Şaşkına çeviren olay! 22 yıllık avukat ağır cezalık oldu
Uzun yıllardır Bursa adliyesinde fazlaca sayıda davaya girip onlarca kişinin hakkını savunan Aylin Göstericiler, ağır cezalık oldu. Uzun yıllardır çalıştığı firma avukatın vekalet hakkını sonlandırdı. Göstericiler de firmaya haklarını alabilmek için dava açtı ve kazandı. Firma da farklı avukatla Göstericiler’e evraklarda süreç yapmadığı, hacizler koymadığı, koyulan hacizlerin bir kısmının düştüğü ve hak kaybı olduğu teziyle ceza davası açtı. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 22 yıllık avukat artık kendini hakkını savunmak için uğraş veriyor.
Başından geçenleri anlatan Avukat Aylin Göstericiler, “Uzun yıllar avukatlığını yaptığım bir firmadan hiç bir mazeret olmadan vekalet hakkımız sonlandırıldı. Bu azlin haksız olduğunu düşündüğümden bir dava açtım. Davada da tüm haklarım mahkeme tarafınca bana iade edildi. Mahkeme burada bizim bir bakılırsav kusurumuzun olup olmadığını azlin haklı olup olmadığını inceledi. Müvekkilimizin yaptığı azlin haksız olduğuna hükmetti. Tüm dava evrakları sebebiyle almam gereken fiyatların tarafıma ödenmesine karar verildi. Bu süreç ortasında firmanın yeni avukatları bizim hakkımızda bir kabahat duyurusunda bulundu. Mahkemenin benim dava konusu edip de “gorevini layığıyla yapmıştır. Fiyata hak kazanmıştır” dediği belgelerde tam bilakis bir argümanla benim işimi gereği üzere yapmadığım, belgeleri takipsiz bıraktığım argüman edildi. Benim hakkımda cürüm duyurusunda bulunuldu. Cürüm duyurusunda temelsiz bir ok itham vardı. Bunlar da şunlar; belgelerde süreç yapılmadı, hacizler konulmadı, konulan hacizlerin bir kısmı düştü ve hak kaybı yaşandı. Bu tezler ortaya atıldı. Temelinde bunları hukuk mahkemesi inceledi ve bu biçimde bir hak kaybının olmadığını, takip ettiğim belgelerde rastgele bir biçimde yöntemsiz bir süreç yapılmadığı, nazaranvimi layığıyla yapmış olduğumu deklare etti. Mahkeme sonucuyla haklılığım ispatlanmışken hakkımda bu biçimde bir kabahat duyurusunda bulunuldu” dedi.
“BİR MAHKEME BİZİ HAKLI BULURKEN, BAŞKA MAHKEME “İHMAL VARDIR” DİYOR”
Cumhuriyet Savcıları’nın bu savları elbette araştıracağını belirten Göstericiler, “Bununla alakalı bir rapor aldırdılar. İşin garip tarafı; hukuk mahkemesinde yapılan eksper incelemesi benim işimi layığıyla yaptığımı söylüyor. Ceza yargılamasındaki eksper incelemesi de “burada birtakım belgelerde 3-4 aylık bir süre içerisinde süreç yapılmamış, burada avukatın dikkatsizliği vardır” diyor. 2 başka raporla karşı karşıyayız. Bir mahkeme bizi haklı bulurken, başka taraftaki mahkeme ” burada ihmal vardır” diyor. Bu hukuka karşıt bir durum, hukuk net olmalı. Savcılık tarafınca aldırılan uzman raporunda dikkatsizliğimiz olduğu düşünüldüğünden hakkımda bir dava açıldı. Bu davanın yargılaması devam ediyor. Uzman raporundaki eksikliklere dikkat çekmek istiyorum. Savcılık soruşturması, icra evrakları üzerinden yürüdü. İcra belgelerinde da bizim sistemimiz değişti. Biz 10 yıla yakın müddettir UYAP sistemini kullanıyoruz. Bu sisteme geçtiğimiz andan itibaren fiziki olarak her talebimiz belge içerisine alınmıyor. Yaptığımız biroldukça süreç bizim sistem üzerinden yürüyor. Sistemde yaptığımız süreçler belgede görünmüyor. Sayın eksper herbiçimde bunu bilmiyor, atlamış olmalı. Sistem üzerinde yaptığımız süreçleri hiç raporuna koymadan fiziki evrakta görünen süreçler üzerinden bizim aleyhimize bir rapor çıkarttı. Mahkeme itirazlarımıza karşın bu rapora prestij etti ve hakikat düzgün bir münasebet olmaksızın aleyhimize Ağır Ceza Mahkemesi’nde bakılırsavi su istimalden dolayı dava açıldı” formunda konuştu.
“HEM DAVAYI KAZANDIK tıpkı vakitte AĞIR CEZADA YARGILANIYORUZ”
“Suçun ögelerine bakıldığı vakit bakılırsavi su istimal ederek müvekkilin bir ziyanına sebep vermiş olmamız gerekecekti” diyen Göstericiler, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Burada bir ziyan ögesi kelam konusu değil, şayet bir ziyan ögesi olmuş olsaydı bu davada haklılık hisseleri olabilirdi. Bize ayda bir süreç yapacaksın, 2 ayda bir süreç yapacaksın üzere net bir tanımlama getirilmemiş. “6 ay ve 1 yıllık süren var” diyorlar. Bu mühlet içerisinde süreç yapmazsan belgen süreçten kalkar deniliyor. Biz 6 aylık ve 1 yıllık mühlet ortasında tekraren süreç yapmışız, evrakları hiç takipsiz bırakmamışız. Evraklar hiç bir vakit düşmemiş, konulan hacizler hiçbir vakit düşmemiş. Belgelerde yasal olarak sorumluluğumuzu gerektirecek müddetlerde düşüm ya da bir hak kaybı kelam konusu değil. Ceza davası açılması için bir ziyan gerçekleşmesi lazım. Ortada ziyan da yok. Bir ziyan olsaydı bu vakte kadar davada açarlardı. Tam bilakis benim haksız azil edilmiş olmam; mahkeme sonucuyla tescillendi. Benim karşı taraftan tazminat almak üzere elimde bir mahkeme sonucu var. Fakat bu parayı da alamıyorum. Müvekkilimiz iş yerini kapattı. Ufak bir yerde çalışıyor. Üzerine rastgele bir gayrimenkul ve tahsil edecek biçimde mal varlığı yok. Biz de alacağımızı tahsil etmek için bekliyoruz. Hem davayı kazandık, paramızı alamadık. birebir vakitte temelsiz tutanağı olmayan suçlamalar sebebiyle ağır cezada yargılanıyoruz” diye konuştu.
Uzun yıllardır Bursa adliyesinde fazlaca sayıda davaya girip onlarca kişinin hakkını savunan Aylin Göstericiler, ağır cezalık oldu. Uzun yıllardır çalıştığı firma avukatın vekalet hakkını sonlandırdı. Göstericiler de firmaya haklarını alabilmek için dava açtı ve kazandı. Firma da farklı avukatla Göstericiler’e evraklarda süreç yapmadığı, hacizler koymadığı, koyulan hacizlerin bir kısmının düştüğü ve hak kaybı olduğu teziyle ceza davası açtı. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 22 yıllık avukat artık kendini hakkını savunmak için uğraş veriyor.
Başından geçenleri anlatan Avukat Aylin Göstericiler, “Uzun yıllar avukatlığını yaptığım bir firmadan hiç bir mazeret olmadan vekalet hakkımız sonlandırıldı. Bu azlin haksız olduğunu düşündüğümden bir dava açtım. Davada da tüm haklarım mahkeme tarafınca bana iade edildi. Mahkeme burada bizim bir bakılırsav kusurumuzun olup olmadığını azlin haklı olup olmadığını inceledi. Müvekkilimizin yaptığı azlin haksız olduğuna hükmetti. Tüm dava evrakları sebebiyle almam gereken fiyatların tarafıma ödenmesine karar verildi. Bu süreç ortasında firmanın yeni avukatları bizim hakkımızda bir kabahat duyurusunda bulundu. Mahkemenin benim dava konusu edip de “gorevini layığıyla yapmıştır. Fiyata hak kazanmıştır” dediği belgelerde tam bilakis bir argümanla benim işimi gereği üzere yapmadığım, belgeleri takipsiz bıraktığım argüman edildi. Benim hakkımda cürüm duyurusunda bulunuldu. Cürüm duyurusunda temelsiz bir ok itham vardı. Bunlar da şunlar; belgelerde süreç yapılmadı, hacizler konulmadı, konulan hacizlerin bir kısmı düştü ve hak kaybı yaşandı. Bu tezler ortaya atıldı. Temelinde bunları hukuk mahkemesi inceledi ve bu biçimde bir hak kaybının olmadığını, takip ettiğim belgelerde rastgele bir biçimde yöntemsiz bir süreç yapılmadığı, nazaranvimi layığıyla yapmış olduğumu deklare etti. Mahkeme sonucuyla haklılığım ispatlanmışken hakkımda bu biçimde bir kabahat duyurusunda bulunuldu” dedi.
“BİR MAHKEME BİZİ HAKLI BULURKEN, BAŞKA MAHKEME “İHMAL VARDIR” DİYOR”
Cumhuriyet Savcıları’nın bu savları elbette araştıracağını belirten Göstericiler, “Bununla alakalı bir rapor aldırdılar. İşin garip tarafı; hukuk mahkemesinde yapılan eksper incelemesi benim işimi layığıyla yaptığımı söylüyor. Ceza yargılamasındaki eksper incelemesi de “burada birtakım belgelerde 3-4 aylık bir süre içerisinde süreç yapılmamış, burada avukatın dikkatsizliği vardır” diyor. 2 başka raporla karşı karşıyayız. Bir mahkeme bizi haklı bulurken, başka taraftaki mahkeme ” burada ihmal vardır” diyor. Bu hukuka karşıt bir durum, hukuk net olmalı. Savcılık tarafınca aldırılan uzman raporunda dikkatsizliğimiz olduğu düşünüldüğünden hakkımda bir dava açıldı. Bu davanın yargılaması devam ediyor. Uzman raporundaki eksikliklere dikkat çekmek istiyorum. Savcılık soruşturması, icra evrakları üzerinden yürüdü. İcra belgelerinde da bizim sistemimiz değişti. Biz 10 yıla yakın müddettir UYAP sistemini kullanıyoruz. Bu sisteme geçtiğimiz andan itibaren fiziki olarak her talebimiz belge içerisine alınmıyor. Yaptığımız biroldukça süreç bizim sistem üzerinden yürüyor. Sistemde yaptığımız süreçler belgede görünmüyor. Sayın eksper herbiçimde bunu bilmiyor, atlamış olmalı. Sistem üzerinde yaptığımız süreçleri hiç raporuna koymadan fiziki evrakta görünen süreçler üzerinden bizim aleyhimize bir rapor çıkarttı. Mahkeme itirazlarımıza karşın bu rapora prestij etti ve hakikat düzgün bir münasebet olmaksızın aleyhimize Ağır Ceza Mahkemesi’nde bakılırsavi su istimalden dolayı dava açıldı” formunda konuştu.
“HEM DAVAYI KAZANDIK tıpkı vakitte AĞIR CEZADA YARGILANIYORUZ”
“Suçun ögelerine bakıldığı vakit bakılırsavi su istimal ederek müvekkilin bir ziyanına sebep vermiş olmamız gerekecekti” diyen Göstericiler, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Burada bir ziyan ögesi kelam konusu değil, şayet bir ziyan ögesi olmuş olsaydı bu davada haklılık hisseleri olabilirdi. Bize ayda bir süreç yapacaksın, 2 ayda bir süreç yapacaksın üzere net bir tanımlama getirilmemiş. “6 ay ve 1 yıllık süren var” diyorlar. Bu mühlet içerisinde süreç yapmazsan belgen süreçten kalkar deniliyor. Biz 6 aylık ve 1 yıllık mühlet ortasında tekraren süreç yapmışız, evrakları hiç takipsiz bırakmamışız. Evraklar hiç bir vakit düşmemiş, konulan hacizler hiçbir vakit düşmemiş. Belgelerde yasal olarak sorumluluğumuzu gerektirecek müddetlerde düşüm ya da bir hak kaybı kelam konusu değil. Ceza davası açılması için bir ziyan gerçekleşmesi lazım. Ortada ziyan da yok. Bir ziyan olsaydı bu vakte kadar davada açarlardı. Tam bilakis benim haksız azil edilmiş olmam; mahkeme sonucuyla tescillendi. Benim karşı taraftan tazminat almak üzere elimde bir mahkeme sonucu var. Fakat bu parayı da alamıyorum. Müvekkilimiz iş yerini kapattı. Ufak bir yerde çalışıyor. Üzerine rastgele bir gayrimenkul ve tahsil edecek biçimde mal varlığı yok. Biz de alacağımızı tahsil etmek için bekliyoruz. Hem davayı kazandık, paramızı alamadık. birebir vakitte temelsiz tutanağı olmayan suçlamalar sebebiyle ağır cezada yargılanıyoruz” diye konuştu.