Kıyıda dehşetli cinayet: Yumruk attım düştü, ayaklarından tutup atmadım
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşmaya, tutuklu sanık Serdal Akar getirildi. Duruşmaya maktul Ahmet Uzun’un ağabeyi Yakup Uzun katılırken, Ordu’da yaşayan annesi Fatma Uzun, babası Fikri Uzun ve ablası Zeliha Tokaç Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Şikayetçi avukatları Mehmet Sami Uzun, Emirhan Doruk ve taraf avukatı da duruşma salonunda hazır bulundu.
“AYAKLARINDAN TUTUP ATMADIM”
Sanık Serdal Akar savunmasında, “Çok pişmanım keşke olmasaydı. Bana küfür ettiği için yaptım. Kendisine yumruk vurmaya çalışırken o an denize düştü” dedi. Akar, “Olay günü kıyıda otururken bir küçük çocuğu sevmek için kucağıma aldım. Annesi çocuğu bırakmamı söyleyince çocuğu bıraktım. çabucak sonrasında kıyıda oturan maktul de bana küfür etti. Kendisine yumruk attım, suya düştü. Ayaklarından tutup atmadım. daha sonra kaçtım, olay yerine yeniden geldim. Polisler beni yakaladı. Olay günü alkollüydüm. 10 şişe alkol içtim. Daha evvel Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sıhhati ve Hudut Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatrik yatılı tedavi gördüm. Meskendeki eşyaları dışarı atıyordum, evdekilere ziyan veriyordum. daha sonrasında ambulanslar beni hastaneye gdolayıyordu. hadiseden daha sonra beni dövecekler diye korktuğum için ‘ben yapmadım’ dedim” halinde konuştu. Hakimin, “Kucağına aldığın çocuğu da atmaya çalışmışsın” diye sorması üzerine sanık, “Evet, denize atar üzere yaptım” dedi.
“KARDEŞİM KİMSEYE ZİYAN VERMEZ”
Şikayetçi Yakup Uzun ise kardeşinin sanığa küfür etmediğini, o şekilde konuşan biri olmadığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Maktul Ahmet Uzun’un ablası Zeliha Tokaç da “Kardeşim kimseye ziyan vermez. Kendisi küfür eden biri değildir. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.
“SEBEPSİZ YERE VAHŞİCE KATLEDİLMİŞTİR”
Şikayetçilerin avukatı Mehmet Sami Uzun, “Her ne kadar iddianamede cürüm taammüden adam öldürme olarak belirtilse de bize nazaran sanığın hareketi canavarca hisle ve taammüden adam öldürme kabahatidir. Sanığın maktulün başına yumruk atarak denize attığında, maktulün ölebileceğini öngörmesi ve bunu bilmemesi mümkün değildir. Bu niçinle aksiyon taammüden gerçekleşmiştir. Maktulün sanığa karşı hiç bir aksiyonu yoktur. Sanık akıl hastası izlenimi uyandırarak aksiyonunun cezasız kalmasını sağlamaya çalışmaktadır. Maktulün sebepsiz yere vahşice katledilmesi niçiniyle hadiseden yalnızca maktul ve ailesi değil tüm Türkiye vatandaşları ziyan görmüştür. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ederiz” diye konuştu.
ŞAHİT: “AYAĞINDAN TUTUP DENİZE ATTIĞI ANI GÖRDÜM”
Mahkemede şahit olarak dinlenen Yasin Korkmaz, “Arkadaşlarımla Ayasofya’ya namaz kılmaya gitmiştik. daha sonra Eminönü’ne inmiştik. Müzik söyleyen gençleri dinliyorduk. daha sonra sanık maktulün ayağından tutup denize attığı anı gördüm. Ortalarında ne konuştuklarını duymadım ortam kalabalık olduğu için” dedi.
TUTUKLULUK DEVAM KARARI
Sanık Serdal Akar’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanığın geçmiş psikiyatrik ayrıntılarının eklenerek akli istikrarının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için İsimli Tıp Kurumu Müşahede İhtisas Dairesinde müşahede altına alınmasına karar verdi. Heyet, evraktaki CD’lerin ve toplumsal medyadaki tüm haberlerin taranarak olayla ilgili en net imajların duruşma salonundaki bilgisayar için uygun programla hazırlanması için ekspere rapor düzenlettirilmesine de hükmetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, 22 Nisan 2021 yılında maktul Ahmet Uzun’un Sirkeci – Kadıköy iskelesinin yakınında deniz kenarındaki kaldırımda oturduğu, o sırada sanık Serdal Akar’ın bir çocuğu kucağına alarak deniz kenarındaki kaldırıma bıraktığı aktarıldı. daha sonrasında sanık Serdal’ın maktul Ahmet Uzun’un yanına geldiği ve ortalarında rastgele bir tartışma olmadan maktulün yüzüne yumruk attığı, akabinde sanık maktulün bacağından tutarak denize attığı anlatıldı. Sanık Serdal Akar’ın olay yerinden kaçarak bir saat daha sonra kıyafetlerini değiştirip olay yerine yeniden geldiği ve polis gruplarınca olay yerinde gözaltına alındığı anlatılan iddianamede, sanığın olayın başlangıcından itibaren akıl hastası olduğuna dair oluşturduğu savunma kurgusuna savcılıkça prestij edilmediği aktarıldı. İddianamede Serdal Akar’ın kimliği tespit edilemeyen bir erkek çocuğunu havaya kaldırarak denize atmaya çalışması aksiyonuyla ilgili yaralamaya teşebbüs hatasından gerekli evrakların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Süreçleri Ofisi’ne gönderildiği açıklandı. Sanık Serdal Akar’ın “Olası kastla adam öldürme” cürmünden 20 yıldan 25 yıla kadar mahpus istemiyle cezalandırılması talep edildi.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşmaya, tutuklu sanık Serdal Akar getirildi. Duruşmaya maktul Ahmet Uzun’un ağabeyi Yakup Uzun katılırken, Ordu’da yaşayan annesi Fatma Uzun, babası Fikri Uzun ve ablası Zeliha Tokaç Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Şikayetçi avukatları Mehmet Sami Uzun, Emirhan Doruk ve taraf avukatı da duruşma salonunda hazır bulundu.
“AYAKLARINDAN TUTUP ATMADIM”
Sanık Serdal Akar savunmasında, “Çok pişmanım keşke olmasaydı. Bana küfür ettiği için yaptım. Kendisine yumruk vurmaya çalışırken o an denize düştü” dedi. Akar, “Olay günü kıyıda otururken bir küçük çocuğu sevmek için kucağıma aldım. Annesi çocuğu bırakmamı söyleyince çocuğu bıraktım. çabucak sonrasında kıyıda oturan maktul de bana küfür etti. Kendisine yumruk attım, suya düştü. Ayaklarından tutup atmadım. daha sonra kaçtım, olay yerine yeniden geldim. Polisler beni yakaladı. Olay günü alkollüydüm. 10 şişe alkol içtim. Daha evvel Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sıhhati ve Hudut Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatrik yatılı tedavi gördüm. Meskendeki eşyaları dışarı atıyordum, evdekilere ziyan veriyordum. daha sonrasında ambulanslar beni hastaneye gdolayıyordu. hadiseden daha sonra beni dövecekler diye korktuğum için ‘ben yapmadım’ dedim” halinde konuştu. Hakimin, “Kucağına aldığın çocuğu da atmaya çalışmışsın” diye sorması üzerine sanık, “Evet, denize atar üzere yaptım” dedi.
“KARDEŞİM KİMSEYE ZİYAN VERMEZ”
Şikayetçi Yakup Uzun ise kardeşinin sanığa küfür etmediğini, o şekilde konuşan biri olmadığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Maktul Ahmet Uzun’un ablası Zeliha Tokaç da “Kardeşim kimseye ziyan vermez. Kendisi küfür eden biri değildir. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.
“SEBEPSİZ YERE VAHŞİCE KATLEDİLMİŞTİR”
Şikayetçilerin avukatı Mehmet Sami Uzun, “Her ne kadar iddianamede cürüm taammüden adam öldürme olarak belirtilse de bize nazaran sanığın hareketi canavarca hisle ve taammüden adam öldürme kabahatidir. Sanığın maktulün başına yumruk atarak denize attığında, maktulün ölebileceğini öngörmesi ve bunu bilmemesi mümkün değildir. Bu niçinle aksiyon taammüden gerçekleşmiştir. Maktulün sanığa karşı hiç bir aksiyonu yoktur. Sanık akıl hastası izlenimi uyandırarak aksiyonunun cezasız kalmasını sağlamaya çalışmaktadır. Maktulün sebepsiz yere vahşice katledilmesi niçiniyle hadiseden yalnızca maktul ve ailesi değil tüm Türkiye vatandaşları ziyan görmüştür. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ederiz” diye konuştu.
ŞAHİT: “AYAĞINDAN TUTUP DENİZE ATTIĞI ANI GÖRDÜM”
Mahkemede şahit olarak dinlenen Yasin Korkmaz, “Arkadaşlarımla Ayasofya’ya namaz kılmaya gitmiştik. daha sonra Eminönü’ne inmiştik. Müzik söyleyen gençleri dinliyorduk. daha sonra sanık maktulün ayağından tutup denize attığı anı gördüm. Ortalarında ne konuştuklarını duymadım ortam kalabalık olduğu için” dedi.
TUTUKLULUK DEVAM KARARI
Sanık Serdal Akar’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanığın geçmiş psikiyatrik ayrıntılarının eklenerek akli istikrarının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için İsimli Tıp Kurumu Müşahede İhtisas Dairesinde müşahede altına alınmasına karar verdi. Heyet, evraktaki CD’lerin ve toplumsal medyadaki tüm haberlerin taranarak olayla ilgili en net imajların duruşma salonundaki bilgisayar için uygun programla hazırlanması için ekspere rapor düzenlettirilmesine de hükmetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, 22 Nisan 2021 yılında maktul Ahmet Uzun’un Sirkeci – Kadıköy iskelesinin yakınında deniz kenarındaki kaldırımda oturduğu, o sırada sanık Serdal Akar’ın bir çocuğu kucağına alarak deniz kenarındaki kaldırıma bıraktığı aktarıldı. daha sonrasında sanık Serdal’ın maktul Ahmet Uzun’un yanına geldiği ve ortalarında rastgele bir tartışma olmadan maktulün yüzüne yumruk attığı, akabinde sanık maktulün bacağından tutarak denize attığı anlatıldı. Sanık Serdal Akar’ın olay yerinden kaçarak bir saat daha sonra kıyafetlerini değiştirip olay yerine yeniden geldiği ve polis gruplarınca olay yerinde gözaltına alındığı anlatılan iddianamede, sanığın olayın başlangıcından itibaren akıl hastası olduğuna dair oluşturduğu savunma kurgusuna savcılıkça prestij edilmediği aktarıldı. İddianamede Serdal Akar’ın kimliği tespit edilemeyen bir erkek çocuğunu havaya kaldırarak denize atmaya çalışması aksiyonuyla ilgili yaralamaya teşebbüs hatasından gerekli evrakların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Süreçleri Ofisi’ne gönderildiği açıklandı. Sanık Serdal Akar’ın “Olası kastla adam öldürme” cürmünden 20 yıldan 25 yıla kadar mahpus istemiyle cezalandırılması talep edildi.