Çekçekçiler kaygı ‘çekmeye’ başladı
Mert İnan – Halk içinde ‘çekçekçi’ olarak da bilinen kağıt, ambalaj ve plastik atık toplayıcıları bu ortalar sıkıntılı. Belediye ve valilik kararlarıyla etraf kirliliğine niye oldukları sebebi öne sürülerek haklarında idari süreç yapılan çekçekçiler, alanda yaşananları Milliyet’e anlattı.
Beşiktaş, Ortaköy, Şişli, Mecidiyeköy, Taksim sınırındaki geri dönüşüm toplayıcılarının çoğunluğunu Niğde ve Aksaraylılar oluştururken, günlük 150-200 lira kazandıklarını lisana getiren geri dönüşüm personelleri, kaçak yollardan Türkiye’ye giriş yaşan biroldukca Afgan mültecinin işlerini sekteye uğratmasından sıkıntı yandı.
AFGAN TESİRİ
Beşiktaş ve Mecidiyeköy sokaklarını sabah 08.00’den akşam 20.00’ye kadar dolaşarak geçimini sağlayan Hüseyin olduğunu söyleyen Aksaraylı bir geri dönüşüm personeli, “Afganlar Beşiktaş, Şişli bölgesinde yok denecek kadar azlar. Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Esenyurt, Bağcılar ile Anadolu Yakası’nda Ümraniye, Sultanbeyli ve Sancaktepe’de toplayıcılık yapıyorlar. Biz günde 200 lira kazanıyorsak, Afganlar’a 100 lira veriyorlar. Kimi depocular bu niçinle Afgan personellerin çöplerini tercih edebiliyorlar. Bizler, insanların atıklarını, çöplerini toplayarak etraf paklığına katkı da bulunuyoruz. İşimiz hayli zahmetli ve yorucu bir iş. Çöpleri karıştırıp 200 lira lakin kazanıyoruz. Kağıt atık lüks semtlerden daha epeyce çıkar. Birtakım Afganlar’ın hırsızlık yaptıkları nedeni öne sürülerek de depo baskınları yapılarak hudut dışı edildikleri söylentisi var” dedi.
VATANDAŞ RAHATSIZ
İsimlerini vermekten çekinen Niğdeli kardeşler, Beşiktaş Hakkı Yeten Caddesi’nde sorularımızı cevaplarken, “Bu işten ekmek yiyoruz. Afganların anlaştığı kimi depocular var. Kaçak mültecileri ucuza çalıştırıp işimize sekte vuruyorlar. Mülteciler içinde el kol hareketleri ile serserilik yapan hırsızlık yapan bireylerden dolayı vatandaşın rahatsızlığı var. Bu işin erbabı Niğde ve Aksaraylılar. Biz topladığımızı Sultançifliği’ne gdolayıyoruz. Beşiktaş ve Şişli’deki depolar ucuza mal kapatıyor. Afganlar piyasayı bozdular. Dikilitaş Nişantaşı, Beşiktaş, Ortaköy bölgesini dolaşıp duruyoruz. Afganlar’ın hal ve tutumlarından dolayı depoları basıyorlar. Kağıt depoları sıklıkla Ayazağa’da bulunur. Afganlar, yarı maliyetiyle çalışıyorlar. Onların yaptıkları yanlış hareketler bizim ismimizi berbata çıkarıyor. Geçen yıl Kovid-19 niçiniyle belediye yetkilileri bizi Beşiktaş’a hiç sokmadı. Bu yaz, ‘tam rahata erdik’ derken, yeniden üzerimize gelmeye başladılar” diye konuştular.
‘DÜZENİMİZİ BOZDULAR’
Hurdacılık yapan Niğdeli Murat Z. ise, “15 yıldır hurdacılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Günlük karım 200-250 içinde değişiyor. Kimi günler 50 lira kazandığımız da olabiliyor. El otomobiliyle sabahtan akşama kadar, kan, ter ortasında dolaşıyorum. Günde 40 km yol yapıyorum. Ortaköy’den çıkıp Dikilitaş, Gayrettepe Teşvikiye Beşiktaş Maçka, Kabataş, Karaköy çizgisinde dolanıp duruyorum. Afgan ve Suriyeliler sistemimizi bozdu. Ucuza toplayıcılık yapıyorlar. Topladığım hurdaları Ortaköy’deki depoya satıyorum” sözlerini kullandı.
‘EKMEĞİMİZ ELİMİZDEN ALINMASIN’
Depolarına yapılan baskın daha sonrası basın açıklaması yapan Mahmut Aytar sıkıntının yalnızca kaçak göçmenlerle ilgili olmadığını belirterek şu argümanlarda bulundu: “Çekçekçiler, etraf kirliliği değil bilakis paklığına katkı sağlıyor. Birfazlaca mahallede çekçekçiler yardımıyla belediye çöp araçları bile daha az sefer yapıyor. Etrafa olumsuz bir tesirimiz var ise bunu çözmenin yolu ekmeğimizin elimizden alınması olmamalı. Afgan asıllı şahısları geri dönüşüm işine biz sokmadık. Şayet sorun göçmenlerse neden tüm çalışanlar cezalandırılıyor? Göçmenlerin bu alanda çalışmasının sorumlusu biz değiliz. Bize gelen duyumlar, geri dönüşüm işinin, büyük şirketler aracılığı ile yapılmak istenmesi olduğu istikametinde. Çekçekçilerin yüzde 20’si Afgan ise geri kalan yüzde 80 Türk vatandaşı. Sabahtan akşama kadar çalışan bir kişinin yararı 6 ile 10 bin lira içinde değişir. Son yaşananlardan daha sonra huzurumuz kaçtı. İstanbul’da on binlerce insan geçimini bu işten kazanıyor. Ailelerimiz olduğu unutuluyor. Bizler ekmeğimizi çöpten kazanıyoruz.”
Mert İnan – Halk içinde ‘çekçekçi’ olarak da bilinen kağıt, ambalaj ve plastik atık toplayıcıları bu ortalar sıkıntılı. Belediye ve valilik kararlarıyla etraf kirliliğine niye oldukları sebebi öne sürülerek haklarında idari süreç yapılan çekçekçiler, alanda yaşananları Milliyet’e anlattı.
Beşiktaş, Ortaköy, Şişli, Mecidiyeköy, Taksim sınırındaki geri dönüşüm toplayıcılarının çoğunluğunu Niğde ve Aksaraylılar oluştururken, günlük 150-200 lira kazandıklarını lisana getiren geri dönüşüm personelleri, kaçak yollardan Türkiye’ye giriş yaşan biroldukca Afgan mültecinin işlerini sekteye uğratmasından sıkıntı yandı.
AFGAN TESİRİ
Beşiktaş ve Mecidiyeköy sokaklarını sabah 08.00’den akşam 20.00’ye kadar dolaşarak geçimini sağlayan Hüseyin olduğunu söyleyen Aksaraylı bir geri dönüşüm personeli, “Afganlar Beşiktaş, Şişli bölgesinde yok denecek kadar azlar. Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Esenyurt, Bağcılar ile Anadolu Yakası’nda Ümraniye, Sultanbeyli ve Sancaktepe’de toplayıcılık yapıyorlar. Biz günde 200 lira kazanıyorsak, Afganlar’a 100 lira veriyorlar. Kimi depocular bu niçinle Afgan personellerin çöplerini tercih edebiliyorlar. Bizler, insanların atıklarını, çöplerini toplayarak etraf paklığına katkı da bulunuyoruz. İşimiz hayli zahmetli ve yorucu bir iş. Çöpleri karıştırıp 200 lira lakin kazanıyoruz. Kağıt atık lüks semtlerden daha epeyce çıkar. Birtakım Afganlar’ın hırsızlık yaptıkları nedeni öne sürülerek de depo baskınları yapılarak hudut dışı edildikleri söylentisi var” dedi.
VATANDAŞ RAHATSIZ
İsimlerini vermekten çekinen Niğdeli kardeşler, Beşiktaş Hakkı Yeten Caddesi’nde sorularımızı cevaplarken, “Bu işten ekmek yiyoruz. Afganların anlaştığı kimi depocular var. Kaçak mültecileri ucuza çalıştırıp işimize sekte vuruyorlar. Mülteciler içinde el kol hareketleri ile serserilik yapan hırsızlık yapan bireylerden dolayı vatandaşın rahatsızlığı var. Bu işin erbabı Niğde ve Aksaraylılar. Biz topladığımızı Sultançifliği’ne gdolayıyoruz. Beşiktaş ve Şişli’deki depolar ucuza mal kapatıyor. Afganlar piyasayı bozdular. Dikilitaş Nişantaşı, Beşiktaş, Ortaköy bölgesini dolaşıp duruyoruz. Afganlar’ın hal ve tutumlarından dolayı depoları basıyorlar. Kağıt depoları sıklıkla Ayazağa’da bulunur. Afganlar, yarı maliyetiyle çalışıyorlar. Onların yaptıkları yanlış hareketler bizim ismimizi berbata çıkarıyor. Geçen yıl Kovid-19 niçiniyle belediye yetkilileri bizi Beşiktaş’a hiç sokmadı. Bu yaz, ‘tam rahata erdik’ derken, yeniden üzerimize gelmeye başladılar” diye konuştular.
‘DÜZENİMİZİ BOZDULAR’
Hurdacılık yapan Niğdeli Murat Z. ise, “15 yıldır hurdacılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Günlük karım 200-250 içinde değişiyor. Kimi günler 50 lira kazandığımız da olabiliyor. El otomobiliyle sabahtan akşama kadar, kan, ter ortasında dolaşıyorum. Günde 40 km yol yapıyorum. Ortaköy’den çıkıp Dikilitaş, Gayrettepe Teşvikiye Beşiktaş Maçka, Kabataş, Karaköy çizgisinde dolanıp duruyorum. Afgan ve Suriyeliler sistemimizi bozdu. Ucuza toplayıcılık yapıyorlar. Topladığım hurdaları Ortaköy’deki depoya satıyorum” sözlerini kullandı.
‘EKMEĞİMİZ ELİMİZDEN ALINMASIN’
Depolarına yapılan baskın daha sonrası basın açıklaması yapan Mahmut Aytar sıkıntının yalnızca kaçak göçmenlerle ilgili olmadığını belirterek şu argümanlarda bulundu: “Çekçekçiler, etraf kirliliği değil bilakis paklığına katkı sağlıyor. Birfazlaca mahallede çekçekçiler yardımıyla belediye çöp araçları bile daha az sefer yapıyor. Etrafa olumsuz bir tesirimiz var ise bunu çözmenin yolu ekmeğimizin elimizden alınması olmamalı. Afgan asıllı şahısları geri dönüşüm işine biz sokmadık. Şayet sorun göçmenlerse neden tüm çalışanlar cezalandırılıyor? Göçmenlerin bu alanda çalışmasının sorumlusu biz değiliz. Bize gelen duyumlar, geri dönüşüm işinin, büyük şirketler aracılığı ile yapılmak istenmesi olduğu istikametinde. Çekçekçilerin yüzde 20’si Afgan ise geri kalan yüzde 80 Türk vatandaşı. Sabahtan akşama kadar çalışan bir kişinin yararı 6 ile 10 bin lira içinde değişir. Son yaşananlardan daha sonra huzurumuz kaçtı. İstanbul’da on binlerce insan geçimini bu işten kazanıyor. Ailelerimiz olduğu unutuluyor. Bizler ekmeğimizi çöpten kazanıyoruz.”