‘Dere yatağına mesken yapılmaz’
Çiğdem Yılmaz – Can Erok / Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki sel felaketinin akabinde dere yataklarına imar müsaadesi verilmesi bir daha tartışma konusu oldu. Dere yatağında yeni yapılmış apartmanlar ve inşaatı devam eden yapıların olduğu göze çarptı. Dere yatağında bulunan ve 5-6 yıl evvel yapıldığı öne sürülen 12 katlı bina da dikkat çekti. Uzmanlar, dere yataklarına katiyetle imar müsaadesi verilmemesi gerektiğinin altını çizerken, Bozkurt’taki yıkıma niye olan taşkının niçini neydi sorusunu İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Lideri Nusret Suna, Bozkurt Belediye Lideri Muammer Yanık ve Bozkurt eski belediye lideri Bozkurt Ekeş Milliyet’e yanıtladı.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi Lideri Nusret Suna, “İmar müsaadelerini verenler belediyelerdir. Fotoğrafta da gördüğümüz bu binalar dere yataklarının üzerine yapılmış durumda. Araştırıldığında goreceksiniz ki, bu binaların birden fazla ya müsaadesiz yapılmış ya da imar affından yararlanmıştır. Dere yatağına inşaat yapılmaz. İmar müsaadesi verilmemesi gerekir. Bu bina da dere yatağında bir bina. Dere yatağına yapılan her inşaat taşkınlara yol açacaktır, çok yaşanan taşkınlarda binalar da ziyan görüp yıkıma yol açıyor. Bozkurt ilçesinde dere yatağı 15 metre ise havzası 400 metredir. Demek ki bu 400 metrelik alana inşaat yapılmaması gerekir. Suyun aktığı yer taşkın havzası oluşturur, bu bölgelere mutlaka inşaat yapılmaması gerekiyor. Bu binanın ve başka yapıların buraya yapılması ibretlik bir durum. Bu olaylardan buralara imar müsaadesi veren ve inşaat yapılmasından göz yumanlar sorumludur” diye konuştu.
‘Hepsi imarlı’
Bozkurt Belediye Lideri Muammer Yanık ise bölgedeki yapıların hepsinin imar müsaadesi olduğunu, imarlı saha olduklarını belirterek, “Bu binaların hepsine de bendilk evvel imar müsaadesi verilmiş. Yapılara da 10 kat imar müsaadesi verilmiş. Ben çabucak hemen 2,5 yıllık belediye lideriyim. Yeni yapılan binaya da imar müsaadesi verilmişti. Yapı ruhsatı bizim devrimizde verildi. Dediğim üzere buraların hepsi de imara açık yerler. O binalarla çay içinde 35-40 metre aralık var. Çay duvarları yıkınca binaların altını oydu ve tahribat oluşturdu. Eskilerin anlatmasına göre 40-50 yıl öncesi buralar dere havası fakat sonrasındasında imara açılmış. Lakin buralara çabucak çayın yanı demek hakikat değil. 7-8 saat şiddetli yağan bir yağmur var onun tesiriyle taşkınlar oluştu” dedi.
‘DSİ köprüleri yenilemedi’
Evvelki devir Bozkurt Belediye Lideri Bozkurt Ekeş ise şunları söylemiş oldu: “Dere yatağının boyutu 31 metredir. Dere yatağının boyutunu da belediyeler belirlemez. Bunu belirleyen de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’dür (DSİ) ve burayı da 31 metre olarak belirlemiş. 31 metrenin dışı ise hayat alanıdır. Burada DSİ’nin duvarları yıkılıyor, DSİ köprüleri düzgün yapmıyor. Bunları düzgün yapmadığı için de köprüden su taşıyor, dere yatağı kâfi olmuyor. Şayet buraya 31 metre kâfi değilse niye DSİ bu yatağı 100 metre yapmadı yahut 200 metre olması gerekiyorsa niye yapmadı da 31 metre yapıldı? Bunları cevaplasınlar. Çay duvarları niye yıkıldı niye kimse bu soruyu sormuyor. Binalar bu çay duvarların ardında. Bir de bu köprülerin yenilenmesi için tekraren DSİ’ye yazı gönderdik. Gönderdiğimiz bu yazılar da belediyede mevcut. DSİ niye yenilemedi. Bu köprülerin hepsi eski yapılardı. Buradaki su taşmasının niçini de, üstten gelen suyla birlikte köprülerin ayaklarının tıkanması.”
Çiğdem Yılmaz – Can Erok / Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki sel felaketinin akabinde dere yataklarına imar müsaadesi verilmesi bir daha tartışma konusu oldu. Dere yatağında yeni yapılmış apartmanlar ve inşaatı devam eden yapıların olduğu göze çarptı. Dere yatağında bulunan ve 5-6 yıl evvel yapıldığı öne sürülen 12 katlı bina da dikkat çekti. Uzmanlar, dere yataklarına katiyetle imar müsaadesi verilmemesi gerektiğinin altını çizerken, Bozkurt’taki yıkıma niye olan taşkının niçini neydi sorusunu İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Lideri Nusret Suna, Bozkurt Belediye Lideri Muammer Yanık ve Bozkurt eski belediye lideri Bozkurt Ekeş Milliyet’e yanıtladı.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi Lideri Nusret Suna, “İmar müsaadelerini verenler belediyelerdir. Fotoğrafta da gördüğümüz bu binalar dere yataklarının üzerine yapılmış durumda. Araştırıldığında goreceksiniz ki, bu binaların birden fazla ya müsaadesiz yapılmış ya da imar affından yararlanmıştır. Dere yatağına inşaat yapılmaz. İmar müsaadesi verilmemesi gerekir. Bu bina da dere yatağında bir bina. Dere yatağına yapılan her inşaat taşkınlara yol açacaktır, çok yaşanan taşkınlarda binalar da ziyan görüp yıkıma yol açıyor. Bozkurt ilçesinde dere yatağı 15 metre ise havzası 400 metredir. Demek ki bu 400 metrelik alana inşaat yapılmaması gerekir. Suyun aktığı yer taşkın havzası oluşturur, bu bölgelere mutlaka inşaat yapılmaması gerekiyor. Bu binanın ve başka yapıların buraya yapılması ibretlik bir durum. Bu olaylardan buralara imar müsaadesi veren ve inşaat yapılmasından göz yumanlar sorumludur” diye konuştu.
‘Hepsi imarlı’
Bozkurt Belediye Lideri Muammer Yanık ise bölgedeki yapıların hepsinin imar müsaadesi olduğunu, imarlı saha olduklarını belirterek, “Bu binaların hepsine de bendilk evvel imar müsaadesi verilmiş. Yapılara da 10 kat imar müsaadesi verilmiş. Ben çabucak hemen 2,5 yıllık belediye lideriyim. Yeni yapılan binaya da imar müsaadesi verilmişti. Yapı ruhsatı bizim devrimizde verildi. Dediğim üzere buraların hepsi de imara açık yerler. O binalarla çay içinde 35-40 metre aralık var. Çay duvarları yıkınca binaların altını oydu ve tahribat oluşturdu. Eskilerin anlatmasına göre 40-50 yıl öncesi buralar dere havası fakat sonrasındasında imara açılmış. Lakin buralara çabucak çayın yanı demek hakikat değil. 7-8 saat şiddetli yağan bir yağmur var onun tesiriyle taşkınlar oluştu” dedi.
‘DSİ köprüleri yenilemedi’
Evvelki devir Bozkurt Belediye Lideri Bozkurt Ekeş ise şunları söylemiş oldu: “Dere yatağının boyutu 31 metredir. Dere yatağının boyutunu da belediyeler belirlemez. Bunu belirleyen de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’dür (DSİ) ve burayı da 31 metre olarak belirlemiş. 31 metrenin dışı ise hayat alanıdır. Burada DSİ’nin duvarları yıkılıyor, DSİ köprüleri düzgün yapmıyor. Bunları düzgün yapmadığı için de köprüden su taşıyor, dere yatağı kâfi olmuyor. Şayet buraya 31 metre kâfi değilse niye DSİ bu yatağı 100 metre yapmadı yahut 200 metre olması gerekiyorsa niye yapmadı da 31 metre yapıldı? Bunları cevaplasınlar. Çay duvarları niye yıkıldı niye kimse bu soruyu sormuyor. Binalar bu çay duvarların ardında. Bir de bu köprülerin yenilenmesi için tekraren DSİ’ye yazı gönderdik. Gönderdiğimiz bu yazılar da belediyede mevcut. DSİ niye yenilemedi. Bu köprülerin hepsi eski yapılardı. Buradaki su taşmasının niçini de, üstten gelen suyla birlikte köprülerin ayaklarının tıkanması.”