Haberleri takip et
Makaleyi paylaş
Kahvaltı yapmak yaşlı insanlar için kardiyovasküler sağlık açısından çok önemli olabilir. Ancak yemeğin içeriği önemli bir rol oynar.
Zaman eksikliği ve aralıklı oruç tutma gibi trendler, birçok insanın düzenli olarak kahvaltıyı atlaması anlamına geliyor. Ancak çeşitli çalışmalar, kahvaltı yapan kişilerin kalp-damar hastalığı riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Ancak kahvaltının bileşiminin kalp-damar sağlığını tam olarak nasıl etkilediğine dair çok az araştırma var.
İspanya'da yapılan yeni bir araştırma, özellikle 55 yaş üstü kişiler için hem tüketilen kalori miktarının hem de yemeğin kalitesinin kalp ve damar sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Aşırı kilolu kişiler ve metabolik sorunları olanlar dengeli bir kahvaltı alışkanlığından özellikle yararlanabilirler. Çalışma “Beslenme, Sağlık ve Yaşlanma Dergisi” dergisinde yayınlandı.
Araştırmacılar, kahvaltı alışkanlıklarının kilo, kan basıncı, kolesterol ve böbrek fonksiyonları üzerindeki etkilerini incelemek için yaşları 55 ile 75 arasında değişen 383 kişiyi üç yıl boyunca takip etti. Tüm katılımcılar, kalp krizi veya felç gibi kardiyovasküler hastalık riskini artıran faktörler olan obezite, yüksek tansiyon, bozulmuş kan şekeri ve uygun olmayan kan lipit düzeylerinin bir kombinasyonu olan metabolik sendromdan muzdaripti.
Almanya'da en az her dört kişiden biri metabolik sendroma sahip. Sendromun obezite (yüzde 55 civarında) ya da yüksek tansiyon (yüzde 30 civarında) gibi bireysel yönleri daha da yaygındır.
Araştırmacılar kahvaltı alışkanlıklarını iki kritere göre değerlendirdiler:
Karın çevresi: Olumsuz yağ dağılımı hakkında bilgi verir. (Kaynak: CHASENET / BSIP/imago-images-bilder)
Sonuç: Hem kalorisi çok yüksek hem de kalorisi çok düşük bir kahvaltının kalp-damar sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Sabahları günlük kalorilerinin yüzde 20'sinden azını ya da yüzde 30'undan fazlasını tüketen kişilerin vücut kitle indeksi daha yüksek, bel çevresi daha geniş ve kan lipit seviyeleri daha kötüydü. Daha yüksek trigliserit seviyeleri ve daha düşük HDL kolesterol (“iyi kolesterol”) özellikle dikkat çekiciydi.
Kahvaltının kalitesi de test deneklerinin kardiyovasküler sağlığını etkiledi. Kahvaltısı kalitesiz olan katılımcıların yağ kitlesi ve kan değerleri de daha düşüktü. Ayrıca böbrek fonksiyonları da düşüktü. Ancak buradaki bozulma, yemeğin kalori içeriğinin olumsuz olduğu duruma göre daha az belirgindi.
Analizler yaş, cinsiyet, eğitim, sigara içme, fiziksel aktivite, toplam günlük kilokalori alımı ve hiperkolesterolemi gibi altta yatan tıbbi durumlara göre ayarlandı. Bu sayede araştırmacılar fiziksel değişikliklerin yalnızca farklı kahvaltı alışkanlıklarından kaynaklandığından emin olmak istiyorlar.
Araştırmacılara göre kahvaltı, özellikle kardiyovasküler riski yüksek olan yaşlı insanlar için metabolizmanın düzenlenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Sabahları dengesiz bir yemek, yağların işlenmesinden ve kan şekeri kontrolünden sorumlu hormonal mekanizmaları bozabilir.
Bu nedenle çalışma, kalp sağlığını desteklemek için günlük kalori ihtiyacınızın yüzde 20 ila 30'unu kahvaltı yoluyla tüketmenizi öneriyor. Günde ortalama 2.000 kaloriye ihtiyaç duyan kadınlar için bu, 400 ila 600 kaloriye eşittir. Erkeklerin 2.500 kaloriye ihtiyaçları varsa kahvaltıda 500 ile 750 kalori arasında yemeleri gerekir.
Yeterli kahvaltı kalitesini sağlamak için insanlar yeterli miktarda lif, protein ve mineral tükettiklerinden emin olmalıdır. Bunlar tam tahıllı ürünlerde, meyvelerde, sebzelerde, yumurtalarda ve yağsız süt ürünlerinde bulunur. Ancak sosis, peynir ve sürülebilir tatlılar gibi şeker ve yağ oranı yüksek gıdalardan tasarruf etmelisiniz.
Kahvaltı yapmak yaşlı insanlar için kardiyovasküler sağlık açısından çok önemli olabilir. Ancak yemeğin içeriği önemli bir rol oynar.
Zaman eksikliği ve aralıklı oruç tutma gibi trendler, birçok insanın düzenli olarak kahvaltıyı atlaması anlamına geliyor. Ancak çeşitli çalışmalar, kahvaltı yapan kişilerin kalp-damar hastalığı riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Ancak kahvaltının bileşiminin kalp-damar sağlığını tam olarak nasıl etkilediğine dair çok az araştırma var.
İspanya'da yapılan yeni bir araştırma, özellikle 55 yaş üstü kişiler için hem tüketilen kalori miktarının hem de yemeğin kalitesinin kalp ve damar sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Aşırı kilolu kişiler ve metabolik sorunları olanlar dengeli bir kahvaltı alışkanlığından özellikle yararlanabilirler. Çalışma “Beslenme, Sağlık ve Yaşlanma Dergisi” dergisinde yayınlandı.
Araştırmacılar, kahvaltı alışkanlıklarının kilo, kan basıncı, kolesterol ve böbrek fonksiyonları üzerindeki etkilerini incelemek için yaşları 55 ile 75 arasında değişen 383 kişiyi üç yıl boyunca takip etti. Tüm katılımcılar, kalp krizi veya felç gibi kardiyovasküler hastalık riskini artıran faktörler olan obezite, yüksek tansiyon, bozulmuş kan şekeri ve uygun olmayan kan lipit düzeylerinin bir kombinasyonu olan metabolik sendromdan muzdaripti.
Almanya'da en az her dört kişiden biri metabolik sendroma sahip. Sendromun obezite (yüzde 55 civarında) ya da yüksek tansiyon (yüzde 30 civarında) gibi bireysel yönleri daha da yaygındır.
Araştırmacılar kahvaltı alışkanlıklarını iki kritere göre değerlendirdiler:
- kalori miktarı: Düşük enerji alımı (günlük kalorinin yüzde 20'sinden az), yüksek enerji alımı (yüzde 30'dan fazla) ve kontrol grubu (yüzde 20 ila 30)
- yemeğin kalitesi: Protein, toplam yağ, lif, potasyum, kalsiyum, demir, sodyum, ilave şeker ve doymuş yağ içeriği 0 ila 100 puan arasında puanlanır. Büyük miktarda yağa, özellikle doymuş yağa ve şekere düşük puanlar verildi. Mineral ve lif oranı Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) beslenme önerilerine uygunsa daha fazla puan veriliyordu. Puan ne kadar yüksek olursa yemeğin kalitesi de o kadar iyi olur.

Karın çevresi: Olumsuz yağ dağılımı hakkında bilgi verir. (Kaynak: CHASENET / BSIP/imago-images-bilder)
Sonuç: Hem kalorisi çok yüksek hem de kalorisi çok düşük bir kahvaltının kalp-damar sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Sabahları günlük kalorilerinin yüzde 20'sinden azını ya da yüzde 30'undan fazlasını tüketen kişilerin vücut kitle indeksi daha yüksek, bel çevresi daha geniş ve kan lipit seviyeleri daha kötüydü. Daha yüksek trigliserit seviyeleri ve daha düşük HDL kolesterol (“iyi kolesterol”) özellikle dikkat çekiciydi.
Kahvaltının kalitesi de test deneklerinin kardiyovasküler sağlığını etkiledi. Kahvaltısı kalitesiz olan katılımcıların yağ kitlesi ve kan değerleri de daha düşüktü. Ayrıca böbrek fonksiyonları da düşüktü. Ancak buradaki bozulma, yemeğin kalori içeriğinin olumsuz olduğu duruma göre daha az belirgindi.
Analizler yaş, cinsiyet, eğitim, sigara içme, fiziksel aktivite, toplam günlük kilokalori alımı ve hiperkolesterolemi gibi altta yatan tıbbi durumlara göre ayarlandı. Bu sayede araştırmacılar fiziksel değişikliklerin yalnızca farklı kahvaltı alışkanlıklarından kaynaklandığından emin olmak istiyorlar.
Araştırmacılara göre kahvaltı, özellikle kardiyovasküler riski yüksek olan yaşlı insanlar için metabolizmanın düzenlenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Sabahları dengesiz bir yemek, yağların işlenmesinden ve kan şekeri kontrolünden sorumlu hormonal mekanizmaları bozabilir.
Bu nedenle çalışma, kalp sağlığını desteklemek için günlük kalori ihtiyacınızın yüzde 20 ila 30'unu kahvaltı yoluyla tüketmenizi öneriyor. Günde ortalama 2.000 kaloriye ihtiyaç duyan kadınlar için bu, 400 ila 600 kaloriye eşittir. Erkeklerin 2.500 kaloriye ihtiyaçları varsa kahvaltıda 500 ile 750 kalori arasında yemeleri gerekir.
Yeterli kahvaltı kalitesini sağlamak için insanlar yeterli miktarda lif, protein ve mineral tükettiklerinden emin olmalıdır. Bunlar tam tahıllı ürünlerde, meyvelerde, sebzelerde, yumurtalarda ve yağsız süt ürünlerinde bulunur. Ancak sosis, peynir ve sürülebilir tatlılar gibi şeker ve yağ oranı yüksek gıdalardan tasarruf etmelisiniz.