Koca: Molnupiravir 1 ay ortasında piyasada
Ayşegül Kahvecioğlu – Ankara / Sıhhat Bakanlığı’nın bütçe teklifinin görüşmeleri sürüyor. Koca, dün komite görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtladı. İngiltere’nin de onayladığı Kovid ilacı Molnupiravir’in Türkiye’de bir ay ortasında piyasaya çıkmış olacağını duyurdu. Koca ayrıyeten sıhhatte şiddet kanunuyla ilgili de bilgi verdi. Yasanın alanda şiddeti önlemede kâfi olmadığını paylaşan Koca’nın bakanlığının bütçe teklifinin kurul görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtlarken özetle şunları söylemiş oldu:
Aşı ARGE merkezi: 50 bin metrekare büyüklüğündeki Aşı AR-GE Üretim Merkezi’mizin projesi bitti, önümüzdeki günlerde ihalesini yapacağız. Dünyanın bu alandaki en çağdaş ve gelişmiş merkezinin inşaatını ise gelecek yılın sonunda bitirmek istiyoruz.
3-4 haftaya piyasada: Molnupiravir, FDA için şu an ruhsat kademesinde, İngiltere’de ise onay verilmiş bir ilaç. Bu ilaca geçen hafta Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle birinci sefer mecburî lisans verildi. Firmalara bildirdik. 700 dolarlık ilacı, 30-35 kat daha ucuz maliyete üç-dört hafta ortasında vatandaşımızla buluşturacağız.
SMA ilacı: Bugüne kadar Zolgensma isimli ilacı üreten firma bize sonuçlarının tesirli olduğuyla ilgili ayrıntıları vermedi. Üç-dört aydır kimi hasta kümelerinde faydalı olabileceğiyle ilgili yayınlar çıkmaya başladı. Bu niçinle de gelecek hafta SMA için Bilim Şurası toplanacak. İlacın hangi hastalar için kullanılabileceğini tespit ederek ilan etmiş olacağız.
TUS revize edilmeli: (Tıpta Uzmanlık Sınavı) Dershaneciliğin devre dışı kalması, soruların çekirdek müfredattan sorulması gerektiği kanaatindeyim. Ayrıyeten okul muvaffakiyet puanının; bakılırsav mühleti, beşinci, altıncı bölgelerde çalışma durumuna göre yaptığı hizmet temel alınarak bir hizmet puanının ek edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğrenciler TUS’ta 4-5 branşın haricinde tercihteyapmıyor. Uzmanlık imtihanını revize etmeliyiz.
Meclisimizden bekliyoruz: Meclis’ten geçen yasa, “İfadelerin iş yerinde alınması, salıverilmenin önüne geçilmesi, taammüden işlenen şiddet kabahatlerine karşılık cezaların yarı oranında arttırılması, mahpus cezalarının ertelenemeyeceği” biçimindeydi. Bu kâfi oldu mu? Olmadı. Bu noktada yapılması gereken fizikî ortamların rehabilitasyonu, yorgunluk ve bitkinliğe yol açan çok iş yükünün azaltılması, malpraktis ve tazminat tehdidinden kurtulma, vatandaşımızın da sıhhat okuryazarlığının arttırılması. Ayrıyeten, bilhassa olmasını istediğimiz lakin Meclis’ten geçmediğini gördüğümüz “Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ile mahpus cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesi” kabul edilmedi. Bunu da Meclisimizden bekliyoruz.
Branşlarda eksiklik: 10 dakika ile randevu veriliyor. Çocuk, dahiliye, cerrahi üzere birfazlaca branş için 10 dakikanın kâfi olmadığını biliyoruz. Birtakım branşlarda önemli eksikliğimiz var. Uzmanlık eğitimiyle ilgili yapmamız gereken ıslahatla ve hekimliğin yeniden bütün boyutlarıyla yüceltilmesi gerekiyor.
16 saate inmeli: 36 saat çalışmayı insani bulmuyoruz. 24 saat çalışmayı da ben insani bulmuyorum. Bana bakılırsa 16 saate inmeli. Bunu bugünden yapamayabiliriz fakat iki üç yıl daha sonra yapılabilirliğini şimdiden planlamamız gerekiyor.
Kâfi grip ilacı üretilmedi: 665 kalem ilacın bulunmadığı söyleniyor. 130 kalem aslına bakarsan ilaç sınıfında değil, kozmetik vb. Geçen yıl soğuk algınlığı ve grip görülmediği için, bu yıl da benzeri durumun yaşanacağı düşünülerek firmalar kâfi ölçüde üretim yapmadı. Bu yıl grip, nezle, soğuk algınlığı üzere hastalıkların oranı 3-4 kat arttı. Bu manada bir sorun var. İstediğiniz ilaç olmayabilir ancak etken hususu birebir yahut benzeri öbür ilaçlar var.
Kovid kaynaklı vefatlar: TÜİK niçin açıklamıyor? O, TÜİK’in sorunu. Ben, 23 Haziran’da “Biz Kovid niçinli ölümlerden PCR müspet olanları bildiriyoruz. Dolaylı niçinlerle en az bir bu kadar daha vatandaşımızı kaybettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmiyor” demiştim. TÜİK deklare ettiğında en az iki, hatta üç kat olduğunu goreceğiz.
‘2.4 milyon aşının imha edildiği’ tezi
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Sayıştay’ın 2020 taslak raporunda aşı takip sistemi kayıtlarına bakılırsa 2 milyon 433 bin 250 doz aşının miadının dolduğunun açıklandığine dikkat çekerek, şunları dedi:
“Bakanlığımız tarafınca Sayıştay’a yapılan açıklamada, aşı takip sisteminin stok idare sistemi olmadığı, soğuk zincir takip sistemi olduğu, bakanlığımızın kullandığı stok idare sisteminin temel olduğu belirtilmiş, bu bağlamda Eylül 2021’de yayımlanan 2020 Sayıştay raporunda da bakanlığımızın münasebetleri yerinde bulunmuştur. Aşı miadıyla ilgili konu Kovid-19 aşısıyla ilgili olmayıp çocukluk periyodu genişletilmiş bağışıklık programı kapsamında yapılan aşılarla ilgilidir. DSÖ kaynaklarında öngörülebilir zayi ve fire oranları hesaplanırken tek dozluk ambalajlı aşılarda bu oran yüzde 5, hayli dozlu aşılarda ise yüzde 20’nin üzerindedir. Biz de ise lojistik kaynaklı zayi oranı yüzde 1’in altındadır.”
Fotoğraf: Mustafa İstemi
Ayşegül Kahvecioğlu – Ankara / Sıhhat Bakanlığı’nın bütçe teklifinin görüşmeleri sürüyor. Koca, dün komite görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtladı. İngiltere’nin de onayladığı Kovid ilacı Molnupiravir’in Türkiye’de bir ay ortasında piyasaya çıkmış olacağını duyurdu. Koca ayrıyeten sıhhatte şiddet kanunuyla ilgili de bilgi verdi. Yasanın alanda şiddeti önlemede kâfi olmadığını paylaşan Koca’nın bakanlığının bütçe teklifinin kurul görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtlarken özetle şunları söylemiş oldu:
Aşı ARGE merkezi: 50 bin metrekare büyüklüğündeki Aşı AR-GE Üretim Merkezi’mizin projesi bitti, önümüzdeki günlerde ihalesini yapacağız. Dünyanın bu alandaki en çağdaş ve gelişmiş merkezinin inşaatını ise gelecek yılın sonunda bitirmek istiyoruz.
3-4 haftaya piyasada: Molnupiravir, FDA için şu an ruhsat kademesinde, İngiltere’de ise onay verilmiş bir ilaç. Bu ilaca geçen hafta Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle birinci sefer mecburî lisans verildi. Firmalara bildirdik. 700 dolarlık ilacı, 30-35 kat daha ucuz maliyete üç-dört hafta ortasında vatandaşımızla buluşturacağız.
SMA ilacı: Bugüne kadar Zolgensma isimli ilacı üreten firma bize sonuçlarının tesirli olduğuyla ilgili ayrıntıları vermedi. Üç-dört aydır kimi hasta kümelerinde faydalı olabileceğiyle ilgili yayınlar çıkmaya başladı. Bu niçinle de gelecek hafta SMA için Bilim Şurası toplanacak. İlacın hangi hastalar için kullanılabileceğini tespit ederek ilan etmiş olacağız.
TUS revize edilmeli: (Tıpta Uzmanlık Sınavı) Dershaneciliğin devre dışı kalması, soruların çekirdek müfredattan sorulması gerektiği kanaatindeyim. Ayrıyeten okul muvaffakiyet puanının; bakılırsav mühleti, beşinci, altıncı bölgelerde çalışma durumuna göre yaptığı hizmet temel alınarak bir hizmet puanının ek edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğrenciler TUS’ta 4-5 branşın haricinde tercihteyapmıyor. Uzmanlık imtihanını revize etmeliyiz.
Meclisimizden bekliyoruz: Meclis’ten geçen yasa, “İfadelerin iş yerinde alınması, salıverilmenin önüne geçilmesi, taammüden işlenen şiddet kabahatlerine karşılık cezaların yarı oranında arttırılması, mahpus cezalarının ertelenemeyeceği” biçimindeydi. Bu kâfi oldu mu? Olmadı. Bu noktada yapılması gereken fizikî ortamların rehabilitasyonu, yorgunluk ve bitkinliğe yol açan çok iş yükünün azaltılması, malpraktis ve tazminat tehdidinden kurtulma, vatandaşımızın da sıhhat okuryazarlığının arttırılması. Ayrıyeten, bilhassa olmasını istediğimiz lakin Meclis’ten geçmediğini gördüğümüz “Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ile mahpus cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesi” kabul edilmedi. Bunu da Meclisimizden bekliyoruz.
Branşlarda eksiklik: 10 dakika ile randevu veriliyor. Çocuk, dahiliye, cerrahi üzere birfazlaca branş için 10 dakikanın kâfi olmadığını biliyoruz. Birtakım branşlarda önemli eksikliğimiz var. Uzmanlık eğitimiyle ilgili yapmamız gereken ıslahatla ve hekimliğin yeniden bütün boyutlarıyla yüceltilmesi gerekiyor.
16 saate inmeli: 36 saat çalışmayı insani bulmuyoruz. 24 saat çalışmayı da ben insani bulmuyorum. Bana bakılırsa 16 saate inmeli. Bunu bugünden yapamayabiliriz fakat iki üç yıl daha sonra yapılabilirliğini şimdiden planlamamız gerekiyor.
Kâfi grip ilacı üretilmedi: 665 kalem ilacın bulunmadığı söyleniyor. 130 kalem aslına bakarsan ilaç sınıfında değil, kozmetik vb. Geçen yıl soğuk algınlığı ve grip görülmediği için, bu yıl da benzeri durumun yaşanacağı düşünülerek firmalar kâfi ölçüde üretim yapmadı. Bu yıl grip, nezle, soğuk algınlığı üzere hastalıkların oranı 3-4 kat arttı. Bu manada bir sorun var. İstediğiniz ilaç olmayabilir ancak etken hususu birebir yahut benzeri öbür ilaçlar var.
Kovid kaynaklı vefatlar: TÜİK niçin açıklamıyor? O, TÜİK’in sorunu. Ben, 23 Haziran’da “Biz Kovid niçinli ölümlerden PCR müspet olanları bildiriyoruz. Dolaylı niçinlerle en az bir bu kadar daha vatandaşımızı kaybettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmiyor” demiştim. TÜİK deklare ettiğında en az iki, hatta üç kat olduğunu goreceğiz.
‘2.4 milyon aşının imha edildiği’ tezi
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Sayıştay’ın 2020 taslak raporunda aşı takip sistemi kayıtlarına bakılırsa 2 milyon 433 bin 250 doz aşının miadının dolduğunun açıklandığine dikkat çekerek, şunları dedi:
“Bakanlığımız tarafınca Sayıştay’a yapılan açıklamada, aşı takip sisteminin stok idare sistemi olmadığı, soğuk zincir takip sistemi olduğu, bakanlığımızın kullandığı stok idare sisteminin temel olduğu belirtilmiş, bu bağlamda Eylül 2021’de yayımlanan 2020 Sayıştay raporunda da bakanlığımızın münasebetleri yerinde bulunmuştur. Aşı miadıyla ilgili konu Kovid-19 aşısıyla ilgili olmayıp çocukluk periyodu genişletilmiş bağışıklık programı kapsamında yapılan aşılarla ilgilidir. DSÖ kaynaklarında öngörülebilir zayi ve fire oranları hesaplanırken tek dozluk ambalajlı aşılarda bu oran yüzde 5, hayli dozlu aşılarda ise yüzde 20’nin üzerindedir. Biz de ise lojistik kaynaklı zayi oranı yüzde 1’in altındadır.”
Fotoğraf: Mustafa İstemi