Oyuna başladığımızda seyahatimize başlamadan evvel erkek yahut bayan kahraman içinde seçim yapıyoruz. Oyuna başlamamızla birlikte köyümüzde devam eden bir şenlik, bir cins garip kırmızı aura tarafınca kesintiye uğruyor. Kasabanızın etrafındaki okyanus kan kırmızısına dönüyor ve ormandan bir Rathalos sürüsü görülüyor.
Şenlik kesintiye uğrarken kabilenin şefi bunun berbata işaret olduğunu söylüyor. Monster Riders’ın yeni bir üyesi olarak, neler olup bittiğini araştırmak da doğal olarak bize düşüyor. Küçük bir araştırmanın sonunda bunun kara kanatlı bir Rathalos’un sebep olabileceğini keşfediyor ve onu durdurmak için yola koyuluyoruz.
Ayrıyeten seyahatiniz boyunca sizi izleyen bir gölge de daima olarak etrafınızdaki öteki kararterler tarafınca size hatırlatılıyor. Kendisi de efsanevi bir avcı olan ve Red’ hayli benzediğimiz ve yazgımızın bir olduğu birden fazla sefer bize hatırlatılıyor. Öykü birtakım noktalarda varsayım edilebilir olsa da, yavan olduğunu söylemek abartı olur. Oyun müddeti olarak aslında ana kıssayı 10 saat üzere bir müddetde bitirebiliyorsunuz ve oyunun ikinci yarısında öykü fazlaca hoş açılıyor.
10 saat dediğime bakmayın siz. Bu bir JRPG oyunu. Ben 50 saatimi geride bıraktığımda oyunun yarısına gelmemiştim bile.
Savaş sistemi ise sıra tabanlı eş vakitli savaşlar ile tipik Monster Hunter formülünden epeyce farklı. Savaş sırasında üç başka atağınız var: güç, sürat ve teknik. Eski Fire Emblem oyunlarına epey emsal biçimde, her biri ötekini yeniyor. Aslında taş, kağıt, makas oynuyorsunuz. Güç, tekniği, teknik suratı, sürat da gücü yeniyor. Her canavarın hangisini tercih ettiğini bulmalı ve onlara karşı koymak için gerçek hücum tipine odaklanmalısınız. Bunun da ötesinde, kılıçlara, kör silahlara yahut delici silahlara karşı zayıf olup olmadıklarını öğrenmeniz gerekiyor.
Ayrıyeten savaşırken yalnız değilsiniz; yanımda bizimle birlikte savaşan canavar arkadaşlarımız da var. Oyun dünyasında bulduğunuz yumurtalardan çıkan bu canavarların hepsinin birincil odak noktası var. Bunlar sürat, güç ve teknik gamı üzerinden ilerliyor ve savaş sırasında canavarlarınız içinde geçiş yapabiliyorsunuz. Yanlışsız canavar çeşidini seçer ve saldırırsanız, ikili akın için güçlerinizi birleştirebiliyorsunuz. Canavarınızın yanında gereğince uzun mühlet savaşırsanız savaş barını doldurarak ona binebilirsiniz. Bunu yaptığınızda canınız güzelleşiyor ve rakibinize devasa hasar vermenize imkan tanıyan bir akın da yapabiliyorsunuz.
Dövüş, tipik Monster Hunter formülünden farklı olsa da, canavarların zayıflıkları ve kuvvetli tarafları ana oyunlarla örtüşüyor. Örneğin, Pukei Pukei’nin kuyruğunu tutmasına müsaade vermeniz, onun zehirli ataklar kullanımına müsaade verecektir. Paolumu’da delici akınlar kullanmamak uçmasına müsaade verecek ve bu da sizi ataklara açık pozisyona düşürecektir. O yüzden düşmanların modüllerini kırmak size daha fazla ganimet sağlarken, bununla birlikte düşmanların belirli taarruzlarının önünü kesebiliyor. Ek olarak savaşta yaptığınız her atılım sizin savaş sonu gaminetinizi etkiliyor. O yüzden başarılı bir iş çıkarıp “S” almaya bakmalısınız.
İşin içine ganimetler ve bu ganimetlere bağlı oluşturulan silah ve zırhlar girince sonsuz bir grind’ın da önü açılıyor. Tıpkı durum yanınızdaki canavar dostlarınız için de geçerli. Dış dünyada, ortasında yumurta bulunan canavar inlerine giriyorsunuz. Bu inlerin kimileri ender düzeyde ve içlerinde az yumurtalar bulunuyor. Yumurtayı aldığınızda, köye geri dönüyor ve yumurtaları çatlatıyorsunuz. Hepsinin farklı reytingleri var ve ne kadar kuvvetlilerse reytingleri de o kadar yüksek oluyor. Bunun da ötesinde, genleri bir canavardan başkasına aktarabilirsiniz. Bu, şimdi her yumurtanın bir biçimde sizin için bir kıymeti olacağı manasına geliyor.
Şayet oyunu oynarken muhakkak savaşlarda fazlaca zorlanırsanız da Monster Hunter Stores 2’yi kooperatif olarak oynayabilirsiniz. bu biçimdece şiddetli bölgelerde oyunda epeyce ilerlemiş başka oyunculardan hoş yardımlar alabilirsiniz.
Özet olarak yaklaşık 100 saatlik bir oyun müddetiyle Monster Hunter Stories 2’yi bitirdim ve Nitendo Switch’in el modunda oyunu oynarken çok büyük keyif aldım. Şayet hoş, mekanikleri hakikat işleyen bir JRPG arıyorsanız, katiyetle tavsiye ediyorum.
Şenlik kesintiye uğrarken kabilenin şefi bunun berbata işaret olduğunu söylüyor. Monster Riders’ın yeni bir üyesi olarak, neler olup bittiğini araştırmak da doğal olarak bize düşüyor. Küçük bir araştırmanın sonunda bunun kara kanatlı bir Rathalos’un sebep olabileceğini keşfediyor ve onu durdurmak için yola koyuluyoruz.
Ayrıyeten seyahatiniz boyunca sizi izleyen bir gölge de daima olarak etrafınızdaki öteki kararterler tarafınca size hatırlatılıyor. Kendisi de efsanevi bir avcı olan ve Red’ hayli benzediğimiz ve yazgımızın bir olduğu birden fazla sefer bize hatırlatılıyor. Öykü birtakım noktalarda varsayım edilebilir olsa da, yavan olduğunu söylemek abartı olur. Oyun müddeti olarak aslında ana kıssayı 10 saat üzere bir müddetde bitirebiliyorsunuz ve oyunun ikinci yarısında öykü fazlaca hoş açılıyor.
10 saat dediğime bakmayın siz. Bu bir JRPG oyunu. Ben 50 saatimi geride bıraktığımda oyunun yarısına gelmemiştim bile.
Savaş sistemi ise sıra tabanlı eş vakitli savaşlar ile tipik Monster Hunter formülünden epeyce farklı. Savaş sırasında üç başka atağınız var: güç, sürat ve teknik. Eski Fire Emblem oyunlarına epey emsal biçimde, her biri ötekini yeniyor. Aslında taş, kağıt, makas oynuyorsunuz. Güç, tekniği, teknik suratı, sürat da gücü yeniyor. Her canavarın hangisini tercih ettiğini bulmalı ve onlara karşı koymak için gerçek hücum tipine odaklanmalısınız. Bunun da ötesinde, kılıçlara, kör silahlara yahut delici silahlara karşı zayıf olup olmadıklarını öğrenmeniz gerekiyor.
Ayrıyeten savaşırken yalnız değilsiniz; yanımda bizimle birlikte savaşan canavar arkadaşlarımız da var. Oyun dünyasında bulduğunuz yumurtalardan çıkan bu canavarların hepsinin birincil odak noktası var. Bunlar sürat, güç ve teknik gamı üzerinden ilerliyor ve savaş sırasında canavarlarınız içinde geçiş yapabiliyorsunuz. Yanlışsız canavar çeşidini seçer ve saldırırsanız, ikili akın için güçlerinizi birleştirebiliyorsunuz. Canavarınızın yanında gereğince uzun mühlet savaşırsanız savaş barını doldurarak ona binebilirsiniz. Bunu yaptığınızda canınız güzelleşiyor ve rakibinize devasa hasar vermenize imkan tanıyan bir akın da yapabiliyorsunuz.
Dövüş, tipik Monster Hunter formülünden farklı olsa da, canavarların zayıflıkları ve kuvvetli tarafları ana oyunlarla örtüşüyor. Örneğin, Pukei Pukei’nin kuyruğunu tutmasına müsaade vermeniz, onun zehirli ataklar kullanımına müsaade verecektir. Paolumu’da delici akınlar kullanmamak uçmasına müsaade verecek ve bu da sizi ataklara açık pozisyona düşürecektir. O yüzden düşmanların modüllerini kırmak size daha fazla ganimet sağlarken, bununla birlikte düşmanların belirli taarruzlarının önünü kesebiliyor. Ek olarak savaşta yaptığınız her atılım sizin savaş sonu gaminetinizi etkiliyor. O yüzden başarılı bir iş çıkarıp “S” almaya bakmalısınız.
İşin içine ganimetler ve bu ganimetlere bağlı oluşturulan silah ve zırhlar girince sonsuz bir grind’ın da önü açılıyor. Tıpkı durum yanınızdaki canavar dostlarınız için de geçerli. Dış dünyada, ortasında yumurta bulunan canavar inlerine giriyorsunuz. Bu inlerin kimileri ender düzeyde ve içlerinde az yumurtalar bulunuyor. Yumurtayı aldığınızda, köye geri dönüyor ve yumurtaları çatlatıyorsunuz. Hepsinin farklı reytingleri var ve ne kadar kuvvetlilerse reytingleri de o kadar yüksek oluyor. Bunun da ötesinde, genleri bir canavardan başkasına aktarabilirsiniz. Bu, şimdi her yumurtanın bir biçimde sizin için bir kıymeti olacağı manasına geliyor.
Şayet oyunu oynarken muhakkak savaşlarda fazlaca zorlanırsanız da Monster Hunter Stores 2’yi kooperatif olarak oynayabilirsiniz. bu biçimdece şiddetli bölgelerde oyunda epeyce ilerlemiş başka oyunculardan hoş yardımlar alabilirsiniz.
Özet olarak yaklaşık 100 saatlik bir oyun müddetiyle Monster Hunter Stories 2’yi bitirdim ve Nitendo Switch’in el modunda oyunu oynarken çok büyük keyif aldım. Şayet hoş, mekanikleri hakikat işleyen bir JRPG arıyorsanız, katiyetle tavsiye ediyorum.