Babaları değişime çağırıyorlar
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) dayanağı ile sürdürdüğü “Çocuk Yaşta, Erken ve/ya Zorla Evliliklerin Önlenmesi için Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı” kapsamında çalışmalarını sürdüren vakıf, “Babayım” kampanyası ile babalık rollerinde dönüşüm sağlamayı hedefliyor. Babalık Çalışmaları Yöneticisi Hasan Deniz, Türkiye’de her 10 kız çocuğundan biri nişanlanma, evlenme, gebe kalma ya da anne olma niçinleriyle eğitim hayatını terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekerek şu biçimde dedi:
“2018’de gerçekleştirilen bir araştırmaya bakılırsa çocuk yaşta evlenmiş 20-24 yaş kümesindeki bayanların yüzde 54’ü birinci doğumlarını 18-19 yaşlarında, yüzde 33’ü 15-17 yaşında yapmış. İstenmeyen gebeliklerle çabucak hemen kendisi çocuk olan bireyin annelik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalması kalıcı sıhhat meselelerine ve ruhsal meselelere yol açmanın yanı sıra, anne-çocuk mevti riskini de artırıyor. Çocukların bütüncül düzgünlük haline yönelik uygun ortamların yaratılması için babaları desteklemeyi ve onlarla işbirliği ortasında olmayı epeyce önemsiyoruz. Zira babaların çocuklarıyla geçirdikleri vakit ve kurdukları alakanın, çocukların hem zihinsel ve fizikî gelişmenini tıpkı vakitte toplumsal ve duygusal kapasitesini etkilediğini biliyoruz. AÇEV olarak, bir babanın omurundaki en değerli rolün babalık olduğunu savunuyoruz ve ‘Babayım’ kampanyası ile bunun değerini vurgulamak istiyoruz. Babalar Günü’nde tüm babaları çocuklarının yanında olmaya ve onları destekleyecek inançlı ortamı yaratmaya davet ediyoruz.”
Maksat algı değiştirmek
1996 yılından beri 3-6 ve 7-11 yaş devri çocukları olan babaların eğitim almasına imkân tanıyan Baba Dayanak Programı ile bugüne kadar 60 binden çok babaya ulaşan AÇEV, “Babayım” kampanyası ile bu sayıyı artırmayı hedefliyor. Kampanya kapsamında yürütülen irtibat çalışmaları ile erken evliliklerin önlenmesi, çocukların istismardan korunması, şiddetsiz ve huzurlu bir konut ortamı sağlanması, çocukların eğitime devam etmesi üzere konularda babaların sorumluluklarına dikkat çekiliyor. adamların babalık sorumluluklarıyla ilgili algısına da değinen Deniz, “Babalık Araştırması’na bakılırsa, Türkiye’de babaların yüzde 91’i çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğuna inanıyor; yüzde 51’i çocuklarını hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı çocuğunun altını hiç değiştirmediğini, yüzde 35’i ise hiç bir vakit tırnaklarını kesmediğini söylüyor. Biz eğitimlerle bu algıyı değiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Toplumsal iştirak modeli
Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı kapsamında 2019’dan bu yana Erkeklere Yönelik Bilgilendirme ve Farkındalık Toplantıları ve Toplum Bilgilendirme seminerlerini düzenliyor. 18 vilayette düzenlenen seminerlerle bin 250’ye yakın babaya ulaşıldı. Etkinlikler yardımıyla hem mahallî seviyede bilgi ve farkındalığın artırılması birebir vakitte kâfi bir toplumsal iştirak modeli oluşturulması amaçlanıyor.
Alıntıdır.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) dayanağı ile sürdürdüğü “Çocuk Yaşta, Erken ve/ya Zorla Evliliklerin Önlenmesi için Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı” kapsamında çalışmalarını sürdüren vakıf, “Babayım” kampanyası ile babalık rollerinde dönüşüm sağlamayı hedefliyor. Babalık Çalışmaları Yöneticisi Hasan Deniz, Türkiye’de her 10 kız çocuğundan biri nişanlanma, evlenme, gebe kalma ya da anne olma niçinleriyle eğitim hayatını terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekerek şu biçimde dedi:
“2018’de gerçekleştirilen bir araştırmaya bakılırsa çocuk yaşta evlenmiş 20-24 yaş kümesindeki bayanların yüzde 54’ü birinci doğumlarını 18-19 yaşlarında, yüzde 33’ü 15-17 yaşında yapmış. İstenmeyen gebeliklerle çabucak hemen kendisi çocuk olan bireyin annelik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalması kalıcı sıhhat meselelerine ve ruhsal meselelere yol açmanın yanı sıra, anne-çocuk mevti riskini de artırıyor. Çocukların bütüncül düzgünlük haline yönelik uygun ortamların yaratılması için babaları desteklemeyi ve onlarla işbirliği ortasında olmayı epeyce önemsiyoruz. Zira babaların çocuklarıyla geçirdikleri vakit ve kurdukları alakanın, çocukların hem zihinsel ve fizikî gelişmenini tıpkı vakitte toplumsal ve duygusal kapasitesini etkilediğini biliyoruz. AÇEV olarak, bir babanın omurundaki en değerli rolün babalık olduğunu savunuyoruz ve ‘Babayım’ kampanyası ile bunun değerini vurgulamak istiyoruz. Babalar Günü’nde tüm babaları çocuklarının yanında olmaya ve onları destekleyecek inançlı ortamı yaratmaya davet ediyoruz.”
Maksat algı değiştirmek
1996 yılından beri 3-6 ve 7-11 yaş devri çocukları olan babaların eğitim almasına imkân tanıyan Baba Dayanak Programı ile bugüne kadar 60 binden çok babaya ulaşan AÇEV, “Babayım” kampanyası ile bu sayıyı artırmayı hedefliyor. Kampanya kapsamında yürütülen irtibat çalışmaları ile erken evliliklerin önlenmesi, çocukların istismardan korunması, şiddetsiz ve huzurlu bir konut ortamı sağlanması, çocukların eğitime devam etmesi üzere konularda babaların sorumluluklarına dikkat çekiliyor. adamların babalık sorumluluklarıyla ilgili algısına da değinen Deniz, “Babalık Araştırması’na bakılırsa, Türkiye’de babaların yüzde 91’i çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğuna inanıyor; yüzde 51’i çocuklarını hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı çocuğunun altını hiç değiştirmediğini, yüzde 35’i ise hiç bir vakit tırnaklarını kesmediğini söylüyor. Biz eğitimlerle bu algıyı değiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Toplumsal iştirak modeli
Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı kapsamında 2019’dan bu yana Erkeklere Yönelik Bilgilendirme ve Farkındalık Toplantıları ve Toplum Bilgilendirme seminerlerini düzenliyor. 18 vilayette düzenlenen seminerlerle bin 250’ye yakın babaya ulaşıldı. Etkinlikler yardımıyla hem mahallî seviyede bilgi ve farkındalığın artırılması birebir vakitte kâfi bir toplumsal iştirak modeli oluşturulması amaçlanıyor.
Alıntıdır.