Öldürülen çevreci çiftin kızı konuştu: Ailemin katilini bulun
Hürriyet gazetesinden Ece Çelik’in haberine bakılırsa; Antalya’nın Finike ilçesinde yaşayan ve mermer ocaklarına karşı verdikleri uğraşla tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 2017 yılında Kızılcık yaylasındaki konutlarında öldürülmüştü. Çiftinin kızları Emine Büyüknohutçu 4 yıldır adaletin yerini bulması için hukuk uğraşı veriyor.
Çevreci çiftin öldürülmesinin akabinde açılan soruşturmanın baş şüphelileri, bölgeye cinayetten 10 gün evvel taşınan Ali ve Fatma Yamuç çiftiydi. Cürmünü itiraf eden Ali Yamuç, Elmalı Cezaevi’nden eşine yazdığı mektupta Bahçeci Mermer’in sahibi Necmi Bahçeci’ye hitaben, “Anlaşıp konuştuğumuz üzere 100 bin TL’yi 10 gün içerisinde eşim Fatma’ya vermezseniz cinayetlerden sizler de benim kadar sorumlu olursunuz” sözlerini kullandı. Ali Yamuç bu mektuptan kısa müddet daha sonra resmi kayıtlara bakılırsa 20 Eylül 2017’de Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hayatına son verdi.
‘AZMETTİRİCİLER SORUŞTURULMALI’
Hürriyet’e konuşan Emine Büyüknohutçu, ailesinin gerçek katillerinin hâlâ ortaya çıkmadığını belirterek şunları söylemiş oldu: “Dosyada yer alan bir epey kanıt ailemin çevreci faaliyetlerinden ötürü parayla öldürtüldüğünü ortaya koyuyor. Belgede yer alan mektuplarda ismi açık biçimde görülen bir azmettirici var. Bunun derinlemesine incelenmesi ve gerçeğin ortaya çıkması için uğraşımız kaç yıl olursa olsun sürecek. Son olarak Nisan 2021’de azmettiricilerin araştırılmasına yönelik müracaatımıza Finike Savcılığı takipsizlik sonucu verdi. Bu karara itiraz ettik. Akabinde ailemi öldürenlerin ortaya çıkması için imza kampanyası başlattım. Kampanyayı şimdiye kadar 40 bin kişi imzaladı. Fatma Yamuç’un cinayete ortak olup olmadığı ile ilgili süreç de kesinleşmedi. Ali Yamuç cinayeti kendisinin işlediğini söylese de onun yaptığına ait hiç bir delil yok. Eşi Fatma Yamuç ise hiç sorgulanmadı. Fatma Yamuç kabahat kanıtlarını gizlemekten suçlandı ve beraat etti. halbukiki suça iştirakten dava açılmalıydı.
‘İFADELERİ BİLE ALINMADI’
Annem ve babam hayatlarını tabiata adadı. 6 yıl boyunca bölgedeki 14 taşocağına karşı uğraş verdi. Daima doğayı korumak için teşebbüslerde bulundu. Kazandıkları epey değerli davalardan emsal kararlar çıktı. Bu da taşocağı şirketlerini rahatsız etti. Evvel konutları kundaklandı 3 gün daha sonra da bu olay gerçekleşti. Olayı üstüne alan Ali Yamuç her şeyi anlatırım diyerek mektup yazdı, mektuptan birkaç gün daha sonra meyyit bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti. Azmettiricisi olduğunu düşündüğümüz taşocağı sahibi bireylerin sözleri bile alınmıyor. Biz bu davada adalet aramaktan hiç yorulmadık. Biz 4 yıldır yasımızı tutmadık. Bu dava sonuçlanınca ailecek yasımızı tutacağız.”
Annem ve babam hayatlarını tabiata adadı. 6 yıl boyunca bölgedeki 14 taşocağına karşı uğraş verdi. Daima doğayı korumak için teşebbüslerde bulundu. Kazandıkları epey değerli davalardan emsal kararlar çıktı. Bu da taşocağı şirketlerini rahatsız etti. Evvel meskenleri kundaklandı 3 gün daha sonra da bu olay gerçekleşti. Olayı üstüne alan Ali Yamuç her şeyi anlatırım diyerek mektup yazdı, mektuptan birkaç gün daha sonra meyyit bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti. Azmettiricisi olduğunu düşündüğümüz taşocağı sahibi şahısların sözleri bile alınmıyor. Biz bu davada adalet aramaktan hiç yorulmadık. Biz 4 yıldır yasımızı tutmadık. Bu dava sonuçlanınca ailecek yasımızı tutacağız.”
Alıntıdır.
Hürriyet gazetesinden Ece Çelik’in haberine bakılırsa; Antalya’nın Finike ilçesinde yaşayan ve mermer ocaklarına karşı verdikleri uğraşla tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, 2017 yılında Kızılcık yaylasındaki konutlarında öldürülmüştü. Çiftinin kızları Emine Büyüknohutçu 4 yıldır adaletin yerini bulması için hukuk uğraşı veriyor.
Çevreci çiftin öldürülmesinin akabinde açılan soruşturmanın baş şüphelileri, bölgeye cinayetten 10 gün evvel taşınan Ali ve Fatma Yamuç çiftiydi. Cürmünü itiraf eden Ali Yamuç, Elmalı Cezaevi’nden eşine yazdığı mektupta Bahçeci Mermer’in sahibi Necmi Bahçeci’ye hitaben, “Anlaşıp konuştuğumuz üzere 100 bin TL’yi 10 gün içerisinde eşim Fatma’ya vermezseniz cinayetlerden sizler de benim kadar sorumlu olursunuz” sözlerini kullandı. Ali Yamuç bu mektuptan kısa müddet daha sonra resmi kayıtlara bakılırsa 20 Eylül 2017’de Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hayatına son verdi.
‘AZMETTİRİCİLER SORUŞTURULMALI’
Hürriyet’e konuşan Emine Büyüknohutçu, ailesinin gerçek katillerinin hâlâ ortaya çıkmadığını belirterek şunları söylemiş oldu: “Dosyada yer alan bir epey kanıt ailemin çevreci faaliyetlerinden ötürü parayla öldürtüldüğünü ortaya koyuyor. Belgede yer alan mektuplarda ismi açık biçimde görülen bir azmettirici var. Bunun derinlemesine incelenmesi ve gerçeğin ortaya çıkması için uğraşımız kaç yıl olursa olsun sürecek. Son olarak Nisan 2021’de azmettiricilerin araştırılmasına yönelik müracaatımıza Finike Savcılığı takipsizlik sonucu verdi. Bu karara itiraz ettik. Akabinde ailemi öldürenlerin ortaya çıkması için imza kampanyası başlattım. Kampanyayı şimdiye kadar 40 bin kişi imzaladı. Fatma Yamuç’un cinayete ortak olup olmadığı ile ilgili süreç de kesinleşmedi. Ali Yamuç cinayeti kendisinin işlediğini söylese de onun yaptığına ait hiç bir delil yok. Eşi Fatma Yamuç ise hiç sorgulanmadı. Fatma Yamuç kabahat kanıtlarını gizlemekten suçlandı ve beraat etti. halbukiki suça iştirakten dava açılmalıydı.
‘İFADELERİ BİLE ALINMADI’
Annem ve babam hayatlarını tabiata adadı. 6 yıl boyunca bölgedeki 14 taşocağına karşı uğraş verdi. Daima doğayı korumak için teşebbüslerde bulundu. Kazandıkları epey değerli davalardan emsal kararlar çıktı. Bu da taşocağı şirketlerini rahatsız etti. Evvel konutları kundaklandı 3 gün daha sonra da bu olay gerçekleşti. Olayı üstüne alan Ali Yamuç her şeyi anlatırım diyerek mektup yazdı, mektuptan birkaç gün daha sonra meyyit bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti. Azmettiricisi olduğunu düşündüğümüz taşocağı sahibi bireylerin sözleri bile alınmıyor. Biz bu davada adalet aramaktan hiç yorulmadık. Biz 4 yıldır yasımızı tutmadık. Bu dava sonuçlanınca ailecek yasımızı tutacağız.”
Annem ve babam hayatlarını tabiata adadı. 6 yıl boyunca bölgedeki 14 taşocağına karşı uğraş verdi. Daima doğayı korumak için teşebbüslerde bulundu. Kazandıkları epey değerli davalardan emsal kararlar çıktı. Bu da taşocağı şirketlerini rahatsız etti. Evvel meskenleri kundaklandı 3 gün daha sonra da bu olay gerçekleşti. Olayı üstüne alan Ali Yamuç her şeyi anlatırım diyerek mektup yazdı, mektuptan birkaç gün daha sonra meyyit bulundu. Kayıtlara intihar olarak geçti. Azmettiricisi olduğunu düşündüğümüz taşocağı sahibi şahısların sözleri bile alınmıyor. Biz bu davada adalet aramaktan hiç yorulmadık. Biz 4 yıldır yasımızı tutmadık. Bu dava sonuçlanınca ailecek yasımızı tutacağız.”
Alıntıdır.