Sarıyer’deki para dolu valiz olayı taksicilerin oyunu çıktı
‘Benim asla bu biçimde bir param olmadı, valizin ortasında de şahsî eşyalarımdan öbür bir şey yoktu’ diyen Necip Y., “Çanta bana aitti fakat ortasında rastgele bir para yoktu. Olayı baştan sona detaylı bir biçimde anlatmak istiyorum. Bana bu fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Kamuoyu hakikat bilgilensin diye. Artık ben Perşembe günü, beyefendinin tez ettiği üzere Cumartesi falan değil. Perşembe günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünden Sarıyer Kaymakamlığı’na gitmek üzere taksiye bindim. Takside yalnızca şahsi eşyalarımın olduğu, tıraş materyalidir, elbiselerim, ayakkabılarım ve birkaç tane kitabımın olduğu orta büyüklükte bir çantamı unuttum. İndikten on beş dakika daha sonra fark ettim ve geri geldim, aramaya çalıştım. çabucak sonrasında ben de çabucak o üstteki taksiye, yani bu görüntüyü çeken taksiciye gittim, durumumu anlattım. Telefonumu bir kağıda yazdım. İsmimin ve telefonumun yazılı olduğu kağıdı taksi durağındaki masaya bıraktılar. Yakın taksilere de anons geçmesi için kendisinden rica ettim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve o taksi ile yakındaki taksi duraklarını tek tek dolaştım ve not bıraktım. İstinye Polis Karakolu’na yanlışsız giderken telefon geldi ve çantamın bulunduğunu söylemiş olduler. Polis memuru sağ olsun yardımcı oldu. Ve süratli bir biçimde Ferahevler’deki taksi durağına geldim. Ben kendisine eşyalarımı bulduğu için teşekkür ettim, minnet duyduğumu söylemiş oldum” biçiminde konuştu.
“İÇİNDE EŞYALARIM OLDUĞU İÇİN ORADA BÜSBÜTÜN ESPRİ GAYELİ SÖYLENDİ”
Taksici Orhan Aydoğdu’nun kendi reklamını yapmak için bu biçimde bir palavra dediğini belirten Necip Y. kelamlarına; “O ortada bize çay da ısmarladı. Yirmi, otuz dakika boyunca orada bekledik. Orada bir samimiyet havası var. Orada bir şakalaşma yapılıyor. Daima ben onun çekildiğinin bile farkında değilim. Çekildiğini bilsem bu biçimde bir maksatla kullanıldığını iddia etsem bunu asla müsaade etmem. Yani bunun için tutanak fiyatım. Ayrıyeten onun yaptığı röportajla ilgili de kimi şeyler söylemek istiyorum. Baktığımda bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok. İçinde eşyalarım olduğu için orada büsbütün espri maksatlı söylendi. O espri yaptı ben de esprili bir biçimde karşılık verdim. Orada rastgele bir para yok, bulunmuş ve kaybolmuş rastgele bir para yok. Yalnızca eşyalarım bulundu. Ben onun için de kendisine minnettar olduğumu söylemiş oldum. Bunun haricinde reklamını yapmak için bunu yaptı. Ben o denli düşünüyorum. En azından kendisine ulaştım. Kendisinin bir an evvel bu mevzuyu düzeltmesi için açıklama yapmaya davet ettim. Kendisiyle şahsen görüştüm ve kendisinin epey üzgün olduğunu, bunun bir yanılgı olduğunu, bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldu” formunda devam etti.
Bu durumdan dolayı mağdur olduğunu söyleyen Necip Y., “Gerçekten büyük bir mağduriyet, büyük bir şaşkınlık ortasındayım. Ben kendisinin hem bağlı olduğu odayı aradım, sürücüler odası, taksici bu arkadaş. Bir yönetici bana döndü, bu mevzuda çalışma yaptığını hukuk işleriyle ilgilenen üniteyle konuşacaklarını ve en kısa vakitte bana geri dönüş yapacaklarını söylemiş olduler. Ben de bundan daha sonra şayet açık bir biçimde çıkıp size ve diğer basın mensuplarına bu olayı hangi hedefle yaptığını söylerse ve özür dilerlerse bunu düzeltirlerse benim de bunlardan diğer bir talebim yok esasen” dedi.
‘Benim asla bu biçimde bir param olmadı, valizin ortasında de şahsî eşyalarımdan öbür bir şey yoktu’ diyen Necip Y., “Çanta bana aitti fakat ortasında rastgele bir para yoktu. Olayı baştan sona detaylı bir biçimde anlatmak istiyorum. Bana bu fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Kamuoyu hakikat bilgilensin diye. Artık ben Perşembe günü, beyefendinin tez ettiği üzere Cumartesi falan değil. Perşembe günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünden Sarıyer Kaymakamlığı’na gitmek üzere taksiye bindim. Takside yalnızca şahsi eşyalarımın olduğu, tıraş materyalidir, elbiselerim, ayakkabılarım ve birkaç tane kitabımın olduğu orta büyüklükte bir çantamı unuttum. İndikten on beş dakika daha sonra fark ettim ve geri geldim, aramaya çalıştım. çabucak sonrasında ben de çabucak o üstteki taksiye, yani bu görüntüyü çeken taksiciye gittim, durumumu anlattım. Telefonumu bir kağıda yazdım. İsmimin ve telefonumun yazılı olduğu kağıdı taksi durağındaki masaya bıraktılar. Yakın taksilere de anons geçmesi için kendisinden rica ettim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve o taksi ile yakındaki taksi duraklarını tek tek dolaştım ve not bıraktım. İstinye Polis Karakolu’na yanlışsız giderken telefon geldi ve çantamın bulunduğunu söylemiş olduler. Polis memuru sağ olsun yardımcı oldu. Ve süratli bir biçimde Ferahevler’deki taksi durağına geldim. Ben kendisine eşyalarımı bulduğu için teşekkür ettim, minnet duyduğumu söylemiş oldum” biçiminde konuştu.
“İÇİNDE EŞYALARIM OLDUĞU İÇİN ORADA BÜSBÜTÜN ESPRİ GAYELİ SÖYLENDİ”
Taksici Orhan Aydoğdu’nun kendi reklamını yapmak için bu biçimde bir palavra dediğini belirten Necip Y. kelamlarına; “O ortada bize çay da ısmarladı. Yirmi, otuz dakika boyunca orada bekledik. Orada bir samimiyet havası var. Orada bir şakalaşma yapılıyor. Daima ben onun çekildiğinin bile farkında değilim. Çekildiğini bilsem bu biçimde bir maksatla kullanıldığını iddia etsem bunu asla müsaade etmem. Yani bunun için tutanak fiyatım. Ayrıyeten onun yaptığı röportajla ilgili de kimi şeyler söylemek istiyorum. Baktığımda bu bir reklam çalışması üzere, çantanın ortasında rastgele bir para yok. İçinde eşyalarım olduğu için orada büsbütün espri maksatlı söylendi. O espri yaptı ben de esprili bir biçimde karşılık verdim. Orada rastgele bir para yok, bulunmuş ve kaybolmuş rastgele bir para yok. Yalnızca eşyalarım bulundu. Ben onun için de kendisine minnettar olduğumu söylemiş oldum. Bunun haricinde reklamını yapmak için bunu yaptı. Ben o denli düşünüyorum. En azından kendisine ulaştım. Kendisinin bir an evvel bu mevzuyu düzeltmesi için açıklama yapmaya davet ettim. Kendisiyle şahsen görüştüm ve kendisinin epey üzgün olduğunu, bunun bir yanılgı olduğunu, bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldu” formunda devam etti.
Bu durumdan dolayı mağdur olduğunu söyleyen Necip Y., “Gerçekten büyük bir mağduriyet, büyük bir şaşkınlık ortasındayım. Ben kendisinin hem bağlı olduğu odayı aradım, sürücüler odası, taksici bu arkadaş. Bir yönetici bana döndü, bu mevzuda çalışma yaptığını hukuk işleriyle ilgilenen üniteyle konuşacaklarını ve en kısa vakitte bana geri dönüş yapacaklarını söylemiş olduler. Ben de bundan daha sonra şayet açık bir biçimde çıkıp size ve diğer basın mensuplarına bu olayı hangi hedefle yaptığını söylerse ve özür dilerlerse bunu düzeltirlerse benim de bunlardan diğer bir talebim yok esasen” dedi.