‘Türk SİHA’larına ilgi büyüyor’
AYDIN HASAN Antalya – Türk şirketleri, farklı coğrafyalar ortasında yer alan 170 ülkeye 228 farklı eseri ihraç edebilen bir kapasiteye ulaştı. 2021 yılında, dal ihracatının ise 3 milyar doları aşması bekleniyor.
“Savunma ve Havacılık Sanayiinde Global Stratejiler Konferansı 2021”, dün Antalya’da Belek turizm bölgesindeki Cornelia Diamond Golf Resort Oteli’nde başladı. Bugün sona erecek konferansta, üç başka yuvarlak masa toplantısında yüklü olarak yeni ve yükselen pazarlar üzerinde duruldu. Toplantının açılışına; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Lideri İsmail Gülle ve Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatçıları Birliği Lideri Naki Polat katıldı.
‘Hepimizi gururlandırıyor’
Çavuşoğlu, konuşmasında şunları lisana getirdi: “Hamdolsun bugün savunma endüstrinde yüzde 80 verimlilik oranına ulaşıyoruz. Evet coğrafya tahminen mukadderatımız fakat bu millet hiç bir vakit geleceğini diğer ülkelerin insafına bırakmamıştır. Bundan daha sonrada Allah’ın müsaadesiyle kendi yolumuzu kendimiz çizeceğiz. Şunu da unutmamamız gerekiyor, caydırıcı güç arttıkça savaş riski azalır. Hasımlarınız harekete geçmek için 40 kez düşünmek zorunda kalır, ötürüsıyla güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder. İhracatçılarımızın başarısı hepimizi gururlandırıyor, Türkiye’nin gücüne güç katıyor. Artık Türkiye yalnızca pazar ülke değil teknolojik eserler ihraç edebilen bir ülke haline geldi. İhracatta rekorlar kırıyoruz, inşallah bu yılsonu rekorlarımızı yenileyeceğiz ve gayelerimizi de güncelleyeceğiz. Bu yıl savunma sanayi ihracatı 2.8 milyar doları aştı ve rekorlar kıracağız.
Yeni paradigma
Bugün İHA VE SİHA’lar savaş literatüründe yeni bir paradigma oluşturuyor. Son NATO ve AGİT toplantılarında epey sayıda bakan arkadaşım ve üst seviye yetkili, memleketler arası örgütlerin yöneticileri bana, ‘Siz bu bahiste niçin bu kadar başarılısınız’ diye sordular. Zira tüm dünyada bu muvaffakiyet konuşuluyor. ‘Çünkü bizim yatırımcımız, bizim mühendisimiz, bilim insanlarımız hayli zeki ve üretken’ diyorum. Polonya’nın ülkemizden SİHA almasıyla birinci kere bir AB ve NATO üyesinin envanterine bu eserleri katması kıymetli, şu anda fazlaca sayıda AB ve NATO üyesi de bu çeşit eserlerimize ilgi duyuyor. İsimlerini vermek istemiyorum ancak hayli sayıda ülkeyle bu manada temaslarımız devam ediyor. Bugün bölgemizde kalıcı bir barış için fırsat pencereleri açılıyorsa, alanda istikrarlar sağlanıyorsa, bunda Türk savunma mamüllerinin oynadığı rol ortadadır.”
Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Savunma Sanayii Daire Başkanlığı kurulacağı bilgisini vererek, “253 temsilcilikle dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz ve bu imkanlardan yaralanmanız lazım” dedi.
‘Türk malı değerlidir’
Savunma Sanayii Lideri Demir, savunma sanayii teknolojisinde ulaşılan seviyenin, TSK’nın başarılı operasyonlarının, Türk eserleriyle ilgili algıyı değiştirdiğini tabir etti. Demir, “Artık kuvvetli teknoloji üreten bir Türkiye imajı oluştu. bu biçimdelikle Türkiye’nin masadaki duruşu değişti. Çok sayıda yabancı ülke Türkiye’ye artık diğer gözle baktıklarını söz eder oldu. Türkiye’nin dünya üstündeki teknoloji yetkinlik algısı değişti. Savunma sanayii mamüllerinin başarısı öteki alanlardaki Türk malı konusunda bir algı değişimine yol açtı. Savunma sanayiinin başarısı ile ‘Türk malı ise kesinlikle değerlidir’ üzere bir algı oluştu” diye konuştu. Demir, “Savunma sanayii eserlerimizin ihracattan daha sonra kullanılmasıyla ilgili olarak gayeli birtakım algı oluşturma eforlarını görüyoruz. Eserlerimizin kullanılma şekliye ilgili olarak büsbütün tezvirat içeren kimi yaklaşımlar oluyor” tabirini kullandı. Demir, şu biçimde devam etti:
“Bugün kilogram başına ihracatı konuşurken, savunma sanayi eserlerimizin ihracatı birkaç bin doların üzerinde ancak daha da memnuniyet verici konular. Kilo başına 3 bin dolar bir eserimizin, ithal girdisinin birkaç yüz dolarda kaldığını görmek de bir daha memnuniyet verici bir konu. Tabi ki eserlerimizin ithal girdisinin sıfırlanması amacımızda yok ve fazlacata mantıklı değil lakin bu sayının yalnızca epey harcıalem eserler bazında olması ve ticari tasalar taşıması kıymetli. Değerli olan savunma endüstrimizde yenilik oranımızı ve kabiliyetimizi stratejik eserler bazında yüzde 100’e çıkartmak.’’
Kalkınma atılımına dönüştü
Türkiye, son 20 yıl ortasında savunma sanaiyiinde, bilhassa ambargolar niçiniyle kıymetli adımlar attı. 20 yıl evvel 62 savunma projesi yürütülürken, bugün sayı 750’yi geçti. Bu projelerin yarısı ise son 5 yıl ortasında başlatıldı. Savunma projelerinin bütçe kapasitesi 60 milyar dolara ulaştı. Kesimin, 2021 yılını 3 milyar doların üzerinde bir ihracatla kapatması bekleniyor. Kesim, 170 ülkeye 228 farklı eser ihraç ediyor.
AYDIN HASAN Antalya – Türk şirketleri, farklı coğrafyalar ortasında yer alan 170 ülkeye 228 farklı eseri ihraç edebilen bir kapasiteye ulaştı. 2021 yılında, dal ihracatının ise 3 milyar doları aşması bekleniyor.
“Savunma ve Havacılık Sanayiinde Global Stratejiler Konferansı 2021”, dün Antalya’da Belek turizm bölgesindeki Cornelia Diamond Golf Resort Oteli’nde başladı. Bugün sona erecek konferansta, üç başka yuvarlak masa toplantısında yüklü olarak yeni ve yükselen pazarlar üzerinde duruldu. Toplantının açılışına; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Lideri İsmail Gülle ve Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatçıları Birliği Lideri Naki Polat katıldı.
‘Hepimizi gururlandırıyor’
Çavuşoğlu, konuşmasında şunları lisana getirdi: “Hamdolsun bugün savunma endüstrinde yüzde 80 verimlilik oranına ulaşıyoruz. Evet coğrafya tahminen mukadderatımız fakat bu millet hiç bir vakit geleceğini diğer ülkelerin insafına bırakmamıştır. Bundan daha sonrada Allah’ın müsaadesiyle kendi yolumuzu kendimiz çizeceğiz. Şunu da unutmamamız gerekiyor, caydırıcı güç arttıkça savaş riski azalır. Hasımlarınız harekete geçmek için 40 kez düşünmek zorunda kalır, ötürüsıyla güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder. İhracatçılarımızın başarısı hepimizi gururlandırıyor, Türkiye’nin gücüne güç katıyor. Artık Türkiye yalnızca pazar ülke değil teknolojik eserler ihraç edebilen bir ülke haline geldi. İhracatta rekorlar kırıyoruz, inşallah bu yılsonu rekorlarımızı yenileyeceğiz ve gayelerimizi de güncelleyeceğiz. Bu yıl savunma sanayi ihracatı 2.8 milyar doları aştı ve rekorlar kıracağız.
Yeni paradigma
Bugün İHA VE SİHA’lar savaş literatüründe yeni bir paradigma oluşturuyor. Son NATO ve AGİT toplantılarında epey sayıda bakan arkadaşım ve üst seviye yetkili, memleketler arası örgütlerin yöneticileri bana, ‘Siz bu bahiste niçin bu kadar başarılısınız’ diye sordular. Zira tüm dünyada bu muvaffakiyet konuşuluyor. ‘Çünkü bizim yatırımcımız, bizim mühendisimiz, bilim insanlarımız hayli zeki ve üretken’ diyorum. Polonya’nın ülkemizden SİHA almasıyla birinci kere bir AB ve NATO üyesinin envanterine bu eserleri katması kıymetli, şu anda fazlaca sayıda AB ve NATO üyesi de bu çeşit eserlerimize ilgi duyuyor. İsimlerini vermek istemiyorum ancak hayli sayıda ülkeyle bu manada temaslarımız devam ediyor. Bugün bölgemizde kalıcı bir barış için fırsat pencereleri açılıyorsa, alanda istikrarlar sağlanıyorsa, bunda Türk savunma mamüllerinin oynadığı rol ortadadır.”
Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Savunma Sanayii Daire Başkanlığı kurulacağı bilgisini vererek, “253 temsilcilikle dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz ve bu imkanlardan yaralanmanız lazım” dedi.
‘Türk malı değerlidir’
Savunma Sanayii Lideri Demir, savunma sanayii teknolojisinde ulaşılan seviyenin, TSK’nın başarılı operasyonlarının, Türk eserleriyle ilgili algıyı değiştirdiğini tabir etti. Demir, “Artık kuvvetli teknoloji üreten bir Türkiye imajı oluştu. bu biçimdelikle Türkiye’nin masadaki duruşu değişti. Çok sayıda yabancı ülke Türkiye’ye artık diğer gözle baktıklarını söz eder oldu. Türkiye’nin dünya üstündeki teknoloji yetkinlik algısı değişti. Savunma sanayii mamüllerinin başarısı öteki alanlardaki Türk malı konusunda bir algı değişimine yol açtı. Savunma sanayiinin başarısı ile ‘Türk malı ise kesinlikle değerlidir’ üzere bir algı oluştu” diye konuştu. Demir, “Savunma sanayii eserlerimizin ihracattan daha sonra kullanılmasıyla ilgili olarak gayeli birtakım algı oluşturma eforlarını görüyoruz. Eserlerimizin kullanılma şekliye ilgili olarak büsbütün tezvirat içeren kimi yaklaşımlar oluyor” tabirini kullandı. Demir, şu biçimde devam etti:
“Bugün kilogram başına ihracatı konuşurken, savunma sanayi eserlerimizin ihracatı birkaç bin doların üzerinde ancak daha da memnuniyet verici konular. Kilo başına 3 bin dolar bir eserimizin, ithal girdisinin birkaç yüz dolarda kaldığını görmek de bir daha memnuniyet verici bir konu. Tabi ki eserlerimizin ithal girdisinin sıfırlanması amacımızda yok ve fazlacata mantıklı değil lakin bu sayının yalnızca epey harcıalem eserler bazında olması ve ticari tasalar taşıması kıymetli. Değerli olan savunma endüstrimizde yenilik oranımızı ve kabiliyetimizi stratejik eserler bazında yüzde 100’e çıkartmak.’’
Kalkınma atılımına dönüştü
Türkiye, son 20 yıl ortasında savunma sanaiyiinde, bilhassa ambargolar niçiniyle kıymetli adımlar attı. 20 yıl evvel 62 savunma projesi yürütülürken, bugün sayı 750’yi geçti. Bu projelerin yarısı ise son 5 yıl ortasında başlatıldı. Savunma projelerinin bütçe kapasitesi 60 milyar dolara ulaştı. Kesimin, 2021 yılını 3 milyar doların üzerinde bir ihracatla kapatması bekleniyor. Kesim, 170 ülkeye 228 farklı eser ihraç ediyor.