Milliyet’in ‘sahte PCR’ haberi ses getirdi! O site kapandı
Çiğdem Yılmaz /İSTANBUL – Milliyet’in dün manşetten “300 TL’ye negatif PCR” başlığıyla gündeme getirdiği PCR sahtekârlığı haberi ses getirdi. Tıp topluluğunun da reaksiyonunu çeken haberimiz üzerine Aker sıhhat şirketinden açıklama geldi. Uydurma PCR pazarlığı yapan ve isminin Anıl olduğunu söyleyen kişinin şirketleriyle hiç bir bağının olmadığını tez eden Aker şirketi, “Firmamızın logosu ve ismini kullanılıp, toplum sıhhatini hiçe sayarak ferdî çıkar elde etmeye çalışan kişi yahut bireyler hakkında yasal süreç başlattık” duyurusu yaptı.
İnternet sitesi ve internet sitesinde yer alan telefon numarasının firmalarıyla rastgele bir temasının bulunmadığının öne sürüldüğü açıklamada şu tabirlere yer verildi:
‘YASAL SÜREÇ BAŞLATILDI’
“Bahse mevzu haberde yer alan SMS görüşmelerinin yapıldığı ve bir kadro yanlış ayrıntıların verildiği telefon numarasının ise firmamızın yıllardır kullandığı kurumsal GSM çizgileriyle hiç bir biçimde bağlantıya geçmemiş olduğu HTS kayıtlarında yapılacak inceleme ile ortaya çıkacaktır. Firmamız bugüne kadar topladığı tüm PCR numunelerini yasal prosedürlere ve etik kriterlere uygun olarak ilgili sıhhat kuruluşlarına teslim etmektedir. Firmamızın logosu ve ismini kullanılıp, toplum sıhhati hiçe sayılarak ferdî çıkar elde etmeye çalışan kişi yahut bireyler hakkında ilgili kurumlar nezdinde gerekli yasal süreç başlatılmış olup, kamuoyunun bilgisine sunulur.”
‘ŞİKÂYET EDECEĞİM’
Olumlu test için pazarlık yaptığım “Anıl” isimli şahıs haberin yayınlanmasının akabinde dün tekrar aradı. ‘Siz bu haberi niye yaptınız?’ diye reaksiyon göstererek kişi ‘Biz büyük bir firmayız. Sizi Sıhhat Bakanlığı’na şikâyet edeceğim’ dedi. Öte yandan ilerleyen saatlerde www.akersaglik.com sitesinin de kapanması dikkat çekti. Firmanın vermiş olduğu resmi adrese girildiğinde ise “Bu siteye ulaşılamıyor” uyarısı çıktı.
MERT İNAN İstanbul
birlikte gayret koşul
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek: “Halk sıhhatini tehlikeye atan ve evrakta sahtecilik yapanlara karşı isimli cezaların uygulanması gerekiyor. Meslekten men yetkisi Tabip Odası’nın uhdesinde ve 15 günlük men cezası verebiliyorlar. Pandemide ortaya çıkacak bu çeşit sahteciliklere karşı daima birlikte çaba etmeliyiz. Öncelikle diğerlerinin ömrüne saygılı olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Geçersiz PCR kararı talep edenler bireyler de toplum sıhhatini riske atan makus niyetli beşerler.”
İŞİMİ KAYBEDERİM KORKUSU
İstanbul Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Pınar Saip: “Testi müspet çıkanların ve temaslılarının takibiyle birlikte toplumun aşı seferberliği ile yüzde 80’inin aşılanması salgın denetimi açısından fazlaca kıymetli. Beşerler müspet çıktığında ‘işimi kaybederim’ korkusuna kapıldığı için test yaptırmıyor. Kovid-19’a yakalananlara ve temaslılara iş, aş teminatı verilmeli, izolasyonları sağlanmalı. Kamu otoritesi denetlemelerini sıklaştırarak süreci şeffaf yönetmeli. Bunlar yapılmadığı tekdirde salgınla gayret sekteye uğrar.”
ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ
KLİMİK İdare Şurası Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul: “Laboratuvarları denetleme yetkisi Sıhhat Bakanlığı’nda. Birkaç kişinin yaptığı kusur yahut sahtekarlık üzerinden sıhhat çalışanları töhmet altında bırakılamayacağı üzere, maksat gösterilemez. PCR konusunda suiistimal yapan özel laboratuvarlar var ise, bunu denetleyecek makam Sıhhat Bakanlığı’dır. PCR sahtekarlığı bunu talep eden vatandaş ve test kararınu hazırlayan kişi içinde ortaklaşa yapılıyor. Vatandaşlar da yeterli niyetli olacak. Mevcut anlayış değişmeden salgın bitmez.”
SALGIN BU TÜRLÜ BİTMEZ
İstanbul Tabip Odası İdare Konseyi Üyesi Dr. Güray Kılıç: “Milliyet fazlaca değerli bir mevzuyu gündeme getirdi. PCR sahteciliğinin ortaya çıkacağını öngörüyorduk. İnsan ömrü üzerinden suistimallere girişmek kabul edilemez. Bunu ne kişinin vicdanı, ne de toplum vicdanı kabul edebilir. PCR testleri konusunda kamu hastanelerindeki algoritmanın da değişmesi gerekiyor. Test yaptırmak isteyenlerde belirti yahut temas hikayesi aranıyor. Evet testler maliyet geretiren uygulamalar lakin pandemi devrinde PCR düzenlemesi yapılarak, kuşku duyan ve talep eden herkese bu testler uygulanmalı. Sıhhat Bakanlığı, PCR yapma yetkisi verdiği kuruluşları denetlemekle bakılırsavli. Gazetecilerin bulduğunu kesinlikle bakanlık yetkilileri de bulur. Sıkı takip ve ağır cezalarla bu suiistimallerin önüne geçilir. PCR sahteciliğine yeltenen kuruluşlara kapatma ve ağır ceza verilmeli. Sistemde değişikliğe gidilmeze salgın bu idare anlayışla bitmez.”
Çiğdem Yılmaz /İSTANBUL – Milliyet’in dün manşetten “300 TL’ye negatif PCR” başlığıyla gündeme getirdiği PCR sahtekârlığı haberi ses getirdi. Tıp topluluğunun da reaksiyonunu çeken haberimiz üzerine Aker sıhhat şirketinden açıklama geldi. Uydurma PCR pazarlığı yapan ve isminin Anıl olduğunu söyleyen kişinin şirketleriyle hiç bir bağının olmadığını tez eden Aker şirketi, “Firmamızın logosu ve ismini kullanılıp, toplum sıhhatini hiçe sayarak ferdî çıkar elde etmeye çalışan kişi yahut bireyler hakkında yasal süreç başlattık” duyurusu yaptı.
İnternet sitesi ve internet sitesinde yer alan telefon numarasının firmalarıyla rastgele bir temasının bulunmadığının öne sürüldüğü açıklamada şu tabirlere yer verildi:
‘YASAL SÜREÇ BAŞLATILDI’
“Bahse mevzu haberde yer alan SMS görüşmelerinin yapıldığı ve bir kadro yanlış ayrıntıların verildiği telefon numarasının ise firmamızın yıllardır kullandığı kurumsal GSM çizgileriyle hiç bir biçimde bağlantıya geçmemiş olduğu HTS kayıtlarında yapılacak inceleme ile ortaya çıkacaktır. Firmamız bugüne kadar topladığı tüm PCR numunelerini yasal prosedürlere ve etik kriterlere uygun olarak ilgili sıhhat kuruluşlarına teslim etmektedir. Firmamızın logosu ve ismini kullanılıp, toplum sıhhati hiçe sayılarak ferdî çıkar elde etmeye çalışan kişi yahut bireyler hakkında ilgili kurumlar nezdinde gerekli yasal süreç başlatılmış olup, kamuoyunun bilgisine sunulur.”
‘ŞİKÂYET EDECEĞİM’
Olumlu test için pazarlık yaptığım “Anıl” isimli şahıs haberin yayınlanmasının akabinde dün tekrar aradı. ‘Siz bu haberi niye yaptınız?’ diye reaksiyon göstererek kişi ‘Biz büyük bir firmayız. Sizi Sıhhat Bakanlığı’na şikâyet edeceğim’ dedi. Öte yandan ilerleyen saatlerde www.akersaglik.com sitesinin de kapanması dikkat çekti. Firmanın vermiş olduğu resmi adrese girildiğinde ise “Bu siteye ulaşılamıyor” uyarısı çıktı.
MERT İNAN İstanbul
birlikte gayret koşul
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek: “Halk sıhhatini tehlikeye atan ve evrakta sahtecilik yapanlara karşı isimli cezaların uygulanması gerekiyor. Meslekten men yetkisi Tabip Odası’nın uhdesinde ve 15 günlük men cezası verebiliyorlar. Pandemide ortaya çıkacak bu çeşit sahteciliklere karşı daima birlikte çaba etmeliyiz. Öncelikle diğerlerinin ömrüne saygılı olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Geçersiz PCR kararı talep edenler bireyler de toplum sıhhatini riske atan makus niyetli beşerler.”
İŞİMİ KAYBEDERİM KORKUSU
İstanbul Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Pınar Saip: “Testi müspet çıkanların ve temaslılarının takibiyle birlikte toplumun aşı seferberliği ile yüzde 80’inin aşılanması salgın denetimi açısından fazlaca kıymetli. Beşerler müspet çıktığında ‘işimi kaybederim’ korkusuna kapıldığı için test yaptırmıyor. Kovid-19’a yakalananlara ve temaslılara iş, aş teminatı verilmeli, izolasyonları sağlanmalı. Kamu otoritesi denetlemelerini sıklaştırarak süreci şeffaf yönetmeli. Bunlar yapılmadığı tekdirde salgınla gayret sekteye uğrar.”
ANLAYIŞ DEĞİŞMELİ
KLİMİK İdare Şurası Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul: “Laboratuvarları denetleme yetkisi Sıhhat Bakanlığı’nda. Birkaç kişinin yaptığı kusur yahut sahtekarlık üzerinden sıhhat çalışanları töhmet altında bırakılamayacağı üzere, maksat gösterilemez. PCR konusunda suiistimal yapan özel laboratuvarlar var ise, bunu denetleyecek makam Sıhhat Bakanlığı’dır. PCR sahtekarlığı bunu talep eden vatandaş ve test kararınu hazırlayan kişi içinde ortaklaşa yapılıyor. Vatandaşlar da yeterli niyetli olacak. Mevcut anlayış değişmeden salgın bitmez.”
SALGIN BU TÜRLÜ BİTMEZ
İstanbul Tabip Odası İdare Konseyi Üyesi Dr. Güray Kılıç: “Milliyet fazlaca değerli bir mevzuyu gündeme getirdi. PCR sahteciliğinin ortaya çıkacağını öngörüyorduk. İnsan ömrü üzerinden suistimallere girişmek kabul edilemez. Bunu ne kişinin vicdanı, ne de toplum vicdanı kabul edebilir. PCR testleri konusunda kamu hastanelerindeki algoritmanın da değişmesi gerekiyor. Test yaptırmak isteyenlerde belirti yahut temas hikayesi aranıyor. Evet testler maliyet geretiren uygulamalar lakin pandemi devrinde PCR düzenlemesi yapılarak, kuşku duyan ve talep eden herkese bu testler uygulanmalı. Sıhhat Bakanlığı, PCR yapma yetkisi verdiği kuruluşları denetlemekle bakılırsavli. Gazetecilerin bulduğunu kesinlikle bakanlık yetkilileri de bulur. Sıkı takip ve ağır cezalarla bu suiistimallerin önüne geçilir. PCR sahteciliğine yeltenen kuruluşlara kapatma ve ağır ceza verilmeli. Sistemde değişikliğe gidilmeze salgın bu idare anlayışla bitmez.”