‘Teknoloji bağımlılığı pandemide 2 kat arttı’
Mert İnan / İstanbul – Pandemi devrinde çocuk ve ergenler içinde artan teknoloji bağımlılığı ebeveynleri endişelendirirken, bu sıkıntıya yönelik Yeşilay öncülüğünde değerli bir buluşma düzenlendi. Dünyanın önde gelen araştırmacılarının bir ortaya geldiği 5. Milletlerarası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nde, teknoloji bağımlılığına ait tahlil teklifleri masaya yatırıldı.
İki gün boyunca çevrim içi olarak gerçekleştirilen ve vatandaşların iştirakine açık olan kongrenin son gününde Milliyet’e konuşan Yeşilay Lideri Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Yalnızca alkol, husus ve tütün üzere kimyasal bağımlılık alanlarında değil teknoloji ve kumar üzere davranışsal bağımlılık alanlarıyla da çabaya devam ediyoruz. Pandemi devrinde ikiye katlanan teknoloji bağımlılığı önümüzdeki periyodun en büyük meselelerinden biri olacak” dedi.
Bırakamaz hale geldiler
Toplumsal hayattaki kısıtlamalarla birlikte teknoloji bağımlılığının niye olduğu problemlerin da arttığını lisana getiren Prof. Dr. Öztürk, şu ayrıntıları paylaştı: “Özellikle çocukların mecburen çevrimiçi eğitime yönelmeleri teknoloji ile hayli daha fazla iç içe olmalarına niye oldu. Fakat vakit ortasında süratle gelişen teknolojinin cümbüş maksatlı kullanmasında önemli artış olduğu ortaya çıktı. Çocuklar adeta bilgisayar ve tableti ellerinden bırakamaz duruma geldiler. Erişkinler için de yüz yüze bağlantı ortadan kalkınca, meskenlerde dijital bir ortam oluştu. Ekranın başında kalma müddeti hayli arttı. Bu durum artık aile işi şiddet, uyumsuzluk ve huzursuzluk üzere durumlara niye oluyor. Saatler uzunluğu ekrandan kalkmayan çocuk, ebeveynleri tarafınca uyarıldığında büyük krizler yaşayıp, öfke nöbetleri geçirebiliyor. Daha da vahimini olağanlaşma ile birlikte yaşayacağız. Kapalı ortamda farkedilmeyen sıkıntılar normalleşmede gün yüzüne çıkacak. Toplumsallaşmaya temkinle yaklaşan çocukların, normalleşmede bu davranışlarını sürdüreceğini öngörüyoruz. Ekrana yönelen çocuğun toplumsal maharetleri gelişmiyor. Çevrimiçi eğitimde randıman fazlaca düşük. Öğrenme kalitesinin epey düşük olmasının gelecekte zahmet yaratacağına dikkat çekmek istiyorum.”
Kazanma hazzıyla bağımlılık
Aile içi çatışmalara da vurgu yapan Prof. Dr. Öztürk, “Aile ortasında çatışmalar artıyor. Oyun sanayisi saf değil ve çocukları oyunda tutmak, his dünyaları denetim etmek için özel pedagoglar bile istihdam ediyorlar. Burada temel sistem haz merkezininin uyarılması. Kazanma duygusu ve kazanmanın verdiği haz çocuğu bağımlı yapabiliyor. Toplumsal aktiviteler, yüz yüze eğitim, spor ve aile içi sevgiye dayalı irtibat fazlaca kıymetli. Pandemide gençler içinde tütün kullanmasında artış olduğnu da görüyoruz” diye konuştu.
Ailelere fiyatsız takviye
Yeşilay olarak risk alma davranışının en yüksek olduğu 12-15 yaş periyoduna hayli değer verdiklerini belirten Prof.Dr.Öztürk, ebeveynler için yol haritasını ise şu biçimde deklare etti:
“Bu kapsamda hazırladığımız Türkiye Bağımlılıkla Uğraş Eğitim Programı ile ortaokuldan itibaren hem kumar bağımlılığı, tıpkı vakitte internet, kumar bağlantısını ortaya koymaya ve gençleri bu bahiste bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Öte yandan Ömür Hünerleri Eğitim Programı ile gençlerimizi bu risklere karşı bilinçlendirmenin ötesinde, onların bu risklere karşı kendini koruyabilecekleri hünerleri kazanmaları için çabalıyoruz. Bağımlılık biyolojik, ruhsal ve toplumsal boyutları olan bir hastalık. Bu yüzden bu üç alanı da birebir anda kapsamayan tedbire çalışmaları bağımlılıkları tedavi etme noktasında yetersiz. Toplumsal takviye, hayatı düzenleme, münasebetleri düzenleme ve gerekirse çevreyi değiştirmek üzere farklı alanlarda eğitimler veriyoruz. YEDAM bünyesinde danışanlara fiyatsız psikososyal dayanak verirken, merkezlerde bulunan klinik psikologlar ve toplumsal hizmet uzmanları, danışanların psikososyal süreçlerine takviye oluyor.“
Alıntıdır.
Mert İnan / İstanbul – Pandemi devrinde çocuk ve ergenler içinde artan teknoloji bağımlılığı ebeveynleri endişelendirirken, bu sıkıntıya yönelik Yeşilay öncülüğünde değerli bir buluşma düzenlendi. Dünyanın önde gelen araştırmacılarının bir ortaya geldiği 5. Milletlerarası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nde, teknoloji bağımlılığına ait tahlil teklifleri masaya yatırıldı.
İki gün boyunca çevrim içi olarak gerçekleştirilen ve vatandaşların iştirakine açık olan kongrenin son gününde Milliyet’e konuşan Yeşilay Lideri Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Yalnızca alkol, husus ve tütün üzere kimyasal bağımlılık alanlarında değil teknoloji ve kumar üzere davranışsal bağımlılık alanlarıyla da çabaya devam ediyoruz. Pandemi devrinde ikiye katlanan teknoloji bağımlılığı önümüzdeki periyodun en büyük meselelerinden biri olacak” dedi.
Bırakamaz hale geldiler
Toplumsal hayattaki kısıtlamalarla birlikte teknoloji bağımlılığının niye olduğu problemlerin da arttığını lisana getiren Prof. Dr. Öztürk, şu ayrıntıları paylaştı: “Özellikle çocukların mecburen çevrimiçi eğitime yönelmeleri teknoloji ile hayli daha fazla iç içe olmalarına niye oldu. Fakat vakit ortasında süratle gelişen teknolojinin cümbüş maksatlı kullanmasında önemli artış olduğu ortaya çıktı. Çocuklar adeta bilgisayar ve tableti ellerinden bırakamaz duruma geldiler. Erişkinler için de yüz yüze bağlantı ortadan kalkınca, meskenlerde dijital bir ortam oluştu. Ekranın başında kalma müddeti hayli arttı. Bu durum artık aile işi şiddet, uyumsuzluk ve huzursuzluk üzere durumlara niye oluyor. Saatler uzunluğu ekrandan kalkmayan çocuk, ebeveynleri tarafınca uyarıldığında büyük krizler yaşayıp, öfke nöbetleri geçirebiliyor. Daha da vahimini olağanlaşma ile birlikte yaşayacağız. Kapalı ortamda farkedilmeyen sıkıntılar normalleşmede gün yüzüne çıkacak. Toplumsallaşmaya temkinle yaklaşan çocukların, normalleşmede bu davranışlarını sürdüreceğini öngörüyoruz. Ekrana yönelen çocuğun toplumsal maharetleri gelişmiyor. Çevrimiçi eğitimde randıman fazlaca düşük. Öğrenme kalitesinin epey düşük olmasının gelecekte zahmet yaratacağına dikkat çekmek istiyorum.”
Kazanma hazzıyla bağımlılık
Aile içi çatışmalara da vurgu yapan Prof. Dr. Öztürk, “Aile ortasında çatışmalar artıyor. Oyun sanayisi saf değil ve çocukları oyunda tutmak, his dünyaları denetim etmek için özel pedagoglar bile istihdam ediyorlar. Burada temel sistem haz merkezininin uyarılması. Kazanma duygusu ve kazanmanın verdiği haz çocuğu bağımlı yapabiliyor. Toplumsal aktiviteler, yüz yüze eğitim, spor ve aile içi sevgiye dayalı irtibat fazlaca kıymetli. Pandemide gençler içinde tütün kullanmasında artış olduğnu da görüyoruz” diye konuştu.
Ailelere fiyatsız takviye
Yeşilay olarak risk alma davranışının en yüksek olduğu 12-15 yaş periyoduna hayli değer verdiklerini belirten Prof.Dr.Öztürk, ebeveynler için yol haritasını ise şu biçimde deklare etti:
“Bu kapsamda hazırladığımız Türkiye Bağımlılıkla Uğraş Eğitim Programı ile ortaokuldan itibaren hem kumar bağımlılığı, tıpkı vakitte internet, kumar bağlantısını ortaya koymaya ve gençleri bu bahiste bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Öte yandan Ömür Hünerleri Eğitim Programı ile gençlerimizi bu risklere karşı bilinçlendirmenin ötesinde, onların bu risklere karşı kendini koruyabilecekleri hünerleri kazanmaları için çabalıyoruz. Bağımlılık biyolojik, ruhsal ve toplumsal boyutları olan bir hastalık. Bu yüzden bu üç alanı da birebir anda kapsamayan tedbire çalışmaları bağımlılıkları tedavi etme noktasında yetersiz. Toplumsal takviye, hayatı düzenleme, münasebetleri düzenleme ve gerekirse çevreyi değiştirmek üzere farklı alanlarda eğitimler veriyoruz. YEDAM bünyesinde danışanlara fiyatsız psikososyal dayanak verirken, merkezlerde bulunan klinik psikologlar ve toplumsal hizmet uzmanları, danışanların psikososyal süreçlerine takviye oluyor.“
Alıntıdır.