Esra ÖZARFAT
MİB seçimli 18’inci Olağan Genel Heyeti İstanbul’da Cevahir Hotel’de yapıldı. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut lider S. Emre Gencer, oy birliğiyle bir daha lider seçildi. Toplantıya MİB üyelerinin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede ile Mehmet Fatih Kacır, Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Lideri Kutlu Karavelioğlu ile kesim temsilcileri katıldı.
MİB olarak hayata geçirdikleri çalışmalarla birtakım temel konularda kesimin ilerleme kaydetmesini sağladıkların belirten MİB Lideri Emre Gencer, “Bunlardan birincisi, yerli üretimi bulunan makine ve teçhizatın yurtharicinden ithal edilmesi halinde teşvik sisteminden yararlandırılmaması aslını getiren mevzuat değişikliğidir. Birebir mevzuat değişikliği ile ikinci yahut yenilenmiş makine ithali tümüyle yasaklanmıştır. Bunlara ek olarak, kamu alımlarında yerli makinelere fiyat avantajı sağlanmasına ait mevzuatın gayesine hizmet etmediğini her ortamda ısrarla söylemiş olduk ve tahlil tekliflerinde bulunduk. Tekliflerimizle birebir uyumlu olan yeni Yerli Malı Tebliği’nin önümüzdeki günlerde uygulamaya geçmesini bekliyoruz” dedi.
“Ekonomik yaptırımlardan en fazla etkilenecek ülkeler içindeyız”
Kesimin ana pazarı olan Avrupa Birliği’ndeki aktifliğini sürdürebilmesi için Gümrük Birliği Anlaşması’nın bir an evvel güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Emre Gencer, Avrupa Yeşil Mutabakatı Aksiyon Planı, Döngüsel İktisat Hareket Planı ve AB Dijital Tek Pazarı mevzuatlarına ahenkte geç kalınmaması gerektiğinin altını çizdi. İhracat açısından Rusya coğrafyasının değerine işaret eden Gencer, gelişen yeterli bağlara karşın Rusya – Ukrayna savaşının ihracatı olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını lisana getirdi. Savaş sona erse dahi, yaptırımların daha uzun yıllar süreceğinin artık epey net görüldüğünü söz eden Emre Gencer, “Ekonomik yaptırımlardan en çok etkilenecek ülkeler içinde ön planda olduğumuz kuşkusuzdur. Geçtiğimiz senelerda kimi komşularımıza uygulanan yaptırımların ileri evresinde, ihracatçı firmalarımızın bankacılık sistemi üzerinden ticaret yapamadıkları unutulmamalıdır. Birebir gelişimin Rusya ile de yaşanmaması için önlem almakta geç kalmamalıyız. Makine ihracatımızı süratle arttırabileceğimiz başka pazarlar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesidir. Lakin bu bölgede çabucak hemen etkin olamadık. Bunun temel sebebi, bu bölgedeki ülkeler ile yaşadığımız siyasi gerginliklerdir. Son aylarda atılan dış siyaset adımlarıyla, bölge ülkeleri ile siyasi ilgilerimizdeki dertlerin büyük ölçüde aşıldığını gözlemliyoruz. Bu olumlu gelişmeyi makine imalatçıları olarak uygun pahalandırmak zorundayız” değerlendirmesini yaptı.
“Katma pahalı üretimin yolu fabrika yapan fabrika”
Türkiye’nin bir epey bölümde geleceğin yükselen üretim üslerinin başında geldiğini hem kendine tıpkı vakitte dünyaya ispatladığını belirten Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da yıllık ihracatı 20 milyar doların üzerinde olan makine kesimini siyasetlerinin merkezinde konumlandırdıklarını vurguladı. “Türkiye üreterek büyüyecek. Üretirken katma bedelli üretmenin yolu fabrikaları yapan fabrikaları güçlendirmek, yeni kuşak makineleri yeri ve ulusal olarak geliştirmekle mümkün olacak” diyen Kacır, makine bölümünde 200’ü aşkın Ar-Ge merkezinin bulunduğunu, yaklaşık 90 TEKNOPARK’ta 300’e yakın makine firmasının yer aldığını söylemiş oldu. Teknoloji Odaklı Sanayi Atağı Programı’nın cari açık probleminin aşılması konusunda değerli olduğuna dikkat çeken Fatih Kacır, “Orta yüksek ve yüksek teknolojili bölümlerde 919 eseri listeledik. Bu eserler Türkiye’ye yıllık yaklaşık 60 milyar dolar seviyesinde ithal edilen eserler. 919 eserde 51 milyar dolar seviyesinde cari açık veriyoruz. Geçen yıl atak programında 20 projeye dayanak verdik. Artık mobilite dalındaki davet değerlendirmelerini tamamladık. 31 projeye dayanak sonucu verdik. Bu projelerin yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde yatırımı ve Ar-Ge faaliyetini hayata geçireceğini öngörüyoruz. Üretimde yapısal dönüşüm davetinin da değerlendirmelerini tamamladık. Finalde 58 projeyi değerlendirdik. Değerli bir kısmına takviye sonucu aldık. pek fazlaca proje için de revizyon sonucu alıyoruz” diye konuştu. Start-up’ların paydaşlıklar ve özsermaye ile büyümesi için teşebbüs sermayesi fonlarını büyütmeye çalıştıklarını vurgulayan Kacır, son 3-4 yılda hayata geçirilen fonların fonu sistemlerinin start-up’lara 4 milyar liranın üzerinde dayanak imkanı sağlayacağını, 2012 yılından bu yana makine dalında 9 binden çok istihdamın önünü açacak, 5 binden çok yatırıma da teşvik evrakı verildiğini hatırlattı. Fatih Kacır ayrıyeten Atak programına benzeri yaklaşımları iklim değişikliğine yönelik sanayi yatırımlarını hızlandırmaya dönük gerçekleştireceklerini de söylemiş oldu.
“Bursa’nın en az kendisi kadar büyümesi lazım”
görüşmede kelam alan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, makine bölümünün bir büyüme telaşı ortasında olduğuna vurgu yaparak şunları söylemiş oldu: “Bütün arkadaşlarımız büyüme telaşı ortasında. Sanayi Bakanlığı olarak bütün arkadaşlara yer vermeye çalışıyoruz. Ankara 350 milyon metrekare sanayi alanına, Konya 120 milyon metrekareye ilerledi. Bursa üçüncü sırada. Hala 110 milyon metrekarede. Bursa’nın fazlaca büyümesi, en az kendisi kadar büyümesi lazım. Balıkesir, İzmir, Gaziantep büyüyor. Doğu ilerimiz büyümeye çaba ediyor. Makine yapmak bir dokumacılık yapmak üzere değil. Dokumaya yer buluyoruz. Adıyaman’da bir bölge açıp tekstilcileri gönderebiliyoruz lakin makine bölümü bir atmosfer sorunu. Atmosferi kaçırmamamız gerekiyor. Atmosferin bulunduğu alanda büyütebiliyoruz.”
S. Emre Gencer’in başkanlığında oluşan yeni MİB idare heyetinde; Nadir Yılmaz, Ahmet Özkayan, Mustafa Bozkurt, Memiş Kütükçü, Cemal Dener, İlknur Cantürk, Oktay Büyükdede, Filip Minasyan, Fatih İğrek ve Fatih Kar yer aldı.
MİB seçimli 18’inci Olağan Genel Heyeti İstanbul’da Cevahir Hotel’de yapıldı. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut lider S. Emre Gencer, oy birliğiyle bir daha lider seçildi. Toplantıya MİB üyelerinin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdede ile Mehmet Fatih Kacır, Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Lideri Kutlu Karavelioğlu ile kesim temsilcileri katıldı.
MİB olarak hayata geçirdikleri çalışmalarla birtakım temel konularda kesimin ilerleme kaydetmesini sağladıkların belirten MİB Lideri Emre Gencer, “Bunlardan birincisi, yerli üretimi bulunan makine ve teçhizatın yurtharicinden ithal edilmesi halinde teşvik sisteminden yararlandırılmaması aslını getiren mevzuat değişikliğidir. Birebir mevzuat değişikliği ile ikinci yahut yenilenmiş makine ithali tümüyle yasaklanmıştır. Bunlara ek olarak, kamu alımlarında yerli makinelere fiyat avantajı sağlanmasına ait mevzuatın gayesine hizmet etmediğini her ortamda ısrarla söylemiş olduk ve tahlil tekliflerinde bulunduk. Tekliflerimizle birebir uyumlu olan yeni Yerli Malı Tebliği’nin önümüzdeki günlerde uygulamaya geçmesini bekliyoruz” dedi.
“Ekonomik yaptırımlardan en fazla etkilenecek ülkeler içindeyız”
Kesimin ana pazarı olan Avrupa Birliği’ndeki aktifliğini sürdürebilmesi için Gümrük Birliği Anlaşması’nın bir an evvel güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Emre Gencer, Avrupa Yeşil Mutabakatı Aksiyon Planı, Döngüsel İktisat Hareket Planı ve AB Dijital Tek Pazarı mevzuatlarına ahenkte geç kalınmaması gerektiğinin altını çizdi. İhracat açısından Rusya coğrafyasının değerine işaret eden Gencer, gelişen yeterli bağlara karşın Rusya – Ukrayna savaşının ihracatı olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını lisana getirdi. Savaş sona erse dahi, yaptırımların daha uzun yıllar süreceğinin artık epey net görüldüğünü söz eden Emre Gencer, “Ekonomik yaptırımlardan en çok etkilenecek ülkeler içinde ön planda olduğumuz kuşkusuzdur. Geçtiğimiz senelerda kimi komşularımıza uygulanan yaptırımların ileri evresinde, ihracatçı firmalarımızın bankacılık sistemi üzerinden ticaret yapamadıkları unutulmamalıdır. Birebir gelişimin Rusya ile de yaşanmaması için önlem almakta geç kalmamalıyız. Makine ihracatımızı süratle arttırabileceğimiz başka pazarlar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesidir. Lakin bu bölgede çabucak hemen etkin olamadık. Bunun temel sebebi, bu bölgedeki ülkeler ile yaşadığımız siyasi gerginliklerdir. Son aylarda atılan dış siyaset adımlarıyla, bölge ülkeleri ile siyasi ilgilerimizdeki dertlerin büyük ölçüde aşıldığını gözlemliyoruz. Bu olumlu gelişmeyi makine imalatçıları olarak uygun pahalandırmak zorundayız” değerlendirmesini yaptı.
“Katma pahalı üretimin yolu fabrika yapan fabrika”
Türkiye’nin bir epey bölümde geleceğin yükselen üretim üslerinin başında geldiğini hem kendine tıpkı vakitte dünyaya ispatladığını belirten Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da yıllık ihracatı 20 milyar doların üzerinde olan makine kesimini siyasetlerinin merkezinde konumlandırdıklarını vurguladı. “Türkiye üreterek büyüyecek. Üretirken katma bedelli üretmenin yolu fabrikaları yapan fabrikaları güçlendirmek, yeni kuşak makineleri yeri ve ulusal olarak geliştirmekle mümkün olacak” diyen Kacır, makine bölümünde 200’ü aşkın Ar-Ge merkezinin bulunduğunu, yaklaşık 90 TEKNOPARK’ta 300’e yakın makine firmasının yer aldığını söylemiş oldu. Teknoloji Odaklı Sanayi Atağı Programı’nın cari açık probleminin aşılması konusunda değerli olduğuna dikkat çeken Fatih Kacır, “Orta yüksek ve yüksek teknolojili bölümlerde 919 eseri listeledik. Bu eserler Türkiye’ye yıllık yaklaşık 60 milyar dolar seviyesinde ithal edilen eserler. 919 eserde 51 milyar dolar seviyesinde cari açık veriyoruz. Geçen yıl atak programında 20 projeye dayanak verdik. Artık mobilite dalındaki davet değerlendirmelerini tamamladık. 31 projeye dayanak sonucu verdik. Bu projelerin yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde yatırımı ve Ar-Ge faaliyetini hayata geçireceğini öngörüyoruz. Üretimde yapısal dönüşüm davetinin da değerlendirmelerini tamamladık. Finalde 58 projeyi değerlendirdik. Değerli bir kısmına takviye sonucu aldık. pek fazlaca proje için de revizyon sonucu alıyoruz” diye konuştu. Start-up’ların paydaşlıklar ve özsermaye ile büyümesi için teşebbüs sermayesi fonlarını büyütmeye çalıştıklarını vurgulayan Kacır, son 3-4 yılda hayata geçirilen fonların fonu sistemlerinin start-up’lara 4 milyar liranın üzerinde dayanak imkanı sağlayacağını, 2012 yılından bu yana makine dalında 9 binden çok istihdamın önünü açacak, 5 binden çok yatırıma da teşvik evrakı verildiğini hatırlattı. Fatih Kacır ayrıyeten Atak programına benzeri yaklaşımları iklim değişikliğine yönelik sanayi yatırımlarını hızlandırmaya dönük gerçekleştireceklerini de söylemiş oldu.
“Bursa’nın en az kendisi kadar büyümesi lazım”
görüşmede kelam alan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, makine bölümünün bir büyüme telaşı ortasında olduğuna vurgu yaparak şunları söylemiş oldu: “Bütün arkadaşlarımız büyüme telaşı ortasında. Sanayi Bakanlığı olarak bütün arkadaşlara yer vermeye çalışıyoruz. Ankara 350 milyon metrekare sanayi alanına, Konya 120 milyon metrekareye ilerledi. Bursa üçüncü sırada. Hala 110 milyon metrekarede. Bursa’nın fazlaca büyümesi, en az kendisi kadar büyümesi lazım. Balıkesir, İzmir, Gaziantep büyüyor. Doğu ilerimiz büyümeye çaba ediyor. Makine yapmak bir dokumacılık yapmak üzere değil. Dokumaya yer buluyoruz. Adıyaman’da bir bölge açıp tekstilcileri gönderebiliyoruz lakin makine bölümü bir atmosfer sorunu. Atmosferi kaçırmamamız gerekiyor. Atmosferin bulunduğu alanda büyütebiliyoruz.”
S. Emre Gencer’in başkanlığında oluşan yeni MİB idare heyetinde; Nadir Yılmaz, Ahmet Özkayan, Mustafa Bozkurt, Memiş Kütükçü, Cemal Dener, İlknur Cantürk, Oktay Büyükdede, Filip Minasyan, Fatih İğrek ve Fatih Kar yer aldı.