Profesörden meskenine dadanan ayıya ‘kovucu çit’ tedbiri
Maçka’da tatilini geçiren İTÜ Afet İdare Merkezi ve Meteoroloji Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun başı, konutuna dadanan bozayı ile kedere girdi. Pencerelere tırmanan, meskene ve bahçedeki mamüllerine ziyan veren, ‘Meteor’ ismini verdiği bozayıyı görüntülemek için güvenlik kamerası taktıran Prof. Dr. Kadıoğlu, tüm eforlarına karşın ayıyı görüntüleyemedi. Üniversitenin yüz yüze eğitime başlama sonucu niçiniyle İstanbul’a dönmeye hazırlanan Kadıoğlu, ormanın hududunda bulunan meskenini bozayıdan koruyabilmek için ABD’den güneş gücü ile çalışan, düşük voltajda elektrik üreten ‘kovucu çit’ sipariş etti. Dokunulduğunda elektrik akımını hissedilen, ziyan vermeyen çit niçiniyle hayvanlar, alandan uzaklaşıyor.
‘AYIZEDE OLDUK’
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, bahçesini talan eden bozayının tüm uğraşlarına karşın fotoğrafını çekemediğini söyleyerek, “Sisli, yağmurlu, puslu havada ve derin uykuda olduğumuz saatlerde geliyor. Mısır tarlasını dümdüz eden ayının bir fotoğrafını çekemedim. Buraya bal koydum, balı da beğenmedi, market balı tabi. Bekle bekle, o bala da gelmedi. Buradan gideceğiz. aslına bakarsanız iki defa camları yokladı, bir camı kırdı. tekrar kapıları camları kırar, diye ABD’den hayvana ziyan vermeden kovan, sivrisinek ısırır üzere güçlü, güneş güçlü tel çit sistemi sipariş ettim. Tabi burada kimi vakit 2-3 gün hiç güneş olmuyor lakin bu sistem 1 hafta yönetim ediyor. Ayıdan korkuyoruz, konutu kırar döker, diye. aslına bakarsanız tarlayı yedi. Fasulyeler, mısırlar her şey gitti. Bir tane mısır yiyemedik, Trabzon halkından mısır yardımı bekliyoruz. ‘Ayızede’ olduk” diye konuştu.
‘ÇEKECEĞİM FOTOĞRAFINI, KARARLIYIM’
Ayı ile uğraş ettiğini anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, “Armutları denetim edip buraya yanlışsız geliyor. Ben de onun armutlarını birazcık yedim lakin ayı kadar ziyan veremedim. Beğenmiyor gerçi de o balı ona bırakacağım. Herbiçimde fazlaca aç kalınca gelir. Gelsin de bizim ne yediğimizi görsün. Biz onun üzere karakovan yiyemiyoruz. Ayı epey değişik bir hayvan. Şuraya bakın, insan olsa 2 bacaklı ayılar koparır lakin bu hepsini silindir üzere yerle bir dümdüz ediyor. Tek tek de onları kemiriyor insan üzere. Çok değişik bir hayvan. Bir türlü fotoğrafını çekemedim. Seneye inşallah deneyimli olarak daha donanımlı, ‘kameraman Cevat Kelle’ üzere geleceğim. Her tarafa çeşitli, açılı kameralar, fotokapanlar. Bakayım, ne yapacak? Kesinlikle çekeceğim fotoğrafını, kararlıyım” dedi.
‘AYI BENDEN DE MEŞHUR OLDU’
Ayı ‘Meteor’ ile çabasını toplumsal medyada da paylaşan Prof. Dr. Kadıoğlu, şu biçimde konuştu:
“Medyada ayı mı meşhur oldu ben mi meşhur oldum, bilmiyorum. Twitter’a başvurdum tanınan kişi olarak ancak Twitter beni tanımadı. Tahminen ayıya mavi tik verecek, bana vermedi. Ayı benden de meşhur oldu. Millette şu var; Karadeniz’i bilmeyenler ‘Ayının yerinde ne işin var, ayının tarlası’ diyor. Ayı mısır mı ekiyor? Nereden öğrenmiş ayı mısır yemeyi bilemiyorum. Mısır, fasulye, patates ormanda olmayan şeyler. Ekmiyor ancak yiyor. Ayının fazlaca adamı olduğunu gördüm, her yerde adamı var. Karadeniz’i, bu dağları bilmeyenler bütün Karadeniz’i boşaltmamızı istiyor. ‘Çekilin, çıkın oralardan’ diyor. bu biçimde bütün dünyadan çıkalım zira hayvanlar bizdilk evvel vardı bu dünyada. bu biçimde İstanbul’u da boşaltalım, hepimiz uzaya gidelim. Birtakım bireyler beni ziyarete gelecekti. Ayıyı duyan, gelmedi. Korkan da oldu. Kimisi de ‘Ben ayıyı hayli severim, meraklıyım, ayı seyretmeye geleyim’ diye teklifte bulunanlar da oldu. İnsanımız biraz tabiata uzak. Ayı deyince çizgi sinemalardaki ayı üzere sanıyorlar. Tamam şirin fakat nitekim ayı yani. Ayının ayılığı konusunda benim kuşkum yok. Hiç kibar davranmıyor, yediğini ayırmıyor, kırıp döküyor. Bir de yollarda pisliyor. Gidip bakıyorum, dalga geçer üzere pislemiş. Gelecek yıl da daha hazırlıklı ve deneyimli geleceğim. Ayının sülalesinin fotoğrafını çekmeye kararlıyım.”
Maçka’da tatilini geçiren İTÜ Afet İdare Merkezi ve Meteoroloji Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun başı, konutuna dadanan bozayı ile kedere girdi. Pencerelere tırmanan, meskene ve bahçedeki mamüllerine ziyan veren, ‘Meteor’ ismini verdiği bozayıyı görüntülemek için güvenlik kamerası taktıran Prof. Dr. Kadıoğlu, tüm eforlarına karşın ayıyı görüntüleyemedi. Üniversitenin yüz yüze eğitime başlama sonucu niçiniyle İstanbul’a dönmeye hazırlanan Kadıoğlu, ormanın hududunda bulunan meskenini bozayıdan koruyabilmek için ABD’den güneş gücü ile çalışan, düşük voltajda elektrik üreten ‘kovucu çit’ sipariş etti. Dokunulduğunda elektrik akımını hissedilen, ziyan vermeyen çit niçiniyle hayvanlar, alandan uzaklaşıyor.
‘AYIZEDE OLDUK’
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, bahçesini talan eden bozayının tüm uğraşlarına karşın fotoğrafını çekemediğini söyleyerek, “Sisli, yağmurlu, puslu havada ve derin uykuda olduğumuz saatlerde geliyor. Mısır tarlasını dümdüz eden ayının bir fotoğrafını çekemedim. Buraya bal koydum, balı da beğenmedi, market balı tabi. Bekle bekle, o bala da gelmedi. Buradan gideceğiz. aslına bakarsanız iki defa camları yokladı, bir camı kırdı. tekrar kapıları camları kırar, diye ABD’den hayvana ziyan vermeden kovan, sivrisinek ısırır üzere güçlü, güneş güçlü tel çit sistemi sipariş ettim. Tabi burada kimi vakit 2-3 gün hiç güneş olmuyor lakin bu sistem 1 hafta yönetim ediyor. Ayıdan korkuyoruz, konutu kırar döker, diye. aslına bakarsanız tarlayı yedi. Fasulyeler, mısırlar her şey gitti. Bir tane mısır yiyemedik, Trabzon halkından mısır yardımı bekliyoruz. ‘Ayızede’ olduk” diye konuştu.
‘ÇEKECEĞİM FOTOĞRAFINI, KARARLIYIM’
Ayı ile uğraş ettiğini anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, “Armutları denetim edip buraya yanlışsız geliyor. Ben de onun armutlarını birazcık yedim lakin ayı kadar ziyan veremedim. Beğenmiyor gerçi de o balı ona bırakacağım. Herbiçimde fazlaca aç kalınca gelir. Gelsin de bizim ne yediğimizi görsün. Biz onun üzere karakovan yiyemiyoruz. Ayı epey değişik bir hayvan. Şuraya bakın, insan olsa 2 bacaklı ayılar koparır lakin bu hepsini silindir üzere yerle bir dümdüz ediyor. Tek tek de onları kemiriyor insan üzere. Çok değişik bir hayvan. Bir türlü fotoğrafını çekemedim. Seneye inşallah deneyimli olarak daha donanımlı, ‘kameraman Cevat Kelle’ üzere geleceğim. Her tarafa çeşitli, açılı kameralar, fotokapanlar. Bakayım, ne yapacak? Kesinlikle çekeceğim fotoğrafını, kararlıyım” dedi.
‘AYI BENDEN DE MEŞHUR OLDU’
Ayı ‘Meteor’ ile çabasını toplumsal medyada da paylaşan Prof. Dr. Kadıoğlu, şu biçimde konuştu:
“Medyada ayı mı meşhur oldu ben mi meşhur oldum, bilmiyorum. Twitter’a başvurdum tanınan kişi olarak ancak Twitter beni tanımadı. Tahminen ayıya mavi tik verecek, bana vermedi. Ayı benden de meşhur oldu. Millette şu var; Karadeniz’i bilmeyenler ‘Ayının yerinde ne işin var, ayının tarlası’ diyor. Ayı mısır mı ekiyor? Nereden öğrenmiş ayı mısır yemeyi bilemiyorum. Mısır, fasulye, patates ormanda olmayan şeyler. Ekmiyor ancak yiyor. Ayının fazlaca adamı olduğunu gördüm, her yerde adamı var. Karadeniz’i, bu dağları bilmeyenler bütün Karadeniz’i boşaltmamızı istiyor. ‘Çekilin, çıkın oralardan’ diyor. bu biçimde bütün dünyadan çıkalım zira hayvanlar bizdilk evvel vardı bu dünyada. bu biçimde İstanbul’u da boşaltalım, hepimiz uzaya gidelim. Birtakım bireyler beni ziyarete gelecekti. Ayıyı duyan, gelmedi. Korkan da oldu. Kimisi de ‘Ben ayıyı hayli severim, meraklıyım, ayı seyretmeye geleyim’ diye teklifte bulunanlar da oldu. İnsanımız biraz tabiata uzak. Ayı deyince çizgi sinemalardaki ayı üzere sanıyorlar. Tamam şirin fakat nitekim ayı yani. Ayının ayılığı konusunda benim kuşkum yok. Hiç kibar davranmıyor, yediğini ayırmıyor, kırıp döküyor. Bir de yollarda pisliyor. Gidip bakıyorum, dalga geçer üzere pislemiş. Gelecek yıl da daha hazırlıklı ve deneyimli geleceğim. Ayının sülalesinin fotoğrafını çekmeye kararlıyım.”