PCR testleri negatife döndü! Koronavirüs tedavisinde nar kabuğu
Araştırma hakkında değerlendirmede bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, “Hindistan’da yapılan bir çalışmanın sonuçları da yayınlandı.
Çalışma semptomatik lakin konutta takip edilen, yavaşça ve orta semptom gösteren bireyler üzerinde yapıldı. 10 gün müddetle, günde 3 sefer bu eserin kullanılması daha sonrası 10’uncu gündeki PCR negatifleşme oranının neredeyse 2 kat fazla olduğu gösterildi” diye konuştu.
“VİRÜSÜ TÜKÜRÜKTE ETKİSİZLEŞTİRİYOR”
Eserin tükürük salgısını artırdığını da tabir eden Prof. Dr. Dilek Arman, “PCR’ın negatifleşmesi ve virüsün üst teneffüs yolu mukozosunda etkisiz hale getirilmesi alt teneffüs yoluna inmesini, sistemik tesirlerinin azalmasını da sağlıyor. Bu manada kıymetli bir çalışma. O niçinle bu tıp bir eseri bilhassa aşılanmamış ya da aşılanmış bireylerde AVM’ye, kalabalık ortama girmeden hemilk evvel günde 3 defa kullanılmasını öneriyorum”
“3 saat müddetle etkisinin devam ettiğini biliyoruz. Tükürük bezleri tıpkı akciğerdeki üzere, daha ağır olarak ACE reseptörlerini taşıyan dokular. ötürüsıyla tükürükteki virüsün etkisizleştirilmesi, bedendeki giriş kapısında virüs yükünün azalması üzere bir katkı sağlıyor. Bu eser ise tükürük salgısı 5 kat artırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“AŞILAMADA YÜZDE 70’LERE ULAŞMALIYIZ”
Aşılama oranlarındaki artışa da dikkat çeken Prof. Dr. Arman, önlemi elden bırakmamak ismine şu tekliflerde bulundu:”Aşılanma sürecinde hadise sayılarında bir azalma da görüyoruz. Lakin birebir vakitte bir gevşeme görüyoruz. Aşılara olan inanç son derece değerli lakin unutulmaması gereken bir şey var ki aşılar belirtili enfeksiyon, ağır enfeksiyon ve vefatları önlemede epeyce başarılı. Fakat enfeksiyonu önlediği konusunda elimizde şu anda bir bilgi yok. ötürüsıyla enfeksiyon toplumda yayılmaya devam edebilir”
“2 doz aşısını olmuş insan sayısı 18 milyon civarında. Toplam 50 milyon üstü doz uygulanmış olmakla birlikte yinelayan dozlar olduğunu biliyoruz. ötürüsıyla toplumsal olarak korunabiliyoruz diyebilmek için aşılamada yüzde 70’lere ulaşmamız lazım ki yeni bir varyant çıkmaz ve değişen şartlar kelam konusu şayet olmazsa. O niçinle tüm korunma tedbirlerini elden bırakmamak gerekli.”
“TÜRKİYE’DE DE GÖSTERİLMİŞ TESİRLERİ VAR”
Tedbirlerden birinin bu eser olduğunu belirten Arman, “Bu tedbirlerden bir tanesi de nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil içeren formüle edilmiş ağızda eriyen eser kullanması. Bu eserin Türkiye’de de gösterilmiş aktiflikleri vardı. Gerek invitro koronavirüse tesir gösterdiği lakin hücrelerde toksik tesir göstermediği belirtilmişti. Soğuk algınlığındaki klinik tesirini de biliyoruz. Daha evvel koronavirüs geçiren lakin asemptomatik bireylerde üçüncü günde PCR negatifleşmesini sağladığını kıymetli ölçüde artırdığını biliyoruz” dedi.
Aşıdan uzak duran aşıyla ilgili çekinceleri olan bireylerin olduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, son olarak şu ihtarlarda bulundu:
“Bugüne kadar aşıya dair saptanan hiç bir yan tesir hastalığın tesirinden daha sık ve ağır değil. Hastalıkta nitekim çaresiz kalınabilen vakit içinder oluyor. Bu niçinle aşıya dört elle sarılmak gerekiyor. Aşılansak dahi maske, ara ve el hijyeni bahislerini elden ve gündemden düşürmemek gerekiyor. Bunun yanı sıra enfeksiyonu önlemeye yönelik ek önlemler ortasında de nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil içeren formüle edilmiş bir eser katkı sağlayabilir.”
Araştırma hakkında değerlendirmede bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, “Hindistan’da yapılan bir çalışmanın sonuçları da yayınlandı.
Çalışma semptomatik lakin konutta takip edilen, yavaşça ve orta semptom gösteren bireyler üzerinde yapıldı. 10 gün müddetle, günde 3 sefer bu eserin kullanılması daha sonrası 10’uncu gündeki PCR negatifleşme oranının neredeyse 2 kat fazla olduğu gösterildi” diye konuştu.
“VİRÜSÜ TÜKÜRÜKTE ETKİSİZLEŞTİRİYOR”
Eserin tükürük salgısını artırdığını da tabir eden Prof. Dr. Dilek Arman, “PCR’ın negatifleşmesi ve virüsün üst teneffüs yolu mukozosunda etkisiz hale getirilmesi alt teneffüs yoluna inmesini, sistemik tesirlerinin azalmasını da sağlıyor. Bu manada kıymetli bir çalışma. O niçinle bu tıp bir eseri bilhassa aşılanmamış ya da aşılanmış bireylerde AVM’ye, kalabalık ortama girmeden hemilk evvel günde 3 defa kullanılmasını öneriyorum”
“3 saat müddetle etkisinin devam ettiğini biliyoruz. Tükürük bezleri tıpkı akciğerdeki üzere, daha ağır olarak ACE reseptörlerini taşıyan dokular. ötürüsıyla tükürükteki virüsün etkisizleştirilmesi, bedendeki giriş kapısında virüs yükünün azalması üzere bir katkı sağlıyor. Bu eser ise tükürük salgısı 5 kat artırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“AŞILAMADA YÜZDE 70’LERE ULAŞMALIYIZ”
Aşılama oranlarındaki artışa da dikkat çeken Prof. Dr. Arman, önlemi elden bırakmamak ismine şu tekliflerde bulundu:”Aşılanma sürecinde hadise sayılarında bir azalma da görüyoruz. Lakin birebir vakitte bir gevşeme görüyoruz. Aşılara olan inanç son derece değerli lakin unutulmaması gereken bir şey var ki aşılar belirtili enfeksiyon, ağır enfeksiyon ve vefatları önlemede epeyce başarılı. Fakat enfeksiyonu önlediği konusunda elimizde şu anda bir bilgi yok. ötürüsıyla enfeksiyon toplumda yayılmaya devam edebilir”
“2 doz aşısını olmuş insan sayısı 18 milyon civarında. Toplam 50 milyon üstü doz uygulanmış olmakla birlikte yinelayan dozlar olduğunu biliyoruz. ötürüsıyla toplumsal olarak korunabiliyoruz diyebilmek için aşılamada yüzde 70’lere ulaşmamız lazım ki yeni bir varyant çıkmaz ve değişen şartlar kelam konusu şayet olmazsa. O niçinle tüm korunma tedbirlerini elden bırakmamak gerekli.”
“TÜRKİYE’DE DE GÖSTERİLMİŞ TESİRLERİ VAR”
Tedbirlerden birinin bu eser olduğunu belirten Arman, “Bu tedbirlerden bir tanesi de nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil içeren formüle edilmiş ağızda eriyen eser kullanması. Bu eserin Türkiye’de de gösterilmiş aktiflikleri vardı. Gerek invitro koronavirüse tesir gösterdiği lakin hücrelerde toksik tesir göstermediği belirtilmişti. Soğuk algınlığındaki klinik tesirini de biliyoruz. Daha evvel koronavirüs geçiren lakin asemptomatik bireylerde üçüncü günde PCR negatifleşmesini sağladığını kıymetli ölçüde artırdığını biliyoruz” dedi.
Aşıdan uzak duran aşıyla ilgili çekinceleri olan bireylerin olduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, son olarak şu ihtarlarda bulundu:
“Bugüne kadar aşıya dair saptanan hiç bir yan tesir hastalığın tesirinden daha sık ve ağır değil. Hastalıkta nitekim çaresiz kalınabilen vakit içinder oluyor. Bu niçinle aşıya dört elle sarılmak gerekiyor. Aşılansak dahi maske, ara ve el hijyeni bahislerini elden ve gündemden düşürmemek gerekiyor. Bunun yanı sıra enfeksiyonu önlemeye yönelik ek önlemler ortasında de nar kabuğu ekstresi, zerdeçal ve zencefil içeren formüle edilmiş bir eser katkı sağlayabilir.”