Pandemi, böbrek naklini de vurdu
Meltem Günay – Koronavirüs pandemisi niçiniyle Türkiye’de böbrek nakillerinde geçtiğimiz yıla oranla yarı yarıya düşüş yaşandığı belirtilirken, 2020 yılında hemodiyaliz bakılırsan böbrek hastalarının yüzde 20’sinin koronavirüse yakalandığı ve dörtte birinin hayatını yitirdiği kaydedildi. Uzmanlar böbrek hastalarına tedavilerini aksatmamaları ve kesinlikle aşı olmaları davetinde bulundu.
Vefat oranları yüksek
Türk Nefroloji Derneği tarafınca düzenlenen 38. Ulusal Nefroloji Kongresi’nde bir ortaya gelen 900’ün üstünde iç hastalıkları ve nefroloji uzmanı, diyaliz tabibi ve hemşiresi bilimsel gelişmeleri masaya yatırdı. Türk Nefroloji Derneği Lideri Prof. Dr. Alaattin Yıldız, toplantılarda Kovid 19 sürecinde böbrek hastalarının durumlarının da ele alındığını belirtti. Düzenlenen görüşmede, Kovid 19’un hem önemli oranda böbrek hastalığına niye olduğunu tıpkı vakitte böbrek hastalarında daha ağır seyrettiğini belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi ve Nefroloji Derneği Lider Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi, “Türkiye’de 2020 yılı sonu itibariyle 83 bin 350 hastanın son periyot böbrek yetmezliği var. Yaklaşık 19 bin 400 hasta böbrek nakli ile takip edilirken 60 bin 500 kadar hasta hemodiyaliz ile takip ediliyor, 3 bin 350 hasta ise periton diyalizi (evde) tedavisi görmekte. Kovid 19’un böbrekler ile karşılıklı bir münasebeti var. Hem Kovid-19 önemli oranda böbrek hastalığına niye vermekte birebir vakitte böbrek hastalarında daha ağır seyretmekte.
Biz Kovid-19’un bu hasta kümelerinde hayli önemli problemlere ve mevte yol açtığını görüyoruz. 2020 yılında Kovid 19 hemodiyaliz hastalarımızın yaklaşık yüzde 20’sine bulaşmış ve bunların yaklaşık yüzde 25’inde mevte niye oldu. Periton diyaliz hastalarında yüzde 12’lik hastalığa rağmen yüzde 30’a varan vefat oranı devasa yükseklikte. Böbrek nakli hastalarında bulaşmaya yüzde 8 civarında rastlanmış olup vefat bir daha toplumun geneline göre hayli daha yüksek olup yüzde 10 seviyesinde” diye konuştu.
Prof. Dr. Seyahi’nin dikkat çektiği bir nokta da tedavilerin aksaması oldu. Diyalize yeni başlayan hasta sayısının azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Seyahi, pandemi niçiniyle böbrek nakillerinde bariz bir azalma olduğuna dikkat çekti.
‘Ölümcül etkiyi azaltır’
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kent Hastanesi Nefroloji Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Arı Bakır, vefat oranlarının yüksek olmasının niçininin, böbrek hastalarının bağışıklık sisteminin kâfi olmaması, birtakım hastaların kullandığı ilaçlarla bağışıklığının daha da zayıflaması olduğunu belirtti. ‘
Prof. Dr. Bakır, “Özellikle böbrek nakli hastalarında, aldıkları bağışıklık zayıflatıcı ilaçlar niçiniyle aşılama kâfi antikor cevabı oluşturmayabilir. Lakin toplumda süratle değişen Kovid-19 virüsü yapısı göze alındığında aşılamanın, delta ve alfa varyantları dahil tüm çeşitleri üstündeki ölümcül tesirleri azaltacağı düşüncesindeyiz” diye konuştu.
Türk Nefroloji Derneği tarafınca KKTC’de düzenlenen 38. Ulusal Nefroloji Kongresi’nde, 900’ün üstünde iç hastalıkları ve nefroloji uzmanı, diyaliz tabibi ve hemşiresi bir ortaya geldi.
‘Obezite ve diyabet riski daha da artırır’
Prof. Dr. Bakır, obezitenin ve diyabetin de böbrek hastalığı riskini artırdığını vurguladı. Prof. Dr. Bakır şunları anlattı: “Böbrekler, artan beden yüküne bağlı talepleri karşılamak için olağandan daha fazla çalışır. Böbrek iş yükündeki artış, böbrekte hasara ve uzun vadede son devir böbrek hastalığı riskinin artmasına niye olabilir.
Ek olarak obezitede salgılanan ziyanlı hormonlar da böbreklerde ve bedende epey sayıda hasara niye olmaktadır. Fazla kilolu yahut obez olan beşerler, son periyot böbrek yetmezliği açısından 2 ila 7 kat daha fazla riske sahip. Diyabet de, tüm dünyada en çok hasta sayısına sahip olan ve her 3 hastadan 1’ inin böbrek hastalığına yakalanmasına niye olan önemli bir sorun.”
Meltem Günay – Koronavirüs pandemisi niçiniyle Türkiye’de böbrek nakillerinde geçtiğimiz yıla oranla yarı yarıya düşüş yaşandığı belirtilirken, 2020 yılında hemodiyaliz bakılırsan böbrek hastalarının yüzde 20’sinin koronavirüse yakalandığı ve dörtte birinin hayatını yitirdiği kaydedildi. Uzmanlar böbrek hastalarına tedavilerini aksatmamaları ve kesinlikle aşı olmaları davetinde bulundu.
Vefat oranları yüksek
Türk Nefroloji Derneği tarafınca düzenlenen 38. Ulusal Nefroloji Kongresi’nde bir ortaya gelen 900’ün üstünde iç hastalıkları ve nefroloji uzmanı, diyaliz tabibi ve hemşiresi bilimsel gelişmeleri masaya yatırdı. Türk Nefroloji Derneği Lideri Prof. Dr. Alaattin Yıldız, toplantılarda Kovid 19 sürecinde böbrek hastalarının durumlarının da ele alındığını belirtti. Düzenlenen görüşmede, Kovid 19’un hem önemli oranda böbrek hastalığına niye olduğunu tıpkı vakitte böbrek hastalarında daha ağır seyrettiğini belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi ve Nefroloji Derneği Lider Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi, “Türkiye’de 2020 yılı sonu itibariyle 83 bin 350 hastanın son periyot böbrek yetmezliği var. Yaklaşık 19 bin 400 hasta böbrek nakli ile takip edilirken 60 bin 500 kadar hasta hemodiyaliz ile takip ediliyor, 3 bin 350 hasta ise periton diyalizi (evde) tedavisi görmekte. Kovid 19’un böbrekler ile karşılıklı bir münasebeti var. Hem Kovid-19 önemli oranda böbrek hastalığına niye vermekte birebir vakitte böbrek hastalarında daha ağır seyretmekte.
Biz Kovid-19’un bu hasta kümelerinde hayli önemli problemlere ve mevte yol açtığını görüyoruz. 2020 yılında Kovid 19 hemodiyaliz hastalarımızın yaklaşık yüzde 20’sine bulaşmış ve bunların yaklaşık yüzde 25’inde mevte niye oldu. Periton diyaliz hastalarında yüzde 12’lik hastalığa rağmen yüzde 30’a varan vefat oranı devasa yükseklikte. Böbrek nakli hastalarında bulaşmaya yüzde 8 civarında rastlanmış olup vefat bir daha toplumun geneline göre hayli daha yüksek olup yüzde 10 seviyesinde” diye konuştu.
Prof. Dr. Seyahi’nin dikkat çektiği bir nokta da tedavilerin aksaması oldu. Diyalize yeni başlayan hasta sayısının azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Seyahi, pandemi niçiniyle böbrek nakillerinde bariz bir azalma olduğuna dikkat çekti.
‘Ölümcül etkiyi azaltır’
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kent Hastanesi Nefroloji Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Arı Bakır, vefat oranlarının yüksek olmasının niçininin, böbrek hastalarının bağışıklık sisteminin kâfi olmaması, birtakım hastaların kullandığı ilaçlarla bağışıklığının daha da zayıflaması olduğunu belirtti. ‘
Prof. Dr. Bakır, “Özellikle böbrek nakli hastalarında, aldıkları bağışıklık zayıflatıcı ilaçlar niçiniyle aşılama kâfi antikor cevabı oluşturmayabilir. Lakin toplumda süratle değişen Kovid-19 virüsü yapısı göze alındığında aşılamanın, delta ve alfa varyantları dahil tüm çeşitleri üstündeki ölümcül tesirleri azaltacağı düşüncesindeyiz” diye konuştu.
Türk Nefroloji Derneği tarafınca KKTC’de düzenlenen 38. Ulusal Nefroloji Kongresi’nde, 900’ün üstünde iç hastalıkları ve nefroloji uzmanı, diyaliz tabibi ve hemşiresi bir ortaya geldi.
‘Obezite ve diyabet riski daha da artırır’
Prof. Dr. Bakır, obezitenin ve diyabetin de böbrek hastalığı riskini artırdığını vurguladı. Prof. Dr. Bakır şunları anlattı: “Böbrekler, artan beden yüküne bağlı talepleri karşılamak için olağandan daha fazla çalışır. Böbrek iş yükündeki artış, böbrekte hasara ve uzun vadede son devir böbrek hastalığı riskinin artmasına niye olabilir.
Ek olarak obezitede salgılanan ziyanlı hormonlar da böbreklerde ve bedende epey sayıda hasara niye olmaktadır. Fazla kilolu yahut obez olan beşerler, son periyot böbrek yetmezliği açısından 2 ila 7 kat daha fazla riske sahip. Diyabet de, tüm dünyada en çok hasta sayısına sahip olan ve her 3 hastadan 1’ inin böbrek hastalığına yakalanmasına niye olan önemli bir sorun.”