Bilim insanları Kovid-19’a karşı bir sefer daha uyardı: Maskeleri çıkartmayın
MERT İNAN / İSTANBUL – Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de Delta varyantının da tesiriyle hadise sayıları artmaya devam ediyor. Kovid-19 salgınının başından bu yana virüsten korunmak için en tesirli yolun maske, ara ve hijyen olduğu belirtiliyor. Lakin geliştirilen Kovid-19 aşıları yardımıyla virüsten korunmak mümkün. “Aşı olun” davetini sık sık bir dahaleyen bilim insanları, hadise sayısının artışa geçtiği son günlerde maske ve toplumsal aralık kurallarının ihlal edildiğini belirtiyor. Hava sıcaklıkların da artmasıyla bir arada hem açık hem kapalı alanlarda maskenin çıkarıldığına şahit oluyoruz. Türkiye’nin birfazlaca ülkesinde maskesizleri görmek mümkün. Olay sayısının yeniden artış trendine geçtiği İstanbul’da da hem toplumsal uzaklık birebir vakitte maske hiçe sayılıyor. Uzmanlar, aşı terslerinin yanı sıra maske terslerinin da ortaya çıktığını söylüyor.
‘şahsi özgürlük’ değil
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, maskesiz gezilmesinin “hastalığa davetiye” manasına geldiğini belirterek, şunları dedi: “Aşı ve maske terslerinin bir ekip toplumsal haklardan yararlanması da gerçek değil. Toplum sıhhati açısından düşündüğümüzde, aşı olmayan şahısların, ‘şahsi özgürlük’ argümanı öne sürmeleri kabul edilemez. Issız bir adada hayatıyoruz. Toplum sıhhatini tehlikeye atanlara karşı bir ekip kısıtlamaların gündeme getirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Şayet çift doz aşılanmış vatandaşlarımızın oranı genel nüfusun yüzde 70’ine ulaşmış, hadise sayıları artmamış olsaydı, açık havada maske takılmasına gerek kalmayacaktı. Fakat geldiğimiz noktada bu uygulama epeyce güç.”
‘İkna mümkün değil’
Son günlerde ortaya çıkan görüntünün ağır sonuçları olacağını da lisana getiren Prof. Dr. Başer, “İnsanlar maskesiz ve uzaklık kuralını hiçe sayarak açık yahut kapalı alanlarda taban tabana bulunuyorlar. Açık havada olmak virüsün bulaşmayacağı manasına gelmiyor. Delta varyantının bulaşma suratı ortadayken bu gevşeme telaş verici. Maske ve aşı aykırılığının bilimsel desteği olmadığı üzere, bu yoldan giden bireylerin ruhsal, sosyolojik durumları mercek altına alınmalı. Aşı ve maske aykırılığı artık paranoid, saplantılı fikirlere kapılan şahısların argümanı olarak karşımızda duruyor. Bu bireyleri ikna etmemiz mümkün değil. Öyleyse onların istediği üzere karar sürmelerini engellemek toplum ve halk sıhhati için elzemdir” diye konuştu.
‘Maskenin koruyuculuğu sürüyor’
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Duran Tok da aşı aykırıları ve maske takmayanların pandemiyle çabaya sekte vurduğuna dikkat çekerek, kuralsızlığa işaret etti: “Normalde yani toplumsal bağışıklık oranı yakalanmış, hadise sayısı yükselmemiş olsa yazın birkaç metre aralık kuralı ile açık havada maskelerin çıkartılması gündeme gelecekti. Maalesef beşerler her yerde bir daha yan yana ve kuralsızlık halde eski alışkanlıklarını devam ettiriyorlar. İnsanlarımızın büyğük kısmı güya hiç bir şey yokmuş üzere davranıyorlar. Toplumsal gevşemenin bedelini 1 hafta daha sonra bakılırsaceğiz. İnsanlarımız kademeli olağanlaşmayı pandeminin bitişi olarak algılıyor. İki doz aşılı olanlar bile başka beşerlerle ortalarında 2 metre aralık bırakmadığı takdirde maskelerini çıkartmamalı. Toplu durma, taban tabana olma alışkanlığımızdan vazgeçmeden bu işin üstesinden gelmemiz hayli güç. Maskenin işe yaramadığını söyleyenlerin mantıklı şahıslar olduğunu düşünmüyorum. Delta varyantı hayli süratli bulaşan bir tıp. Maskenin koruyuculuğu büyük ölçüde devam ediyor.”
‘Akıl dışılık, kabul edilemez’
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haluk Eraksoy da, maske zorunluluğunun Delta varyantının süratle yayıldığı bugünlerde gevşetilmeden uygulanması gerektiğini vurgulayarak, şu ihtarlarda bulundu: “Şayet açık havada, kimsenin olmadığı bir ortamda yalnız başınaysanız maskenizi çıkartabilirsiniz. Lakin bunun haricinde bilhassa, toplu ortamlarda maske takmamak, felakete yol açar. Bayram tatili münasebetiyle gittiğimiz yerlerde biroldukça insanın maske takmadığını gördük. Birfazlaca insan şahsi münasebetlerle maskesini çıkartıyor lakin bu kabul edilebilir bir durum değil. Sayfiye yerlerinde önemli dert görüyoruz. Maske tersleri için yorum yapmaya bile gerek duymuyorum. Akıl dışılıklarla uğraşacak vaktimiz olamaz.”
MERT İNAN / İSTANBUL – Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de Delta varyantının da tesiriyle hadise sayıları artmaya devam ediyor. Kovid-19 salgınının başından bu yana virüsten korunmak için en tesirli yolun maske, ara ve hijyen olduğu belirtiliyor. Lakin geliştirilen Kovid-19 aşıları yardımıyla virüsten korunmak mümkün. “Aşı olun” davetini sık sık bir dahaleyen bilim insanları, hadise sayısının artışa geçtiği son günlerde maske ve toplumsal aralık kurallarının ihlal edildiğini belirtiyor. Hava sıcaklıkların da artmasıyla bir arada hem açık hem kapalı alanlarda maskenin çıkarıldığına şahit oluyoruz. Türkiye’nin birfazlaca ülkesinde maskesizleri görmek mümkün. Olay sayısının yeniden artış trendine geçtiği İstanbul’da da hem toplumsal uzaklık birebir vakitte maske hiçe sayılıyor. Uzmanlar, aşı terslerinin yanı sıra maske terslerinin da ortaya çıktığını söylüyor.
‘şahsi özgürlük’ değil
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, maskesiz gezilmesinin “hastalığa davetiye” manasına geldiğini belirterek, şunları dedi: “Aşı ve maske terslerinin bir ekip toplumsal haklardan yararlanması da gerçek değil. Toplum sıhhati açısından düşündüğümüzde, aşı olmayan şahısların, ‘şahsi özgürlük’ argümanı öne sürmeleri kabul edilemez. Issız bir adada hayatıyoruz. Toplum sıhhatini tehlikeye atanlara karşı bir ekip kısıtlamaların gündeme getirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Şayet çift doz aşılanmış vatandaşlarımızın oranı genel nüfusun yüzde 70’ine ulaşmış, hadise sayıları artmamış olsaydı, açık havada maske takılmasına gerek kalmayacaktı. Fakat geldiğimiz noktada bu uygulama epeyce güç.”
‘İkna mümkün değil’
Son günlerde ortaya çıkan görüntünün ağır sonuçları olacağını da lisana getiren Prof. Dr. Başer, “İnsanlar maskesiz ve uzaklık kuralını hiçe sayarak açık yahut kapalı alanlarda taban tabana bulunuyorlar. Açık havada olmak virüsün bulaşmayacağı manasına gelmiyor. Delta varyantının bulaşma suratı ortadayken bu gevşeme telaş verici. Maske ve aşı aykırılığının bilimsel desteği olmadığı üzere, bu yoldan giden bireylerin ruhsal, sosyolojik durumları mercek altına alınmalı. Aşı ve maske aykırılığı artık paranoid, saplantılı fikirlere kapılan şahısların argümanı olarak karşımızda duruyor. Bu bireyleri ikna etmemiz mümkün değil. Öyleyse onların istediği üzere karar sürmelerini engellemek toplum ve halk sıhhati için elzemdir” diye konuştu.
‘Maskenin koruyuculuğu sürüyor’
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Duran Tok da aşı aykırıları ve maske takmayanların pandemiyle çabaya sekte vurduğuna dikkat çekerek, kuralsızlığa işaret etti: “Normalde yani toplumsal bağışıklık oranı yakalanmış, hadise sayısı yükselmemiş olsa yazın birkaç metre aralık kuralı ile açık havada maskelerin çıkartılması gündeme gelecekti. Maalesef beşerler her yerde bir daha yan yana ve kuralsızlık halde eski alışkanlıklarını devam ettiriyorlar. İnsanlarımızın büyğük kısmı güya hiç bir şey yokmuş üzere davranıyorlar. Toplumsal gevşemenin bedelini 1 hafta daha sonra bakılırsaceğiz. İnsanlarımız kademeli olağanlaşmayı pandeminin bitişi olarak algılıyor. İki doz aşılı olanlar bile başka beşerlerle ortalarında 2 metre aralık bırakmadığı takdirde maskelerini çıkartmamalı. Toplu durma, taban tabana olma alışkanlığımızdan vazgeçmeden bu işin üstesinden gelmemiz hayli güç. Maskenin işe yaramadığını söyleyenlerin mantıklı şahıslar olduğunu düşünmüyorum. Delta varyantı hayli süratli bulaşan bir tıp. Maskenin koruyuculuğu büyük ölçüde devam ediyor.”
‘Akıl dışılık, kabul edilemez’
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Haluk Eraksoy da, maske zorunluluğunun Delta varyantının süratle yayıldığı bugünlerde gevşetilmeden uygulanması gerektiğini vurgulayarak, şu ihtarlarda bulundu: “Şayet açık havada, kimsenin olmadığı bir ortamda yalnız başınaysanız maskenizi çıkartabilirsiniz. Lakin bunun haricinde bilhassa, toplu ortamlarda maske takmamak, felakete yol açar. Bayram tatili münasebetiyle gittiğimiz yerlerde biroldukça insanın maske takmadığını gördük. Birfazlaca insan şahsi münasebetlerle maskesini çıkartıyor lakin bu kabul edilebilir bir durum değil. Sayfiye yerlerinde önemli dert görüyoruz. Maske tersleri için yorum yapmaya bile gerek duymuyorum. Akıl dışılıklarla uğraşacak vaktimiz olamaz.”