Özge YAVUZ
[email protected]
Süpermarketlerin başı, bu ortalar hırsızlık olaylarıyla sıkıntıda. yıllardır var olan bu sorun, son periyotta, yüksek enflasyon kararında alım gücü düşen vatandaşlardan kimilerinin buna yönelmesiyle, uygunca artmış durumda. şahsi bakım mamüllerinden sucuğa, kaymaktan diş macununa kadar şimdi tüm kalemlerde gerçekleşen hırsızlık olaylarına karşı, market idareleri de kimi tedbirleri devreye almış. Reyonları izleyen kameraların yanı sıra mağazalarda müşteri üzere gezen güvenlik nazaranvlilerini de istihdam etmeye başlayan yöneticiler, bir daha de tüm hırsızlık hadiselerini tespit edemiyor. Bir market sahibi, “Günlük hadise sayısı 10 ise bunun lakin 1 ya da 2’sini tespit edebiliyoruz” derken, hırsızlık kararında oluşan ciro kaybının ise her geçen gün arttığına dikkat çekiliyor. Kimi market yöneticileri hırsızları çabucak polise teslim ederken, bazıları de kibar bir biçimde uyarıp ya eseri bırakmasını ya da satın almasını istediklerini söylüyor.
Hadise yüzde 50 arttı
Karadeniz PERDER’in Lideri ve hem de Ordu’da faaliyet gösteren 12 şubelik Kalafatlar Marketleri’nin sahibi Osman Kalafat, ‘Hırsızlık olayları son periyotta epeyce arttı’ diyerek, gelişmeleri şu biçimde pahalandırıyor: ‘Hırsızlar, markete giriyor eseri cebine atıyor, kemerime sokuyor, çantasına atıp çıkıyor. Yüksek enflasyon bunda epeyce tesirli oldu, beşerler aç. Hırsızlık hadiseleri geçmişe oranla yüzde 50-60 arttı. Hırsızdan şüphelendiysek, o anda kameralardan ya da reyon sorumluları ve kasiyerlerin sayesinde, onu yakalayabiliyoruz. Lakin yakalayamıyorsak, hırsızı daha sonradan tespit ettiğimiz için, öteki mağazaları uyarıyoruz. Her şeyi çalıyorlar; bisküvi, çikolata, şampuan, sucuk, peynir, ne var ise… Hırsız, içerideyken fark edilirse vatandaşı uyarıyoruz, ya eseri bırakmasını ya da satın almasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Pekala, etiketlerde barkod uygulaması ne durumda? Kalafat, sorumu şu biçimde yanıtlıyor: “Barkod yapıştırdığımız etiketlerin maliyetleri devasa yükseklikte oluyor. aslına bakarsanız biz o eserlerden yeteri kâr yapamıyoruz ki, bir de etiket mi yapıştıralım? Evvelce günlük olarak bir mağazamızda bir olay ya çıkar ya çıkmazdı. Artık 12 mağazamızın 7-8’inde hırsızlık olayları yaşanıyor. Aylık kaybımız, ciromuzun yüzde 3’üne çıktı.”
Fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık artıyor
Anpa Gross Marketleri’nin CEO’su Mehmet Yeğen de, besin ve besin dışı eserlerde fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık hadiselerinin da arttığını söylüyor. Yeğen, şunları anlatıyor: “Hırsızlar, götürebildikleri ne var ise çalıyorlar. şahsi bakımdan tutun sucuğuna, kaymağından pastırmasına kadar her eseri çalıyorlar. Hatta kimileri uygunca profesyonelleşmiş, içi eser dolu alışveriş sepetini eksiksiz götürmeye çalışıyorlar kasiyeri uyutarak… Mağazalarda kamera odaları, mağaza içerisinde de hareketli kameralar var. Kuşkulu bireyleri çabucak takibe alıyoruz. Bu sefer, mağaza içerisinde daima o kişiyi izliyoruz. Yakaladığımız şahıslar hakkında direkt idari süreç başlatıyoruz, biraz caydırıcı oluyor. Direkt polisi çağırıp şikayetçi oluyoruz. Lakin hırsız yakalama oranımız yüzde 10.”
Eskiye nazaran hırsızlık olaylarının 10 katına çıktığına da değinen Yeğen, “Paketleri açıp ortasından eserleri alıyorlar, örneğin kıymetli olan diş macununu alıp ucuz olan diş macunu paketine koyup kasadan o denli geçiriyorlar. Eserleri, montların, çantaların içine atanlar oldukca” diyor.
Barkod uygulamasını Yeğen’e de soruyorum, şu biçimde yanıtlıyor: “Bu uygulamayı, tüm eserlerde yapamazsınız, fazlaca önemli bir maliyet. Hele ki, bu kur artışlarından daha sonra o etiketlerin maliyetleri de epeyce arttı. Barkodu, yalnızca kıymetli eserlerde uyguluyorsunuz. Onun da yolunu buluyorlar, kesip atıyorlar içeride.”
Kamera izleme odalarında istihdam ettikleri işçi sayısını artırdıklarını açıklayan Mehmet Yeğen, “Eskiden bu kalemden tasarruf etmeye çalışırdık. Artık eleman alıyoruz. Bir de mağaza içerisinde sivil gezen güvenlik elemanları var” diyor.
‘Yakaladığımızı uyarıyoruz’
ONUR Hipermarketler İdare Şurası Üyesi Murat Doğan, her şubelerinde günlük 2-3 olay olduğunu açıklıyor. Bilinmeyen müşteri olarak mağazada dolaşan çalışanları istihdam ettiklerini söyleyen Doğan, “Bizde geçmişten beri hırsızlık hadiseleri vardı lakin sayısı arttı. Bakıyoruz, beşerler şu anda hakikaten güç durumda, alım gücü düşüyor. Yakaladığımız hırsızları uyarıyoruz” diyor.
Türkiye PERDER Lideri Ömer Düzgün de, “Vatandaşın durumu uygun değil. Lakin olağan bu, durumlarının uygun olmadığından mı kaynaklanıyor yoksa bu bir alışkanlık mı, onu bilemiyoruz. Kameralarla mağazayı izliyoruz, hırsızı yakaladığımız vakit, ‘Bunu ödemeyi unuttunuz’ üzere bir sözle onu uyarıyoruz” diyor.
[email protected]
Süpermarketlerin başı, bu ortalar hırsızlık olaylarıyla sıkıntıda. yıllardır var olan bu sorun, son periyotta, yüksek enflasyon kararında alım gücü düşen vatandaşlardan kimilerinin buna yönelmesiyle, uygunca artmış durumda. şahsi bakım mamüllerinden sucuğa, kaymaktan diş macununa kadar şimdi tüm kalemlerde gerçekleşen hırsızlık olaylarına karşı, market idareleri de kimi tedbirleri devreye almış. Reyonları izleyen kameraların yanı sıra mağazalarda müşteri üzere gezen güvenlik nazaranvlilerini de istihdam etmeye başlayan yöneticiler, bir daha de tüm hırsızlık hadiselerini tespit edemiyor. Bir market sahibi, “Günlük hadise sayısı 10 ise bunun lakin 1 ya da 2’sini tespit edebiliyoruz” derken, hırsızlık kararında oluşan ciro kaybının ise her geçen gün arttığına dikkat çekiliyor. Kimi market yöneticileri hırsızları çabucak polise teslim ederken, bazıları de kibar bir biçimde uyarıp ya eseri bırakmasını ya da satın almasını istediklerini söylüyor.
Hadise yüzde 50 arttı
Karadeniz PERDER’in Lideri ve hem de Ordu’da faaliyet gösteren 12 şubelik Kalafatlar Marketleri’nin sahibi Osman Kalafat, ‘Hırsızlık olayları son periyotta epeyce arttı’ diyerek, gelişmeleri şu biçimde pahalandırıyor: ‘Hırsızlar, markete giriyor eseri cebine atıyor, kemerime sokuyor, çantasına atıp çıkıyor. Yüksek enflasyon bunda epeyce tesirli oldu, beşerler aç. Hırsızlık hadiseleri geçmişe oranla yüzde 50-60 arttı. Hırsızdan şüphelendiysek, o anda kameralardan ya da reyon sorumluları ve kasiyerlerin sayesinde, onu yakalayabiliyoruz. Lakin yakalayamıyorsak, hırsızı daha sonradan tespit ettiğimiz için, öteki mağazaları uyarıyoruz. Her şeyi çalıyorlar; bisküvi, çikolata, şampuan, sucuk, peynir, ne var ise… Hırsız, içerideyken fark edilirse vatandaşı uyarıyoruz, ya eseri bırakmasını ya da satın almasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Pekala, etiketlerde barkod uygulaması ne durumda? Kalafat, sorumu şu biçimde yanıtlıyor: “Barkod yapıştırdığımız etiketlerin maliyetleri devasa yükseklikte oluyor. aslına bakarsanız biz o eserlerden yeteri kâr yapamıyoruz ki, bir de etiket mi yapıştıralım? Evvelce günlük olarak bir mağazamızda bir olay ya çıkar ya çıkmazdı. Artık 12 mağazamızın 7-8’inde hırsızlık olayları yaşanıyor. Aylık kaybımız, ciromuzun yüzde 3’üne çıktı.”
Fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık artıyor
Anpa Gross Marketleri’nin CEO’su Mehmet Yeğen de, besin ve besin dışı eserlerde fiyatlar yükseldikçe, hırsızlık hadiselerinin da arttığını söylüyor. Yeğen, şunları anlatıyor: “Hırsızlar, götürebildikleri ne var ise çalıyorlar. şahsi bakımdan tutun sucuğuna, kaymağından pastırmasına kadar her eseri çalıyorlar. Hatta kimileri uygunca profesyonelleşmiş, içi eser dolu alışveriş sepetini eksiksiz götürmeye çalışıyorlar kasiyeri uyutarak… Mağazalarda kamera odaları, mağaza içerisinde de hareketli kameralar var. Kuşkulu bireyleri çabucak takibe alıyoruz. Bu sefer, mağaza içerisinde daima o kişiyi izliyoruz. Yakaladığımız şahıslar hakkında direkt idari süreç başlatıyoruz, biraz caydırıcı oluyor. Direkt polisi çağırıp şikayetçi oluyoruz. Lakin hırsız yakalama oranımız yüzde 10.”
Eskiye nazaran hırsızlık olaylarının 10 katına çıktığına da değinen Yeğen, “Paketleri açıp ortasından eserleri alıyorlar, örneğin kıymetli olan diş macununu alıp ucuz olan diş macunu paketine koyup kasadan o denli geçiriyorlar. Eserleri, montların, çantaların içine atanlar oldukca” diyor.
Barkod uygulamasını Yeğen’e de soruyorum, şu biçimde yanıtlıyor: “Bu uygulamayı, tüm eserlerde yapamazsınız, fazlaca önemli bir maliyet. Hele ki, bu kur artışlarından daha sonra o etiketlerin maliyetleri de epeyce arttı. Barkodu, yalnızca kıymetli eserlerde uyguluyorsunuz. Onun da yolunu buluyorlar, kesip atıyorlar içeride.”
Kamera izleme odalarında istihdam ettikleri işçi sayısını artırdıklarını açıklayan Mehmet Yeğen, “Eskiden bu kalemden tasarruf etmeye çalışırdık. Artık eleman alıyoruz. Bir de mağaza içerisinde sivil gezen güvenlik elemanları var” diyor.
‘Yakaladığımızı uyarıyoruz’
ONUR Hipermarketler İdare Şurası Üyesi Murat Doğan, her şubelerinde günlük 2-3 olay olduğunu açıklıyor. Bilinmeyen müşteri olarak mağazada dolaşan çalışanları istihdam ettiklerini söyleyen Doğan, “Bizde geçmişten beri hırsızlık hadiseleri vardı lakin sayısı arttı. Bakıyoruz, beşerler şu anda hakikaten güç durumda, alım gücü düşüyor. Yakaladığımız hırsızları uyarıyoruz” diyor.
Türkiye PERDER Lideri Ömer Düzgün de, “Vatandaşın durumu uygun değil. Lakin olağan bu, durumlarının uygun olmadığından mı kaynaklanıyor yoksa bu bir alışkanlık mı, onu bilemiyoruz. Kameralarla mağazayı izliyoruz, hırsızı yakaladığımız vakit, ‘Bunu ödemeyi unuttunuz’ üzere bir sözle onu uyarıyoruz” diyor.