Şiddete sessiz kalmayın
Gülden Çoktan – İstanbul Planlama Ajansı’nın yaptığı araştırma raporuna göre bayanlar, en epey konutlarında şiddet görüyor ve öldürülüyor. Birden fazla bayan gidecek yeri olmadığını düşünerek şiddete sessiz kalmak zorunda kalıyor. Bayanların ve çocukların erkek şiddetinden korunabilmesi için gerekli olan temel hizmetlerden birisi sığınma meskenleri.
Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’na bakılırsa Türkiye’de toplam 143 bayan sığınma konutu bulunuyor. Bu sığınma meskenlerinin toplam kapasitesi 3444 kişi. İstanbul’da ise 10’u lokal idarelerin olmak üzere 19 adet sığınmaevi var. O sığınma meskenlerinden biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 40 kişi kapasiteli Bayan Dayanışma Konutu. Meskende kalan bayanların tümü büyük aşkla evlendikleri eski eşlerinin şiddetine uğrayan bayanlar. Can güvenliği niçiniyle isimlerini gizli tuttuğumuz bayanlar, “Şiddete sessiz kalmayın” diyor.
‘Sabredince cennet olmuyor’
Dayanışma Konutu sakinlerinden biri, boşandığı eşinin çocukluk aşkı olduğunu ve kaçarak evlendiğini anlattı: “Babam okumama müsaade vermediği için okulu 8’inci sınıfta bıraktım. Öğretmen olmayı epeyce istiyordum. Kendimize ilişkin bir iş yeri vardı. Orada çalışmaya başladım. Babam ikinci evliliğini yaptığında ise hayatım epeyce değişti. O ortada eşimle tanıştık. Çocukluk aşkımdı. Ortaya ayrılık girdi lakin yıllar daha sonra bir daha karşılaştık. Ailem onunla evlenmemi istemiyordu. Kaçarak evlendim. Rahat ve çalışmayı sevmeyen bir tanesiydi. Evlenince sorumluluk alır diye düşündüm. Hiç o denli olmadı. Bir de kaçarak evlendiğim için ailesi de bana onlara mahkûmmuşum üzere davranıyordu. 20 yaşında anne oldum. Bu süreçte tekraren aldatıldığımı öğrendim. İnsan inanmak istediği şeye inanırmış ya ben her seferinde onun bana söylemiş olduklerine inandım. İkinci çocuğum oldu fakat aldatmaları bitmedi. Ben bu soruların yanıtlarını hiç bulamadım.
Artık ağlamıyorum
Daima ona inanmayı tercih ettiğim için ‘Bırakıp gidersem geri gelmem’ cümlemin de bir inandırıcılığı kalmamıştı. Bir gün kendimi bana kıymetsiz hissettirdiğinde o gün son noktayı koydum. İlgili yerleri aradım. Ve buraya geldim. Birinci geldiğimde fazlaca berbattım lakin artık fazlaca düzgünüm. Artık ağlamıyorum. İki kişi evlenirsin lakin ömrü tek kişi yaşarsın. Benim daima bu biçimde oldu. Kadınlar sanıyor ki sabredince cenneti kazanacak. İnanın bir şey kazanmıyorsunuz. Çocuk var, aile sistemi bozulmasın diyorsunuz ancak bir şey olmuyor. Benim 7 senem gitti. Ben 17 yaşında evlendim. Çocuk yaşta evlenmeyin.”
‘Kocandır, düzelir’
Evlendiği günden beri şiddet gördüğünü söyleyen bayanlardan bir oburu de adamların asla değişmediğini söyleyerek “Evliliğimin başından beri şiddet görüyordum. Lakin sığınma konutuna kadar geleceğimi düşünmezdim. Evlenmedilk evvel husus kullanıyordu. Evlenince değişir sandım lakin o denli olmadı. Büyük bir aşkla evlenmiştik. Bayanlara şunu söylemek istiyorum. Erkekler değişmiyor. Dayak yememe karşın dört sefer baht verip meskene gittim. Her seferinde ‘Pişmanım, bilerek yapmıyorum özür dilerim, seni epeyce seviyorum’ diyordu. bir daha birebiri yapıyordu” dedi. Ailesini dinlemediğini, o şahısla evlendiğini söyleyen genç bayan, “Boşanma sürecinde annem beni hayli destekledi. Üç sefer eski eşimi darptan dolayı şikâyet ettim. Her seferinde çocuğum kucağımdaydı. Oğlum buna şahit olunca o gün ipleri kopardım. Polisi aradım. Polis ‘Ne yapacaksın güya şikayetini geri al, kocandır düzelir’ dedi. Biz erkeklere muhtaç değiliz. Korkmayın. kuvvetli olun. Yaşadığınız ya da yaşayacağınız zorluk gördüğünüz şiddetten daha ağır olamaz.”
‘Annem de şiddet mağduru’
Dayanışma Evi’nin bir öbür sakini, annesinin de kendisi üzere şiddet gördüğünü söylemiş oldu ve yaşadıklarını paylaştı: “Babam, senelerca annemi dövdü, aldattı. Annem bizim için sustu. Susunca her şey ört pas ediliyor. Konuşulması gerekiyor. Bayan susunca daha fazlaca şiddet görüyor. Erken evliliğe karşıyım. Şimdi kendim ve oğlum için yaşayacağım. Mesken tuttum kendime. Heyeti tertibi bırakıp gitmek hayli sıkıntı. Evimdeki her şeyi ben çalışarak almıştım. Emek epeyce diğer bir şey. Bayanlar olarak bizler kuvvetliyüz. Şiddet görüyorlarsa susmasınlar. Şiddet şiddeti doğruyor. Çocukları için şiddete sessiz kalanlara sesleniyorum çocuklarınızı o ortamdan uzaklaştırın.”
‘8 yıl yatağım olmadı’
Eşinden şiddet gördüğü için ayrılan bir öbür görüşmeci, 2.5 ay evli kalmasına karşın 8 yılda boşanabildiğini söylemiş oldu. Bu mühlet zarfında yatılı işlerde çalışarak hayatını devam ettirdiğini söylerken şunları söz etti: “Evlendikten daha sonra ruh sıhhatinin bozuk olduğunu öğrendim. Her gün sorun karakol, adliye bıkmıştım. bu biçimde yapamayacağımı anladım. Artık bu yaştan daha sonrası bana fazlaydı. Konutu terk ettim. Şurası bir nizamım vardı. Sistemimi de onda bıraktım. Sarhoş konuta gelip gece beni konuttan atardı. bir süre yatılı işlerde çalıştım. Boşanamıyordum. Sekiz yıldır konutum yok. Orada, burada, arkadaşlarımda kaldım. Uzun vadeli kimsenin konutunda kalınmıyor. Çok makûs devirlerdi. Sekiz yılın akabinde mesken tuttum. Çok memnunum kendime ilişkin bir meskenim olacak.”
Aramak kâfi
Bayan Dayanışma Evi’nde kalan bayanlara, toplumsal, ruhsal ve hukukî takviye sağlanırken beraberinde istihdama da yönlendiriliyor. Merkezde, bayanların birlikteindeki çocuklarına da bakım ve eğitim takviyesi de sağlanmakta. Bayan Dayanışma Evleri’ne başvurmak için aranabilecek numara ise 444 80 86.
Bayan Dayanak Çizgisi, 7/24 saat açık ve Kürtçe, Türkçe, Arapça, İngilizce olmak üzere 4 lisanda hizmet veriyor.
Gülden Çoktan – İstanbul Planlama Ajansı’nın yaptığı araştırma raporuna göre bayanlar, en epey konutlarında şiddet görüyor ve öldürülüyor. Birden fazla bayan gidecek yeri olmadığını düşünerek şiddete sessiz kalmak zorunda kalıyor. Bayanların ve çocukların erkek şiddetinden korunabilmesi için gerekli olan temel hizmetlerden birisi sığınma meskenleri.
Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’na bakılırsa Türkiye’de toplam 143 bayan sığınma konutu bulunuyor. Bu sığınma meskenlerinin toplam kapasitesi 3444 kişi. İstanbul’da ise 10’u lokal idarelerin olmak üzere 19 adet sığınmaevi var. O sığınma meskenlerinden biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 40 kişi kapasiteli Bayan Dayanışma Konutu. Meskende kalan bayanların tümü büyük aşkla evlendikleri eski eşlerinin şiddetine uğrayan bayanlar. Can güvenliği niçiniyle isimlerini gizli tuttuğumuz bayanlar, “Şiddete sessiz kalmayın” diyor.
‘Sabredince cennet olmuyor’
Dayanışma Konutu sakinlerinden biri, boşandığı eşinin çocukluk aşkı olduğunu ve kaçarak evlendiğini anlattı: “Babam okumama müsaade vermediği için okulu 8’inci sınıfta bıraktım. Öğretmen olmayı epeyce istiyordum. Kendimize ilişkin bir iş yeri vardı. Orada çalışmaya başladım. Babam ikinci evliliğini yaptığında ise hayatım epeyce değişti. O ortada eşimle tanıştık. Çocukluk aşkımdı. Ortaya ayrılık girdi lakin yıllar daha sonra bir daha karşılaştık. Ailem onunla evlenmemi istemiyordu. Kaçarak evlendim. Rahat ve çalışmayı sevmeyen bir tanesiydi. Evlenince sorumluluk alır diye düşündüm. Hiç o denli olmadı. Bir de kaçarak evlendiğim için ailesi de bana onlara mahkûmmuşum üzere davranıyordu. 20 yaşında anne oldum. Bu süreçte tekraren aldatıldığımı öğrendim. İnsan inanmak istediği şeye inanırmış ya ben her seferinde onun bana söylemiş olduklerine inandım. İkinci çocuğum oldu fakat aldatmaları bitmedi. Ben bu soruların yanıtlarını hiç bulamadım.
Artık ağlamıyorum
Daima ona inanmayı tercih ettiğim için ‘Bırakıp gidersem geri gelmem’ cümlemin de bir inandırıcılığı kalmamıştı. Bir gün kendimi bana kıymetsiz hissettirdiğinde o gün son noktayı koydum. İlgili yerleri aradım. Ve buraya geldim. Birinci geldiğimde fazlaca berbattım lakin artık fazlaca düzgünüm. Artık ağlamıyorum. İki kişi evlenirsin lakin ömrü tek kişi yaşarsın. Benim daima bu biçimde oldu. Kadınlar sanıyor ki sabredince cenneti kazanacak. İnanın bir şey kazanmıyorsunuz. Çocuk var, aile sistemi bozulmasın diyorsunuz ancak bir şey olmuyor. Benim 7 senem gitti. Ben 17 yaşında evlendim. Çocuk yaşta evlenmeyin.”
‘Kocandır, düzelir’
Evlendiği günden beri şiddet gördüğünü söyleyen bayanlardan bir oburu de adamların asla değişmediğini söyleyerek “Evliliğimin başından beri şiddet görüyordum. Lakin sığınma konutuna kadar geleceğimi düşünmezdim. Evlenmedilk evvel husus kullanıyordu. Evlenince değişir sandım lakin o denli olmadı. Büyük bir aşkla evlenmiştik. Bayanlara şunu söylemek istiyorum. Erkekler değişmiyor. Dayak yememe karşın dört sefer baht verip meskene gittim. Her seferinde ‘Pişmanım, bilerek yapmıyorum özür dilerim, seni epeyce seviyorum’ diyordu. bir daha birebiri yapıyordu” dedi. Ailesini dinlemediğini, o şahısla evlendiğini söyleyen genç bayan, “Boşanma sürecinde annem beni hayli destekledi. Üç sefer eski eşimi darptan dolayı şikâyet ettim. Her seferinde çocuğum kucağımdaydı. Oğlum buna şahit olunca o gün ipleri kopardım. Polisi aradım. Polis ‘Ne yapacaksın güya şikayetini geri al, kocandır düzelir’ dedi. Biz erkeklere muhtaç değiliz. Korkmayın. kuvvetli olun. Yaşadığınız ya da yaşayacağınız zorluk gördüğünüz şiddetten daha ağır olamaz.”
‘Annem de şiddet mağduru’
Dayanışma Evi’nin bir öbür sakini, annesinin de kendisi üzere şiddet gördüğünü söylemiş oldu ve yaşadıklarını paylaştı: “Babam, senelerca annemi dövdü, aldattı. Annem bizim için sustu. Susunca her şey ört pas ediliyor. Konuşulması gerekiyor. Bayan susunca daha fazlaca şiddet görüyor. Erken evliliğe karşıyım. Şimdi kendim ve oğlum için yaşayacağım. Mesken tuttum kendime. Heyeti tertibi bırakıp gitmek hayli sıkıntı. Evimdeki her şeyi ben çalışarak almıştım. Emek epeyce diğer bir şey. Bayanlar olarak bizler kuvvetliyüz. Şiddet görüyorlarsa susmasınlar. Şiddet şiddeti doğruyor. Çocukları için şiddete sessiz kalanlara sesleniyorum çocuklarınızı o ortamdan uzaklaştırın.”
‘8 yıl yatağım olmadı’
Eşinden şiddet gördüğü için ayrılan bir öbür görüşmeci, 2.5 ay evli kalmasına karşın 8 yılda boşanabildiğini söylemiş oldu. Bu mühlet zarfında yatılı işlerde çalışarak hayatını devam ettirdiğini söylerken şunları söz etti: “Evlendikten daha sonra ruh sıhhatinin bozuk olduğunu öğrendim. Her gün sorun karakol, adliye bıkmıştım. bu biçimde yapamayacağımı anladım. Artık bu yaştan daha sonrası bana fazlaydı. Konutu terk ettim. Şurası bir nizamım vardı. Sistemimi de onda bıraktım. Sarhoş konuta gelip gece beni konuttan atardı. bir süre yatılı işlerde çalıştım. Boşanamıyordum. Sekiz yıldır konutum yok. Orada, burada, arkadaşlarımda kaldım. Uzun vadeli kimsenin konutunda kalınmıyor. Çok makûs devirlerdi. Sekiz yılın akabinde mesken tuttum. Çok memnunum kendime ilişkin bir meskenim olacak.”
Aramak kâfi
Bayan Dayanışma Evi’nde kalan bayanlara, toplumsal, ruhsal ve hukukî takviye sağlanırken beraberinde istihdama da yönlendiriliyor. Merkezde, bayanların birlikteindeki çocuklarına da bakım ve eğitim takviyesi de sağlanmakta. Bayan Dayanışma Evleri’ne başvurmak için aranabilecek numara ise 444 80 86.
Bayan Dayanak Çizgisi, 7/24 saat açık ve Kürtçe, Türkçe, Arapça, İngilizce olmak üzere 4 lisanda hizmet veriyor.