Necla DALAN
Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş., ilişki yollarıyla birlikte 446 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde Oksijen markalı tesisleri işletiyor. 160’ın üzerinde iş ortağına ulaşan şirketin işlettiği 29 tesiste 142 mağaza hizmet veriyor. Tesis sayısının 33’e çıkarılması planlanıyor. Perakendecilerle birlikte 250 milyon dolarlık yatırımın yapıldığı tesislerde 3 bin 500 kişi istihdam ediliyor. Yaz devrinde bu sayı 6 bin şahsa ulaşıyor. Son periyotta otoyol gastronomi alanında epeyce önemli muvaffakiyet yakalamış durumda. Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. Genel Müdürü Alp Gürdil, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Türkiye’nin her bölgesinden lezzetlerin sunulduğu 446 kilometrelik bir gastronomi yolu haline geldiğini söylemiş oldu. Gürdil, “Sadece İstanbul ve İzmir içindeki yöresel lezzetleri değil, Türkiye’nin biroldukca noktasından yöresel lezzetleri tesislerimize taşıdık. Farklı civarlardan lezzetler için önemli bir teşvik oldu. Birçoğu süratle tanındı ve ünlü oldu. Tesislerimizdeki gastronomi markaları artık kendi markalarıyla eser yaptırmaya da başladı” dedi.
Markalar ciroda kent mağazalarını katlıyor
Oksijen tesislerinde akaryakıt istasyonlarının yanı sıra Emporio Armani’den Mavi’ye, Kahve Dünyası’ndan Starbucks’a, Günaydın’dan İkbal’e birfazlaca yerli ve yabancı marka müşterilerini ağırlıyor. Oksijen tesislerindeki birden fazla markanın ciroda kent şubelerini katladığını kaydeden Alp Gürdil, “Müşteri kitlemizin profili yüksek. A ve B kitlesine hitap ediyoruz. Daha uygun yol geçiş fiyatlarıyla C kümesine da hitap etmeye başladık. Tesislerimizde tüm alanlar dolu. Yeni mağazalar için yer kalmadı. Mevcut alanlar 1-2 yıla kadar yetmeyecek. Mevcut tesislere eklentiler yapıp büyüteceğiz. Otomobile servis hizmetine Balıkesir’deki Oksijen 204’te başlayacağız. Talep her gün artıyor, tesislere girmek için sıra bekleyenler var. Mevcut markaların hepsi fazlaca mutlu. Kent mağazalarına bakılırsa 6-7 kat ciro üreten markalar var. Biroldukça markanın, bilhassa de dünya markalarının performansı devasa yükseklikte. Ciroda kendi zincirlerinde birinci 2’ye giriyor. Hem perakendecilerin iş hacmini birebir vakitte müşterilerimizin memnuniyetini artıracak sadakat programları üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Ziyaretçi sayısı yılsonunda 50 milyonu bulacak
Oksijen’i dünyanın en büyük pasajı olarak nitelendiren Gürdil, müşteri odaklı çalıştıklarına dikkat çekti ve kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Bizim işletme modelimizin dünyada gibisi yok. Müşterilerimizin kentte beğendikleri her şeyi bulabilecekleri bir model tasarladık. Bölgede yaşayan insanların da buradan yararlanmasını hedefledik. Burası bir pazar ve bu yol üzerinde istediğimiz marka ve mağaza miksini oturttuk. Her bölgenin kendi karakteristiğine uygun dizaynlar yaptık. Modelimiz başarılı oldu. Farklı lezzetlerin de katkısı oldu. Ortalama tesislerimize günde 150 bin ziyaretçi geliyor. Bayram devrinde 300 bin civarına yükseliyor. Bu yıl daha da artacak diye bekliyoruz. Yılsonu toplam ziyaretçi sayısının 50 milyonu bulmasını öngörüyoruz. 446 kilometre tahminen epey uzun değil lakin ortalama 3 kez duruyor İstanbul ve İzmir’den çıkanlar… 21 tane kavşak da olduğu için kasaba ve kentlerden de akan önemli bir müşteri var. Her yıl neredeyse yüzde 100’e varan artışlar oluyor iş hacmimizde ve bu devam edecek üzere görünüyor.”
“Teklifler geliyor, Oksijen dünya yollarına taşınabilir”
Alp Gürdil, dünyada örneği olmayan bir işletme modeli yarattıklarını lisana getirdi. Bunun global rotalarda da fark edildiğini lisana getiren Alp Gürdil, “Dünyanın değişik bölgelerinden uzmanlaştığımız hizmet alanına ait davetler geliyor. Oksijen, her yerde modellemesi yapılabilecek bir kimliğe ulaştı. Dünyanın birfazlaca yerinde yapılacak yeni yahut mevcut yollarda Oksijen markası yaygınlaştırılabilir. Talepler de geliyor. En son Özbekistan’dan mevcut otoyol ve yeni proje için teklif geldi. Savaş öncesinde Rusya’dan bir proje için teklif gelmişti. Şimdilik kendi projemize konsantre olduk. Taleplere göre değerlendirmeler yapabiliriz.”
Oksijen operasyon yürütme heyeti, her pazartesi bir istasyonda toplanıyor
Alp Gürdil ve takımı, her pazartesi operasyon yürütme heyeti toplantısını farklı bir Oksijen tesisinde yapıyor. Gürdil, “Bu toplantılarda hem kendi planlarımızı konuşuyoruz tıpkı vakitte perakendecilerimizi dinleme fırsatımız oluyor” dedi. Perakendecilerin yalnızca kendi işlerine odaklanmalarını istediklerini de anlatan Alp Gürdil, şöyleki konuştu: “Bizim iki müşterimiz var. Biri yoldan gelenler, oburu de perakendeciler. Perakendecilerden isteğimiz kendi branşlarında deneyimlerini alana yansıtsınlar. Başka ayrıntılarla uğraşmasınlar. Peyzajdan elektrik ve suya tüm altyapıyı biz sağlıyoruz. Atık su arıtma tesislerimiz var. Teknik ekipmanların bakım ve tamirlerini yapıyoruz. Güvenlik konusuna fazlaca kıymet veriyoruz. 1.300’e yakın güvenlik kameramız var. Başıboş hayvanları çağdaş formüllerle toplayıp barınaklara teslim ediyoruz. Kontrol takımımız ile 365 gün tüm işletmeleri ve tesisleri, paklık, güvenlik, teknik, işletim ve müşteri gözüyle denetliyoruz. Mağazalardaki mamüllerin, son kullanım tarihine kadar tüm kontrollleri yapıyoruz. Pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine ehemmiyet veriyoruz. Lokal ve küresel zincirlerin eğitim programları yardımıyla yöre halkının eğitimine katkı sağlıyoruz.”
Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş., ilişki yollarıyla birlikte 446 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde Oksijen markalı tesisleri işletiyor. 160’ın üzerinde iş ortağına ulaşan şirketin işlettiği 29 tesiste 142 mağaza hizmet veriyor. Tesis sayısının 33’e çıkarılması planlanıyor. Perakendecilerle birlikte 250 milyon dolarlık yatırımın yapıldığı tesislerde 3 bin 500 kişi istihdam ediliyor. Yaz devrinde bu sayı 6 bin şahsa ulaşıyor. Son periyotta otoyol gastronomi alanında epeyce önemli muvaffakiyet yakalamış durumda. Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. Genel Müdürü Alp Gürdil, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Türkiye’nin her bölgesinden lezzetlerin sunulduğu 446 kilometrelik bir gastronomi yolu haline geldiğini söylemiş oldu. Gürdil, “Sadece İstanbul ve İzmir içindeki yöresel lezzetleri değil, Türkiye’nin biroldukca noktasından yöresel lezzetleri tesislerimize taşıdık. Farklı civarlardan lezzetler için önemli bir teşvik oldu. Birçoğu süratle tanındı ve ünlü oldu. Tesislerimizdeki gastronomi markaları artık kendi markalarıyla eser yaptırmaya da başladı” dedi.
Markalar ciroda kent mağazalarını katlıyor
Oksijen tesislerinde akaryakıt istasyonlarının yanı sıra Emporio Armani’den Mavi’ye, Kahve Dünyası’ndan Starbucks’a, Günaydın’dan İkbal’e birfazlaca yerli ve yabancı marka müşterilerini ağırlıyor. Oksijen tesislerindeki birden fazla markanın ciroda kent şubelerini katladığını kaydeden Alp Gürdil, “Müşteri kitlemizin profili yüksek. A ve B kitlesine hitap ediyoruz. Daha uygun yol geçiş fiyatlarıyla C kümesine da hitap etmeye başladık. Tesislerimizde tüm alanlar dolu. Yeni mağazalar için yer kalmadı. Mevcut alanlar 1-2 yıla kadar yetmeyecek. Mevcut tesislere eklentiler yapıp büyüteceğiz. Otomobile servis hizmetine Balıkesir’deki Oksijen 204’te başlayacağız. Talep her gün artıyor, tesislere girmek için sıra bekleyenler var. Mevcut markaların hepsi fazlaca mutlu. Kent mağazalarına bakılırsa 6-7 kat ciro üreten markalar var. Biroldukça markanın, bilhassa de dünya markalarının performansı devasa yükseklikte. Ciroda kendi zincirlerinde birinci 2’ye giriyor. Hem perakendecilerin iş hacmini birebir vakitte müşterilerimizin memnuniyetini artıracak sadakat programları üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Ziyaretçi sayısı yılsonunda 50 milyonu bulacak
Oksijen’i dünyanın en büyük pasajı olarak nitelendiren Gürdil, müşteri odaklı çalıştıklarına dikkat çekti ve kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Bizim işletme modelimizin dünyada gibisi yok. Müşterilerimizin kentte beğendikleri her şeyi bulabilecekleri bir model tasarladık. Bölgede yaşayan insanların da buradan yararlanmasını hedefledik. Burası bir pazar ve bu yol üzerinde istediğimiz marka ve mağaza miksini oturttuk. Her bölgenin kendi karakteristiğine uygun dizaynlar yaptık. Modelimiz başarılı oldu. Farklı lezzetlerin de katkısı oldu. Ortalama tesislerimize günde 150 bin ziyaretçi geliyor. Bayram devrinde 300 bin civarına yükseliyor. Bu yıl daha da artacak diye bekliyoruz. Yılsonu toplam ziyaretçi sayısının 50 milyonu bulmasını öngörüyoruz. 446 kilometre tahminen epey uzun değil lakin ortalama 3 kez duruyor İstanbul ve İzmir’den çıkanlar… 21 tane kavşak da olduğu için kasaba ve kentlerden de akan önemli bir müşteri var. Her yıl neredeyse yüzde 100’e varan artışlar oluyor iş hacmimizde ve bu devam edecek üzere görünüyor.”
“Teklifler geliyor, Oksijen dünya yollarına taşınabilir”
Alp Gürdil, dünyada örneği olmayan bir işletme modeli yarattıklarını lisana getirdi. Bunun global rotalarda da fark edildiğini lisana getiren Alp Gürdil, “Dünyanın değişik bölgelerinden uzmanlaştığımız hizmet alanına ait davetler geliyor. Oksijen, her yerde modellemesi yapılabilecek bir kimliğe ulaştı. Dünyanın birfazlaca yerinde yapılacak yeni yahut mevcut yollarda Oksijen markası yaygınlaştırılabilir. Talepler de geliyor. En son Özbekistan’dan mevcut otoyol ve yeni proje için teklif geldi. Savaş öncesinde Rusya’dan bir proje için teklif gelmişti. Şimdilik kendi projemize konsantre olduk. Taleplere göre değerlendirmeler yapabiliriz.”
Oksijen operasyon yürütme heyeti, her pazartesi bir istasyonda toplanıyor
Alp Gürdil ve takımı, her pazartesi operasyon yürütme heyeti toplantısını farklı bir Oksijen tesisinde yapıyor. Gürdil, “Bu toplantılarda hem kendi planlarımızı konuşuyoruz tıpkı vakitte perakendecilerimizi dinleme fırsatımız oluyor” dedi. Perakendecilerin yalnızca kendi işlerine odaklanmalarını istediklerini de anlatan Alp Gürdil, şöyleki konuştu: “Bizim iki müşterimiz var. Biri yoldan gelenler, oburu de perakendeciler. Perakendecilerden isteğimiz kendi branşlarında deneyimlerini alana yansıtsınlar. Başka ayrıntılarla uğraşmasınlar. Peyzajdan elektrik ve suya tüm altyapıyı biz sağlıyoruz. Atık su arıtma tesislerimiz var. Teknik ekipmanların bakım ve tamirlerini yapıyoruz. Güvenlik konusuna fazlaca kıymet veriyoruz. 1.300’e yakın güvenlik kameramız var. Başıboş hayvanları çağdaş formüllerle toplayıp barınaklara teslim ediyoruz. Kontrol takımımız ile 365 gün tüm işletmeleri ve tesisleri, paklık, güvenlik, teknik, işletim ve müşteri gözüyle denetliyoruz. Mağazalardaki mamüllerin, son kullanım tarihine kadar tüm kontrollleri yapıyoruz. Pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine ehemmiyet veriyoruz. Lokal ve küresel zincirlerin eğitim programları yardımıyla yöre halkının eğitimine katkı sağlıyoruz.”