Uzay için geri sayım başladı
Meltem Günay – Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafınca kurulan Grizu 263 Uzay Kadrosu, Türkiye’nin birinci cep uydusunu uzaya gönderiyor. 3 Mart 1992’de Zonguldak’ta grizu felaketinde hayatlarını yitiren 263 madenci anısına “Gruzi-263A” ismini taşıyan uydu, 13 Ocak’ta SpaceX Falcon 9 roketi ile Cape Canaveral’dan fırlatılacak. Zonguldak Üniversitesi Makine Mühendisliği Kısmı öğretim üyesi ve projenin danışmanı Prof. Dr. Bülent Ekmekçi “Uydumuzu hazırladık, tasarladık, ürettik, gönderici firmaya teslim ettik. Uydumuz gönderileceği rokete yerleştirildi, fırlatmak için hazır. 13 Ocak tarihini bekliyoruz” diye konuştu.
Grizu 263 takımının 2016’dan beri ulusal ve memleketler arası pek fazlaca muvaffakiyete imza attığını lisana getiren Prof. Dr. Ekmekçi, “Bu süreç içerisinde 2018’den itibaren grup içerisinde ‘Artık model uydu değil gerçek bir uydu yapalım’ fikri oluştu. Büsbütün öğrencilerimiz tarafınca tasarlandı, üretildi. Bu süreçte başta üniversitemiz olmak üzere Erdemir Şirketi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş., Türksat, İstanbul Teknik Üniversitesi üzere paydaşlarımızla ortak çalışarak sonuca ulaştık” dedi.
Geleceğin birinci adımı
Uydunun büsbütün haberleşme kurgusu üzerinde çalışacağını lisana getiren Prof. Dr. Ekmekçi, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Aslında gelecekten bahsetmek daha hakikat olur zira bu biçimde uydunun ne yapacağının niye kıymetli olduğunu daha âlâ anlamış oluruz. Mikro uydular geleceğin teknolojisi içerisinde kıymetli yer tutmaya başlayacak. Şöyle ki, alçak dünya yörüngesinde yer alan bu mikro uydular bir gün içerisinde sekiz sefer dünyanın etrafında dönecek. 70-80 mikro uydu gönderdiğiniz vakit küresel ölçekte bir kapsama alanı sağlayan bir haberleşme yapısı elde edebilirsiniz. Bunu olağan uydulara nazaran epeyce düşük maliyetlerle elde etme talihimiz var. Bu fikirden yola çıkıldığı vakit birinci adımı atıyoruz. Haberleşme tabanlı ve gelecekte yeni gelişmeler için bir altyapı oluşturacak.”
İşçi, 13 Ocak’ta üniversitede düzenlenecek fırlatma törenine ilgi duyanları davet etti.
4 yıl bakılırsav başında
Küp formunda olan Grizu 263A’nın 5x5x5 boyutlarında ve 237 gram tartısında olduğunu belirten Prof. Dr. Ekmekçi, uydunun alıcıları yardımıyla, uydu yönelim takibi için sensör bilgileri, uydu çalışma durumlarını bildiren çeşitli dataları göndereceğini anlattı. Prof. Dr. Ekmekçi, cep uydusunun alçak dünya yörüngesinde 525 kilometre irtifaya fırlatılacağını kaydederken şu ayrıntıları verdi: “Yaklaşık dört yıl boyunca alçak dünya yörüngesinde hareketini sürdürmesi planlandı, yaklaşık bir yıl boyunca etkin biçimde çalışmasını bekliyoruz. Maliyetleri üstüne alan ana destekçimiz Erdemir’e ve her vakit bizi destekleyen üniversite idaremize fazlaca teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Ölen madencilerin anısını yaşatacak
3 Mart 1992’de Zonguldak’ta grizu felaketinde can veren 263 madenci anısına kadronun ve uydunun ismi ‘Grizu 263’ denildi. Takım, “Karanlık maden ocaklarından uzayın sonsuz derinliklerine uzanan bir Zonguldak” öyküsü olarak hayal eden ve hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalışanlardan oluşuyor.
Meltem Günay – Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafınca kurulan Grizu 263 Uzay Kadrosu, Türkiye’nin birinci cep uydusunu uzaya gönderiyor. 3 Mart 1992’de Zonguldak’ta grizu felaketinde hayatlarını yitiren 263 madenci anısına “Gruzi-263A” ismini taşıyan uydu, 13 Ocak’ta SpaceX Falcon 9 roketi ile Cape Canaveral’dan fırlatılacak. Zonguldak Üniversitesi Makine Mühendisliği Kısmı öğretim üyesi ve projenin danışmanı Prof. Dr. Bülent Ekmekçi “Uydumuzu hazırladık, tasarladık, ürettik, gönderici firmaya teslim ettik. Uydumuz gönderileceği rokete yerleştirildi, fırlatmak için hazır. 13 Ocak tarihini bekliyoruz” diye konuştu.
Grizu 263 takımının 2016’dan beri ulusal ve memleketler arası pek fazlaca muvaffakiyete imza attığını lisana getiren Prof. Dr. Ekmekçi, “Bu süreç içerisinde 2018’den itibaren grup içerisinde ‘Artık model uydu değil gerçek bir uydu yapalım’ fikri oluştu. Büsbütün öğrencilerimiz tarafınca tasarlandı, üretildi. Bu süreçte başta üniversitemiz olmak üzere Erdemir Şirketi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş., Türksat, İstanbul Teknik Üniversitesi üzere paydaşlarımızla ortak çalışarak sonuca ulaştık” dedi.
Geleceğin birinci adımı
Uydunun büsbütün haberleşme kurgusu üzerinde çalışacağını lisana getiren Prof. Dr. Ekmekçi, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Aslında gelecekten bahsetmek daha hakikat olur zira bu biçimde uydunun ne yapacağının niye kıymetli olduğunu daha âlâ anlamış oluruz. Mikro uydular geleceğin teknolojisi içerisinde kıymetli yer tutmaya başlayacak. Şöyle ki, alçak dünya yörüngesinde yer alan bu mikro uydular bir gün içerisinde sekiz sefer dünyanın etrafında dönecek. 70-80 mikro uydu gönderdiğiniz vakit küresel ölçekte bir kapsama alanı sağlayan bir haberleşme yapısı elde edebilirsiniz. Bunu olağan uydulara nazaran epeyce düşük maliyetlerle elde etme talihimiz var. Bu fikirden yola çıkıldığı vakit birinci adımı atıyoruz. Haberleşme tabanlı ve gelecekte yeni gelişmeler için bir altyapı oluşturacak.”
İşçi, 13 Ocak’ta üniversitede düzenlenecek fırlatma törenine ilgi duyanları davet etti.
4 yıl bakılırsav başında
Küp formunda olan Grizu 263A’nın 5x5x5 boyutlarında ve 237 gram tartısında olduğunu belirten Prof. Dr. Ekmekçi, uydunun alıcıları yardımıyla, uydu yönelim takibi için sensör bilgileri, uydu çalışma durumlarını bildiren çeşitli dataları göndereceğini anlattı. Prof. Dr. Ekmekçi, cep uydusunun alçak dünya yörüngesinde 525 kilometre irtifaya fırlatılacağını kaydederken şu ayrıntıları verdi: “Yaklaşık dört yıl boyunca alçak dünya yörüngesinde hareketini sürdürmesi planlandı, yaklaşık bir yıl boyunca etkin biçimde çalışmasını bekliyoruz. Maliyetleri üstüne alan ana destekçimiz Erdemir’e ve her vakit bizi destekleyen üniversite idaremize fazlaca teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Ölen madencilerin anısını yaşatacak
3 Mart 1992’de Zonguldak’ta grizu felaketinde can veren 263 madenci anısına kadronun ve uydunun ismi ‘Grizu 263’ denildi. Takım, “Karanlık maden ocaklarından uzayın sonsuz derinliklerine uzanan bir Zonguldak” öyküsü olarak hayal eden ve hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalışanlardan oluşuyor.