İstanbul’da normalleşmeyle birlikte plajlar doldu! Cankurtaranlar nöbete başladı
Hava sıcaklıklarının artması ve 1 Temmuz’da olağanlaşma sürecinin başlamasıyla vatandaşlar serinlemek için kendilerini plajlara attı. Plajlarda yaşanabilecek boğulma olaylarına karşı cankurtaranlar kıymetli bir bakılırsavi yerine getiriyor. Kumsallarda dolaşan ve gözetleme kulelerinden etrafı gözetleyen cankurtaranlar, vakit zaman vatandaşlara kelamlı ikazlarda da bulunuyor. İstanbul’da toplam 58 bin 930 metre uzunluğunda 49 plaj bulunuyor. Bu plajlarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne bağlı 24’ü bayan toplam 618 cankurtaran hizmet veriyor. İstanbul’da toplam 245 gözetleme kulesinde nöbet tutan cankurtaranlar, 49 jet ski, 4 kurtarma botu, 18 ATV aracı ve 2 drone ile takiplerini gerçekleştiriyor.
“VAKAYI TOPLAM 3 DAKİKA İÇERİSİNDE DIŞARI ÇIKARIYORUZ”
2005 yılından itibaren toplam 60 bin 408 bireye müdahale edildiğinin bilgisini veren Florya Güneş Plajı’nda Cankurtaran Yuşa Sevil, “Kuleden gördüğümüz vakitten itibaren, toplamda 3 dakika içerisinde olaya ulaşıp, hadiseyi dışarı çıkarıyoruz. Omurga tahtasına alıp, olaya birinci yardım müdahalesini yapıyoruz. O sırada da öbür bir arkadaşımız sıhhat gruplarını arıyor. Rastgele bir hadiseye gittiğimiz vakit genelde can yeleklerini kullanıyoruz. Her kulede birer tane bulunuyor. Olaya arttan sarılıp, can yeleğini patlatıp, kıyıya çıkarttıktan daha sonra birinci yardım müdahalesi yapılıyor” dedi.
“BİZİ EN ÇOK ZORLAYAN DURUM, GELEN AİLELERİN ÇOCUKLARINI TEK BAŞINA BIRAKMASI”
Boğulma tehlikesi geçirebilecek olanlara ihtarlarda bulunan Yuşa Sevil, “Herhangi bir panik yapmadan, kendini suyun akışına bıraktıktan daha sonra etraftakilerden yardım istemesi kâfi olacaktır. Kendini suyun akışına bıraktığı vakit esasen suyun üstünde duracaktır. Vatandaşlardan isteğimiz, cankurtaran ikazlarını dikkate alıp, cankurtaran bölgeleri haricinde denize girmemeleri. Bizi en epeyce zorlayan durum, gelen ailelerin çocuklarını tek başına bırakması. Bizler de çocuklara karşı daha dikkatli oluyoruz. Kısa bir süre içerisinde boğulma hadiseleri gerçekleştiği için, bizim erken müdahale edebilmemiz ismine ailelerin de göz önünde bulundurması gerekiyor. Cankurtaranlar olarak daima dalga anonsları, ebeveyn anonsları gerçekleştiriyoruz. Emniyet şeritlerini geçenler oluyor. Bunların da tedbirlerini alıyoruz rastgele bir olayla karşılaşmamak için. Daima karadan ve denizden olmak üzere devriye atarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Başımızı kaşıyacak vaktimiz olmuyor. Yoğunluk ve çocukların fazlalığından dolayı daima denizi izleme halindeyiz. Sıkıntı bir mesleğimiz var” diye konuştu.
Hava sıcaklıklarının artması ve 1 Temmuz’da olağanlaşma sürecinin başlamasıyla vatandaşlar serinlemek için kendilerini plajlara attı. Plajlarda yaşanabilecek boğulma olaylarına karşı cankurtaranlar kıymetli bir bakılırsavi yerine getiriyor. Kumsallarda dolaşan ve gözetleme kulelerinden etrafı gözetleyen cankurtaranlar, vakit zaman vatandaşlara kelamlı ikazlarda da bulunuyor. İstanbul’da toplam 58 bin 930 metre uzunluğunda 49 plaj bulunuyor. Bu plajlarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne bağlı 24’ü bayan toplam 618 cankurtaran hizmet veriyor. İstanbul’da toplam 245 gözetleme kulesinde nöbet tutan cankurtaranlar, 49 jet ski, 4 kurtarma botu, 18 ATV aracı ve 2 drone ile takiplerini gerçekleştiriyor.
“VAKAYI TOPLAM 3 DAKİKA İÇERİSİNDE DIŞARI ÇIKARIYORUZ”
2005 yılından itibaren toplam 60 bin 408 bireye müdahale edildiğinin bilgisini veren Florya Güneş Plajı’nda Cankurtaran Yuşa Sevil, “Kuleden gördüğümüz vakitten itibaren, toplamda 3 dakika içerisinde olaya ulaşıp, hadiseyi dışarı çıkarıyoruz. Omurga tahtasına alıp, olaya birinci yardım müdahalesini yapıyoruz. O sırada da öbür bir arkadaşımız sıhhat gruplarını arıyor. Rastgele bir hadiseye gittiğimiz vakit genelde can yeleklerini kullanıyoruz. Her kulede birer tane bulunuyor. Olaya arttan sarılıp, can yeleğini patlatıp, kıyıya çıkarttıktan daha sonra birinci yardım müdahalesi yapılıyor” dedi.
“BİZİ EN ÇOK ZORLAYAN DURUM, GELEN AİLELERİN ÇOCUKLARINI TEK BAŞINA BIRAKMASI”
Boğulma tehlikesi geçirebilecek olanlara ihtarlarda bulunan Yuşa Sevil, “Herhangi bir panik yapmadan, kendini suyun akışına bıraktıktan daha sonra etraftakilerden yardım istemesi kâfi olacaktır. Kendini suyun akışına bıraktığı vakit esasen suyun üstünde duracaktır. Vatandaşlardan isteğimiz, cankurtaran ikazlarını dikkate alıp, cankurtaran bölgeleri haricinde denize girmemeleri. Bizi en epeyce zorlayan durum, gelen ailelerin çocuklarını tek başına bırakması. Bizler de çocuklara karşı daha dikkatli oluyoruz. Kısa bir süre içerisinde boğulma hadiseleri gerçekleştiği için, bizim erken müdahale edebilmemiz ismine ailelerin de göz önünde bulundurması gerekiyor. Cankurtaranlar olarak daima dalga anonsları, ebeveyn anonsları gerçekleştiriyoruz. Emniyet şeritlerini geçenler oluyor. Bunların da tedbirlerini alıyoruz rastgele bir olayla karşılaşmamak için. Daima karadan ve denizden olmak üzere devriye atarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Başımızı kaşıyacak vaktimiz olmuyor. Yoğunluk ve çocukların fazlalığından dolayı daima denizi izleme halindeyiz. Sıkıntı bir mesleğimiz var” diye konuştu.