Esra ÖZARFAT
BURSA – Avrupalı makine üreticilerinin bir kısmının, dijital dönüşüm sürecindeki süratli gelişmelere ahenkte geç kaldıklarına vurgu yapan MİB Lideri Emre Gencer, gelecekte hayli sayıdaki Avrupa makine üreticisinin piyasadan çekilmek zorunda kalacağına dikkat çekti. Türk makinecilerinin AB pazarında oluşacak bu boşluğu ve fırsatları değerlendirmesi gerektiğini belirten Gencer, “Gümrük Birliği Muahedesi ile modülü olduğumuz AB tek pazarı makine kesimimiz açısından alternatifsizdir. AB pazarındaki gelişmelere ahenkte daha süratli hareket etmemiz gerekiyor” dedi. Memleketler arası ticarette en kıymetli sermayenin ‘veri’ olduğunun altını çizen Emre Gencer, mal ve hizmetlerin hür dolanımının ‘verilerin hür dolaşımı’ şartlarının oluşturulması halinde mümkün olabileceğini söylemiş oldu. AB, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik özgür ticaret alanlarının dijital ticaret bölgelerine dönüşeceğini lisana getiren Gencer, “AB Dijital Tek Pazarı ile ilgili problemlerimiz olduğunu görüyor ve kaygılanıyoruz. Gerçekten Avrupalı bir kuruluşun yaptığı Dijital Ticaret Manileri Endeksi raporuna nazaran; bilgilerin dolanımında en çok mahzur çıkaran 7’nci ülkeyiz. Mevzuat ve teknik alt yapıya ahenkte daha süratli hareket etmeliyiz. Aksi takdirde, mevcut Gümrük Birliği Mutabakatımızın fonksiyonsuz kalabileceğini bilmeliyiz” diye konuştu. 150 milyar dolara yakın ticaret hacminin olduğu AB mevzuatına ahenkte süratli adımlar atılması gereken bir öteki adımın da Avrupa Yeşil Mutabakatı olduğunu söz eden Gencer, aksiyon planının uygulanmasında geç kalınmaması gerektiğini, bu hususlarında atılacak adımların Türkiye’nin AB üyeliği yolunu da açacağını bildirdi.
“Kamu altyapı projelerinde Türk malı kullanılsın”
bir hayli Türk firmasının Avrupa’da pazarlama altyapısı yatırımları yaptığını kaydeden Gencer, Avrupalı şirketlerin üretim stratejilerini, ‘tedarik güvenliğini’ ve coğrafik yakınlığı, ön plana alarak oluşturduğunu, bu gelişmelerin Türkiye açısından fırsat olduğunu anlattı. “Çok süratli hareket etmeli ve bu geçiş devrini yeterli değerlendirmeliyiz” diyen Emre Gencer, “Tabii ki, bu periyoda has risklerimiz de var. Güç ve emtia meblağları süratle arttı. İklim değişikliğine bağlı besin tedariki problemini ve artan kuraklığın ziraî üretimimizi olumsuz etkiliyor. Tüm bu aksiliklerle, ödemeler istikrarı açıklarının kısa vadeli dış kaynak ile finanse edildiği bir periyotta karşılaştık. Lakin, umutsuz da olmamalıyız. Kâfi ki, orta-yüksek ve yüksek teknolojiye haiz mamüllerin, yerli üretiminin arttırılmasını hedefleyen yeni sanayi stratejimizi sabırla sürdürelim ve de ekonomimizde hoş gelişmelerin olduğunu hatırlayalım” değerlendirmesini yaptı. Emre Gencer, Türkiye’deki kamu altyapı projelerinde ulusal dizaynla üretilen makineler yerine Avrupa menşeli makinelerin kullanılmasını da eleştirdi.
Piyasa istikrarı için gerekli önlemlerin süratle alınacağından kuşku duymadıklarını kaydeden Gencer, son devirde uygulamaya konulan tüm takviye programlarında makine dalına öncelik verilmesinin sevindirici olduğunu söylemiş oldu. Emre Gencer, makineciler olarak 2030 yılına kadar; kesimin ihracatta kilogram fiyatını 15 dolara, genel ihracat ortasındaki makine ve aksamlarının hissesini ise yüzde 9’dan yüzde 15’e çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
BURSA – Avrupalı makine üreticilerinin bir kısmının, dijital dönüşüm sürecindeki süratli gelişmelere ahenkte geç kaldıklarına vurgu yapan MİB Lideri Emre Gencer, gelecekte hayli sayıdaki Avrupa makine üreticisinin piyasadan çekilmek zorunda kalacağına dikkat çekti. Türk makinecilerinin AB pazarında oluşacak bu boşluğu ve fırsatları değerlendirmesi gerektiğini belirten Gencer, “Gümrük Birliği Muahedesi ile modülü olduğumuz AB tek pazarı makine kesimimiz açısından alternatifsizdir. AB pazarındaki gelişmelere ahenkte daha süratli hareket etmemiz gerekiyor” dedi. Memleketler arası ticarette en kıymetli sermayenin ‘veri’ olduğunun altını çizen Emre Gencer, mal ve hizmetlerin hür dolanımının ‘verilerin hür dolaşımı’ şartlarının oluşturulması halinde mümkün olabileceğini söylemiş oldu. AB, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik özgür ticaret alanlarının dijital ticaret bölgelerine dönüşeceğini lisana getiren Gencer, “AB Dijital Tek Pazarı ile ilgili problemlerimiz olduğunu görüyor ve kaygılanıyoruz. Gerçekten Avrupalı bir kuruluşun yaptığı Dijital Ticaret Manileri Endeksi raporuna nazaran; bilgilerin dolanımında en çok mahzur çıkaran 7’nci ülkeyiz. Mevzuat ve teknik alt yapıya ahenkte daha süratli hareket etmeliyiz. Aksi takdirde, mevcut Gümrük Birliği Mutabakatımızın fonksiyonsuz kalabileceğini bilmeliyiz” diye konuştu. 150 milyar dolara yakın ticaret hacminin olduğu AB mevzuatına ahenkte süratli adımlar atılması gereken bir öteki adımın da Avrupa Yeşil Mutabakatı olduğunu söz eden Gencer, aksiyon planının uygulanmasında geç kalınmaması gerektiğini, bu hususlarında atılacak adımların Türkiye’nin AB üyeliği yolunu da açacağını bildirdi.
“Kamu altyapı projelerinde Türk malı kullanılsın”
bir hayli Türk firmasının Avrupa’da pazarlama altyapısı yatırımları yaptığını kaydeden Gencer, Avrupalı şirketlerin üretim stratejilerini, ‘tedarik güvenliğini’ ve coğrafik yakınlığı, ön plana alarak oluşturduğunu, bu gelişmelerin Türkiye açısından fırsat olduğunu anlattı. “Çok süratli hareket etmeli ve bu geçiş devrini yeterli değerlendirmeliyiz” diyen Emre Gencer, “Tabii ki, bu periyoda has risklerimiz de var. Güç ve emtia meblağları süratle arttı. İklim değişikliğine bağlı besin tedariki problemini ve artan kuraklığın ziraî üretimimizi olumsuz etkiliyor. Tüm bu aksiliklerle, ödemeler istikrarı açıklarının kısa vadeli dış kaynak ile finanse edildiği bir periyotta karşılaştık. Lakin, umutsuz da olmamalıyız. Kâfi ki, orta-yüksek ve yüksek teknolojiye haiz mamüllerin, yerli üretiminin arttırılmasını hedefleyen yeni sanayi stratejimizi sabırla sürdürelim ve de ekonomimizde hoş gelişmelerin olduğunu hatırlayalım” değerlendirmesini yaptı. Emre Gencer, Türkiye’deki kamu altyapı projelerinde ulusal dizaynla üretilen makineler yerine Avrupa menşeli makinelerin kullanılmasını da eleştirdi.
Piyasa istikrarı için gerekli önlemlerin süratle alınacağından kuşku duymadıklarını kaydeden Gencer, son devirde uygulamaya konulan tüm takviye programlarında makine dalına öncelik verilmesinin sevindirici olduğunu söylemiş oldu. Emre Gencer, makineciler olarak 2030 yılına kadar; kesimin ihracatta kilogram fiyatını 15 dolara, genel ihracat ortasındaki makine ve aksamlarının hissesini ise yüzde 9’dan yüzde 15’e çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.