
Sözde çoklu dirençli mikroplar son derece tehlikelidir ve küresel bir sağlık riski olarak kabul edilir. Şimdi etkili bir şekilde mücadele edilmiş görünüyorlar.
Antibiyotikler tıptaki en önemli tıbbi başarılardan biridir. Bununla birlikte, ne kadar sık kullanılırlarsa, bakterilerin bunlara dirençli hale gelme riski de o kadar yüksek olur. Virüsler gibi, mikroplar da bölünme süreçlerinde mutasyona uğrarlar. Sonuç: Patojenlere karşı kullanılan ajana karşı kendini en iyi savunabilen mutant hayatta kalır. Sonuç olarak, giderek daha fazla bakteri antibiyotiklere dirençli hale geliyor.
İlk on sağlık tehdidi arasında
DSÖ, antibiyotik direncini küresel sağlığa yönelik ilk on tehditten biri ve dünya çapında ilk on ölüm nedeni arasında sıralamaktadır. Bir tahmine göre, 2019’da dünya çapında yaklaşık 1,3 milyon insan doğrudan antibiyotiğe dirençli bir patojenin neden olduğu bir enfeksiyondan öldü. “The Lancet” uzman dergisindeki uluslararası bir uzmanlar grubunun bildirdiğine göre, yaklaşık beş milyon ölümde, ölümden en azından kısmen bu tür bir enfeksiyon sorumluydu.
MRSA mikrobu özellikle kötü bir üne sahiptir. MRSA şu anlama gelir: Metisiline dirençli Staphylococcus aureus suşları. Stafilokoklar, özellikle cilt ve mukoza zarlarında kolonize olan yaygın bakterilerdir. Bununla birlikte, Federal Sağlık Bakanlığı, MRSA suşlarının özel özelliğinin antibiyotik metisiline dirençli olmalarıdır.
Almanya’da MRSA’dan 100.000 ölüm
Bakteri özellikle fabrika çiftçiliğinde ortaya çıkıyor, ancak – daha da kötüsü – çoğunlukla operasyonların bir sonucu olarak hastanelerde. Bugüne kadar bilinen hemen hemen her antibiyotik, patojene karşı işe yaramaz. Sadece 2019’da Almanya’da 100.000 kişi bu mikroptan öldü.
Şimdi yeni bir umut var: İsveç’teki Chalmer Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, sprey olarak kullanılabilecek gelecek vaat eden bir aktif bileşen geliştirdiler. Arka plan: Antibiyotiğe dirençli mikroplar vücuda deri veya mukoza zarlarından girer.
Yeni sprey, görünüşe göre antibiyotiklere (MRSA gibi) karşı bağışık hale gelen bakterileri de öldürebilir ve ayrıca yaraların bakımı için de kullanılabilir. Yaraların derinliklerine nüfuz edebilir. Malzeme, küçük hidrojel parçacıklarından (suyu bağlayabilen) ve bakterileri bağlayıp öldürebilen daha küçük proteinlerden (peptidler) oluşur. Açık bir yaraya uygulanırsa bakterilerin dış kaplamasına saldırır. Bu onların enfekte olmasını engeller.
Sprey bakterilere saldırır
Araştırmacılar, “Bu yara spreyindeki madde tamamen toksik değildir ve insan hücrelerine saldırmaz. Mevcut bakteri öldürücü spreylerin aksine vücudun iyileşme sürecini engellemez. Yaranın üzerine basitçe püskürtülen malzemeler aynı zamanda Çalışmanın ilk yazarlarından Edvin Blomstrand, “Bulaşan bakterileri daha kısa sürede öldürür” diyor.
Şimdi aktif bileşen pazar olgunluğuna getirilmeli ve ardından pazarlanmalıdır.