Koronavirüse yakalanan 500 hastanın yüzde 10’unda kalp yetmezliği saptandı
Tekirdağ Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Lideri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aykut Demirkıran, Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Kent Hastanesi’nde koronavirüse yakalanan hastalar üzerinde uzmanlar tarafınca yapılan incelemede, 500 hastanın yüzde 10’unda yeni başlayan kalp yetmezliği olduğunun belirlendiğini söylemiş oldu.
Koronavirüsün kalpte ağır hasarlar bırakabildiğini lisana getiren Demirkıran, kalp yetmezliği ve kalp kası iltihabına niye olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Koronavirüs kalpte ağır hasarlara niye oluyor, çeşitli sistemlerle niye olabiliyor. Miyokardit dediğimiz kalp kası iltihabına sebep olabiliyor. Kan pıhtılaşmasını artırarak akut koroner sendrom dediğimiz kalp krizine niye olarak kalp yetmezliğine sebep olabilir.
Ayrıyeten hastanemizde yürütmüş olduğumuz bir çalışmada 500’ü aşkın hasta incelemesi kararında hastalarımızın yüzde 10’unda yeni başlayan bir kalp yetersizliği olduğunu saptadık. Bu hastaların büyük bir kısmında troponin dediğimiz kalp kası iltihabında yahut kalp krizinde yükselen kan kıymetlerinin olağan olduğunu da saptadık. Şöyle ki troponin pahası yükselmiyor, kalp kası iltihabı yahut kalp krizi bulgusu yok ama hastada kalp yetmezliği gelişiyor.”
‘LİTERATÜRDE İLKTİR’
Koronavirüsle kalp hastalığına yakalanan hastalara kalp tedavisi de uyguladıklarını anlatan Demirkıran, “Hastanemizde ağır bakıma yatan hastalarımıza rutin olarak ekokardiyografi süreci yapmaktayız. Ekokardiyografi sürecinde şayet ki kalp yetersizliği bulgusu saptadıysak hastanın da semptomları var ise, kalp yetersizliği tedavisi başlıyoruz. Bu süreksiz kalp yetersizliği kümesinde kalp yetmezliği tedavisi başladıktan daha sonra hastaların genel durumunda düzelme, nefes darlığında azalmayı saptadık.
Tabi bu hastalara rutin olarak Covid tedavisinde Favipiravir denilen tedavimizi rutin olarak başlıyoruz. Kalp yetmezliği tedavisine başladıktan daha sonra hastaların genel durumunun düzeldiği ve şayet ki birinci başlangıçta troponin pahası yüksek değilse bu kardiyak işlevlerin bozukluğunun bir ay daha sonra tamamında kardiyak işlevlerin tamamının düzeldiğini saptadık. Yani şu oluyor, literatürde ilkti” dedi.
‘COVİD OLANLARDA KALP YETERSİZLİĞİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMALIYIZ’
Hastanın bilhassa troponin bedeli yükselmemişse Covid-19 hastalığının kalp yetmezliğine niye olduğunu söyleyen Dr. Aykut Demirkıran, şöyleki konuştu:
“Kalp yetmezliği tedavisiyle hastalar toparlıyor. Birçok vakit da kalıcı bir kardiyak işlev bozukluğu saptamıyoruz bu hastalarda. Bir örnek vermek gerekirse 55 yaşında bir bayan hastamız epeyce önemli bir nefes darlığıyla acil servisimize, oradan da ağır bakımımıza yatırıldı. Ekokardiyografide sol ventrikül işlevleri yüzde 35’ti lakin hastanın evvelki öyküsünde katiyetle bir kalp yetmezliği, kalp hastalığı yoktu, koroner arteri hastalığı yoktu.
Doğal biz birinci gelen hastalarımızdan bu, şaşırdık kalp yetmezliğinin bulunmasına zira bu biçimde bir kliniği yok. Biz koroner anjiyografi süreci de yaptık. Hastamızın damarları büsbütün olağandı. çabucak sonrasında biz bu hastamıza kalp yetersizliği tedavisi başladık ve büsbütün 18’inci günde olağana yaklaştı.
Birinci ayda hastamızın kardiyak işlevleri ekokardiyografide enjeksiyon fraksiyonu diye tabir ettiğimiz kardiyak işlevleri gösteren belirteçler ve kardiyak çatlak büsbütün olağan kıymetlerine geldi. Bu da şu biçimde. Demek ki Covid hastalığı süreksiz bir kalp yetersizliğine de sebep olmaktadır. Covid hastalarımızda kalp yetersizliğini kesinlikle göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”
‘FAZLA ARGÜMAN YOK’
Covid-19’a yakalanan birinin kendisini kalp yetmezliğinden nasıl koruyacağı ile ilgili olarak rastgele bir argümanın olmadığını kaydeden Demirkıran, “Öncelikle kalp yetersizliğini akla getirmek gerekiyor.
Bilhassa nefes darlığı olan hastalarda kesinlikle ekokardiyografiyle bir denetim yapmak gerekiyor. çabucak sonrasında da kalp işlev bozukluğu var ise, kalp yetersizliği tedavisini de hastamıza eklemek gerekiyor.
Covid hastalarımızda genel durumu bozulmuş olan, ağır bakıma yatmış olan, daha fazla nefes darlığı olan hastalarımız, servise yatan, az nefes darlığı olan, şikayetleri daha az olan hastalara bakılırsa daha yüksek, daha fazla” diye konuştu.
Tekirdağ Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Lideri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aykut Demirkıran, Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Kent Hastanesi’nde koronavirüse yakalanan hastalar üzerinde uzmanlar tarafınca yapılan incelemede, 500 hastanın yüzde 10’unda yeni başlayan kalp yetmezliği olduğunun belirlendiğini söylemiş oldu.
Koronavirüsün kalpte ağır hasarlar bırakabildiğini lisana getiren Demirkıran, kalp yetmezliği ve kalp kası iltihabına niye olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“Koronavirüs kalpte ağır hasarlara niye oluyor, çeşitli sistemlerle niye olabiliyor. Miyokardit dediğimiz kalp kası iltihabına sebep olabiliyor. Kan pıhtılaşmasını artırarak akut koroner sendrom dediğimiz kalp krizine niye olarak kalp yetmezliğine sebep olabilir.
Ayrıyeten hastanemizde yürütmüş olduğumuz bir çalışmada 500’ü aşkın hasta incelemesi kararında hastalarımızın yüzde 10’unda yeni başlayan bir kalp yetersizliği olduğunu saptadık. Bu hastaların büyük bir kısmında troponin dediğimiz kalp kası iltihabında yahut kalp krizinde yükselen kan kıymetlerinin olağan olduğunu da saptadık. Şöyle ki troponin pahası yükselmiyor, kalp kası iltihabı yahut kalp krizi bulgusu yok ama hastada kalp yetmezliği gelişiyor.”
‘LİTERATÜRDE İLKTİR’
Koronavirüsle kalp hastalığına yakalanan hastalara kalp tedavisi de uyguladıklarını anlatan Demirkıran, “Hastanemizde ağır bakıma yatan hastalarımıza rutin olarak ekokardiyografi süreci yapmaktayız. Ekokardiyografi sürecinde şayet ki kalp yetersizliği bulgusu saptadıysak hastanın da semptomları var ise, kalp yetersizliği tedavisi başlıyoruz. Bu süreksiz kalp yetersizliği kümesinde kalp yetmezliği tedavisi başladıktan daha sonra hastaların genel durumunda düzelme, nefes darlığında azalmayı saptadık.
Tabi bu hastalara rutin olarak Covid tedavisinde Favipiravir denilen tedavimizi rutin olarak başlıyoruz. Kalp yetmezliği tedavisine başladıktan daha sonra hastaların genel durumunun düzeldiği ve şayet ki birinci başlangıçta troponin pahası yüksek değilse bu kardiyak işlevlerin bozukluğunun bir ay daha sonra tamamında kardiyak işlevlerin tamamının düzeldiğini saptadık. Yani şu oluyor, literatürde ilkti” dedi.
‘COVİD OLANLARDA KALP YETERSİZLİĞİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMALIYIZ’
Hastanın bilhassa troponin bedeli yükselmemişse Covid-19 hastalığının kalp yetmezliğine niye olduğunu söyleyen Dr. Aykut Demirkıran, şöyleki konuştu:
“Kalp yetmezliği tedavisiyle hastalar toparlıyor. Birçok vakit da kalıcı bir kardiyak işlev bozukluğu saptamıyoruz bu hastalarda. Bir örnek vermek gerekirse 55 yaşında bir bayan hastamız epeyce önemli bir nefes darlığıyla acil servisimize, oradan da ağır bakımımıza yatırıldı. Ekokardiyografide sol ventrikül işlevleri yüzde 35’ti lakin hastanın evvelki öyküsünde katiyetle bir kalp yetmezliği, kalp hastalığı yoktu, koroner arteri hastalığı yoktu.
Doğal biz birinci gelen hastalarımızdan bu, şaşırdık kalp yetmezliğinin bulunmasına zira bu biçimde bir kliniği yok. Biz koroner anjiyografi süreci de yaptık. Hastamızın damarları büsbütün olağandı. çabucak sonrasında biz bu hastamıza kalp yetersizliği tedavisi başladık ve büsbütün 18’inci günde olağana yaklaştı.
Birinci ayda hastamızın kardiyak işlevleri ekokardiyografide enjeksiyon fraksiyonu diye tabir ettiğimiz kardiyak işlevleri gösteren belirteçler ve kardiyak çatlak büsbütün olağan kıymetlerine geldi. Bu da şu biçimde. Demek ki Covid hastalığı süreksiz bir kalp yetersizliğine de sebep olmaktadır. Covid hastalarımızda kalp yetersizliğini kesinlikle göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”
‘FAZLA ARGÜMAN YOK’
Covid-19’a yakalanan birinin kendisini kalp yetmezliğinden nasıl koruyacağı ile ilgili olarak rastgele bir argümanın olmadığını kaydeden Demirkıran, “Öncelikle kalp yetersizliğini akla getirmek gerekiyor.
Bilhassa nefes darlığı olan hastalarda kesinlikle ekokardiyografiyle bir denetim yapmak gerekiyor. çabucak sonrasında da kalp işlev bozukluğu var ise, kalp yetersizliği tedavisini de hastamıza eklemek gerekiyor.
Covid hastalarımızda genel durumu bozulmuş olan, ağır bakıma yatmış olan, daha fazla nefes darlığı olan hastalarımız, servise yatan, az nefes darlığı olan, şikayetleri daha az olan hastalara bakılırsa daha yüksek, daha fazla” diye konuştu.