Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı tabloya bakılırsa; bir çocuk eylül ayı itibariyle 72 ayını doldurmuş ise okula -1.sınıfa- başlamak zorundadır. 69, 70 ve 71 aylık ise okul kaydı çıkmaktadır lakin aile tarafınca okul yönetimine başvurularak anasınıfına gidebilir. Biz çocuk psikiyatristleri de okula erken başlanmamasını, ekim, kasım ve aralık ayı doğumlu çocukların 72 ay doldurup okula gitmelerini öneriyoruz.
Her yaz devri 72 ayını doldurmuş çocuğu olan ve ‘okul erteleme raporu’ almak isteyen hayli sayıda aile polikliniğe başvurmaktadır. Bu müracaata en sık çocuğun fizikî olarak küçük olması, el kaslarının gelişmemiş olması ve anasınıfına gitmemiş olması münasebet olarak gösterilmektedir.
Sırayla değinmek gerekirse yaşına göre fizikî küçük olma, kısa olma, zayıf olma durumu çocuk psikiyatrinin uzmanlık alanı değildir. Ayrıyeten bu durum aileye göre değil objektif olarak tanılanmalıdır. Çocuk tabibi uzunluk ve kilo ölçümünü yaptıktan daha sonra bu bedellere persentil denilen aralıklara göre sayı karşılığı verir ve riskli çocukları belirler. Çocuk bu bedelin altında çıkmadıysa okula başlamasında sorun yoktur ve bu durum okul erteleme sebebi olarak değerlendirilmemektedir.
Öteki bir sık müracaat sebebi, el kaslarının gelişmemiş olması. Burada kastedilen nedir, kas ile ilgili fizikî bir hastalık ya da hudut hasarının bulunması mıdır? Şayet bu biçimde bir durum varsa tanılamanın yapılması ismine çocuk nöroloji uzmanı ve fizik tedavi uzmanının değerlendirmesi uygun olacaktır. Bu kısımların tabipleri gerekli gördüğünde çocuğu rehabilitasyon ve özel eğitim sürecine yönlendirecektir.
Lakin bu biçimde bir kas, hudut hasarı yoksa fırsat verilmediği için çocukta ince motor maharette yaşıtlarına bakılırsa gerilik var ise bu geliştirilebilir bir durumdur bir daha okul erteleme için münasebet değildir. Çoğunlukla bu aileler çocuğa kendisi yemek yedirmekte, kıyafetini giydirmektedir. Doğal sonuç olarak da kullanılmayan kas gelişmemektedir. Tahlil çok kolaydır; bu kaslar ile ilgili hareketleri artırmak ve çocuğun yapması gereken misyonları ona vermek.
Bir öteki münasebet de çocuğun anasınıfına gitmemiş olmasıdır. Çocukların hangi aylarında mecburî olarak okula başlayacağına yönelik genelge yıllardır tıpkı biçimde uygulanmaktadır. Yani bir aile çocuğunun bu yıl mı seneye mi ilköğretime gideceğini eylül ayını baz alarak çocuğun hangi yılın eylül ayında 72 ayı doldurduğunu hesaplayarak rahatlıkla belirleyebilir. Bu yıldan evvelki yıl da anasınıfına gitmesi gerekmektedir.
Kelamın kısası; okul erteleme için en sık gösterilen münasebetler değerlendirildiğinde bu durumlar geliştirilebilir, değiştirilebilir ve sorun olmaktan çıkabilir, bu biçimdece çocuk gecikmeye gerek kalmadan uygun vakitte okula gidebilir.
Bunların yapılabilmesi için okul devri yaklaşan ailenin bir planlama yapması gerekmektedir. Öncelikle çocuğun hangi yıl okula başlaması gerektiği farkedilmelidir. Çocuğun bilişsel, toplumsal yahut lisan gelişmeninde gecikme var ise geçer diye beklenilmemeli, farkedilir farkedilmez uzman doktora gidilmeli, gelişim testiyle değerlendirilmeli ve teklifler uygulanmalıdır ki çocuk uygun vakitte okuluna gidebilsin ve yaşıtlarından geride kalmasın.
Her yaz devri 72 ayını doldurmuş çocuğu olan ve ‘okul erteleme raporu’ almak isteyen hayli sayıda aile polikliniğe başvurmaktadır. Bu müracaata en sık çocuğun fizikî olarak küçük olması, el kaslarının gelişmemiş olması ve anasınıfına gitmemiş olması münasebet olarak gösterilmektedir.
Sırayla değinmek gerekirse yaşına göre fizikî küçük olma, kısa olma, zayıf olma durumu çocuk psikiyatrinin uzmanlık alanı değildir. Ayrıyeten bu durum aileye göre değil objektif olarak tanılanmalıdır. Çocuk tabibi uzunluk ve kilo ölçümünü yaptıktan daha sonra bu bedellere persentil denilen aralıklara göre sayı karşılığı verir ve riskli çocukları belirler. Çocuk bu bedelin altında çıkmadıysa okula başlamasında sorun yoktur ve bu durum okul erteleme sebebi olarak değerlendirilmemektedir.
Öteki bir sık müracaat sebebi, el kaslarının gelişmemiş olması. Burada kastedilen nedir, kas ile ilgili fizikî bir hastalık ya da hudut hasarının bulunması mıdır? Şayet bu biçimde bir durum varsa tanılamanın yapılması ismine çocuk nöroloji uzmanı ve fizik tedavi uzmanının değerlendirmesi uygun olacaktır. Bu kısımların tabipleri gerekli gördüğünde çocuğu rehabilitasyon ve özel eğitim sürecine yönlendirecektir.
Lakin bu biçimde bir kas, hudut hasarı yoksa fırsat verilmediği için çocukta ince motor maharette yaşıtlarına bakılırsa gerilik var ise bu geliştirilebilir bir durumdur bir daha okul erteleme için münasebet değildir. Çoğunlukla bu aileler çocuğa kendisi yemek yedirmekte, kıyafetini giydirmektedir. Doğal sonuç olarak da kullanılmayan kas gelişmemektedir. Tahlil çok kolaydır; bu kaslar ile ilgili hareketleri artırmak ve çocuğun yapması gereken misyonları ona vermek.
Bir öteki münasebet de çocuğun anasınıfına gitmemiş olmasıdır. Çocukların hangi aylarında mecburî olarak okula başlayacağına yönelik genelge yıllardır tıpkı biçimde uygulanmaktadır. Yani bir aile çocuğunun bu yıl mı seneye mi ilköğretime gideceğini eylül ayını baz alarak çocuğun hangi yılın eylül ayında 72 ayı doldurduğunu hesaplayarak rahatlıkla belirleyebilir. Bu yıldan evvelki yıl da anasınıfına gitmesi gerekmektedir.
Kelamın kısası; okul erteleme için en sık gösterilen münasebetler değerlendirildiğinde bu durumlar geliştirilebilir, değiştirilebilir ve sorun olmaktan çıkabilir, bu biçimdece çocuk gecikmeye gerek kalmadan uygun vakitte okula gidebilir.
Bunların yapılabilmesi için okul devri yaklaşan ailenin bir planlama yapması gerekmektedir. Öncelikle çocuğun hangi yıl okula başlaması gerektiği farkedilmelidir. Çocuğun bilişsel, toplumsal yahut lisan gelişmeninde gecikme var ise geçer diye beklenilmemeli, farkedilir farkedilmez uzman doktora gidilmeli, gelişim testiyle değerlendirilmeli ve teklifler uygulanmalıdır ki çocuk uygun vakitte okuluna gidebilsin ve yaşıtlarından geride kalmasın.