Son dakika! Akar’dan Yunanistan Savunma Bakanı’na reaksiyon
Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopulos katıldığı bir panelde Türkiye aleyhinde tabirler kullanarak, Türkiye’nin milletlerarası hukuka alışılmamış hareket ettiğini, tüm bölgeyi istikrarsızlaştırma riski bulunduğunu ileri sürdü.
Hulusi Akar, hususla ilgili açıklama yaptı. Akar, Panagiotopulos’un açıklamalarını, son periyotta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis içindeki yapan görüşmeler ve yaz devrinde gerginliği düşürmeye yönelik uğraşlarla örtüşmeyen bir telaffuz ve aksiyon olarak nitelendirdi.
“MANTIKLI KONUŞMAYA DAVET EDİYORUZ”
“Değerli meslektaşımı bencillikten, duygusallıktan uzak makul, mantıklı, adil ve objektif olarak ülkelerimiz içindeki antlaşmalar, milletlerarası hukuk ve uygun komşuluk ilgileri çerçevesinde düşünmeye ve konuşmaya davet ediyoruz” diyen Akar, Ortadoğu üzere bir coğrafyada Türkiye’nin, barış ve istikrara katkı sağlayan kıymetli bir ülke olduğunu belirtti.
Türkiye’nin sıkıntıların tahlilinde milletlerarası hukuk, diyalog ve uygun komşuluk münasebetlerini temel aldığını söz eden Akar, “NATO ortasında de Türkiye’nin pozisyonu ve verdiği katkı yadsınamaz” diye konuştu. Bakan Akar, şunları söylemiş oldu:
“Uluslararası hukuk telaffuzunu lisanından düşürmeyen, Türkiye’yi her fırsatta milletlerarası hukuka saygılı olmayan ülke olarak itham eden Yunanistan, Türkiye’nin tüm olumlu ve yapan gayretlerine karşın provokatif, hukuk tanımaz, kendi imzaladığı mutabakatlara dahi riayet etmeyen, uzlaşmaz ve gerginliği tırmandırıcı halini sürdürmektedir. Ayrıyeten, Yunanistan, NATO’ya ulusal imkanlarımızla sunduğumuz ve müttefiklerin desteklediği, müşterek eğitim merkezimize dahi sıradan münasebetlerle inatla karşı çıkıyor. Üstelik bu hareketlerini haklı göstermek için de gerçeklerden uzak, olumsuz ve tahrik edici açıklamalarda bulunmaktadır. İşin aslı şudur ki, Yunanistan’ın tahrik amacıyla yaptığı tatbikatlar, mutabakatlara karşıt biçimde gayri askeri statüdeki adaları silahlandırması, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de memleketler arası hukuka ters ve akla mantığa sığmayan talepleri gerginliği artırmaktadır. 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarının açık kararlarına karşın gayri askeri statüdeki adalar kime karşı ve neden silahlandırılmaktadır? Antlaşma kararları açıkça ortadadır ve muhataplarımız bunları çok yeterli bilmektedir.”
“YUNANİSTAN GERİ İTMELERE DEVAM EDİYOR”
Yunanistan’ın, 6 deniz mili karasularına rağmen 10 millik hava alanı argümanında bulunduğunu hatırlatan Akar, “Bunun tarihte ve günümüzde örneği yoktur” dedi.
Akar, Türkiye’nin sistemsiz göçmenler konusunda büyük fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, “Yunanistan ise memleketler arası hukuka alışılmamış ve insanlık dışı uygulamalarla, Ege Denizi’nde bayan ve çocuklar dahil göçmenleri geri itmeye devam etmektedir” tabirini kullandı.
“SORUNLARIN DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİNE İÇTENLİKLE İNANIYORUZ”
“Yunanistan’da bir silahlanma tutkusu bulunmaktadır” diyen Akar, şu biçimde konuştu:
“Ancak bunun matematikten uzak, ham bir hayal ve beyhude bir çaba olduğu en büyük ziyanının da Yunan halkına olacağı görülmeli, bilinmelidir. Şu konunun da altını bilhassa çizmek isterim ki Yunanistan ile ortamızda olan problemlerin tahlili üçüncü taraflar değildir. ötürüsıyla Yunanistan’ın Türkiye ile olan sorunlarını, Türkiye-AB / Türkiye-ABD / Türkiye-NATO üzere üçüncü tarafların sorunu haline getirmeye eforları ne hukuksal ne de ahlakidir. Biz, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sıkıntıların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine içtenlikle inanıyor ve bunun için efor sarf ediyoruz. Memleketler arası hukuk, ikili hukuk ve tarihi süreç bakımından da haklı olduğumuzun şuurundayız ve ötürüsıyla fazlaca rahatız. Gücümüz de bu haklılığımızdan kaynaklanmaktadır.”
“PROVOKATİF TELAFFUZ VE AKSİYONLARDAN KAÇINILMALI”
Birtakım Yunan akademisyenlerin, siyasalların, emekli sivil ve asker bürokratların objektif açıklamalarının da Türkiye’nin haklılığını gösterdiğini aktaran Akar, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Pozitif gündem tek taraflı olmaz. Yakalanan olumlu havanın devam etmesini istiyorsanız Türk, Yunan halklarının birbirine yakınlığını göz önünde bulundurarak provokatif telaffuz ve aksiyonlardan kaçınmanız lazım. Yunanistan bizim için en ufak yararı olacak her şeye bir mazeret ile karşı çıkıyor. Biz ise inatla milletlerarası hukuk diyoruz, şeffaflık ve âlâ komşuluk bağları diyoruz. Sonuç olarak barış için, istikrar için Yunan komşularımızın yayılmacı anlayışından bir an evvel vazgeçmesi, uzlaşmaz, kışkırtıcı açıklama ve aksiyonlarına son vermesi en gerçek yoldur. Açıkça tabir ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Lakin Kıbrıs dahil, Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. hiç bir oldubittiye de müsaade etmeyiz.”
Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopulos katıldığı bir panelde Türkiye aleyhinde tabirler kullanarak, Türkiye’nin milletlerarası hukuka alışılmamış hareket ettiğini, tüm bölgeyi istikrarsızlaştırma riski bulunduğunu ileri sürdü.
Hulusi Akar, hususla ilgili açıklama yaptı. Akar, Panagiotopulos’un açıklamalarını, son periyotta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis içindeki yapan görüşmeler ve yaz devrinde gerginliği düşürmeye yönelik uğraşlarla örtüşmeyen bir telaffuz ve aksiyon olarak nitelendirdi.
“MANTIKLI KONUŞMAYA DAVET EDİYORUZ”
“Değerli meslektaşımı bencillikten, duygusallıktan uzak makul, mantıklı, adil ve objektif olarak ülkelerimiz içindeki antlaşmalar, milletlerarası hukuk ve uygun komşuluk ilgileri çerçevesinde düşünmeye ve konuşmaya davet ediyoruz” diyen Akar, Ortadoğu üzere bir coğrafyada Türkiye’nin, barış ve istikrara katkı sağlayan kıymetli bir ülke olduğunu belirtti.
Türkiye’nin sıkıntıların tahlilinde milletlerarası hukuk, diyalog ve uygun komşuluk münasebetlerini temel aldığını söz eden Akar, “NATO ortasında de Türkiye’nin pozisyonu ve verdiği katkı yadsınamaz” diye konuştu. Bakan Akar, şunları söylemiş oldu:
“Uluslararası hukuk telaffuzunu lisanından düşürmeyen, Türkiye’yi her fırsatta milletlerarası hukuka saygılı olmayan ülke olarak itham eden Yunanistan, Türkiye’nin tüm olumlu ve yapan gayretlerine karşın provokatif, hukuk tanımaz, kendi imzaladığı mutabakatlara dahi riayet etmeyen, uzlaşmaz ve gerginliği tırmandırıcı halini sürdürmektedir. Ayrıyeten, Yunanistan, NATO’ya ulusal imkanlarımızla sunduğumuz ve müttefiklerin desteklediği, müşterek eğitim merkezimize dahi sıradan münasebetlerle inatla karşı çıkıyor. Üstelik bu hareketlerini haklı göstermek için de gerçeklerden uzak, olumsuz ve tahrik edici açıklamalarda bulunmaktadır. İşin aslı şudur ki, Yunanistan’ın tahrik amacıyla yaptığı tatbikatlar, mutabakatlara karşıt biçimde gayri askeri statüdeki adaları silahlandırması, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de memleketler arası hukuka ters ve akla mantığa sığmayan talepleri gerginliği artırmaktadır. 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarının açık kararlarına karşın gayri askeri statüdeki adalar kime karşı ve neden silahlandırılmaktadır? Antlaşma kararları açıkça ortadadır ve muhataplarımız bunları çok yeterli bilmektedir.”
“YUNANİSTAN GERİ İTMELERE DEVAM EDİYOR”
Yunanistan’ın, 6 deniz mili karasularına rağmen 10 millik hava alanı argümanında bulunduğunu hatırlatan Akar, “Bunun tarihte ve günümüzde örneği yoktur” dedi.
Akar, Türkiye’nin sistemsiz göçmenler konusunda büyük fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, “Yunanistan ise memleketler arası hukuka alışılmamış ve insanlık dışı uygulamalarla, Ege Denizi’nde bayan ve çocuklar dahil göçmenleri geri itmeye devam etmektedir” tabirini kullandı.
“SORUNLARIN DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİNE İÇTENLİKLE İNANIYORUZ”
“Yunanistan’da bir silahlanma tutkusu bulunmaktadır” diyen Akar, şu biçimde konuştu:
“Ancak bunun matematikten uzak, ham bir hayal ve beyhude bir çaba olduğu en büyük ziyanının da Yunan halkına olacağı görülmeli, bilinmelidir. Şu konunun da altını bilhassa çizmek isterim ki Yunanistan ile ortamızda olan problemlerin tahlili üçüncü taraflar değildir. ötürüsıyla Yunanistan’ın Türkiye ile olan sorunlarını, Türkiye-AB / Türkiye-ABD / Türkiye-NATO üzere üçüncü tarafların sorunu haline getirmeye eforları ne hukuksal ne de ahlakidir. Biz, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sıkıntıların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine içtenlikle inanıyor ve bunun için efor sarf ediyoruz. Memleketler arası hukuk, ikili hukuk ve tarihi süreç bakımından da haklı olduğumuzun şuurundayız ve ötürüsıyla fazlaca rahatız. Gücümüz de bu haklılığımızdan kaynaklanmaktadır.”
“PROVOKATİF TELAFFUZ VE AKSİYONLARDAN KAÇINILMALI”
Birtakım Yunan akademisyenlerin, siyasalların, emekli sivil ve asker bürokratların objektif açıklamalarının da Türkiye’nin haklılığını gösterdiğini aktaran Akar, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Pozitif gündem tek taraflı olmaz. Yakalanan olumlu havanın devam etmesini istiyorsanız Türk, Yunan halklarının birbirine yakınlığını göz önünde bulundurarak provokatif telaffuz ve aksiyonlardan kaçınmanız lazım. Yunanistan bizim için en ufak yararı olacak her şeye bir mazeret ile karşı çıkıyor. Biz ise inatla milletlerarası hukuk diyoruz, şeffaflık ve âlâ komşuluk bağları diyoruz. Sonuç olarak barış için, istikrar için Yunan komşularımızın yayılmacı anlayışından bir an evvel vazgeçmesi, uzlaşmaz, kışkırtıcı açıklama ve aksiyonlarına son vermesi en gerçek yoldur. Açıkça tabir ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Lakin Kıbrıs dahil, Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. hiç bir oldubittiye de müsaade etmeyiz.”