ve sanığın da bu durumu gorerek koşarak uzaklaştığını söylemiş oldu. A.Ç. sanığın en ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
“TANIMADIĞI BİRİSİNİN MESKENİNE İNSAN TEK BAŞINA GİTMEZ”
Müşteki avukatı Özge Büşra Boyoğlu, olaya ait kanıtların evrakta olduğunu belirterek “Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz. Şikayetçiyiz” tabirlerini kullandı.
Sanık avukatı Erkan Koç ise “Müşteki tanımadığını söylemiş olduği birisinin meskenine iş görüşmesi diyerek tek başına gitmiştir. Tanımadığı birisinin konutuna insan tek başına gitmez, yakınlarıyla giderdi. Meskenin durumunun berbat olduğunu görür görmez de konuta girmemeliydi” diyerek müştekinin anlattıklarının ömrün olağan akışına karşıt olduğunu argüman etti.
MÜTALAADA 31 YIL 6 AYA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
Cumhuriyet Savcısı, temel hakkındaki mütalaasında hata ögelerinin sabit olduğuna kanaat getirerek “Nitelikli cinsel saldırı”, “Cinsel akın maksadıyla cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, “Şantaj” ve “Özel hayatın kapalılığını ihlal etme” cürümlerinden 18 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Mütalaada sanık E.T.’nin “sıradan yaralama” cürmünden ise beraat etmesi talep edildi.
Sanık avukatı mütalaaya karşı savunma hazırlamak için mühlet talep etti. Mütalaaya karşı kelam verilen sanık E.T. ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek “Ben bu biçimde bir şey yapmadım. Onun bana attığı iletilerin da araştırılmasını istiyorum” dedi.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ
Orta sonucunı açıklayan mahkeme heyeti, Bilgi Teknolojileri ve İrtibat Kurumu’na müzekkere yazılarak sanığın telefonunu arayan ve aradığı bireylerin baz istasyonu ayrıntılarını içerir dökümlerin mahkemeye gönderilmesini istedi. Sanık avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlaması için müddet veren heyet, sanık E.T.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede müşteki A.Ç.’nin çalışmak için iş aradığı sırada sanık E.T. ile toplumsal medya üzerinden görüştüğü anlatılıyor. Sanık E.T.’nin müşteki A.Ç.’yi iş görüşmesi için 12 Nisan 2021’de Sancaktepe’ye çağırdığı anlatılan iddianamede, sanığın müştekiye evvel cinsel tacizde bulunduğu, müşteki A.Ç.’nin olay yerinden uzaklaşmak istemesi üzerine sanığın ‘Seni öldürürüm, buradan çıkamazsın, bağırsan da seni duyan olmaz’ diyerek cinsel akında bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede sanık E.T.’nin müştekiye cinsel akında bulunduğu anları da şantaj yaparak telefonuna kaydettiği tabir ediliyor. İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise müşteki A.Ç.’nin çamaşırlarında yer alan spermin sanık E.T.’nin DNA’sıyla uyumlu olduğunun tespit edildiği vurgulanıyor.
İddianamede sanık E.T.’nin “Nitelikli cinsel saldırı”, “Kasten yaralama”, “Özel ömrün kapalılığını ihlal etme”, “Cinsel taarruz emeliyle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” ve “Şantaj” hatalarından toplamda 16 yıl 10 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
“KARŞI TARAFIN AVUKATI BENİ SUÇLADI”
Duruşmanın akabinde DHA’ya konuşan müşteki A.Ç., olay günü oraya iş başvurusu için gittiğini ve tiyatro oyuncusu olduğunu kaydederek, orada alıkonulmak istendiğini, mevt tehdidiyle cinsel atağa uğradığını söylemiş oldu. A.Ç. “Duruşma esnasında karşı tarafın avukatı yaşadığım olayı, kendi isteğimle gitmemle beni suçladı, ofisin fazlaca izbe durumda olduğu biçimde orada durmamla suçladı. Üstelik yan tarafta bir sürü dükkan bulunmasına karşın bağırmamamla ve kaçmamamla beni suçladılar. Bunun gönül isteğiyle bir alaka olduğuna dair bana suçlamalarda bulundular. Ayrıyeten sanık palavra tabirlerde bulundu. Hiç kullanmadığım bir hesaptan, hiç olmayan bildirileri öne sürdü” tabirlerini kullandı.
“BU DAVANIN BEN VE BENİM ÜZERE BAYANLARA UMUT OLMASINI DİLİYORUM”
Sanığın telefonunda çıkan imajlardan, DNA’sının tutmasına kadar belgede birfazlaca kanıt olduğunu vurgulayan müşteki A.Ç. “Çok şükür ki, delillerim ortada zira çabucak polise gittim. aslına bakarsan yapılması gereken şey de bu, bir bayanın çabucak gitmesi. Sıkıntı biliyorum lakin çabucak gitmek gerekiyor ki, bu türlü sonuçlanabilsin. Umudum yüksek inşallah hak ettiği cezayı alacak. esasen adalete güveniyorum. Bu davanın ben ve benim üzere bayanlara umut olmasını diliyorum” dedi.
“TUTUKLANDI LAKİN BEN KORKUYORUM”
A.Ç. sanıkla karşılaşmak istemediği için isimli görüşme odasından duruşmaya katıldığını belirterek, kelamlarını şöyle sonlandırdı: “Ne ben sanıkla karşılaşmak istiyorum ne de sanığın bizden birilerini görmesini istiyorum. Sanığın yakınları oradadır diye bizi görmelerini istemedik. Zira benim bir kız kardeşim var, ailem var. Bu şahıs anladığım kadarıyla beni uzun müddettir takip ediyormuş. Kendisi tutuklandı lakin ben korkuyorum. Meskene bir postacı geliyor lakin ben postaneye gidip hakikaten postacı olup olmadığını sorgulatır hale geldim. Umuyorum ki, bu endişelerim son bulacak. Ne vakit cezasını alırsa bu biçimde endişelerim son bulacak inşallah”
Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık E.T. (28) getirildi. Müşteki A.Ç. (24) ise duruşmaya isimli görüşme odasından Ses ve Manzaralı Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada müşteki A.Ç.’nin avukatı Özge Büşra Boyoğlu ile sanık avukatı Erkan Koç da hazır bulundu.
SANIK SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Sanık E.T. savunmasında müştekiyi daha öncesinden tanıdığını ve kendi isteğiyle bir arada olduğunu sav ederek, suçlamayı kabul etmedi. Mahkeme liderinin sorusu üzerine sanık E.T. emniyette verdiği sözünü kabul etmeyerek, telefonundaki yazışmaları da reddetti.
“KAÇAMAZSAM YA DA ALT EDEMEZSEM ÖLECEĞİMİ BİLİYORDUM”
Müşteki A.Ç. ise tabirinde iş aradığını, sanığın kendisine ‘Emlak ofisim var’ diyerek toplumsal medyadan iş teklifinde bulunduğunu ve Sancaktepe’ye çağırdığını söylemiş oldu. Sanıkla evvel Kaymakamlık önünde buluştuğunu belirten A.Ç., sanığın ‘Ofise geçelim’ diyerek kendisini derme çatma bir ofise götürdüğünü ve boğazını sıktıktan daha sonra ‘Seni öldürürüm’ diyerek cinsel taarruzda bulunduğunu söylemiş oldu. Sanığın cinsel saldırısını telefon kaydına aldığını belirten A.Ç., sanığın kendisine “Yaşananları birine söylersen bu manzaraları paylaşırım” söylemiş olduğini söylemiş oldu. A.Ç. “Defalarca kaçmaya çalıştım ama bir kere olsun bileğimi bırakmadı ve beni yalnız bırakmadı. Ona vurmayı da düşündüm lakin kaçamazsam ya da alt edemezsem öleceğimi biliyordum” dedi.
Müşteki A.Ç. sanıkla birlikte dışarı çıktıktan daha sonra tuvalete gitme mazeretiyle bir kafeye girdiğini, orada yaşadıklarını anlattığını ve sanığın da bu durumu gorerek koşarak uzaklaştığını söylemiş oldu. A.Ç. sanığın en ağır biçimde cezalandırılmasını istedi.
“TANIMADIĞI BİRİSİNİN MESKENİNE İNSAN TEK BAŞINA GİTMEZ”
Müşteki avukatı Özge Büşra Boyoğlu, olaya ait kanıtların evrakta olduğunu belirterek “Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz. Şikayetçiyiz” tabirlerini kullandı.
Sanık avukatı Erkan Koç ise “Müşteki tanımadığını söylemiş olduği birisinin meskenine iş görüşmesi diyerek tek başına gitmiştir. Tanımadığı birisinin konutuna insan tek başına gitmez, yakınlarıyla giderdi. Meskenin durumunun berbat olduğunu görür görmez de konuta girmemeliydi” diyerek müştekinin anlattıklarının ömrün olağan akışına karşıt olduğunu argüman etti.
MÜTALAADA 31 YIL 6 AYA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
Cumhuriyet Savcısı, temel hakkındaki mütalaasında hata ögelerinin sabit olduğuna kanaat getirerek “Nitelikli cinsel saldırı”, “Cinsel akın maksadıyla cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, “Şantaj” ve “Özel hayatın kapalılığını ihlal etme” cürümlerinden 18 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Mütalaada sanık E.T.’nin “sıradan yaralama” cürmünden ise beraat etmesi talep edildi.
Sanık avukatı mütalaaya karşı savunma hazırlamak için mühlet talep etti. Mütalaaya karşı kelam verilen sanık E.T. ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek “Ben bu biçimde bir şey yapmadım. Onun bana attığı iletilerin da araştırılmasını istiyorum” dedi.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ
Orta sonucunı açıklayan mahkeme heyeti, Bilgi Teknolojileri ve İrtibat Kurumu’na müzekkere yazılarak sanığın telefonunu arayan ve aradığı bireylerin baz istasyonu ayrıntılarını içerir dökümlerin mahkemeye gönderilmesini istedi. Sanık avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlaması için müddet veren heyet, sanık E.T.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede müşteki A.Ç.’nin çalışmak için iş aradığı sırada sanık E.T. ile toplumsal medya üzerinden görüştüğü anlatılıyor. Sanık E.T.’nin müşteki A.Ç.’yi iş görüşmesi için 12 Nisan 2021’de Sancaktepe’ye çağırdığı anlatılan iddianamede, sanığın müştekiye evvel cinsel tacizde bulunduğu, müşteki A.Ç.’nin olay yerinden uzaklaşmak istemesi üzerine sanığın ‘Seni öldürürüm, buradan çıkamazsın, bağırsan da seni duyan olmaz’ diyerek cinsel akında bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede sanık E.T.’nin müştekiye cinsel akında bulunduğu anları da şantaj yaparak telefonuna kaydettiği tabir ediliyor. İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise müşteki A.Ç.’nin çamaşırlarında yer alan spermin sanık E.T.’nin DNA’sıyla uyumlu olduğunun tespit edildiği vurgulanıyor.
İddianamede sanık E.T.’nin “Nitelikli cinsel saldırı”, “Kasten yaralama”, “Özel ömrün kapalılığını ihlal etme”, “Cinsel taarruz emeliyle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” ve “Şantaj” hatalarından toplamda 16 yıl 10 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
“KARŞI TARAFIN AVUKATI BENİ SUÇLADI”
Duruşmanın akabinde DHA’ya konuşan müşteki A.Ç., olay günü oraya iş başvurusu için gittiğini ve tiyatro oyuncusu olduğunu kaydederek, orada alıkonulmak istendiğini, mevt tehdidiyle cinsel atağa uğradığını söylemiş oldu. A.Ç. “Duruşma esnasında karşı tarafın avukatı yaşadığım olayı, kendi isteğimle gitmemle beni suçladı, ofisin fazlaca izbe durumda olduğu biçimde orada durmamla suçladı. Üstelik yan tarafta bir sürü dükkan bulunmasına karşın bağırmamamla ve kaçmamamla beni suçladılar. Bunun gönül isteğiyle bir alaka olduğuna dair bana suçlamalarda bulundular. Ayrıyeten sanık palavra tabirlerde bulundu. Hiç kullanmadığım bir hesaptan, hiç olmayan bildirileri öne sürdü” tabirlerini kullandı.
“BU DAVANIN BEN VE BENİM ÜZERE BAYANLARA UMUT OLMASINI DİLİYORUM”
Sanığın telefonunda çıkan imajlardan, DNA’sının tutmasına kadar belgede birfazlaca kanıt olduğunu vurgulayan müşteki A.Ç. “Çok şükür ki, delillerim ortada zira çabucak polise gittim. aslına bakarsan yapılması gereken şey de bu, bir bayanın çabucak gitmesi. Sıkıntı biliyorum lakin çabucak gitmek gerekiyor ki, bu türlü sonuçlanabilsin. Umudum yüksek inşallah hak ettiği cezayı alacak. esasen adalete güveniyorum. Bu davanın ben ve benim üzere bayanlara umut olmasını diliyorum” dedi.
“TUTUKLANDI LAKİN BEN KORKUYORUM”
A.Ç. sanıkla karşılaşmak istemediği için isimli görüşme odasından duruşmaya katıldığını belirterek, kelamlarını şöyle sonlandırdı: “Ne ben sanıkla karşılaşmak istiyorum ne de sanığın bizden birilerini görmesini istiyorum. Sanığın yakınları oradadır diye bizi görmelerini istemedik. Zira benim bir kız kardeşim var, ailem var. Bu şahıs anladığım kadarıyla beni uzun müddettir takip ediyormuş. Kendisi tutuklandı lakin ben korkuyorum. Meskene bir postacı geliyor lakin ben postaneye gidip hakikaten postacı olup olmadığını sorgulatır hale geldim. Umuyorum ki, bu endişelerim son bulacak. Ne vakit cezasını alırsa bu biçimde endişelerim son bulacak inşallah”